• Sonuç bulunamadı

1918 yılında 1.Dünya Savaşı sona ermesine rağmen İbni Suud ile rakipleri arasındaki yerel savaşlar devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nin Arabistan siyasi haritası üzerinden silinmesi üzerine, İbni Suud ve İbni Reşid, bölgelerine diğer bölgeleri katmak umuduyla çabalamışlardır. Savaş İbni Reşid’i müttefiksiz bırakmıştır ve onun İbni Suud’un aksine zayıflamasına neden olmuştur. İbni Reşid’in bu durumda tek umudu Hail’in ve onun civarındakilerin gücü altında beklemektir. 1918 ile 1920 yılları arasında Hail’in komutanları Orta Arabistan’daki kayıplarını karşılayabilmek için sürekli çalışmışlardır. Hicaz bölgesindeki Haşimiler ve özellikle Britanya’nın savaş boyunca İbni Suud’un durumunu güçlendiren desteğinden sonra ortaya çıkan tehlikeyi anlamaya başlayan İbni Reşid, Kuveyt’in önde gelenlerinden olan el-Sabah ile anlaşma yapmıştır. Bu çalışmalar savaştan sonra Reşidilerin Arabistan’dan çıkarılmasını önlemede başarı sağlasa da, İbni Suud’a karşı herhangi bir askeri aktiviteyi doğurmamıştır271.

Mart-Nisan 1921’de Kuveyt temsilcisiyle yapılan barışın sonrasında, Abdülaziz Hail’e bir saldırı kararı almıştır. O esnada yarımadanın orta kesimleri bir kez daha şiddetli bir kuraklık geçirmiş ve fiyatlar yükselmiştir. Öyle ki Şammar Dağları’nın zorluklarını geçmiştir272.

Reşidiler, 1920’li yıllarda topraklarındaki İbni Suud saldırılarını önleyememiştir. Hail’e saldırılar, öncelikle İbni Suud’un kontrolü altına giren fakat, ticari pazarda Reşidilerin güçlü destekçileri olan Şammar kabilesinin ticaret yapmasının yasaklanmasıyla meydana gelen ekonomik baskıyla başlamıştır. Ardından Cebeli Şammar’ın vahalarında çatışmalar ve savaşlar devam etmiştir.

Askeri baskı ile iç galibiyet münakaşaları Reşidi merkezinde birleştiğinde, Reşidi nüfuzunun Orta Arabistan’daki gerileyişi engellenememiştir. Emirlik yenik Osmanlı Devleti ile olan ittifakı nedeni ile zaten zayıflamıştır. İbni Suud, Britanya’nın

271 Madawi al-Raşheed, a.g.e., s.43. 272 Aleksi Vasiliyev, a.g.e., s. 303-304.

destek ve mühimmatı ile Hail’i 1921 yılında fethedebilmiştir273. 1921 Nisan ve Mayıs aylarında İbni Suud’un birlikleri Şammar kabilelerini yenilgiye uğratmıştır. Hail duvarlarına dayanıp, uzun bir kuşatma başlatmıştır. Şammar Dağı Hükümdarı Abdullah bin Mutab bin Abdülaziz, Hail şehrinin sarp duvarlarının arkasına sığınma kararı almıştır. Ancak şehirdeki erzak tükenmekteyken, görüşmek için bir heyet göndermiştir. Abdullah bin Mutab bin Abdülaziz Şammar Dağı Emirliği’nin, Hail şehri ve Şammar kabilesinin toprakları ile kısıtlanmasını kabul etmeye hazırdır. Ancak güçlü olduğunu anlayan İbni Suud, tam bir teslim talebinde bulunmuştur.

Birkaç ay boyunca iki taraf arasında çatışmalar devam etmiştir ve kayda değer hiçbir sonuç alınamamıştır. Hail halkı kuşatmaya karşı yetecek kadar erzak elde etmelerine rağmen, şehirdeki iç çekişmeler utanç verici bir şekilde devam etmiştir.

