• Sonuç bulunamadı

HALKEVLERİNİN TÜRK TOPLUMU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

“Halkevlerinde halkın tenviri işinde Ziya Gökalp’in “halk ve güzide” hakkındaki düşünceleri temel alınmış ve onun bu konudaki fikirlerinin köycülük şubesinin faaliyetleriyle “ daha müşahhas olarak yer almış” olduğu görülmektedir.”67

Türkçe’nin ulusallaşmasını, yalın, açık, biçimde yurdun her yerinde kullanılmasını yeni harflerin yaygınlaşmasını, Öz Türkçe’nin öğretilmesini ve bunların sonucunda bilgi düzeyinin yükselmesini sağlamıştır.

Birçok dergi çıkarılmış, kütüphaneciliğe ve yayıncılığa yeni bir anlayış getirilmiştir. Böylece Türkiye’de iletişimi de arttırmıştır.

64 Dr. Şerafettin Zeyrek, a.g.e., s. 83

65 Dr. Şerafettin Zeyrek, a.g.e., s. 84

66 Süavi Akyay, “Bir Uluslaşma Projesinin Aracı Olarak Halkevleri ”, Köprü,(Güz 1999), S.68, s. 9

67Doç. Dr. Mustafa Oral, “Halkevlerinin Toplumsal ve Kültürel İşlevleri”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Nu.XVIII/53 (Ağustos 2002), s.516

Sık sık düzenlenen konferanslarla, üniversite öğretim elemanları arasında da konferans verme isteğini yükseltmiştir.

Halkevleri, üyelerine-dolayısıyla toplumun belli bir bölümüne türkü söyleme, resim ve spor yapma, sergi açma, kurtuluş günlerini ve büyükleri anma günlerini kutlama, güzel konuşma ve tiyatro zevkini aşılamıştır. Bu gibi çalışmalara ödüller vererek Türkiye’de özendirmeciliği ve ödüllendirmeciliği de geliştirmiştir.

Kendi öncülüğünde, halkın Anadolu’yu araştırıp, bilmesi ve sahip çıkması düşüncesini ortaya çıkartmıştır.

Sosyal Yardım Kolu aracılığıyla yaptığı çalışmalar sonunda yardımlaşma duygusunun gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Cezalıları toplumdan dışlamayıp onlara eğitim vermiştir. Bu düşünceyi Türk toplumuna yerleştiren Türk ocakları ve Halkevleri’dir.

Spor koluyla disiplin ve beden eğitimi düşüncesini ortaya çıkartmıştır. Sınıfsız toplum görüşü ortaya koymuştur.

Sosyal ve kültürel, eğitimsel etkilerdeki felsefesi; “Bilenlerin bilmediklerini Halkevleri’nde öğretmeleri, bilmediklerini ise öğrenmeleridir. Yaşarken ve yaparken öğrenme ve öğretmedir.

Atatürk’ün halkçılık ilkesi Halkevleri’nin kültürel ve toplumsal faaliyetlerinin mihverini oluşturmuştur.

“Halkevlerinin kültürel faaliyetlerinde halkın aydınlatılmasına özel önem verilmiş ve bu işlerde çeşitli mesleklerden aydınlara görevler yüklenmiştir. Zamanla halkevlerini ülkenin her tarafına yaygınlaştırmak öncelikli bir amaç olunca ve bu amaç somut ürünlerini vermeye başlayınca aydın kavramına da yeni anlamlar eklenmiştir. İşte bu sıralarda aydın-halk birlikteliğinden ve işbirliğinden sıkça söz edilmeye başlanmıştır. halkevlilerin, halkevli aydınların kendilerinden beklenenleri tam olarak yapabilmeleri halkevlerinin çokça yaygın olmadığı zamanlarda daha olanaklıdır. Ancak bu kültür kurumlarını memleketin en ücra köşelerine kadar yaygınlaştırma çalışmaları aydın kavramına yeni anlamlar kattığı gibi aydına ilave sorumluluklar yüklenmesine de neden olmuştur. Böylece halk eğitiminin başka boyutları gündeme gelmiştir. İlk zamanlarda

halkevlerinin kültürel ve sosyal faaliyetlerinde öğretmenlere ihtiyaç olmadığı görülmektedir.”68

“Atatürk'ün halkçılık ilkesi halkevlerinin kültürel ve toplumsal faaliyetlerinin mihverini oluşturmuştur. Onun devrimlerini, "halka rağmen, halk için" düsturundan hareketle uygulamaya koyduğu ve başarıya ulaştırdığı dikkate alınırsa, demokratik toplum düzeninin oluşumu açısından irdelemek yerinde olacaktır. Bazı çevrelerin, Atatürk'ün devrimlerini "tepeden inme" yaptığı yollu ifadeleri ise gerçekleri yansıtmaz. Çünkü O, yaptıklarını Kocatepe'den inerek gerçekleştirmiş ve oraya halkı bırakıp saraylara tünemiş olanlara karşı çıkmıştı. Üstelik, Onun zorladıkları halktan değildi, "halkın tepesindeki" zorbalardı51. Dolayısıyla Atatürk, yaptığı ve yapmayı tasarladığı işlerle, ülkemizde sosyal özgürlük yolunu açıyordu ve bunun temelini atıyordu. Kısacası, halkevleri örneğinde Atatürk ve eserleri millete mal olmuştur.”69

