• Sonuç bulunamadı

2. MODERN TOPLUMDA DEĞĠġEN YAġLILIK OLGUSU

1.1. BEYĠN YAPISI VE ALZHEĠMER ĠLE ĠLĠġKĠSĠ

1.1.1. Alzheimer Hastalığının Tanımı ve Tarihçesi

Demans kelimesi, Latince mens yani zihin kelimesinde türemiĢtir. Olumsuzluk eki olan “de” ekinin baĢına getirilmesi ile zihnin geriye gidiĢi, zihnin yitirilmesi anlamına gelmektedir (Gönen ve ark. akt. Erkuran, 2015: 3).

Alzheimer hastalığının tarihini M.Ö. 7. yy. a kadar götürmek mümkündür. O dönemde bile bazı felsefeciler bu hastalıktan çeĢitli kavramlarla söz etmiĢlerdir. 17. yy. da hastalık hakkında daha net bilgiler elde edilmiĢtir. Bazı yaĢlı kadavraların beyinlerinde yapılan çalıĢmalar hastalık hakkında tıbbi verilerin elde edilmesini sağlamıĢtır. 19. yy. a gelindiğinde ise hastalık hakkında daha önemli çalıĢmalar yapılmıĢtır. Philippe Pinel zihinsel rahatsızlık konusunda önemli iĢlere imza atmıĢtır. Bu çalıĢmalar hastalığın tedavisi için bir sonraki bilim insanları için yol gösterici olmuĢtur. Öğrencisi Esquirol, Alzheimer hastalığına neden olan faktörler ve

30

hastalığın çeĢitleri üzerinde çalıĢmalar yapmıĢtır. 19. Yüzyılın sonlarına doğru önemli geliĢmeler yaĢanmıĢtır. Morel ve Wilks bazı beyin hastalıklarının nedenini yaĢlanma olarak belirtmiĢlerdir (Wright, McSweeny ve Kieswetter, akt. Tezcan, 2017: 9).

Demans, bir yaĢlılık hastalığı değil bir beyin hastalığıdır. Çünkü nadiren de olsa orta yaĢlarda demans görülme ihtimali vardır. Demans bir yaĢlılık hastalığı olmamasına rağmen en çok yaĢlılarda görülmektedir. Bu bağlamda demans tamamen bir beyin hastalığıdır (Tufan, 2016: 33).

Demans bellek bozukluğu, konuĢma, duyma, görme ve motor becerilerinden en az iki tanesinin iĢlevini yitirdiği, bu yitimin kiĢinin gündelik hayatını idame ettirmekte güçlük çıkardığı, sürekli olarak ilerleme gösteren, tedavisi mümkün olmayan nörodejeneratif zihinsel bir hastalıktır (Toker Tekin, 2018: 4).

Demansın en sık görülen türü Alzheimer hastalığıdır. Alzheimer hastalığı, beyindeki sinir hücrelerinin ölmesi ile hücreler arası iletiĢimin yok olması sonucu beynin faaliyetlerini yapamayacak duruma gelmesidir. Alzheimer hastalığı demans türleri içerisinde en sık görülen hastalıktır. Alzheimer hastalığı; öğrenme, konuĢma, iĢitime, yargılama, günlük yaĢam etkinliklerini sürdürememe ve davranıĢlarda değiĢikliklere yola açan nörodejeneratif ve ilerleyici bir beyin hastalığıdır (Atay, 2014: 23-27).

Demans hastası birey zaman içerisinde konuĢmada, iĢitmede daha sonraları görmede güçlük çeker. Zamanla düĢünme, kavrama, hesaplama, el göz koordinasyonu, bellekte zayıflama, hatırlama yetilerinde güçlük çeker zamanla bu güçlükler hastanın kendi öz bakımını yapmasını engeller ve hasta baĢkasının yardımına ihtiyaç duyar hale gelir. Demans hastası birey duygularını kontrol edemez. Hastalığın tam olarak ne zaman baĢladığı belirsizdir. Hastalığın belirtileri net bir Ģekilde ortaya çıktıktan 2-3 yıl öncesinde baĢlamaktadır. Bu nedenle hastalığın baĢlangıcını tespit etmek zordur. Hastalık öldürücü olmamakla beraber bireyin bağıĢıklık sistemini çökertir. Hasta bu hastalığa yakalandıktan yaklaĢık olarak 7-8 yıl sonra vefat eder. Nadiren de olsa hastalığın süresinin 20 yıla kadar çıktığı görülmüĢtür. Hastalığın baĢlangıcından hastanın ölümüne varan sürede asıl amaç tıbbi desteği sağlamak, hastanın bakımını doğru yapmak ve hastalığın ilerlemesini

31

yavaĢlatmaktır. Hastalığın tedavisi yoktur. Bu süreçte hastanın bakımını yapan bireylerin de yardıma ve desteğe ihtiyacı bulunmaktadır (Tufan, 2016: 31-34).

