• Sonuç bulunamadı

7. ELAZIĞ VE YAKIN ÇEVRESĐNDEKĐ TARĐHĐ CAMĐLER

7.10. Harput Kurşunlu Camii (1738-1739)

Harput’ta jandarma karakolu binası karşısında, Çınarlı Park içerisinde bulunan tarihi bir yapıdır. Cami bahçesi park ve lokanta olarak kullanılmakta ve içerisinde asırlık bir çınar ağacı bulunmaktadır. Kitabesi Osmanlı döneminde Çarsancak Beylerinden Osman Ağa tarafından 1738-1739 yıllarında yaptırıldığı rivayet edilmektedir. Giriş kapısı üzerinde bulunan kitabede Hicri;1151 (וּוּטּ׀) tarihi seçilebilmektedir.

Çarsancak beylerinden Osman Ağa tarafından yaptırıldığı tevatürden söylenir (Sunguroğlu, 1958).

Kurşunlu Camii, 13 ada, 579 parselde kayıtlı, 30.05.1982/A-3562 sayılı Kurul Kararı ile “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiştir. Camiden sorumlu kuruluş Vakıflar Genel Müdürlüğüdür (Elazığ Kültür Envanteri, 2009).

Kurşunlu Cami’nin önündeki bahçeye caddeden üç dört basamaklı iki merdivenle inilir. Merdivenlerden bir minarenin bitişiğindedir. Bahçede, bir havuz, bir çınar ve caddeden bahçeyi ayıran duvara bitişik bir çeşme vardır. Dikdörtgen bir plana sahip caminin son cemaat mahfili, iki sütunlu üç sivri kemerli önceden açık olan, şimdi ahşap camekânla kapatılmış revaklarla bahçeye açılır (Resim 62). Harim kısmı, sonradan girişte sağ köşeye yerleştirilmiş ahşap müezzin mahfili ile tek sahnlıdır. Girişi dışarıdan verilmiş minaresiyle, bölgede bulunan nadide Osmanlı camilerinden biridir.

Resim 62. Kurşunlu Camii giriş bölüm

Caminin duvarlarının bir kısmında olarak kaba yonu taş kullanılmıştır. Dış yüzey kaplamalarında, kemerlerde, pencere ve kapı sövelerinde, minarede ve son cemaat mahfilinde beyaz kesme taş kullanılmıştır. Yaklaşık 1,20 metre genişliğindeki duvar araları moloz dolgu ile doldurulmuştur. Kubbe ve geçiş elemanları tuğla ile örülmüş olup üstten kurşun levhalarla kaplanmıştır (Şekil 46).

131 Şekil 46. Kurşunlu Cmaii Planı

Son cemaat mahfili iki sütun üzerinde yer alan üç sivri kemerle üç revaklıdır. Kemerler kenarlarda duvar içerisinde bulunan ayaklar üzerine bindirilmiştir. Mahfil üstte iki kemerle üç bölüme ayrılmıştır. Kenarda bulunan 40-50 cm. kadar yüksek iki kare sahn kubbe ile örtülmüş olup, ortadaki giriş kısmı dikdörtgen şeklinde ve üstten tonozla örtülmüştür. Tuğla ile örülen tonoz ve kubbeler üstten kurşun levhalarla kaplanmıştır. Kubbelere geçişler pandantiflerle sağlanmıştır. Zemin taş karolarla döşenmiştir. Harimle bağlantı yan sahlarda birer dikdörtgen pencereyle sağlanmıştır. Kapının sağında bulunan sahnda bir mihrap nişi yer alır. Giriş kapısı kesme taştan yapılmış, üstten burgulu kemer içerinde bulunan bir niş içerisinde yer alır. Kapının üstünde sadece tarihi okunabilen kitabesi vardır. Đki kantlı kapının üstü basık kemerlidir (Resim 63).

Harim kısmı içten 11x11 metre ebatlarında kare şekilli ve üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbeye geçiş köşe trompları ile sağlanmıştır. Đçten tuğla ile örülen tromplar ve kubbe dıştan kurşun levhalarla kaplanmıştır. Kesme taştan örülmüş kubbe kasnağı sekizgen şekillidir. Kasnağın her yönünde dıştan taş kafesli birer pencere bırakılmıştır. Cami ismini bu kaplamadan almaktadır. Duvar içine yapılmış kesme taştan sekiz kör kemer bulunmaktadır. Kemer altlarına kadar sıvasız olan cami duvarları kemer üstlerinde sıvalı ve işlemesiz sade olarak yapılmıştır. Zemin taş karolarla döşenmiştir.

