• Sonuç bulunamadı

4. EDEBIYAT, KÜLTÜR VE FOLKLOR KONULU YAZILAR

4.3. Folklor Üzerine Yazılar

Niğde Halkevi Dergisi Akpınar incelendiğinde folklor çalışmalarına yer ve önem verildiği görülmektedir. Ferit Fail, “Mahalli Tetkikler” isimli yazısında, gazete ve dergileri takip eden birinin Anadolu’yu nereden bileceğini söylemiştir. Şairlerin övmesi gereken şeylerin Niğde’nin meyveciliği, sebzeciliği, şarapçılığı, süt ve peynirciliği olduğunu söyleyerek yazısını tamamlamıştır.279

“Hikmetli Fikirler ve Nükteli Sözler” bölümünde A. M Kaynak Volter, Solon, Janjak Russa, La Martin gibi isimlerin özdeyişlerini derlemiştir. Derlenen bazı sözlerin ise söyleyeni bilmemektedir.280

“Yurt Araştırmaları” yazısında M. Zeki Oral, tarih araştırmalarında birçok şeyin eksik olduğunu ve söylenmesi gereken birçok belge olduğunu ifade etmiştir. bu nedenle köylerinde şehirler gibi Jeolojik, Arkeolojik, Tarih, Coğrafya, Folklor, Sanat, Ziraat gibi birçok bakımdan araştırılması gerektiğini belirterek; bu doğrultuda “ Köyün Tarihi”, “Coğrafya”, “Köyde Temizlik”, “Köyde Nakil Vasıtaları”, “Köyün Hayvanları”, “Kümes Hayvanları”, “Köyde Sanat” başlıkları altında araştırmaların yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Her başlığın alt soruları vardır. “Köyün Tarihi” bölümünde; köyün adı, köye niçin bu adın verildiği, köy hangi çağda kurulmuştur gibi… “Coğrafya” bölümünde; köyün hududu, dağları, tepeleri, iklimi, köyün ev sayısı, nüfusu gibi… Soruların sorularak cevaplandırılması gerektiğini söylemiştir.281

“Niğde de (Alay) (Hora) Oyunu” isimli yazısında A. O Niğde düğünlerinde çekilen alaydan bahsetmiştir. Niğde de alay denildiğini ama bazı yörelerde hora da denildiğini söyleyerek; alayın nasıl oynandığını anlatmış ve alay oynanırken söylenen şarkıdan bir örnek vermiştir.282

279 Ferit Fail, “Mahalli Tetkikler”, Akpınar, S. 6, s. 15-16

280 A.M Kaymak, “Hikmetli Fikirler ve Nükteli Sözler”, Akpınar, S.7, İkinci Kanun 1935, s. 11: S. 8 Şubat 1935, s. 9

281 M.Zeki Oral,”Yurt Araştırmaları”, Akpınar, S. 11, İlk Teşrin 1935, s. 1-2-3

M. Zeki Oral, Niğde ili içinde yaşamış Kemali Ümmi, Zati, Hüdaverdi, Figani gibi isimlerin hayat ve eserlerini derleyerek Akpınar’ın okuyucularına sunmuştur. Aynı zamanda bunları kitap yaparak halkevine armağan edeceğini ifade etmiştir.

Akpınar’ın 4.sayısında hayatından bahsedilen Zati’nin 12. sayıda şiirlerinden derlemeler yapılmıştır. 283

Aynı zamanda 13.ve 14.sayılarda da Niğdeli Zati’den derlemelere yer verilmiştir.

“Köylerde Sosyal Örgütlerden Gençler Kurulu” M. Zeki Oral, Dündar köyünün folklor bakımdan zengin ve hiç değişmediğini söyleyerek; Gençler Heyetinden bahsetmiştir. Bu kurulun 3 üyesi köyün gençleri tarafından seçilerek; bunlara “yiğit başı” “gönüller ağası”, “ bayrakçı yahut bayraktar” adı verildiğini; bunların nasıl seçilip, değiştirildiğini, görevlerinin neler olduğunu anlatmıştır.284

Folklor Araştırmaları arasında 18.ve 19. Sayıda “Kara Koyunun Suya İnmesi” isimli öykü Zeki Oral tarafından derlenmiştir.285