Alzheimer hastalığı, serebral korteks, hipokampüs ve subkortikal bölgelerinde hücre kaybı ile metabolizmadaki aktivitelerde azalma ile beraber hatırlamada güçlüğe ve biliĢsel zayıflamaya neden olan, bireyin duygun durumunu olumsuz bir Ģekilde etkileyen sürekli olarak ilerleyen bir hastalıktır (Akyar ve Akdemir, 2009: 32).

Alzheimer hastaları ile sanatsal aktiviteler yapmak oldukça iyi sonuçlar verir. Örneğin: beraber öyküler kurup anlatmak, birlikte Ģarkılar söylemek, beraber bir kitap okumak. Bunlar arasında müzik ayrı bir yer tutmaktadır. Yapılan araĢtırmalarda en iyi hatırlanan Ģarkılar çocukluk ve ergenlik arasında dinlemiĢ olduklarıdır. Yani Alzheimer hastası birey hastalık nedeni ile bir sürü Ģeyi unutsa da çocukluk ve ergenlik arasında dinlediği müzikleri unutamamaktadır. Ayrıca özellikle o yıllarda öğrenilmiĢ bir müzik aleti çalma becerisi de hafızada saklı kalmaktadır. Hastanın dinlediği müzik ve enstrüman çalma becerisi Alzheimer‟ın son evrelerine kadar hasta tarafından unutulmamaktadır (Acheson, 2016: 1).

Alzheimer hastalığı; beynin bazı bölgelerinde nöron kaybı ve metabolik aktivitede azalma sonucu oluĢmaktadır. Hastalık; konuĢmayı, iĢitmeyi, duyguları, sistematik düĢünmeyi, algılamayı olumsuz etkileyen bir beyin hastalığıdır. Alzheimer hastalığı bellek bozukluğu ile kendini gösterir. Hasta bellek bozukluğu ve unutma iĢlevlerinin ardından zihin gerektiren iĢlevlerini yerine getirememektedir. Ardından hasta da kiĢilik değiĢimleri baĢlar. Hasta, hastalığın son evresinde, motor becerilerini yapamaz, duygu durumunu kontrol edemez ve yürüme iĢlevini yapamaz hale gelip tamamen yatağa bağımlı ve baĢkasının yardımına muhtaç bir birey durumuna gelmektedir (Geldmacher ve Whitehouse, akt. Akyar ve Akdemir, 2009: 33).

Alzheimer hastalığı bilincin kalıcı olarak zayıflaması halidir. Beyinde meydana gelen Alzheimer hastalığında önce zeka, hafıza, sonra olayları birbirine bağlama ve yargılama yeteneklerinin ön kabulleri zarar görmektedir. Hasta bireyde, zayıf bir Ģekilde de olsa daha önceki yeteneklerinden geriye birkaç parça kalabilir.

32

Hastada duygusal körelme, irade zayıflığı, içgüdüleri bastıramamak gibi gerilemeler oluĢmaktadır (Schalbach, akt. Tufan, 2016: 54).

Alzheimer hastalığı ilk defa 1906 yılında Dr. Alois Alzheimer tarafından kullanılmıĢtır. 1901 yılında çalıĢtığı sırada bir bayan hastasını tedavi ederken elde ettiği verileri yorumlayamamıĢ, elde ettiği veriler hakkında yaptığı araĢtırmalar da herhangi bir sonuç elde edememiĢtir. Hastanın ölümünden sonra hastanın beyin otopsisini yapan Alois, beynin beyin korteksinin normaldekinden ince olduğunu gözlemiĢtir. Beyin üzerinde yaptığı çalıĢmada beynin üzerinde senil plaklar ve nörofibriler plaklar olduğunu tespit etmiĢtir. Alois Alzheimer 1906 yılında bir kongrede „„Serebral Korteksin Tuhaf Hastalığı‟‟ olarak bugünkü Alzheimer hastalığını sunmuĢtur. Dr. Emil Krepelin hastalığa 1910 yılında „„Alzheimer‟‟ adını vermiĢtir (Selekler, 2010: 10).