• Sonuç bulunamadı

6. HALKLA İLİŞKİLERİN ÖRGÜTLENMESİ

6.2. Halkla İlişkiler Personeli ve Görevleri

Başarılı bir halkla ilişkiler faaliyeti için bilimsel bir çalışmaya ve bu çalışmayı yapabilecek yetenekli personele ihtiyaç duyulmaktadır. Bunu sağlayacak olan halkla ilişkiler görevlisi hedef kitleye dönük ve ona karşı duyarlı olan bir kişiliğe sahip olmalıdır. Olaylara eleştirel bir bakış açısıyla bakan, izleyen, değerlendiren ve gerekli değişiklikleri yapan, araştırma konusunda bilgi sahibi olmuş diğer sosyal

alanları da bilen ve halkla ilişkileri bunlarla ilişkilendirebilen bir kişidir halkla ilişkiler görevlisi. Halkla ilişkiler görevlisinin mevcut kitle iletişim araçlarını en iyi şekilde kullanabilmesi ve bunlardan yararlanması gerekmektedir.

“Halkla ilişkilerin faaliyet alanı; kurumla ilgili kamu arasında iki yönlü iletişime, sosyal sorumluluk duygusuna ve karşılıklı yarara dayalı ilişkileri kurmak ve geliştirmek, örgütün imajını oluşturmak ve sürekliliği ile verimliliğine katkıda bulunmaktır, bu doğrultuda halkla ilişkiler görevlisi kamuya bilgi verme, onlardan gelen açık ve gizli tepkileri, örgüte bildirme, örgüt lehine olumlu bir imaj oluşturma, kamu ve örgütün karşılıklı yarar doğrultusunda bütünleşmesini sağlama, çevreyi gözleyerek örgüt ve kamuya zarar verebilecek gelişmelerin tedbirlerini alma gibi işleri yürütecektir” (Kalender, 1999:26).

Glen Broom ve David Dozier’in (1995:59, akt.: Theaker, 2006:86-87) çalışmalarına göre halkla ilişkiler uzmanlarının büründüğü iki önemli rol vardır. Bunlar iletişim teknisyeni ve iletişim müdürüdür.

İletişim teknisyeni, iletişim programı oluşturan, basın bültenleri hazırlayan, şirket tarafından yayınlanan dergilerin editörlüğünü yapan kişidir. Hangi iletişim mekanizmasının verilmek istenen mesaja daha uygun düştüğünü belirlemek için yapılan araştırmalardan faydalanır, fakat kendisi araştırma yapmaz daha çok uygulama sürecine odaklanır, karar verme sürecinde bulunmaz.

İletişim müdürü, karar verme mekanizmasının önemli bir parçasıdır. İletişim programlarını planlamakta, yönetmekte ve yönetime danışmanlık yapmaktadır. İletişim müdürünün de yerine getirdiği çeşitli rolleri vardır. Teşhis uzmanı bu rollerden biridir. Bu kişi; halkla ilişkilerde sorunları teşhis edip tanımlamakta ve çözebilmek için iletişim programları oluşturup uygulamaktadır.

İletişimci, organizasyon ve halk arasında çift yönlü iletişim kuran arabuluculardır. Hem şirketin hem de paydaşların ortak menfaatine göre hareket etmektedirler. Sorun çözücü de iletişim müdürünün üstlendiği bir diğer roldür. Burada amaç var olan sorunların çözüme ulaşmasını sağlamaktır. İletişime yönelik

ihtiyaçlar ortaya konmakta ve uygulama süreci için tavsiyelerde bulunulmaktadır (Theaker, 2006:87).

Halkla ilişkiler alanında çalışan kişiler şu faaliyetlerde bulunmaktadır (Okay ve Okay, 2001:317):

- Yönetime danışmanlık yapmak,

- Yönetimin politik kararlarına katılmak,

- Halkla ilişkiler programları planlamak ve bu programları üst yönetime aktarmak,

- Orta düzeydeki yönetimle işbirliği yapmak, - Çalışanlarla işbirliği yapmak,

- Konuşmaları dinlemek,

- Konuşma yapmak ve başkaları için konuşma hazırlamak, - Kurumsal toplantılara konuşmacılar çağırmak,

- Radyo ve televizyon programlarında konuşmacıların yer almasını sağlamak, - Toplantılar düzenlemek,

- Tanıtım materyalleri hazırlamak, - Gazeteci ve editörlerle konuşmak, - Basın konferansları düzenlemek, - Makaleler yazmak,

- Kamuoyu araştırması yapmak, - Olayları planlamak ve yönetmek, - Geziler düzenlemek,

- Mektuplar yazmak,

- Broşür, bülten ve raporlar yazmak, - Çalışanlara yönelik bültenler hazırlamak, - Duyuru panoları düzenlemek,

- Posterler hazırlamak,

- Film ve video kasetleri planlamak, - Slayt hazırlamak,

- Sergi düzenlemek,

- Ödüller düzenlemek, - Ziyaretçileri karşılamak, - Yardım isteklerini incelemek,

- Halkla ilişkiler programlarını değerlendirmek.

