• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: 381 NOLU KANDIRA KAZÂSI ŞEYHLER NÂHİYESİ ŞER‘İYYE SİCİLİ

2.1. Defterdeki Belge Çeşitleri 1. İlam Belgeleri

2.1.2. Hüccet Belgeleri

381 Nolu Şer‘iyye Sicilinde bir çok hüccet belgeleri bulunmaktadır. Hüccetlerin yazım şeklinden hareketle metin üzerinden değerlendirme yapmamızda fayda görmekteyiz. Buna en güzel örnek 1.3 nolu belgedir.

Hüccet belgelerine genellikle düzenlendiği mahkemenin bulunduğu yer ismi ile başlanır. 1.3 nolu belge’de “Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi’ne tâbi‘ Gölköprü Divânı dahilinde ve Gölbaşı Karyesi’nde” denilerek yer ismi görülmektedir. Bazen başlangıç ifadesi olarak “Husus-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîriçün” şeklinde ifadelerde kullanılmıştır. Belge 1.37’de bu ifade görülmektedir. Ya da 4.18 nolu belgede başka bir şekliyle “Zikr-i âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîr olan” denilerek de başlanmıştır.

Taraflara verilen hüccetlerin hücceti veren na’ibin (kadı vekili) mührü, sicilin baş tarafında veya na’ibin başladığı tarihin baş kısmında yer almaktadır. Sicildeki hüccetlerde tarafların adı ve adresleri tam olarak verilmiştir. Belge 1.3’ü incelediğimizde “Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi’ne tâbi‘ Gölköprü Divânı dahilinde ve Gölbaşı Karyesi’nde sakine Kara Hasan Ağa zevcesi Ayşe Hatun bint-i Abdullah nâm kimesne” ifadesiyle karşılaşıyoruz. Bu da ad ve adresin ne kadar kesin olarak verildiğini göstermektedir. Bazı belgelerde üç-dört nesil geriye doğru sıralamalar yapılarak kişinin tam şeceresi verilmektedir. Soy isim olmadığından dolayı benzer isimlerin karışıklığa meydan vermemesi düşünülerek böyle bir yola başvurulduğunu düşünmekteyiz. 4.9 nolu belge’yi incelersek “Kandıra Kazâsı nevâhîsinden Şeyhler Nâhiyesi’ne tâbi‘ Şeyh Tımarı Divânı’nın Hatipler Karyesi’ne varup Hacı Mollazâde Şerifali Ağa’nın hânesinde akd-ı meclis-i şer‘-i âli ittikte merkûm Şerifali Ağa ibn-i Şerif Ağa bin Abdurrahman Ağa nâm kimesne” de görüldüğü üzere üç nesil belirtilmiştir.

Hüccet belgelerinin yazılışında, konusunu teşkil eden mal, mülk, eşya veya hak bütün ayrıntılarıyla anlatılır. Belgelerimizde sıkça rastladığımız bu duruma birçok örnek verebiliriz. Belge 1.3’de “karye-i mezbûrda akd olunan meclîs-i şer‘i şerîf-i enverde

divân-ı mezkûr sakinlerinden Tımar Karyesi’nde Kara Mustafa Ağa bin Mehmet Ali Ağa mahzarında bitav‘ihâ ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm idüp bey‘-i âti’z-zikrin südûruna değin müteveffiye vâlidem Nefise Hatun’dan müntekil yedimde mâlım ve mülküm olan mezkûr Tımar Karyesi’nde ma‘lûmu’l-hudûd ve’l-cîrân fevkânî ve tahtânî iki göze müştemil bir bâb mülk menzîl” denilerek satılacak mülkün Tımar Köyü’nde sınırı belli olan yüksek ve iki gözlü mülkün özellikleri açık olarak belirtilmiştir.