20, 21, 22 şeklinde toplu neşredilen sayıda M. Zeki ORAL, Karahisarlı Âşık Gülşani hakkında bilgi verilmiştir. Âşık Gülşani’nin unutulmuş bir kıymet olduğunu, şiirleri incelendiğinde 19.asır halk şairleri arasında önemli bir mevkiye sahip olduğunu ifade etmiş, hayatından bahsetmiş ve şiirlerinden örnekler vermiştir.286

“Niğde Köylerinde Kalkınma Hareketleri ve Kültürde İleri Adımlar” bu yazısında Zeki Oral, Niğde’nin kalkınması için katkılarda bulunan Faik Üstün ’ün çabalarından bahsetmiştir. Yazısının devamında Niğde’deki köy okullarından bahsetmiş; bu okullarda ne gibi olumsuzluklar yaşandığından ve yapılan yeni okullarla birlikte öğrencilerin ve öğretmenlerin bu olumsuzluklardan kurtulduğunu söylemiştir.287

283 M.Zeki Oral, “Niğdeli Zati’den Derlemeler”, Akpınar, S.12, Şubat 1936, s. 16

284 M.Zeki Oral, Köylerde Sosyal Örgütlerden Gençler Kurulu, Akpınar, S.17, Temmuz 1936, s. 10-11-12

285 M.Zeki Oral, “Kara Koyunun Suya İnmesi”, Akpınar, S.18, Ağustos 1936, s. 9-10-11: s. 19, Eylül 1936, s.11- 12-13

286M.Zeki Oral, “Karahisarlı Âşık Gülşani”, Akpınar, S. 20-21-22, 1-2.T - 1.K 1936, s. 8-9-10-11

287 M.Zeki Oral, “Niğde Köylerinde Kalkınma Hareketleri ve Kültürde İleri Adımlar”, Akpınar, S.27-28-29-30-31, Mayıs-Haziran- Temmuz- Ağustos- Eylül 1937, s. 6-7

Âşık Mevlüt, Akpınar’ın folklor çalışmalarında 27, 28, 29, 30, 31 şeklinde toplu olarak neşredilen sayıda yer verilen şairdir. Ayrıca yazıdan şairin, Borun Asmaz köyünden olduğunu, 312 doğumlu, evli ve altı çocuğunun olduğunu öğreniyoruz.288

“Niğde Hakkında” isimli şiirinde Naci Ozan, Niğde’nin doğal ve tarihi güzelliklerinden bahsetmiştir. Bu şiir S. Yalvacer tarafından derlenmiştir.289

“Niğde ve Elması” isimli yazıda M. Ekrem Üzümeri, başta Niğde’nin coğrafi ve iklim özelliklerinden bahsetmiştir. Daha sonra Niğde ve elmanın birbirini tamamlayan iki unsur olduğunu, bunun Niğde dışında başka bölgelerde de böyle kabul edildiğini ifade etmiştir.290

32. sayıda öğretmen olan A. Rasim Kocabaş “Yedi Yılda Niğde” isimli yazısında 1930 dan 1937 yılına kadar Niğde’nin nasıl bir değişim gösterdiğini anlatmıştır. 291

“Cönkler Arasında” başlıklı yazıda Niğde merkez ve köylerinden elde edilen cönkler incelenmiştir. Bunların içerisinde Emrah, Dertli, Gevheri, Kâtibi, Âşık Ömer gibi ünlü halk şairlerinin konuşmaları verilmiştir. Yine bu cönkler içinde daha önce hiç adını duymadığımız şairler vardır. Bu şairlerden biri olan Şifai’nin hayatına ve şiirlerine yer verilmiştir.292

4.3.2. Akpınar Dergisinde Yer Alan Önemli Olaylar ve Yıl Dönümleri Akpınar dergisinde baktığımızda özellikle Hatay’ın anavatana katılması ile ilgili yazı görmekteyiz.

