• Sonuç bulunamadı

Hareket

Belgede Dans ve iletişim (sayfa 135-139)

BÖLÜM 4: DANS VE İLETİŞİM

4.4. Dansın İletişim Kodları

4.4.2. Hareket

İnsanın hayatı ana rahmine düşüşünden itibaren kalp atışının ritminde sürecektir. Anne karnında olduğu dönemde hayatta kalması nasıl onu besleyen kalbin atışına bağlıysa, hayatının sonu da kalp kasının durmasıyla belirlenir. Kalp durmaksızın açılıp kapanan bir pompa şeklinde var olmaktadır. İşlevi hareket halinde olmaktır ve kalp sadece hareket halinde olduğu sürece vardır. Böylece yaşamın temel prensibine de uymaktadır. Harekete… (Turchet, 2005: 33)

Biyomekanik açıdan hareket, psikolojik ve fizyolojik etkiler dikkate alınmadan, değişik miktarlarda kuvvet uygulanması ile vücudun veya vücut parçalarının zaman içerisinde ve bir mekânda yer değiştirmesi olarak tanımlanmaktadır (Coşkun, 2008: 4).

İnsanlar için hareket sadece belirli faaliyetlerin ve organ fonksiyonlarının uygulanması için bir araç değil, bilakis bundan daha fazla olarak: bir iletişim aracıdır da… (Arıkan, 1998: 251).

Arzu hareketin nedenidir. Fakat arzu, ulaşılması gereken iyi ya da hazza ilişkin imgelemi-hesaplayıcı (yani düşünüp taşınan) ya da salt duyusal olan imgelemi gerektirir (Ross, 2002: 173).

Sahne için oyuncunun bedensel olarak hazır olması onun sanatsal etkisinin önemli temellerinden biridir. Oyuncu kendisini ifade edebilmek için sadece iki araç sahibidir: dil ve vücudunun hareketleri (Arıkan, 1998: 272).

Dansın tümü vücut hareketleridir ve hepimizin kendine has vücut hareketleri vardır. Bize renk ve bireysellik verirler. Hareketler dış kişiliği iç kişilikle birleştirir ve daha ilahi yönlerimizle aramızda köprü kurmaya yardımcı olur (Andrews, 2002: 12, 13).

Hareket olaylarının bizde ve diğer kuzey ülkelerinde ve de özellikle şehirlerde her zaman bu kadar açık far edilir biçimde yapılmadığına kısaca birkaç olası sebep düşünebiliriz. Biz gençlikte gelişim şartlı (ve gerekli) hareket isteğini kontrol altına almaya ve tüm bildirimlerimizi etraflıca sözcüklerle ifade etmeye teşvik ediliyoruz. Vücutsal hareket ve ifade ihtiyacının azaltılmasını daha da fazlalaştıran, insanların modern ulaşım araçları, caddelerdeki düz kaplamalar, asansörler ve yürüyen merdivenler sayesinde gittikçe artan, bacaklarla ve tüm vücutla farklı zemin davranışlarına alışma, onları kuvvetle, uysallıkla, elastikiyetle ve dengeyle aşmak için ve bu yolla çevik kalmak için zorunluluğun azalması gerçeğidir.

İş sırasında da mesleki olarak veya evde, makinelere ve pratik cihazlar vücudun ve organlarının hareket ve uyum yeteneğini kurmasını ve böylece fonksiyon yeteneğini elde etmesini engellemektedir (Arıkan, 1998: 256).

Dinlenmiş normal insan organizması harekete ihtiyaç duyar. İnsan doğasının uygarlığa dayattığı çok genel bir emirdir bu. Bu ihtiyacın doyurulması asıl olarak insanın kas faaliyeti olmadan ve sinir sistemini belli bir biçimde işletmeden hiç bir şeye ulaşamamasıyla belirlenmiştir. Bu nedenle toplumsal ve politik örgütlenmeye bağlı olan bütün bedensel faaliyet gösterme biçimleri, çevrenin keşfedilmesi, diğer topluluklarla ilişki kurma, hepsi tek bireyin kas gerilimini ve sinirsel enerji fazlasını gösterir.

Öte yandan bunların hepsi araçtır, yani başka ihtiyaçların doyurulmasına yönelmiştir. Bunun için de örgütlüdürler, bu da bunların yalnızca kurum olarak betimlenebilecekleri ya da teorik analize yalnız böyle tabi tutulabilecekleri anlamına gelir. Ama spor, oyun, dans ve şenlikler gibi kurallaştırılmış ve kararlaştırılmış kas ve sinir etkinliğinin bizzat amaç olduğu, özel olarak bunun için düzenlenip örgütlenmiş faaliyetler de vardır. Bunlar biyolojik, psikolojik ve kültürel açıdan toplu incelemeler için geniş alan oluşturur (Malinowski, 1992: 116, 117).