1.14 Nolu belgede “Yanık Kebir Divânı’nın Terzioğlu Karyesi’nde Baba Osman oğlu Mustafa ibn-i Osman nâm kimesne oğlunu İdris ibn-i Ahmet ibn-i Abdullah mahzarlarında nâhiye-i mezkûr mahkeme-i şer‘i şerîf-i enverde bitav‘ihâ ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm idüp akd-ı âti’z-zikrin sudûruna değin yedimde müstakilen malım ve mülküm olan karye-i mezbûrda vâki‘ etrâf-ı erba‘ası ma‘lûmu’l- hudûd bir bâb hânenin nıfs hissesi ve yine samanhânenin nısf hissesi ve yine karye-i mezbûrda vâki‘ iki bâb hayvan damının nısf hissesi ve bir manda ineği me‘a malak ve bir kara sığır ineği ve bir kara sığır düvesi ve bir kara sığır danası ve otuz dört kile mezrû‘ hıntanın nısf hissesi ve altı kile mezrû‘şaîrin nısf hissesive altı kile mezrû‘ alafın nısf hissesi ve sekiz kile mezrû‘ kaplucanın nısf hissesi ve bir kile mezrû‘ keten tohumunun nısf hissesi ve bir kile mısırın nısf hissesi ve bir araba ve bir zincir ve bir balta ve bir kazma ve bir burgu ve bir keser ve bir döğen ve bir yuğu taşının nısf hissesi ve iki orak ve bir çöp döşek ve iki yorgan ve iki yastık ve bir yün kilim ve iki çöp kilim dört çuval ve beş arı kovanı ve onbeş nuhâsi ve bir bez düzenin nısf hissesi ve hırdavât-ı menzilin nısf hissesi” denilerek malın en ince ayrıntısına kadar anlatıldığı görülmektedir.

Hüccet belgelerinde mal ve mülk açıklandıktan sonra hukuki muamelenin şekli şartları teslim ve tesellüm işlemleri yazılır. Belge 1.3 incelendiğinde “bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘le merkûm Kara Mustafa Ağa’ya binikiyüz gurûşa bey‘ ve furûzunu temlîk ve teslîm eyledikde ol dahi işterâ ahz ve kabz ve kabul ve tesellüm ve temellük eylediğinde semeni olan binikiyüz gurûşunu merkûmun yedinden bi’t-temâm ve’l-kemâl ahz ve kabz eyledim. Fî mâ ba‘d menzil-i mahdûd-ı mezkûrda benim asla ve kat‘a alâka ve medhalüm kalmayup müteveffâ merkûm Kara Mustafa Ağa’nın mülk ve müşterâsı ve hakk-ı sarfı olmuştur. Keyfe mâ yeşâ’ ve yahşâ ve mâlik ve mutasarrıf olsun dedikte”

denilmiştir. Böylece hukûki muamelenin şartı olarak 1200 kuruşa malın satıldığı teslim ve tesellüm işlemlerinin yapıldığı, malda satan kişinin hakkının olmadığı belirtilmiştir. İkinci bir belge olarak 1.32’yi incelersek “âri bey‘-i bâtt-ı sahîh- i şer‘ î ile safka-i vahide ile binsekizyüz gurûşa bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimizde mezbûrân dahî ber-vech- i muharrer münâsıfeten .işterâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ve kabûl eylediklerinden sonra semeni olan meblağ- ı merkûm binsekizyüz gurûşu bana def‘ ve teslîm eylediklerinde biz dahi yedlerinden tamâmen ve kâmilen ahz ve kabz etmemle fîmâ ba‘d menzil ve samanhâne ve anbar-ı mahdûd-ı mezkûrlarıyla eşyâ-ı mezkûrede benim aslâ ve kat‘a alâka ve medhalüm kalmayup kızım ve damâdım mezbûranın mülk-i müşterâları olmuştur dedmülk-ikte” denmülk-ilerek muamelenmülk-in şeklmülk-inmülk-in tek satım olduğu şartlarının iki kişiye satılıp paranın yarı yarıya ödenmesi gerekliliği, teslim ve tesellüm işlemlerinin yer aldığını görürüz.

