• Sonuç bulunamadı

Genişleme Müzakerelerinin Avrupa İdari Alanı’nın İlkeleri Bağlamında

BÖLÜM 3: AVRUPA İDARİ ALANI’NIN ÜYELİK SÜRECİNE ETKİSİ

3.1 Kamu Yönetimi Alanında Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerinin Uyum Süreci ve

3.1.5 Genişleme Müzakerelerinin Avrupa İdari Alanı’nın İlkeleri Bağlamında

Avrupa Birliği’nin 2004 ve 2007 genişleme sürecinde aday ülkeler için düzenli ilerleme raporları yayınladığına daha önce değinilmişti. Söz konusu raporlarda aday ülkenin AB müktesebatına uyum için yapması gereken çalışmalar ve bu çalışmalar açısından içinde bulunduğu aşama değerlendirilmiştir. Aday ülkelerin gösterdiği ilerleme 2000 ile 2004 yılları arasında 29 başlık bazında, 2005 ve daha sonraki yıllarda ise 33 fasıl bazında ele alınmıştır. Çalışmanın giriş kısmında ileri sürülen teze göre Avrupa Birliği’nde kamu yönetiminin paylaşılan ilkeleri üzerinde Avrupa İdari Alanı (EAS) olarak bilinen bir yapı oluşmaktadır. Çalışmanın bundan sonraki bölümünde ele alınacak olan AB’nin 2004, 2007 ve daha sonraki olası genişlemeleri için yapılan müzakerelerde kamu yönetimi ile ilgili hususlar, Avrupa İdari Alanı’nın açıklık (saydamlık), etkenlik

(verimlilik), katılımcılık ve hesap verebilirlik ilkeleri temelinde yürütülmektedir. AB’ye

katılım müzakerelerinde koşul olarak öne sürülen bazı hususların EAS’nin temel ilkeleri olması, resmi bir belge ile kabul edilmese de EAS’nin bir gerçeklik olduğunun kanıtıdır. Esasen yatay hükümet sistemleri için bir müktesebat olmamakla beraber, aday ülkelerden idare ile ilgili şu taleplerde bulunulmuştur: (i) idare sistemlerini “zorunlu sonuçlar” ilkesine uygun şekilde müktesebatı aktaracak, uygulayacak ve yürütecek seviyeye getirmek; (ii) AB Konseyi’nin Kopenhag ve Madrid kriterleri olarak bilinen üyelik kriterlerini karşılamak; ve (iii) katılım yönündeki ilerlemenin bu kriterlere göre ölçülmesi; ilerleme raporlarında kullanılan ifade ile “müktesebatı uygulamaya yönelik idari ve adli kapasite”nin değerlendirilmesi (Pereto, 2005:2).

Aşağıda EAS ilkeleri bağlamında CEE ülkelerinin müzakere sürecinde yaşanan dönüşüm ele alınmaktadır. CEE ülkelerinin kamu yönetimi alanında uyumlaşma için çıkardığı yasalar ve oluşturduğu kurumlar ayrıca Ek 6’da tablo halinde verilmiştir. 3.1.5.1 Açıklık (Saydamlık) İlkesinin Genişleme Sürecine Yansıması

Üyelik müzakereleri sırasında AB tarafından CEE ülkelerinden talep edilen aşağıdaki hususların Avrupa İdari Alanı’nın “açıklık” ilkesine uygun olduğu görülmektedir.

 Pazar gözetiminin etkin şekilde gerçekleştirilmesi, yeni yaklaşım direktifleri ve diğer uyumlaştırılmış mevzuata uygun olarak pazar gözetim faaliyetleri ve istatistik derlemeleri yapılması talep edilmektedir.

 Kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadeleye ilişkin direktif, özellikle yüksek değerli kalemler ve büyük nakdi işlemlerle uğraşılması sırasında, bankaların ve diğer işletmecilerin müşterilerin kimliğini belirlemelerini ve bazı işlemleri bildirmelerini gerekli kılmaktadır.

 AB özellikle ülke ekonomilerine yabancı yatırımcıların da katılması ve ilgili işlemlerin saydamlık içinde yapılmasına çok önem vermektedir; bu bağlamda, kamu ihalelerinde yabancı teklif verenlerin yerli teklif verenlerle aynı muameleye tabi tutulması, müzakerelerde üzerinde önemle durulan bir konu olmuştur.  Devlet yardımlarının kontrolü, devlet yardımlarında saydamlık sağlanması ve

özellikle tarım ve enerji alanlarında rekabeti bozan devlet yardımlarının verilmesinin önlenmesi, önem verilen bir başka konudur.

