• Sonuç bulunamadı

Dönemim Ģartlarına uygun olarak Büyük Selçuklularda hükümdar mutlak bir gücü temsil etmekteydi140. Devletle ve ülkeyle ilgili hemen hemen her konuda son

söz hakkı hükümdara aitti. Hükümdarın ağzından çıkan her Ģey bir yerde kanun hükmünde kabul edilmekte olup uygulanmak zorundaydı. Bu konuda kaynaklarda Selçuklu hükümdarlarıyla ilgili birçok örneğe Ģahit olmaktayız. Selçuklularda hükümdar ve hükümdarlık anlayıĢı baĢlangıçta Oğuz töresi ve dolayısıyla da eski

138 Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 594.

139 Köymen, Alp Arslan, s. 14; Özgüdenli, Ortaçağ, s. 68. 140 Nizamülmülk, Siyasetname, s. 65-66.

Türk gelenekleriyle beslenen bir görüntü çizmekteydi. Kurulduğu coğrafya ve devlet anlayıĢı bakımından eski Türk devletlerinin bir devamı olan Karahanlıların, Selçuklular üzerindeki etkisini de bu açıdan değerlendirebiliriz. Bununla birlikte Büyük Selçuklu Devleti‟nin coğrafya ve bürokrasi bakımından Gaznelilerin mirası üzerinde yükselmesi devlet anlayıĢı noktasında Gazneli etkisini kaçınılmaz yapmıĢtır. Gazneli Devleti‟nin Sâmânî, Abbâsî ve eski Ġran devlet geleneklerini içinde barındırması Selçukluları doğal olarak bu devletlerin de mirasçısı konumuna getirmiĢtir141. Bunun bir sonucu olarak Selçuklularda hükümdarın görev ve

yetkilerinin Ģekillenmesinde baĢta Gazneliler olmak üzere birçok devletin etkisi olmuĢtur.

Biz burada hükümdarın yetki ve sorumluluklarını ele alırken iki temel kaynaktan hareket ederek Selçuklulardaki hükümdarlık anlayıĢını ortaya koymaya çalıĢacağız. Bunlar Göktürkler döneminden kalan Orhun Abideleri142

ile Büyük Selçuklu devletinin veziri olan Nizâmülmülk‟ün, MelikĢah için kaleme almıĢ olduğu Siyâsetnâme adlı eserlerdir. Orhun Abidelerinin bizzat Göktürk hükümdarı Bilge Kağan ve veziri Tonyukuk‟un ağzından taĢa kazınması eski Türk devlet geleneğinin ve hükümdarlık anlayıĢının Selçuklulara intikalinin tespiti bakımından kritik bir öneme sahiptir. Diğer yandan Gazneliler döneminde yetiĢen ve Selçuklu devletine 30 yıl boyunca vezirlik yaparak hizmet eden Nizâmülmülk‟ün eserinde Gazneli hükümdarlarını örnek alınacak bir model olarak sunması Selçuklular üzerindeki Gazneli etkisinin görülmesi bakımından önemlidir.

Orhun Abidelerinde görülen hükümdara Tanrı tarafından yönetme yetkisinin verilmesi ve kutsal bir hüviyet kazanması olayı Ġslamiyet‟le birlikte Tanrı‟nın yerini Allah‟ın almasıyla aynı Ģekilde devam ettirilmiĢtir143. Nizâmülmülk,

Siyâsetnâme‟sinde bu durumu “Allah’ın takdiriyle kullardan biri saadete, devlete erişir. Yüce Allah, yeterliliği ölçüsünde o kula ikbali layık görür”144

sözleriyle ifade etmiĢtir. Buna göre hükümdar gücünü doğrudan doğruya ilahi kaynaktan almakta ve

141 Özgüdenli, Ortaçağ, s. 23-24. 142

Orhun abideleri hakkında detaylı bilgi için bk.: Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, Ġstanbul 2008.

143 Ergin, a.g.e., s. 32; Ahmet Bican Ercilasun, Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları, Ġstanbul 2016,

s. 500.

Tanrı adına hüküm sürmektedir145. Her iki kaynak karĢılaĢtırıldığı zaman hükümdarın en önemli görevinin düzenin korunması ve toplumun refah içinde yaĢamasının sağlanması olduğu görülmektedir. Bunun için de gerekli olan Ģey hükümdarın adaletli olmasıdır. Adalet bir hükümdar için iki açıdan önem arz etmektedir. Bunlardan biri Allah‟ın rızasını kazanmak olup ona dini bir meĢruiyet sağlamasıdır. Diğeri ise devletin devamlılığının sürdürülmesi için gerekli olmasıdır146. Hükümdar, halkın durumundan haberdar olmalı ve herhangi bir zulme

meydan vermemelidir. 1038 yılında Selçukluların NîĢâbur‟a hâkim olması üzerine Tuğrul Bey‟in burada mezâlim meclisini kurdurarak halkın Ģikâyetlerini dinlemesi bu meselenin hassasiyetini göstermesi bakımından önemlidir147

.