Hüccet belgelerinde bir diğer konu da, ikrarda (birinin kendisinde olan hakkını alacaklı kişilere haber vermesi) (Devellioğlu, 2005:424) bulunan tarafı ibra (borçtan kurtarma) (Devellioğlu, 2005:403) ve konunun çekişme ve niza konusu yapılamayacağını belirtmesidir. Belge 1.3’te “tarafeynden icâb ve kabûlü hâvi şurût-ı müfside ve muvâzı‘adan âri” denilerek bozucu şartlar ve çekişme konusunun yapılamayacağı belirtilmiştir. Bir diğer örnek verecek olursak 4.56 nolu belgede “ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüp tarafeynden icâb ve kabûlü hâvi şurût-ı müfside ve muvâzıadan âri” denilerek ikrar ve ibra ile konunun çekişme konusu yapılamayacağı anlaşılmaktadır. Tarafların beyanından sonra kararın beyanını tasdik edip talebi üzerine sicilin kaydedileceği, hüccet belgelerinde belirtilir. Belge 1.3’te görüldüğü gibi “gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘i mâ vak’a bit talep ketb ve imlâ olundu.” denilerek tasdik beyanı ifade edilmiştir. Böylece tarafların beyanı üzere şer’i mahkeme konuyu sicile olduğu gibi kaydetmiştir. Herhangi bir hüküm içermeyen hüccet belgeleri adeta günümüzün noter belgeleri gibidir.

Bir diğer örnekte Belge 4.56’da görebiliriz. “nâ’ib mûmâ ileyh mahâllinde ketb ile tahrîr ve zabt idüp alâ vukû‘ihim mahkeme-i şer‘iyyeye inhâ ve takrîr itmeğin mûcebince

gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘i mâ vak‘a bi’t-taleb ketb olundu.” Burada na’ibin yanında mahkemede, tarafların tasdiki ifadeleri alınarak, hiçbir hüküm içermeden olayın olduğu gibi yazıldığı anlaşılmaktadır.

Hüccetlerin sonunda diğer siciller de olduğu gibi tarih yıl, ay, gün olarak zikredilmiştir. Belgelerimizde de bunu görmekteyiz. 1.3 nolu belgede görüldüğü gibi “Tahriren fi’l-yevmi’s-sâni ve’l-işrîn min şehr-i Muharremu’l-haram sene selâse ve mi‘etin ve elf” (2 Muharrem 1303) tarih ifade edilmektedir. Belge 1.5 incelendiğinde “Tahriren fil yevmi-r yevmi-râbi‘ ve’l-işyevmi-rîn min şehyevmi-r-i Muhayevmi-ryevmi-remü’l-hayevmi-ram sene selase ve selâse mi’etin ve elf.” (24 Muharrem 1303) tarih açık olarak gün, ay ve yıl arka arkaya sicile kaydedilmiştir. Hüccetlerin sonunda “Şuhûdu’l-Hal” (durumun şahitleri) başlığı altında mahkemeye şahit olanların isimleri ve unvanları kaydedilir. 381 Nolu Şer‘iyye Sicilinde alım-satım anlaşmaları fazla olduğundan dolayı hüccette satıcı ve alıcının isimleri, satışın özellikleri, icab ve kabul ifadeleri, semeni (değeri) ve vasıfları, teslim ve tesellüm işlemleri kaydedildikten sonra isimleri ve unvanları mutlaka kaydedilmiştir. 1.3 Nolu belgeyi incelediğimizde şahitleri unvanları ile görebiliriz.

______________________Şuhûdu’l-hâl

Muhtar İsmail Ağa Sakıp Mehmet Ağa Yakup Ağa oğlu Ahmet Ağa Salih Çavuş

Mehmet Ağanın oğlu Mustafa Ağa Çorbacıoğlu İsmail Ağa ve gayruhum.

Aslına bi’l-mukâbele mutâbık olduğu.

