• Sonuç bulunamadı

3. Parasal Aktarım Kanalları

3.3. Kredi Kanalı

3.3.2. Bilanço Kanalı

3.3.2.4. Hanehalkı Bilanço Etkisi

Kredi kanalı ile ilgili literatürün büyük bir kısmı işletmeler tarafından yapılan harcamalar üzerine odaklanmasına rağmen, aslında kredi kanalı dayanıklı tüketim malı harcamaları ve konut harcamalarını da aynı şekilde dikkate almaktadır. Parasal daralma nedeniyle banka kredilerindeki azalma, diğer kredi kaynaklarına başvuramayan tüketiciler açısından dayanıklı tüketim malı harcamaları ve konut satın alımlarında bir azalmaya yol açmaktadır. Benzer şekilde, faiz oranındaki artışlar tüketicilerin nakit akışlarını ters yönde etkilediğinden dolayı hanehalkı bilançolarında bozulmaya neden olmaktadır94.

Bilanço kanalının tüketiciler üzerinden nasıl çalıştığını görmenin başka bir yolu dayanıklı tüketim malı ve konut harcamaları üzerindeki likidite etkisini göz önüne almaktır. Likidite etkisi görüşünde, bilanço kanalı, ödünç verenlerin ödünç verme isteklerinden ziyade tüketicilerin harcama istekleri üzerindeki etki ile

93 Mishkin, “The Channels …”, ss. 12-13. 94 Bernanke ve Gertler, a.g.m., ss. 44-45.

çalışmaktadır. Dayanıklı tüketim malları ve konut harcamaları, kaliteleri hakkındaki asimetrik enformasyondan dolayı likiditesi oldukça düşük varlıklardır. Tüketicilerin gelirlerinde azalmaya neden olacak bir şok sonucunda, eğer tüketiciler fon toplayabilmek için dayanıklı tüketim mallarını ya da konutlarını satmak isterlerse, bu satışta söz konusu varlıklar gerçek değerinden satılamayacağı için tüketiciler büyük bir kayıpla karşılaşacaklardır. Tersine, eğer tüketiciler ellerinde finansal varlık bulunduruyorlarsa (bankadaki vadesiz mevduat, hisse senedi ya da tahvil gibi) bunları piyasa değerlerinden kolayca satarak nakitlerini artırabileceklerdir. Bu nedenle, eğer tüketiciler, büyük olasılıkla mali bir sıkıntıya gireceklerini tahmin ediyorlarsa, likiditesi düşük olan dayanıklı tüketim malı ya da konut gibi varlıkları daha az miktarda elde tutmak isteyecekler; likiditesi yüksek olan finansal varlıkları elde tutmayı tercih edeceklerdir. Böyle bir durumda, tüketicilerin bilançosu, mali sıkıntıya girme olasılığına ilişkin tahminini etkileyecektir. Tüketiciler borçlarına oranla daha fazla miktarda finansal varlığa sahip olduklarında, mali sıkıntı olasılıklarının daha düşük olacağını tahmin ederek, daha fazla dayanıklı tüketim malı ya da konut satın alma eğiliminde olacaklardır. Hisse senedi fiyatları arttığında, finansal varlıkların değeri de artacak ve finansal pozisyonlarını güçlendirdiğini ve mali sıkıntı olasılıklarının daha da azaldığını tahmin eden tüketiciler, daha fazla dayanıklı tüketim malı harcaması yapacaklardır. Bu durum, aşağıda gösterilen başka bir aktarım mekanizmasına neden olacaktır95:

M↑ Î Ps↑ Î finansal varlıklar ↑ Î mali sıkıntı olasılığı ↓ Î Cd↑ Î H↑ Î Y↑ (16)

Burada; Cd ↑, dayanıklı tüketim malı harcamalarındaki artışı; H↑, konut harcamalarındaki artışı göstermektedir.

Dayanıklı tüketim malı ve konutun likiditesinin düşük olması, faiz oranında artışa ve bunun sonucunda tüketicinin nakit akışında azalmaya neden olan parasal bir daralmanın niçin tüketicilerin dayanıklı tüketim malı ve konut harcamalarında bir

95 Frederic S. Mishkin, Robert J. Gordon, Saul H. Hymans, “What Depressed the Consumer? The

Household Balance Sheet and the 1973-75 Recession”, Brookings Papers on Economic Activity, Vol. 1977, No. 1, 1977, ss. 123-174.

azalmaya yol açtığını açıklamaktadır. Tüketicinin nakit akışında meydana gelen bir azalma, mali sıkıntı olasılığını artıracaktır. Bunun sonucunda, dayanıklı tüketim malı ve konut harcamaları azalacağı için toplam hasıla düşecektir. Bu nakit akışı etkileri ve 14 nolu eşitlikte gösterilen etki arasındaki tek fark, burada ödünç verenlerin kredi vermeye gönülsüz olmasından kaynaklanan harcama düşüşü değil, tüketicilerin harcama yapmadaki isteksizliğinden kaynaklanan harcama düşüşü söz konusu olmaktadır96.