Adaletten baĢka hükümdarın sahip olması gereken bir diğer özellikte bilgidir148. Devletin devamlılığı için adalet ve bilgi hükümdarda olması gereken en önemli iki vasıftır. Ayrıca hükümdar devlet iĢlerini yönetirken bilgili ve tecrübeli isimlerden faydalanmalı ve danıĢma meclisini iĢler bir halde tutmalıdır149. Hükümdar vereceği kararlarda iyi düĢünmeli, acele etmemeli ve devlet adamlarının sözlerine kulak vermelidir. Aksi halde hükümdar verdiği kararlardan piĢmanlık duyabileceği gibi bu durum devlet iĢlerinin bozulması ve hükümdar ile devlet adamları arasında güvensizliğe de neden olabilir. Bu yüzden hükümdar eski padiĢahların yasalarını bilmeli, herkese yeterli ölçüsünde görev vermeli, dini güçlü kılmalı ve zulme fırsat vermemelidir. Bütün bu saydıklarımız devletin hayatiyeti için hükümdarın takip edeceği siyasetin gerekleri olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bunların yanı sıra ülkeyi imar ederek bayındır bir hale getirmek de hükümdarın görevlerindendir150.

Türklerde, halka karĢı Ģefkatli bir baba olarak resmedilen hükümdar, halkı koruyup gözetmeli ve halkın hiçbir kesimini nasipsiz bırakmamalıdır151

. Nizâmülmülk‟ün bu konuda MelikĢah döneminden verdiği bir örnek hayli dikkat

145

Turan, Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi, Ġstanbul 2006, s. 113-119.

146 Nizamülmülk, Siyasetname, s. 69.

147 Turan, Selçuklular, s. 98; A. K. S. Lambton, “The Internal Structure of the Saljuq Empire”,

Cambridge History of Iran, V, Cambridge 1968, s. 227; Köymen, Tuğrul Bey, s. 134.

148

Nizamülmülk, Siyasetname, s. 65-66; Ercilasun, a.g.e., s. 509; Ergin, a.g.e., s. 9.

149 Nizamülmülk, Siyasetname, s. 163-164. 150 Nizamülmülk, Siyasetname, s. 66.

çekicidir. Buna göre MelikĢah‟ın Türkistan seferi dönüĢünde bölgede bulunan Çiğil ve Yağma boyları hükümdarın, kendilerine sofrasında yer vermediği gerekçesiyle isyan etmiĢlerdir152

. Türk devlet geleneğiyle alakalı olan bu durum karĢısında Nizâmülmülk, hükümdarlığın gereği olarak halka karĢı cömert olmak gerektiğini vurgulamıĢ ve Tuğrul Bey‟i de bu açıdan örnek göstermiĢtir153

.

Siyâsetnâme‟de bunlardan baĢka hükümdarın sahip olması gereken özellikler arasında güzel yüz, iyi huy, silah aletlerini kullanmada ve binicilikte maharet, yiğitlik ve zamanın sanatlarına vakıf olmak da zikredilmiĢtir154.

Burada dikkatimizi çeken husus Nizâmülmülk‟ün hükümdarla ilgili meselelerde vermiĢ olduğu örneklerin ve yapmıĢ olduğu atıfların merkezinde Gazneli, Sâmânî, Abbâsî ve eski Ġran hükümdarlarının olmasıdır. Bu durum devlete 30 yıl boyunca vezirlik yapmıĢ olan Nizâmülmülk‟ün takip ettiği siyasetin kökenlerini vermektedir. Nizâmülmülk‟ün eski Türk geleneğine yabancı olması bu duruma bir gerekçe olarak gösterilebileceği gibi ayrıca devlet üzerinde Gaznelilerden eski Ġran‟a kadar giden etkiyi de gözler önüne sermektedir. Nizâmülmülk‟ün hükümdar özelinde ve Selçukluları yüceltmek için eski Türk tarihine yapmıĢ olduğu tek atıf sultanın soyunu efsanevi Türk hükümdarı Afrasyab‟a dayandırmak olmuĢtur155

.

Benzer Belgeler