Tablo 2 Defterde Yer Alan Hüccet Belgelerinin Konularına Göre Numaraları HÜCCETLER

Konusu Belge Numarası

Nafaka Hücceti 2.5, Vesayet Hücceti 4.60, 4.63 Kefalet Hücceti 4.11, 4.12, Vekalet Hücceti 2.6, 3.15, Veraset Hücceti 3.20, 4.19, 4.40, Ferağ Hücceti 1.30, 1.31, 4.9, 4.18, 4.35, 4.36, 4.37, 4.42, 4.43, 4.44, 4.52, 4.53, 4.54, 4.55, 4.56,

HÜCCETLER

Konusu Belge Numarası

Geri Alım Hakkı İle Satım Hücceti 3.24,

Satış (Bey‘i Kat‘i) Hücceti 1.25,1.7, 1.8, 1.3, 1.14, 1.15, 1.32, 1.37, 1.38, 1.47, 1.48, 1.56, 1.59, 1.60, 2.4, 3.6

İbrâ Hücceti 2.3, 4.7,

Satım Akdi 4.14,

Vasi ve Nazır Tayini 1.33

Murasele 2.48, 3.13, 3.14, 4.46, Ma‘rûz 4.8, 4.30 Tereke 1.2, 1.4, 1.5, 1.9, 1.11, 1.12, 1.13, 1.16, 1.17, 1.18, 1.19, 1.20, 1.21, 1.22, 1.23, 1.24, 1.26, 1.28, 1.29, 1.34, 1.35, 1.36, 1.39, 1.40, 1.41, 1.42, 1.43, 1.44, 1.45, 1.46, 1.49, 1.50, 1.51, 1.52, 1.53, 1.54, 1.55, 1.57, 1.58, 2.1, 2.2, 2.6, 2.7, 2.8, 2.9, 2.10, 2.11, 2.12, 2.13, 2.14, 2.16, 2.17, 2.18, 2.19, 2.20, 2.21, 2.22, 2.23, 2.24, 2.25, 2.26, 2.27,2.29, 2.30, 2.31, 2.33, 2.34, 2.36, 2.37, 2.38, 2.39, 2.40, 2.41, 2.42, 2.43, 2.44, 2.45, 2.46, 2.47, 3.1, 3.2, 3.3, 3.4, 3.5, 3.7, 3.7, 3.8, 3.9, 3.10, 3.11, 3.12, 3.13, 3.14, 3.21, 3.22, 3.23, 4.1, 4.2, 4.3, 4.4, 4.5, 4.6, 4.16, 4.21, 4.22, 4.23, 4.24,4.25, 4.26, 4.27, 4.31, 4.32, 4.33, 4.34, .38, 4.39, 4.41, 4.45, 4.464.47, 4.48, 4.49, 4.50, 4.51, 4.57, 4.58, 4.59, 4.62,

İncelediğimiz hüccet belgelerinde daha çok alım-satım anlaşmaları, buna bağlı olarak kefillerin ve vekillerin belirlenmesi, bir kişiye kalan miras işlerinin halledilmesi için vasînin görevlendirilmesi, nafaka ve geçim için gerekli işlemlerin yapılması, buna bağlı olarak izin ve ruhsat verilmesi şeklinde farklı konular görmekteyiz. Bu belgelerin, genellikle nahiye na’ibi yada katibinin bizzat köye giderek oluşturulan meclislerde kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Bunlarla ilgili sadeleştirme aşağıdaki birkaç örnekle verilmektedir.

2.1.2.1 Kefalet Hücceti

Kefalet hüccetleri, belgelerde karşımıza bir alım-satım ya da veraset davası sonucunda belirlenen borcun, kefillerinin kefaletiyle onaylanması şeklinde görülmektedir. Aşağıdaki belge buna en güzel örnektir.

Numara 2.6 - Borcun Belirlenip Kefillerin Açıklanması

Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi’nde Katip Mustafa Rüştü Efendi tarafından Kırktepe Köyü’nde oturan Recep’in evinde şer’i meclis kuruldu. Kazancıoğlu Halil’in askerde mülâzım olan kardeşi İbrahim’in hissesiyle birlikte diğer bilinen ve bilinmeyen hissedarların hisselerini talep etmelerine kadar, İbrahim Ağa’nın hisselerini korumak için Emvâl-i Eytam Müdürü (yetimlerin mallarıyla ilgilenen kişi) Mehmet Efendi huzurunda Ayşe Hatun, “Müdür bana İbrahim Ağa’nın kardeşi Halil’den, bin kuruşu teslim ettiğinde ben de ondan aldım. Bir sene olduğunda İbrahim Ağa’nın mallarının muhafaza memuru Müdür Mehmet Ziyaettin Efendi’den satın aldığım toplam binyüzelli kuruş İbrahim’e borcumdur” dedi. Buna, köyün imamı Derviş Efendi, muhtarı Yakup Ağa, muhâfaza Memuru Müdür Ziyaettin Efendi yanında Ayşe Hatun’un İbrahim Ağa için borcu olan binyüzelli kuruşun geri verilmesine bizler de kefâletlerimiz sebebiyle keffilleriz dediler. Böylece kefillerin kefaletlerini kabul ve itiraf etmeleri üzerine mecliste yazılarak onaylayanların gereğince istek üzerine kayıt altına alındı.18 Recep 1306