Dansın algılanmasının zaman ile olan ilişkisinde iki farklı zaman dilimi üzerinden tanımlama yapabiliriz. Bunlardan birincisi “an” yani zamanın objektif olarak ölçülebilir en küçük birimidir. Bu zaman birimi içinde hareket sadece var olur. Toplumsal anlamda genel geçer bir anlam kazanmış hareketlerin haricinde (örneğin işitme engellilerin iletişim kurmakta kullandıkları hareketler gibi), belli bir olayı ya da fikri bir ortamdan diğerine taşıyabileceği kadar belirgin bir anlam taşımaz. An hareketin gerçekleştiği zaman birimidir. Anların bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan “süreç” ise hareketlerin algılanmasında rol alan zaman etkenlerinin ikincisidir.

Dans eserleri göz önüne alındığında, süreç hareketlerin bir araya gelerek minimumda bir anlam yaratacakları şekilde cümleler oluşturabildikleri zaman

dilimidir. Bir diğer deyişle bir koreografi içinde hareketlerin uygulanması aracılığı ile anlam üretilebilen en kısa, sübjektif zaman parçasıdır ve kesin bir sınırı ya da ölçümü yoktur. Aktarılmak istenen bilginin hareket vasıtası ile anlamına kavuşmasına kadar geçen süreye dayanır. Koreografi de bu süreçlerin toplamından ve bu süreçlerin aktarılmak istenen anlamı en iyi şekilde taşıyabilecekleri şekilde tasarlanması sonucunda oluşur (Çelik, 2005: 16).

Hareketi çözümleyebilmek için hareketin oluşumunu sağlayan iç ve dış kuvvetlere göz atmamız gerekir. Hareketin oluşumunu sağlayan iç ve dış kuvvetler aşağıda sıralanmıştır:

Dış Kuvvetler:

•Yerçekimi kuvveti: Yerçekiminin bedene uyguladığı kuvvettir. Yerçekimi kuvveti bütün cisimleri yerin merkezine doğru çeker. Bu kuvvetin büyüklüğü vücudun kütlesine bağlıdır.

•Etki-Tepki kuvveti: Vücudun yerle temas etmesi sonucu yerin vücuda uyguladığı kuvvettir. Örneğin altmış kiloluk bir insan yerle temas ettiği zaman, ona uygulanan yerçekimi kuvveti altı yüz newton’dur. Yerin vücuda uyguladığı reaksiyon kuvveti de buna eşit fakat zıt yönlüdür buna “etki tepki kuvveti” denir.

•Sürtünme kuvveti: Vücudun ya da herhangi bir cismin bir başka objenin yüzeyine teması sonucu ortaya çıkan kuvvettir. Sürtünme kuvveti ayakkabı-yer, top-raket, kayak-kar gibi temas eden yüzeylerin niteliğine bağlıdır.

•Su veya hava direnci: Vücudun veya objenin su veya havada hareketi sırasında karşılaşacağı direnç, vücudun yüzeyine, hızına ve şekline bağlıdır.

İç Kuvvetler:

•Kas kuvveti: Kas kasılması sonucu hareketin oluşumunu sağlayan kuvvettir. Yerçekimi ve sürtünme kuvvetlerine karşı koymak veya etki tepki kuvvetlerini arttırmak için kas kuvveti kullanılır. Kasların tutunma yerlerinin şekli, yapısı (yerçekimi merkezinin yeri) ve serbest ya da sabit olması hareketi etkiler.

•Basınç: Bir vücuda uygulanan kuvvetin miktarı uygulandığı alana bölünürse, belli bir birime yapılan basınç elde edilir.

• İş: Mekanik açıdan iş, kuvvetin uygulanması sonucu, cismin kuvvet uygulandığı doğrultuda ve uygulandığı süre içerisinde yol kat etmesidir.

•Güç: Belli bir zaman dilimi içerisinde yapılan işin miktarına denir.

•Enerji: İş yapabilme kapasitesine denir. Kinetik enerji, hareket halinde bir cismin hareketinden ötürü sahip olduğu enerji şeklidir. Potansiyel enerji ise, cismin veya vücudun yer yüzeyine relatif olarak bulunduğu durumdan ötürü sahip olduğu enerjidir (Solomon, 2000: 42).

