• Sonuç bulunamadı

3. Araştırmanın Konusu, Kapsamı ve Yöntemi Hakkında

3.1. Halk Destanları

Aslı Farsça olan destan (dâstân, destân), Fransızca épopée, Yunanca epos şiir karşılığıdır. Osmanlıca-Türkçe sözlükte “Hikâye, masal, sergüzeşt, bir vaka hal hikâye eden amiyane manzume” olarak tanımlanan destan102

Batır, Batur, Buka, Bukadır, Bahadır, Boğa, Böke, Yiğit, Cigit, Koç, Koçkar, Arslan, Kaplan, Pars, Ejder ve kahramanlık kavramlarının, epik karakterli bir yaşayışın zaman, yer ve olaylar içindeki yansımalarını eski çağların kahramanlık hikâyelerini, bir milletin başından geçen kahramanlık hikâyelerini olay örgüsü ve epik bir dille anlatan büyük, manzum eser olarak açıklanabilir.

Destanlar, tarih yazımının henüz yaşam bulmadığı dönemlerde, ulusların tarih sahnesine çıkışlarını, ortaya çıkan toplumun kültür dokularını yansıtan sözlü geleneğin önemli ürünleridir. İnsanların hayal âlemini anlatan masallar gibi görünseler de ait olduğu toplumun fikirlerini, ideallerini, yaşayışlarını ve ortaya

102 Çiğdem Akyüz, Dünden Bu Güne Türk Dünyası Destan Anlatıcıları, Turkish Studies, Sayı 6/4, 2011.

57 çıktığı toplumun karakterini ortaya koyarlar. Bu tür eserler ortaya çıktığı toplumun belleğinde kodlanmış, nesilden nesle aktarılarak sözlü kültürün zenginleşmesini sağlamıştır. Uygur halk destanlarının On İki Makam’ın oluşup gelişmesinde küçümsenmeyecek payı vardır. Halk destanlarının On İki Makam metinlerindeki dağılımı bunu net olarak ortaya koymaktadır.103

Çalışmamızın bu bölümünde, Kumul On İki Makamı içinde yer alan ve Kumul bölgesinde halk tarafından destanlaştırılmış Yaçi Bey, İslam Bey, Tohtahun, Tömür Halife gibi kahramanların haksızlıklara, adaletsizliklere, zulme ve baskılara karşı halkı koruması, öncülük etmesi ile halkın belleğinde yer etmiş ve bu kahramanların nesilden nesle aktarılmalarını sağlayan koşak ve destanlara yer verilmiştir.

3.1.1. Yaçi Bey Destanı

17. yüzyılın başında ve sonunda Cungar Moğollarının Şincañ’ı yağlaması ve Şincañ’a saldırması ile savaş başlamıştır. 1679 yılında Konteci, Kumul Beyliğini yeniden kurmak için Kumul’u kuşattır. Kumul halkını hor görür ve para vermeden çalıştırır. Congar askerleri, halkın malını mülkünü elinden almış, insanlara zulüm etmiştir. İnsanların günlük eşyalarını toprak altına gömmüş, Kumul halkını zor durumda bırakmıştır. Kadınları ve kızları yanlarında götürmüş, ırzlarına geçmiştir. Bu duruma daha fazla dayanamayan Kumul halkı, Congar askerlerine başkaldırmış ve isyan etmiştir. Bu isyanlar sonucunda halka önderlik eden kahramanlar ortaya çıkmıştır. Bu kahramanlardan birisi de Yaçi Bey’dir.

Yaçi Bey, Kumul halkını kurtarmak için canını hiçe sayıp halkıyla birlikte Congar askerlerine karşı savaşmıştır. Bu savaş sırasında gösterdiği kahramanlık dolayısıyla Congar askeri tarafından tanınan Yaçi Bey, Konteci yönetimindeki Congar askerlerinin korkulu rüyası olmuştur. Yaçi Bey ile başa çıkamayacağını anlayan Congar askerleri Yaçi Bey’i öldürmek için bir suikast planı hazırlar. Congarlar, Kumul halkının arasında bulunan Osman Bey, Samancı gibi hainleri para ile satın alıp Yaçi Bey’i onlardan yakalamalarını ister. Bunun üzerine işe koyulan Osman Bey ve Samancı, Yaçi Bey’i yakalatır ve öldürtür. Aslan yürekli oğullarının öldürüldüğünü duyan Kumul halkı, Yaçi Bey’i yakalayan hainleri bulup öldürür.