Bu meslekte başarılı olabilmek için yapılacaklar Erdoğan (2006:214) tarafından şu şekilde özetlenmiştir:

- Halkla ilişkiler temel olarak bir gazetecilik girişimidir. Bu nedenle üstün reporting ve araştırma, yazma, düzeltme ve üretim becerisine sahip olunmalıdır.

- Halkla ilişkiler yapacak olanlar aynı zamanda iş bilgi ve becerisine de sahip olmadırlar.

- Ciddi bir sosyal bilimler eğitimi ve belli bir alanda ve endüstride derin bilgiye sahip olma örgütsel tasarım ve kuram bilme de önemlidir.

- İnceleme ve planlama becerisine sahip olma. - Hayal gücünün yüksek olması.

- Takım oyuncusu olma, bu demektir ki farklı yapılardaki insanlarla bir araya gelerek onlarla çalışabilme.

- Gündemi takip etmek çevrede olan biten hakkında haberdar olmak, bu nedenle dergileri, gazeteleri, mesleki yayınları takip etmek.

- Üstün iletişim becerisine sahip olmak.

- Etkili konuşma ve ikna becerisine sahip olmak - Yaratıcı olmak.

- Araştırma bilgisine sahip olmak.

- Eleştirel düşünme ve yaratıcı sorun çözme yeteneğine de halkla ilişkiler uzmanı sahip olmalıdır.

- Diğer insanlara duyarlı olmalı ve aynı zaman da verilen işi zamanında bitirmeyi kendisine alışkanlık haline getirmelidir.

Halkla ilişkiler bölümü açısından üst kademede çalışanlar yönetime daha yakın idareci bir görev üstlenirken alt kademede çalışanlar halkla ilişkilerin daha çok

teknik boyutu, uygulamalı boyutu ile ilgilenmektedir. Bıçakçı (1998:131-132) halkla ilişkiler yöneticisinde bulunması gereken özellikleri şu şekilde sıralamıştır:

- Halkla ilişkilerci aynı zamanda bir iletişim uzmanı ve yönetim danışmanı olmalıdır.

- Halkla ilişkilerci sağduyu sahibi, gerçekçi düşünüp bu doğrultuda plan yapabilen inandırma becerisine sahip bir kişilik taşımalıdır.

- Halkla ilişkilerci, gazetecilik, psikoloji, sosyoloji, ekonomi, işletmecilik, hukuk ve edebiyat gibi uzmanlık alanlarına ilişkin geniş bir genel kültüre sahip olmalıdır.

Halkla ilişkiler mesleğini yürütenler, çalıştıkları kurumları kamuoyuna olumlu bir şekilde tanıtmak ve kamuoyu ile kurum arasında iyi ilişkiler kurulmasına yardımcı olmak görevlerini üstlenmiştir. Bu görevleri yerine getirirken kendilerinden sosyal sorumluluğa sahip olmaları ve etik değerlere uygun davranmaları beklenmektedir. Burada önemli olan kurumsal sosyal sorumluluk ve etik değerler ile halkla ilişkilerin sosyal sorumluluk ve etik değerlerin örtüşmesidir. Halkla ilişkiler mesleğinde sosyal sorumluluk ve etik değerlerin uygulanabilmesi, mesajlarda doğruluk ve dürüstlüğü, medya ile ilişkilerde etik değerlere saygıyı, müşterilerle ilgili bilgilerin gizliliğini ve bu konuda güvenilir olmayı gerektirmektedir (Kalyoncu, 2006:158).

Bökellman’ın (1991:66-80, akt.: Bentele ve Junghaenel, 2004:163) yaptığı ampirik bir araştırmaya göre halkla ilişkiler çalışanlarının kendilerinin kabul ettiği üç profesyonel görevleri vardır. Bunlar kurumu tanıtmak, araştırmak ve kurumla halk arasında bağlayıcı bir rol üstlenmektir.

Bir halkla ilişkiler etkinliğinin ise; dört bölümü olduğundan bahsedilmektedir. Bunlar:

- Çözümlemek, araştırmak, sorunları tanımlamak, - Faaliyet planı hazırlamak,

- Sonuçları izlemek, değerlendirmek ve olası değişiklikleri yapmak (Sjöberg, 1998:15).