Fehmi Okan’ın “Hatay Ana Vatan Kollarında” isimli yazısında; Hatay’ın Anavatana katılmasıyla ilgili bilgiler verilmiştir. Fehmi Okan bu yazısında; Hatay’ın Anavatana katılması sevinç ve heyecan yarattığını belirtmiştir. Ayrıca Hatay’ın Anavatana katılmasında iki önemli şahsiyetin (M.Kemal Atatürk, İsmet İnönü) etkisinin

288 Aşık Mevlüt, Akpınar, S.27-28-29-30-31, Mayıs, Haziran- Temmuz- Ağustos- Eylül 1937, s. 25

289 Naci Ozan, “Niğde Hakkında”, Akpınar, S. 27-28-29-30-31, Mayıs-Haziran-Temmuz Ağustos-Eylül 1937, s. 32

290 M.Ekrem Üzümeri, “Niğde ve Elması”, Akpınar, S. 32, Birinci Teşrin 1937, s. 8

291 A. Rasim Kocabaş, “Yedi Yılda Niğde”, Akpınar, S. 32, Birinci Teşrin 1937, s. 10-11

büyük olduğunu belirtmektedir. “Artık bizden ayrı ve içimizde sızı olan bir Hatay yok; bir İzmir, bir Bursa gibi her şeyi bizim olan Türk olan bir Hatay vilayeti var. Aziz Hataylılar, her damlası sevinçten birer inci olan gözyaşlarımızla sizi kucaklıyoruz.” diyerek yazısına son vermiştir.293

Rebi’i Tüzün’ün “Ankara’nın Başşehir Yapılmasındaki Tarihi ve Askeri Önem” isimli yazısında; Ankara’yı başkent olamaya iten nedenler üzerinde durmuş ve o zaman ki Anadolu’nun durumuna değinmiştir. Ankara neden başkent olmuş ve Ankara’nın öneminden bahsederek yazısını bitirmiştir.294

4.3.3. Bayram ve Kutlamalarla İlgili Yazılar

Niğde Halkevi dergisi Akpınar’ın içeriğinde incelediğimiz zaman değinilen bayram ve kutlamaların “23 Nisan”, “19 Mayıs”, “Zafer Bayramı”, “Cumhuriyet Bayramı”, olduğunu görmekteyiz.

Toplu olarak çıkarılan, 23, 24, 25, 26 sayılarda “23 Nisan” başlıklı yazısında Halis Uluğ; 23 Nisan tarihinin öneminden, Yazar bugünden Türklüğün en orijinal rejimi diye bahsetmektedir. Gençliğe seslenerek bu mirası sonsuza değin yaşatması gerektiğinden, bu mirasın çok değerli olduğunu ve herkesten ve her şeyden kıskanılması gerektiğini belirtmiştir.295

Yine aynı sayıda “Yerli Malımız” başlıklı yazısında Halis Uluğ; Başka ulusların kendi yetiştirdikleri ürünü yediklerini, ancak darda kaldıkları zaman istemeyerek, başka milletlerin mallarını kullanırlarken bile yerini doldurmayı düşünmediklerinden bahsetmiştir. Bizim dedelerimizde kendi yetiştirdikleri ürünü yediklerini, kendi ilkel tezgâhlarında dokuduklarını kıvançla giydiklerini şimdi ise tezgâhlarımızda dokunan mallara hor bakıldığından Avrupa mallarına özenildiğinden bahsetmektedir. Bu durumdan kaynaklanan üzüntüsünü dile getirmiştir.296

“Eşsiz Günümüz” isimli yazı da Hulusi Uluğ cumhuriyetin on üçüncü yılı kutlamalarına değinmiştir. Cumhuriyet kutlamaların bütün yurtta büyük bir çoşkuyla

293 Fehmi Okan, Akpınar, S. 37, Temmuz 1939, s. 1-2

294 Rebi’i Tüzün’ün, “Ankara’nın Başşehir Yapılmasındaki Tarihi ve Askeri Önem”, Akpınar, S. 23-24-25-26, 2.K- Şubat-Mart-Nisan 1937, s. 6-7

295 Halis Uluğ, “23 Nisan”, Akpınar, S. 23-24-25-26, 2.K- Ş-Mart-Nisan 1937, s. 5

kutlandığını ifade ederek; “Türkiye de cumhuriyet; yalnız bir erdem değildir. O, aynı zamanda bütün üstünlüğü, güzelliği ve olgunluğu anlatan bir ergidir. Türk ulusunu bu yüce erginliğe eriştiren Ulu önderin, bu değerli anıtına, hiç durmadan bağlı kalmak lazımdır.” diyerek yazısını bitirmiştir.297