58 Bu savaşta kahraman olarak halkın zihninde yer tutan Yaçi Bey, mücadelesi ile halk arasında destanlaşan bir kahraman olmuş, Kumul halkının şarkılarında, masallarında, hikâyelerinde ölümsüzleştirilmiştir.104

Onun hayatını, mücadelesini konu alan destan, Kumul On İki Makamı içinde de yerini almıştır.

3.1.2. Ömer Batur Destanı

Ömer Batur, Kumul Hotuntam’da doğmuştur. Hak, adalet, hukuk yolunda Congar Moğollarına karşı savaşan halk kahramanıdır. 1605-1668 yılları arasında, Muhammed Şah Gazi Bey devrinde Ömer Dağını mekân yapıp Kumul Beyliği’ne sürekli baskı yapan Congar askerleri, Yalnız Tuy’un etrafında buğday biçen altmışaltı masum gence saldırmış ve kırk tanesinin boynunu keserek öldürmüştür. Kalan yirmi altı genç ise kaçıp canlarını kurtarmıştır. Bu baskını duyan Kumul beyi Emedulla Bey, Kumul başkomutanı Ömer Batur’a masum gençlerin öcünün alınmasını emretmiştir. Bu emir doğrultusunda askerlerini yanına alıp yola çıkan Ömer Batur, masum gençlerin öcünü almak için Congarlara savaş açmış ve bu savaş sonunda kırk gencin canına kıyan Könçek’i öldürmüştür. Ömer Batur,Congar askerlerinin ani baskınıyla başka bir savaşta şehit düşmüştür. Kahramanlığı, adaleti, hakkaniyeti ile halk arasında nam salan Ömer Batur, halk yaratmaları olan koşaklarda adından söz ettirmiş, özellikle Kumul makamında yer alan, Ömer Batur’un kahramanlığını, adaletini anlatan Yalnız Tuyun koşağı ile ölümsüzleşmiştir.

3.1.3. İslam Bey Destanı

Tarihi belgelerde İslam Bey’in Kays devrinde yaşadığı bilinmekte, hayatı hakkında ise hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır.

Sultan Hazret Hoten’den, Çıkan batur er idi.

Askerlere savaş açıp, İslam Bey’i çağırdı.

Bağlayıp saldı onu,

104 Yaçi Bey Destanı hakkında geniş bilgi için bkz. Ahmet Hemdulla, Kumul Tarihinde Geçen Şahıslar, Milletler Neşriyatı, 2012.

59 Demir kafes içine.

Götürdü duyurmadan, Hoten şehrine gecede.

Yukarıda bir kısmı verilen koşakta, İslam Bey’in Hoten’den Kumul’a gelip düşman eline düştüğü, düşmanlar tarafından elleri bağlanarak Hoten’e götürüldüğü görülmektedir. Bu koşaktan hareketle İslam Bey’in Hoten diyarından olduğu anlaşılmaktadır. Daha eski dönmelerden ele alınacak olursa, Padişah Sultan Satuk Buğra Han 10. yüzyılın ilk yarısında Ebu Nasır Samanı’nın girişimi ile İslam dinini kabul etmiştir. Bu dönemlerde İslam dini iki yüz bin hane tarafından benimsenmiştir.105

Miladi 956 yılında Sultan Satuk Buğra Han’ın vefatından sonra Kaşgardaki bir kısım Müslüman İslam dinini terk etmiş, isyan etmiştir. Bu isyan Hoten Budistleri tarafından desteklenmiştir. 1001 yılında Harun Buğra Han’ın oğlu Yusuf Kadir Han, Hoten Budistleri ile savaşıp İslam dinini kabul ettirmiştir. 13. yüzyıla gelindiğinde Kaşgar, Hoten, Kuça gibi yerlerde İslam dini tekrar yayılmış ve benimsenmiştir.