Geniş bir bilgi birikiminin gerekli olduğu halkla ilişkiler alanında, başarılı olabilmek için iletişim yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, yönetim, organizasyon yeteneği, dürüstlük ve güçlü bir kişilik ve liderlik özelliklerine sahip olmak gerekmektedir (Peltekoğlu, 2001:113).

Halkla ilişkiler mesleğini yürütecek olan kişilerin eğitimin yanı sıra bazı özelliklerle de donatılmaları gerekmektedir. Bir halkla ilişkiler uzmanında bulunması gereken nitelikler Asna (1997:256-258) tarafından şu şekilde sıralandırılmıştır:

- Dilini iyi kullanmasını bilmelidir.

- Genel kültür sahibi olmanın yanı sıra sosyal ve ekonomik konularda yeterli eğitimden geçmiş olmalıdır.

- Gazetecilik mesleği, halkla ilişkiler mesleği için ihmal edilmeyecek bir niteliktir.

- Dış görünümüne dikkat eden, insanları kendisinden uzaklaştırmamaya özen gösteren kişidir.

- İnsanları sevmelidir.

- Kendi sorunlarını bir taraf bırakacak, kızgınlığını, üzüntülerini içine atıp güleryüzlü olabilecek kadar sabırlı davranmalıdır.

- Görgü kuralları, topluluk içinde davranma biçimi meslekte önemlidir.

- Gerçekleri çabuk kavramayı, kendisini ve olayları dürüstçe değerlendirmeyi ve eleştirmeyi, insanları örgütlemeyi bilen, esneklik, sağduyu, espri ve hayal gücü ile araştırıcılık yapabilen bir kişidir halka ilişkiler uzmanları.

- Kendine güvenir ve karşısındakilere bu güveni hissettirir.

- Kendi dili dışında iyi konuştuğu dillerin sayısı başarıyı arttırmaktadır. Endüstrinin büyümesi ve gelişmesi ile birlikte yaşam standartlarında da bir bozulma söz konusu olmuş, sendikalaşma hareketlerinin karşısında bir baskı ortamı oluşmuştur. Böyle bir ortamda insanları ikna ile yönetmenin daha kolay olacağı düşüncesi de böyle bir zamanda gelişmiştir. Basın ajansları halkı en etkili kitle iletişim araçlarından biri olan gazetelerle yönlendirmeye o zaman çalışmaya

başlamıştır. İşte bu dönemde basın ajansı yoluyla eski gazeteciler yeni bir meslek edinmişlerdir. 1917’de Amerikan halkının 1. Dünya Savaşı’na katılması için yoğun propaganda yapan Creel Komisyonu, halkla ilişkiler mesleğini oluşturulmasında önemli olmuştur (İşler, 2005:88). Bu yeni meslek kapitalist endüstrinin gelişmesi ile birlikte büyüyüp genişlemiş, nitelikli elemana olan ihtiyaç artmış bu durum da eğitime yansımış ve yeni bir meslek dalının oluşması için ilk adımların atılmasını

İKİNCİ BÖLÜM

EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER EĞİTİMİ

Öğrenebilen, öğrenme yeteneğine sahip olan insan yapıp deneyerek, deneyerek yanılarak öğrenmektedir ve öğrendiklerini, uygular, sınar, geliştirir ve başkalarına öğretir (Güvenç, 1987:314). Öğrenme bir uyum sürecidir (Yılmaz ve Sünbül, 2004:3). Bireylerin doğru ya da bilgili olduğuna inandıkları şeylerin toplumsal ortam tarafından belirlendiği böyle olmasa, bile etkilendiği düşüncesi eskilere dayanmaktadır (Burke, 2000:3). Bu toplumsal ortam içerisinde eğitim ön plana çıkmaktadır.

Bir ülkenin kalkınması sadece ekonomiye değil aynı zamanda sosyal, kültürel, alanlarında gelişmesine bağlıdır. Bu anlayış içinde eğitim çok önemlidir. Eğitim, insanlığın doğuşundan beri daima mevcuttur. Günümüzde de uygarlık düzeyi ne olursa olsun her toplumda eğitim var olmuştur. Nüfusu sınırlı olan ilkel bir kabilede, insanoğlu bir taraftan temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığı araçları geliştirmiş, bir taraftan da toplumdaki bireylere eğitim vermeye çalışmıştır. Böyle bir toplumda birey, canlı- cansız çevre ile etkileşim yoluyla eğitilmiştir. Öğrenmenin oluştuğu her durumda insan; davranışlarını değiştiren bir eğitim sürecinden bahsedilmektedir (Varış, 1998:6).

Benzer Belgeler