Şahitler mutlaka hüccet belgelerinin sonunda isimleri, lakapları, varsa görev ve yetkileri de belirtilerek “Şuhûdü’l-hal” başlığı altında yazılır. Böylece hüccet belgelerini bir çeşit günümüz noter işlerinin yapıldığı evrak olarak görmekteyiz.

Şahitler

Kırktepeli Salih Efendi Fevzioğlu Şaban Ağa

Zeyni oğlu Kamil Ağa İhtiyar Âzasından Hasan Ağa Muhzır Kâmil Ağa ve diğerleri.

2.1.2.2 Vesayet Hücceti

Vesayet görevlendirmesi bütün tereke belgelerinde belirtilmektedir. Hemen ardından da terekeler arka arkaya verildiğinden dolayı onları ayrı bir grup altında belirtmekteyiz. Fakat vasi seçilen kişi vefat ettiği zaman yine aynı ailenin ferdi olan bir başka kişi

vesayet görevlendirmesi ile karşımıza çıkmaktadır. Aşağıdaki belge buna güzel bir örnektir.

Numara 2.5 - Vesayet İçin Görevlendirme

Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi’ne bağlı Koyunağılı Köyü sakinlerinden iken vefât eden Abaza kabilesinden Rıza Bey’in küçük kızı Fatma’nın reşit oluncaya kadar vasiyet işlerini halletmesi için amcası vasi olmuştur. Aşağıda isimleri belirtilen kişilerin haber vermeleri üzerine Fatma’nın amcası öldüğü için oğlu Mehmet Bey Fatma’nın mallarının korunması ve vasiyet işlerinin halledilmesine vasî seçilmiştir. Mehmet Bey’de vesayeti kabul ettikten sonra orada bulunanların şahitlikleriyle Fatma’nın nafaka, eşya ve diğer zaruri ihtiyaçları için her gün altmışbir paranın harcanması ve bu görevin Mehmet Efendi’ye verildiği istek üzerine yazıldı. 29 Muharrem 1305

Şahitler

Şer‘i Mahkeme Katibi Mustafa Efendi Başkatib Vekili Hurşit Efendi Şer‘i Mahkeme Katibi Abdullah Efendi Adliye Görevlisi Mustafa Ağa Koyunağılı sakini Ahmet bey ve diğerleri.

2.1.2.3 Vekalet Hücceti

Vekalet hüccetleri, diğer hüccetlerde olduğu gibi alım satım anlaşmalarının hemen ardından hüccetin sonuna doğru işlemlerin yapılması için bir başka kişinin vekil seçilmesi ile kaydedilmektedir. Aşağıdaki sadeleştirilmiş belgede bunu görmekteyiz. Numara 3.15 273 - Vekalet Hücceti

Aslen Trabzon Vilâyeti’nin Of Kazâsı’na bağlı Zilbenü Köyü’nden olup ancak İzmit Sancağı Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi’ne bağlı Bozburun Divânı’nın Berhabibler Köyü’nde kalaycı esnafından Hatîboğlu Mehmet Kandıra Kazâsı’nın Entâbi Köyü’nde sâkin İsmail Efendi huzurunda şöyle demiştir. “Zilbenü Köyü sınırları içinde kullandığım, tahmînen üç dönüm, ayrıca birbuçuk dönüm tarla, yine tahminen üç

dönüm tarla, yine çayırlar ile sınırlı tahmînen iki dönüm tarla, yine tahmînen bir dönüm tarla ve bunların toplamı beşbuçuk dönüm tarla ve beş dönüm çayırlarım vardır. Değeri ikibin kuruş karşılığında tarlalar ve çayırın köyde sâkin kardeşim Ömer’e bırakılması için tarafımdan İsmail Efendi vekîl seçilmiştir” İsmail Efendi de vekâleti kabûl edip istek üzere sicile kaydedilmiştir. 8 Şevvâl 308.