“Beden ve devinim, kültürün diğer öğeleriyle karşılıklı etkileşen ve onları yorumlayan toplumsal gerçekliklerdir. Popüler dans, sahne dansı, spor ve ritüel gibi yapılaşmış devinim sistemleri, düşünce ve değerleri kodlayarak ve ortaya çıkararak, insanların kim oldukları ve nasıl bir yaşam sürdükleri hakkında imgeler yaratılmasına ve bunların dile getirilmesine yardım ederler; yaşam deneyiminin, gösterinin bir parçasıdırlar, insanların; sayesinde kendilerini öğrendikleri etkinliklerdir” (Novack, 1990: 95).

Hareket ve dansın nasıl büyüsel değişiklikler yapabileceğini anlamak için kendimizi bir enerji sistemi olarak görmemiz gerekir. Antik ve modern çağ bilim adamları hayattaki her şeyin titreşimlerden oluştuğu konusunda hem fikirdir. Bu titreşim, maddenin her atomunun elektron ve protonlarının hareketinin sonucudur. Titreşimler her nesnede, hayvanda, insanda ve çevremizdeki atmosferde bulunmaktadır. Canlı yaşamının titreşim frekansları, cansız maddelerinkinden daha aktif, enerji dolu ve değişkendir. Ama titreşimler hepsinde vardır (Andrews, 2002: 39).

Dans ve hareket evrenin doğasındandır. Bitkiler zarif ve ritmik şekilde hareket ederler. Yüzlerini güneşe dönerler; bir esintiyle dalgalanırlar; spiraller ve başka hoş şekillerde büyürler. Kuşların, kusursuz kur veya güç gösterileri için kanatlarını ve tüylerini yayarak oluşturdukları kendi hareketleri ve dansları vardır. İnsan bedeni hareket için tasarlanmıştır.

Hareket yaşam için, nefes almak kadar doğal ve önemlidir. Nefes almak gibi bizi enerji ile doldurur. Günlük algılamalarımızı ve bilincimizi aşmamızı sağlar. Hareket dengeler, iyileştirir, uyandırır ve enerji verir. Kuvvet için, aydınlanma için, yaşam için ve ölüm için psişik enerji yaratır (Andrews, 2002: 11).

Halk oyunları çalışmalarında bedensel gelişim olarak gövde, kollar ve bacaklar arasında dengeli bir uyum vardır. Enerji dolu bir canlılık ve azalan durgunluk içinde güçlü canlı hareketler bulunur. Motorsal gücün öğrenimi ve yönetimi kol ve bacakları, günlük yaşantıdan uzak hareketleri yavaş yavaş kontrol edebilmeyi sağlar.

Karadeniz yöresi halk oyunlarında bir interval çalışmayı görmek mümkündür. Oyunlar normal hızda başlayıp bir müddet bu hızla devam eder daha sonra hız artırılarak oyunun son bölümü en yüksek hızda oynanır. Diğer oyun türlerinden farklı oyunlar arasında dinlenme aralığı ya yoktur ya da çok kısadır. Ağrı yöresi halk oyunları gibi orta hızda oynayan halk oyunları oynayan kimselerde de bacak kuvveti ve sırt kuvveti gelişmekte fakat el kuvveti önemli bir farklılık göstermemektedir.

Hızlı ve orta hızlı oyun oynayan kimselerin max O2 leri ve vital kapasiteleri, ağır bir ritim ve yavaş hızda oynanan halk oyunlarını oynayan kimselere nazaran daha gelişmiştir. Sırt ve bacak kuvveti halk oyunları oynayan kimselerde halk oyunları oynamayan kimselere göre daha gelişmiştir.

Halk oyunları uygulamaları sırasında yapılan statik çalışmalar, kuvvetli bir karşı koymaya karşı yapılır. Kasların kuvvet gelişimine önemli katkıları vardır. Dinamik çalışmalarda ise, sürekli hareketler görülür. Bu çalışmalar sayesinde, kas dayanıklılığı artırılır.

Uzun ve yoğun geçen halk oyunları çalışmalarını içeren bir antrenman döneminden sonra, kalp atım sayısında azalma ve volüm de artma görülür. Vücut kas potansiyelinde büyüme, hareketlilik, çabukluluk, dayanıklılıkta artma, akciğer vital kapasitesinde büyüme görülür. Koordinasyon gelişimi incelendiğinde bedensel ve ruhsal birlikteliğin gerekliliği görülür.

Halk oyunlarında maharet, sürat ve çeviklik gelişmiştir. Beden koordinasyonunda sinir sistemi merkezinin düzenli çalışması sonucu kas gurupları arasında iş birliği sağlanmıştır. Koordinasyon sonucunda halk oyunlarında beceri, çeviklik, denge, uyum ve sürat sağlanır. Böylece hareketlerdeki süratle uyumun temposuna göre uyum güçlenir (Kocatürk, 2005: 11).

Belgede Dans ve iletişim (sayfa 135-139)