Mihrap güney duvarında beyaz düzgün kesme taşla yapılmıştır. Mihrap nişi içten yuvarlak, dıştan üç dilimli bir burgulu kemerden oluşur. Nişin kenarlarında sade iki sütun kabartması bütün süslemesini oluşturmaktadır. Mihrap duvarının ortasında, nişin yanında iki adet üstü kemerli kandil yuvası bırakılmıştır. Đşlemesiz ve çok sadedir (Resim 64).

Resim 64. Kenarlarda sütun görüntüsü ve iç içe iki kemerle süslü mihrabı

Caminin minberi; aslında Ulu Caminin, önce Saray Camii’ne götürülen sonra bu camiye getirilen minberdir. Đki kanatlı ahşap bir kapı üzerinde büyük bir rozet yer almaktadır. Kenarları bitkisel motiflerle işlenmiştir. Dolap ya da geçiş kısmı kesme oymalarla işlenmiş ve kapalıdır. Köşk dört ahşap sütun üzerine oturmaktadır. Đshak Sunguroğlu, Harput Yollarında adlı eserinde IV. Murat’ın Revan seferi dönüşü Harput’u ziyaret etiğini ve abanoz ağacından yapılan minberle birlikte değerli bir halıyı, Ulu

133

Semra Ögel, Anadolu’da Ağaç Oymacılığı eserinde ve Oktay Aslanapa, Anadolu Türk Çini ve Keramik Sanatı esrinde bu tarihi minberdeki işlemeleri şu şekilde anlatmaktadırlar; minberin yan yüzlerindeki alanlar geniş şeritlerle çeşitli poligonal sahalara ayrılmıştır. Bu sahalar beşgen ve altıgendir. Altı tane beşgen ortadaki daha büyük altıgenin etrafında birleşerek gruplar teşkil ederler. Yine bu yan yüzlerdeki büyük üçgen alanlarda iç içe geçmiş tam ve yarım sekizgenler yer almıştır. Sekizgenlerdeki kıvrık dalların aynısı 1964 yılında Keykubadiye Sarayı (Kayseri) kazısında çıkarılan çinide görmekteyiz (Resim 65) (Ögel, 1965; Aslanapa, 1968).

Minberin yan yüzeylerinde oluşan bu alanların içine ayetlerden oluşan birçok yazı yazılmıştır. Bu yazılardan biri “Kapıların üzerindeki yazıları Sa’d yazdı) şeklinde kitabesini oluşturmaktadır.

Resim 65. Ulu Caminin IV Murat tarafından hediye edilen 450 yıllık abanoz ağacından yapılmış eski minber

Caminin aydınlatılmasında, altta altı büyük adet pencere kullanılmıştır. Đçten tonozlu, dıştan sivri kemerli bu pencerelerin ikisi, mihrabın sağında ve solunda olmak üzere güney duvarında, ikisi batı duvarında ve ikisi giriş kapısının sağında ve solunda olmak üzere kuzey duvarında yer alır. Doğu duvarında pencere yoktur. Kubbe kasnağı üzerinde dıştan taş kafesli, içten vitray camlarla renkli olarak süslenmiş dört pencereyle de aydınlatma desteklenmiştir (Resim 66)

Resim 66. Kubbe kasnağında yer alan taş kafesli vitray camlı pencere

Minare son cemaat mahfilinin solunda, doğu duvarına bitişik olarak ayrı bir blok halinde yer alır. Kare bir kaide üzerinde yükselen minareye kuzey duvarında yer alan basık kemerli tek kanatlı bir kapıdan girilir. Kaidenin üstü pahlanarak pabuçluğa geçilir. Pabuçluğun üzerinde sağır sivri kemerler yer almaktadır. Buradan bir bilezikle silindirik gövdeye geçiş yapılmıştır. Şerefenin altında yer alan bilezik siyah ve beyaz kesme taşların sıralı olarak dizilişiyle şekillenmiştir. Şerefenin alt kısmı üç sıra üçgen şekilli mukarnasla süslenmiştir. Korkulukları düz kesme taşların dikine yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Şerefeden sonra yer alan gövde daha ince olarak yapılmıştır. Külah kısmı kurşun levhalarla kaplanmıştır.