2.1.2.4 Veraset Hücceti

Veraset hüccet belgelerini, kişi vefat ettikten sonra kalan mallarının paylaşımı, teslim ve tesellüm işlemlerinin yapıldığını gösteren vesikalar olarak görmekteyiz. Bu belgeler, genellikle naibin yada katibin bizzat kişinin köyüne giderek anlaşmayı kayıt altına aldığını gösteren belgelerdir. Buna en güzel örnek aşağıda görülmektedir.

Numara 4.40 - Veraset Hücceti

Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi Nâ’ib Vekîli Mustafa Efendi, Nâhiye’nin Gölköprü Divanı’nın Baltalı Köyü’ne gidip Ahmet Ağa’nın evinde isimleri zikredilen kişilerle birlikte yapılan mecliste köy sakinlerinden iken vefât eden Kalyoncuoğlu Hasan’ın verâseti, büyük oğlu Ahmet ile kızı Fatma’ya kaldığı anlaşıldıktan sonra Fatma Hatun kardeşi Ahmet’ten, babalarından kalan hissesini istemiştir. Ahmet de kendisinde olan kardeşinin hissesi üçbinikiyüzdoksaniki kuruşu kardeşine tamâmen vermiştir. Fatma Hatun da hakkını Ahmet’ten almıştır. Böylece babasından kalan ne kadar mal ve mülk varsa hepsi belirlenmiş olup Ahmed’in elinde bulunan hisseden Fatma Hatun’a düşen pay üçbinikiyüzdoksaniki kuruşluk eşyâ, hayvan, hubûbat, emlâk ve nakdi para zimmetine verilmiştir. Orada bulunanların kabul beyanları üzerine nâ’ib bu olayı yerinde, şer‘i mahkemeye sunulmak amacıyla onayladıktan sonra istek üzerine yazmıştır. 16 Rebi‘u’l-Evvel 1310

Şahitler

Muhtar Ahmet Ağa İsmail Ağa

Kâmil Bin Rüştü Laz Kâmil Deli Mehmet ve diğerleri.

2.1.2.5 Vasiyet Hücceti

Vasiyet hücceti belgeleri, vasi seçilen kişilerin vesayeti altındaki kişinin malı ve mülkünü kullanarak o kişinin reşit olana kadar vasiyet işleriyle ilgilenmeye, nafaka ve diğer zaruri ihtiyaçlarını gidermeye seçilmesi ve izin verilmesi şeklinde kaydedilen belgeler olarak görmekteyiz. Aşağıdaki belgeyi buna örnek gösterebiliriz.

Numara 4.60 - Vasiyet Hücceti

Kandıra Kazâsı’nın Şeyhler Nâhiyesi’ne bağlı Ziamet Divânı’nın Abdurahmanlar Köyü’nde sakin iken vefat eden Emin’in küçük oğlu Mehmet Emin reşit oluncaya kadar alacak ve verecek işleri ile ilgilenmeye ve veraset sonucu düşen mallarını korumağa, vesayete layık vasıfları taşıyan ve bu işi yapabileceğinden emin olunan Uzunalan Köyü sakinlerinden Mehmet, küçük Mehmet Emin üzerine vasî ta‘yin olundu.O da vesâyeti kabul edip ve ne gerekiyorsa yapacağına söz verdikten sonra küçük Mehmet Emin’in babasından kalan mallarını kullanarak günlüğü yirmi para nafaka takdîr edilmiştir. Nafakanın Mehmet Emin’in ihtiyaçları için kullanmaya Mehmet Ağa’ya izin verilmesi uygun görülüp yazıldı. 10 Şevvâl 1310

Şahitler

Muhtar Mehmet Ağa İmam Aziz Efendi

Tahir Ağa İbrahim Ağa

Benzer Belgeler