İKİNCİ BÖLÜM

KREDİ KANALININ BELİRLEYİCİLERİ

Para otoriteleri, hedefledikleri para miktarı ve fiyat düzeylerini elde etmek için uyguladıkları programlarla ekonomideki genel likidite düzeyini kontrol etmektedirler. Bunun için de başta kanuni rezervler olmak üzere açık piyasa işlemleri, swap ve repo işlemleri gibi çeşitli finansal araç ve mekanizmaları kullanmaktadırlar. Bu finansal araçlar ve mekanizmalar parasal aktarım mekanizmasının belli başlı unsurlarını oluşturmaktadır. Bu unsurları da kendi arasında iki gruba ayırmak mümkündür. Birinci grup, kısa vadeli faiz oranı, rezerv para büyüklüğü, kanuni karşılıklar gibi merkez bankalarının kontrolü altında bulunan araçlarla kredi ve mevduat faiz oranı, döviz kurları, finansal aktiflerin fiyatları gibi mali sektör dışındaki sektörlerin de durumunu doğrudan etkileyecek değişkenlerdir. Bu değişkenler aracılığıyla oluşan parasal aktarım mekanizması özellikle finansal sistemin yapısına bağlıdır ve bu yapı tarafından belirlenmektedir. İkinci grup ise, firmalar ve hanehalkı kesimlerinin harcama kararları, finansal durumları gibi unsurlardır. Bunlar borçlanma oranları, dış kaynak bağımlılığı, aktif ve pasiflerin döviz ve vade kompozisyonları gibi önceden oluşturulmuş ve kısa vadede değiştirilemeyecek unsurlardır. Bu unsurlar da para politikasının etkinliği ve parasal aktarım mekanizmasının işleyişi açısından önemlidir97.

Uzun yıllar boyunca sadece parasal büyüklükler aracılığıyla işleyen aktarım mekanizmaları incelenmiş, 1980’ lerin ikinci yarısında özellikle bankaları ve bankacılık sistemini ilgilendiren bir mekanizma daha tartışılmaya başlanmıştır. Parasal aktarımın kredi kanalı olarak adlandırılan bu mekanizma, para otoritelerinin özellikle -fakat yalnızca değil- karşılıkları kullanarak toplam kredi arzını nasıl etkilediğini ve kredi arzındaki değişimin de başta milli gelir ve enflasyon olmak üzere diğer makro büyüklükleri nasıl etkilediğini incelemektedir98.

97 İnan, a.g.m., s. 3. 98 İnan, a.g.m., s. 3.

Kredi kanalı, finansal piyasalarda asimetrik enformasyon problemine vurgu yapmakta ve asimetrik enformasyonun varlığından dolayı kredi piyasalarının etkin işlemediği görüşüne dayanmaktadır. Ayrıca bu kanal, geleneksel faiz oranı kanalına alternatif olarak ortaya çıkmamış tersine, geleneksel faiz oranı kanalındaki boşlukları doldurmak amacıyla ortaya çıkmıştır99. Geleneksel faiz oranı kanalında, bankaların rolü tam rekabet varsayımıyla görmezden gelinmiştir. Kredi kanalını savunanlara göre ise, finansal piyasalarda asimetrik enformasyonun var olması bankalara özel bir rol yüklemektedir100. Geleneksel faiz oranı kanalı, tahvil ve kredilerin birbirleriyle tam ikame edilebildiğini varsaymış ve kredileri modelden dışlamıştır. Kredi kanalında ise, bu iki varlıklı yapı para, tahvil ve kredi olarak üç varlığa çıkmıştır101.

Kredi kanalı, iki ana mekanizma üzerinden işlemektedir. Bunlar, banka kredileri kanalı ve bilanço kanalıdır. Banka kredileri kanalı, genişletici ya da daraltıcı para politikası uygulaması sonucunda bankacılık sisteminin firmalar kesimine toplam kredi verme yeteneğinin artması ya da azalması şeklinde işlemektedir. Bilanço kanalı ise, bankalardan kredi almış olan firmalar kesiminin uygulanan para politikası sonucunda bilançolarının değişiminden dolayı kredi alma yeteneklerinin değişmesi yoluyla işlemektedir102.

Kredi kanalının çalışması için temel koşul, krediler ile diğer borçlanma enstrümanlarının (finansman bonosu, hisse senedi gibi) bankaların ve firmaların bilançolarında birbirlerinin tam ikameleri olmamasıdır103. Bunun yanı sıra kredi kanalının işleyişini etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır. Bu bölümde, kredi kanalının etkinliğini artıran ya da kredi kanalının etkinliğini azaltan faktörler, kredi kanalının belirleyicileri başlığı altında incelenmiştir. Bunlar; asimetrik enformasyon, firmaların banka kredilerine bağımlılığı, net değer, fiskal baskınlık, ulusal finansal piyasaların derinliği, finansal regülasyon ve finansal deregülasyon, finansal sistem içerisinde kamu bankalarının ağırlığıdır.

99 Mishkin, “The Channels …”, s. 8.

100 Kerstin Hallsten, “Bank Loans and The Transmission Mechanism of Monetary Policy”, Sveriges

Riskbank Working Paper, No: 73, October 1999, ss. 2-3.

101 Bernanke ve Blinder, “Credit …”, s. 1-4. 102 İnan, a.g.m., s. 4.

103 Patrick Bolton, Xavier Freixas, “Corporate Finance and The Monetary Transmission Mechanism”,