“Niğde Halkevi’nde 26 Eylül 937 Dil Bayramı” başlıklı yazı da halkevin de yapılan, beşinci dil bayramı kutlamalarına yer verilmiştir. Cevat İdil, konuşmasında “Cumhuriyet devri başarılarımızın ev manalısı dil devrimidir. Dil bir ulusun manevi benliğinin sesler ve sözler şeklinde tecellisidir. Söz fikirlerin kalıpları ise o sözlerdeki sesler, duyuların armonisidir. Bu esasa göre kurulmayan ve yönetilmeyen bir dil, onu konuşan ulusu sosyal bir ulus yapamaz; onu yücelişler ve incelişler evreninin doruklarına çıkaramaz. “ demiştir. Yazısının devamında Türk ulusunun bu tehlikeli durumun acı sonuçlarını asırlarca tadarak yürekler haşlayıcı ziyanlar çektiğini ifade etmiştir.298

32. sayıda cumhuriyetin 14. kutlamalarına yer verilmiştir. Seyfi Yalvacer yazısın da Türk duygulusunun yüreğinde on dördüncü yılın büyük bir gururla kutlandığını dün ve bugün kıyaslandığında on dört yıl kadar kısa bir zamanda geçmişin bütün kötü yönlerini kökünden silen; yepyeni genç ulusal bir varlığın bütün dünyayı hayrete düşürerek dinç bir varlık meydana getirdiğini ifade ederek böyle bir olayın hangi millete nasip olabileceğini söylemiştir. 299

Cumhuriyetin 14. kutlamaların da Şemsettin Gürpınar’ın yaptığı konuşmaya 34. sayıda yer verilmiştir. Gürpınar, yazısında cumhuriyetten öncesini ve sonrasını anlatmış ve cumhuriyetin üstünlükleri üzerende durmuştur. 300

Atatürk, bugünü bize sen yarattın diyerek ulu öndere seslenen Niyazi Remzi Korokluoğlu, cumhuriyetin on beşinci yıl dönümünü kutlamaktadır. Yazısında Atatürk’e ve onun Türk ulusu için yaptıklarına değinmiştir.301

38. sayıda 19 Mayıs kutlamalarına yer verilmiştir. Zühtü Güney isimli öğrencinin kaleme aldığı 19 Mayıs başlıklı yazıda; o günlerde yurdun zor günler

297 Halis Uluğ,”Eşsiz Günümüz”, Akpınar, S. 23-24-25-26, 2.K- Ş-Mart-Nisan 1937, s. 25

298 Cevat İdil, “Niğde Halkevi’nde 26 Eylül 937 Dil Bayramı”, Akpınar, S.27-28-29-30-31, Mayıs,-Haziran-Tem-Ağustos-Eylül 1937, s. 1-2-3

299 Seyfi Yalvaçer, “Cumhuriyetin 14. Kutlamaları”, Akpınar, S. 32, Birinci Teşrin 1937, s. 3-4-5

300 Şemsettin Gürpınar, Akpınar, S. 34, Birinci Kanun 1937, s. 14-15

yaşadığını ve Samsun ufuklarından bir güneşin gelerek yurdu bu kötü günlerinden kurtardığını ifade etmiştir.302

Fehmi Okan’ın, cumhuriyetin on altıncı yılı kutlamaları nedeniyle yazdığı yazıya Akpınar’ın 40.sayısında yer verilmiştir. Yazısında “Hiçbir millet köhne bir alemden yepyeni bir dünya nizamına bu kadar kolay ve çabuk katılamamıştır. Hiçbir memleket fersahlar ve asırlarca geri bulunduğu bir medeniyetin yürüyüşüne bu kadar seri ve muvaffakiyetle erişememiştir. Bu hâl, millî bir kabiliyetin ifadesi ve cumhuriyet rejiminin eseridir” demiştir.303

5. TARİH KONULU ÇALIŞMALAR