4.2. Halkevlerinin Siyasi Etkileri

Halkevlerinin siyasal yönden etkileri de çok olmuştur. Her şeyden önce halkevlerinde ve yayınlarında, eski olumsuzluklar, yeni dönemin yararları ve Atatürkçülük üzerine çok sayıda yazılar yazılmış, konferanslar sunulmuştur. Her toplulukta olmakla birlikte, özellikle gençlik üzerinde durulmuş ve onların Cumhuriyetin bekçisi durumuna getirilmesine çalışılmıştır. Zaten halkevleri yayınlarına bakıldığında, yayınların, insanı psikolojik olarak etkilediği ve yeni rejime bağladığı rahatlıkla görülebilir.

Halkevleri uzun yıllar genç politikacıların yetiştiği ve uygulama yaptığı bir yer olmuştur. Gençler, başta Atatürk’ün İsmet İnönü’nün ve üst düzey bürokratların gözüne girebilmek, yükselebilmek ve politikada bir an önce yerlerini alabilmek için Evleri adeta atlama tahtası olarak görmüşlerdir. Birçok milletvekili adayı halkevlerinde yetişmiştir. Hatta Atatürk, o dönemde çok başarılı olan halkevlerinin genç yöneticilerinin elinden tutarak onların TBMM’ ye girmelerine önderlik etmiştir.

68 Doç. Dr. Mustafa Oral, a.g.m., s.519

Halkevleri ve halkevleri’nin yayınlarda geçmiş dönemlerdeki olumsuzluklar, yeni dönemin yararları ve Atatürkçülük üzerine yazılar yazılmıştır. Böylece gençlerin Cumhuriyet’in bekçisi konumuna getirilmesine çalışılmıştır.

Uzun yıllar politikacıların yetiştiği ve uygulama yaptığı bir yer olduğu için atlama tahtası haline gelmiştir. Böyle olmasına karşın Türkiye’de demokrasiye ve demokrasinin gelişmesine etkisi olmuştur.

Yine halkevlerinin demokrasiye ve Türkiye’deki demokrasinin gelişmesine de etkili olmuştur. Daha önce değinildiği gibi, halkevlerinin yapısı, demokratik düzende yaşayacak biçimde değildir. Ama yaptığı bir çok demokratik iş vardır. Örneğin, halkevi üyelerinin kol kurullarını (komitelerini), bu kurulların da kendi aralarında halkevi Yönetim Kurulu’nun seçmesi, başka bir deyişle seçim olayının olması, bir yerde üyelerini –özellikle gençliği- demokrasiye hazırlamaktır.

Halkevlerinin amaçlarından biri de halkı toplumsallaştırmak (kütleleştirmek), kaynaştırmak ve bilinçlendirmektir. Türk halkına ulusçuluk düşüncesinin verilmesi için çok çalışmıştır.

Halkevleri, eski siyasal yapıyı yıkarken, yeni devletin yeni siyasal yapısının da oluşmasına ve kırsal alana kadar ulaşmasına yardımcı olmuştur.

4.3. Halkevlerinin Ekonomik Etkileri

Bu etkileri dolaylı ve dolaysız olmak üzere ikiye ayırmak gerekir. Doğrudan etkileri daha çok yurda bıraktığı maddi mal varlığıdır. Halkevleri; halıcılık, çiçekçilik, biçki, dikiş gibi kadınlara açtığı kurslarla ailelere, topluma dolayısıyla devlete katkı yapmıştır. Örneğin; 1938 yılında İzmir Halkevi’nde bir sergi açılmış ve kadınlar sergiye getirdiklerini satmışlardır.

Böylece üretime dönük kitle yetiştirme düşüncesini aşılamaya çalışmıştır. Halkevleri; yazılarıyla, konferanslarıyla ve düzenlediği yerli malı haftalarıyla yerli malının tanıtılmasını ve kullanılmasını da desteklemiştir. Savurganlığı değil, tutumluluğu savunmuş ve buna kurum olarak kendisi de örnek olmaya çalışmıştır. Kısacası, ekonomik alanda, “Birlikten güç doğar.” Atasözünü örnek alarak, üretime

dönük işler yapmaya, hiç değilse bu iletiyi vermeye uğraşmış ve az da olsa başarılı olabilmiştir.

İstatiksel bilgileri çok iyi kullandığı için, istatistik bilgisini geliştirmiş ve bürokratlar arasında kullanılmasını sağlamıştır.

“Şimdiye kadar anlattıklarımız hep halkevlerinin etkinlikleridir. halkodalarının etkinliklerine gelince, onların etkinlikleri veya katkıları evler kadar olmamıştır. Olmaması da doğaldır. Çünkü bunlarda gelişmeyi sağlayacak etki ve katkıyı sağlayacak yeterli oluşum yoktur. Yani yerleri, bütçeleri ve yeterli sayıda yetenekli üyeleri yoktur. Çoğu bağlı oldukları merkezden de uzaktır. Dolayısıyla bunların katkıları doğrudan az, fakat dolaylı yollardan çok olmuştur.”70

5. TÜRK OCAKLARI'’NIN KURULUŞU, FAALİYETLERİ VE