General Wilson Kahire’de yaptığı bir toplantıda savaş sonrası Ortadoğu’nun yapısını planlamıştır. İngilizler, Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’ı Irak’a kral olarak tayin etme kararı almışlardır. Ona çabucak taç giydirmişlerdir. Bununla birlikte Doğu Ürdün Emirliği’ni Hüseyin’in oğlu Abdullah’a vermeyi kararlaştırmışlardır. İbni Suud acele etmesi gerektiğini anlamıştır. Yoksa Şammar Dağı elinden çıkacaktır. Hail’e yeni bir saldırı başlamadan önce Abdülaziz kabile şeyhleri, İhvan’nın ileri gelenleri ve din alimleri ile bir toplantı düzenlemiştir. Toplantı sonucunda emirin ‘Necid ve Çevresindeki Toprakların Sultanı’ unvanının, uluslararası camiada ülkeye karşı olumsuz düşüncelere neden olduğu görüşüyle kaldırılması kararlaştırılmıştır274.

1921 yılında İbni Reşid’in yenilgisi ile Cebeli Şammar’ın, kuzeyde Necid ve Haşimi alanları arasında tampon bölge olma durumu ortadan kalkmıştır. Vahhabi lideri İbni Suud, hem Kral Faysal ile direkt bağlantıya geçmiş hem de 1921’in başında Arabistan’ın en kuzeyindeki Kauf’u ilhak ederek, Abdullah’ın krallığının güney sınırına kadar dayanmıştır. İki hükümdar arasındaki kaçınılmaz sürtüşme Britanya’yı, Filistin

273 Madawi al-Raşheed, a.g.e., s.43. 274 Aleksi Vasiliyev, a.g.e. , s.304.

Yüksek Komisyonu’nu ve Sir Herbert Samuel’i bir kez daha zor durumda bırakmıştır275.

İngilizler, Orta Cezire’nin kuzeydeki kısmının Necid’e ilhak edilmesini, Irak ve Doğu Ürdün’deki çıkarları için büyük bir tehlike olarak görmüşlerdir. Oradaki olayların dışında kalmak istemiş, ancak Necid’in konumunun güçlenmesi onları endişelere sevk etmiştir 276.

Hail ileri gelenleri Abdullah bin Mutab’ı görevden alıp yerine hapisten serbest bırakılan ve Abdullah bin Tallal’ın kardeşi olan Muhammed bin Tallal’ı getirmişlerdir. Abdullah bin Mutab ise Riyad emirine sığınmıştır. O zamana kadar yapılan kuşatmalar bir sonuç vermemiştir. 1921 Ağustos’unda Abdülaziz, bazı kaynaklara göre içinde Faysal Ed-Düveyş liderliğindeki İhvanlar’ın da bulunduğu 10.000 kişiden oluşan bir gücün başında Hail yakınındaki mevkilere dönmüştür. Kuşatmacılar ondan ümidi kesmişlerdir. Kuşatmadan iki ay sonra şehrin ileri gelenleri görüşme yapmak için Sebhan ailesinden bir kişiyi göndermişlerdir. Sonra teslim olmak üzere anlaşmışlardır. Belirlenen zamanda Hail kapıları Abdülaziz’in güçleri önünde açılmıştır. İbni Tallal kaleye sığınmış ve Irak’taki İngiliz yetkililerine ve Kral Faysal’a yardım çağrısı için bir elçi göndermiştir. Ancak yardım ulaşmamıştır. Bir süre sonra can güvenliğinin sağlanması şartıyla teslim olmuştur. İbni Tallal şerefli bir esir olarak Riyad’da kalmış ve kızını İbni Suud ile evlendirmiştir. Bağımsız Hail’in son emiri, Riyad’da bir kölesi tarafından 1954 yılında öldürülmüştür 277.

Ağustos 1921’de İbni Suud, 10.000 askeri ile Reşidi başkentine bir kuşatma yapmıştır. 1 Kasım’da ise Reşidilerin çevresini kuşatmıştır. 4 Kasım’da vahaların kapısı açılmıştır ve Hail halkı İbni Suud’a sadakat sözü vermişlerdir.

275 Gary Troeller, a.g.e., s. 189. 276 Aleksi Vasiliyev, a.g.e., s. 304. 277 Aleksi Vasiliyev, a.g.e., s.305.

Hail’in düşüşü ile İbni Suud’un egemenliği Necid’in kuzey bölümüne kadar genişlemiş, İbni Suud gücü 20.yüzyıl Arabistan’ında en önemli siyasi güç haline gelmiştir278.