Bu dönemlerde, Kumul’da yaşayan Uygurlar hâlâ Budist’tir. Çağatay Hanlığı’nın devamı olan Toğluk Demir Han Miladi 1346 yılında padişah olmuştur. Padişah, Mevlana ve Arşidin’in teşebbüsü ile İslam dinini kabul etmiştir. 1380 yılında Toğluk Demir Han’ın oğlu Hızır Han, Beşbalık’a Han olmuştur. 1391 yılında Turfan gibi bölgelere İslam dinini kabul ettirmiştir. Kabul ettirdikten sonra Kumul’a asker çıkarıp Kumul Budistlerine karşı kanlı bir savaş başlatmıştır. Bu dönemde Kumul bölgesi bir dönem Bing Sülalesi’nin, sonraki dönem ise Çağatay Hanlığı’nın kontrolünde yaşamıştır.106

İslam Bey’im tutuldu, Savaşta bir gün.

Uzaktan kastedip gelmiş, Darın denen kötü insan

105Şincañ Tarihi Uygurca Neşri, 242.

60 Yukarıda verilen koşakta geçen “Darın” kelimesi, Kumul’da yaşayan, Bing Sülasi dönemindeki yöneticilere verilen bir unvandır. Tarihi olaylardan ve İslam Bey destanında geçen koşaklardan yola çıkarak Hoten’de İslamiyet’i kabul eden İslam Bey’in Kumul’da yaşayan Budistlere İslam dinini kabul ettirmek için Kumul’a gelen savaşçılar arasında olduğu anlaşılmaktır. Tarihi kaynaklarda çok fazla bilgi verilmese de İslam Bey, Sultan Hazretlerinin çağrısı ile halkın başına gelen zulmü, acıları bitirmek için savaşan, destanlarda ve koşaklarda adından söz ettiren, halkın belleğine kazınmış önemli bir halk kahramanıdır.107

3.1.4. Tohtahun (Tohti Ahun) Destanı

Kumul Hanlığı’nın 1840’lı yıllarda halktan alınan vergileri giderek artırması ve rüşvet alımına göz yummasıyla halkın sabrı tükenmiş ve halk isyan etmiştir. Bu dönemde yetim Tohtahun evlenme yaşındadır. Uzaktan akrabası olan Behram Niyaz’ın kızı Aysıhan ile evlenir. Evlendikten sonra kayınbabası ile orduya çobanlık yapmaya başlamıştır. Bu adaletsiz dönemde çok acı çekmiş ve dorga108

tarafından hor görülmüştür. Durga oğlunun, karısına göz koyduğunu öğrenen Tohtahun, dorganın oğluna bunun hesabını sormaya gitmiş ve dövmüştür. Durganın oğlu bu olayı babasına anlatarak Tohtahun’u zindana attırmıştır. Zindandayken çok zulüm, işkence ve iftiralara maruz kalmıştır. Yaşadığı acıları, eziyetleri, dünyanın adaletsizliğini dillendirmek için birçok koşak yaratmıştır. Çektiği acılara dayanamayıp zindanda ölmüştür. Tohtahun’un dile getirdiği koşaklar halka yayılmış, dilden dile dolaşarak destanlaşmış ve günümüze kadar ulaşmıştır.

3.1.5. Tömür Helpe (Timur Halife)

1912 yılında Kumul’daki çiftçilerin isyanında öncü olan Tömür Halife, 1870’li yıllarda Kumul’un Koray Köyü’nde yaşayan Yusuf Süvür’ün oğludur. Kumul Beyi Şah Mahsud’un baskısına, zulmüne, adaletsizliğine karşı halkı toplayıp isyan etmiştir. Halkın kalabalık oluşu ve isyanın ses getirmesi dönemin yöneticilerini korkutmuştur. Tömür Halife’den korkan yöneticiler, 1913 yılında Tömür Halife ve

107 İslam Bey Destanı hakkında geniş bilgi için bkz. Ahmet Hemdulla, Kumul Tarihinde Geçen Şahıslar, Milletler Neşriyatı, 2012, 160.

61 beraberinde gelen iki yüzden fazla askeri Kumul’dan Ürümçi’ye getirip öldürmüşlerdir. Halkı için iki yüzden fazla askeriyle canını veren Tömür Halife, çiftçi inkılâbının gücünü halka tanıtan ve adaletsizliklere boyun eğmemeyi öğreten bir halk kahramanı olmuştur. Kumul halkı da Tömür Halife’ye olan minnet borcunu koşaklarına, şarkılarına katarak ödemekte ve onu sürekli yâd ederek ölümsüzleştirmektedir.

Benzer Belgeler