 Bankacılık alanında saydamlık ve bilgi verme yükümlülüğü getiren yasaların yürürlüğe girmesi ve uygulanması talep edilmiştir.

 Tarım envanteri ile ilgili bir Tarımsal Muhasebe Veri Ağı’nın oluşturulması şart koşulmuştur.

 İstatistik ile ilgili olarak, işletme istatistikleri, sosyal istatistikler, tarım istatistikleri, makroekonomik istatistikler, ticaret istatistikleri, bölgesel istatistikler ve çevre istatistikleri gibi pek çok istatistik alanında Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflandırması, Avrupa Hesaplar Sistemi vs.ye uyum sağlanarak saydam veriler sunulması öngörülmüştür.

 Esnaf ve tüccarlara ilişkin bilgileri içeren veri tabanlarının iyileştirilmesi ve daha saydam hale gelmesi, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması noktasında önemli bir husus olarak değerlendirilmiştir.

 Davaların kamuya açık olarak görülmesi, saydamlık düzeyini artıracak bir ilke olarak ortaya konmuştur.

 Siyasi partilerin gelir kaynaklarına şeffaflık getiren yasalar ve uygulamalar talep edilmiştir. Kamu görevlilerinin mal bildirimi zorunluluğunun kapsamının ve etkinliğinin artırılması istenmiştir.

 Kamu maliyesi sisteminin yeniden yapılandırılması ve kamu mallarının düzenlenmesi de daha saydam bir yönetim için gereken hususlardan biri olarak ele alınmıştır.

3.1.5.2 Etkenlik (Verimlilik) İlkesinin Genişleme Sürecine Yansıması

Üyelik müzakereleri sırasında AB tarafından CEE ülkelerinden talep edilen aşağıdaki hususların Avrupa İdari Alanı’nın “etkenlik-verimlilik” ilkesine uygun olduğu görülmektedir.

 Piyasa gözetimi ile ilgili olarak, tüm ülkeyi kapsayacak düzeyde etkin bir piyasa gözetim sisteminin oluşturulması, piyasadaki aktörlerin daha iyi denetlenmesi ve kaçakların önlenmesi için önem verilen bir konu olmuştur.

 Bu bağlamda, Piyasa Denetimi ve Gözetimi Koordinasyon Kurulu benzeri bir kurumun oluşturulması istenmiştir.

 Ayrıca, standartlarla ilgili kurumların işleyişinin iyileştirilmesi talep edilmiştir.  Kamu sektörünün etkinliği ve verimliliğini artıracak bir konu olarak kamu

istihdam hizmetlerinin modernleştirilmesinin üzerinde durulmuştur.

 Fikri ve sınaî mülkiyet haklarının korunması ve vergi kayıplarının önlenmesi için atılması gereken adımlar belirtilmiştir.

 Sigorta sektöründe bilgi toplama ve raporlama standartlarının yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen AB, böylece sigorta sektörünün etkenlik ve verimliliğini artırmayı hedeflemiştir.

 Ortak tarım politikasının etkin bir kamu idaresi tarafından etkili bir şekilde kontrolü ve infazına verilen önem tüm ilerleme raporlarında tekrarlanmıştır.  Balıkçılık faslında, balıkçı teknesi kayıt sistemi ve veri toplama ve istatistik

sisteminin oluşturulması talep edilmiştir.

 Yine balıkçılık faslında olmak üzere, kaynak ve filo idaresi, denetim ve kontrol konularında idari kapasitenin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.  Enerji alanında düzenleyici kurumların kapasitelerinin geliştirilmesi, idarenin

etkinliğinin geliştirilmesi için üzerinde durulan bir başka konudur.

 Vergi kaçaklarının azaltılması ve bilgi teknolojilerinin vergi dairelerinde kullanılması, ekonomide verimliliği artırabilmek için başvurulması gereken yöntemler olarak işaret edilmiştir.

 Yargı sisteminin verimliliğinin artırılması, bu bağlamda mahkemelerin tarafsızlığı, bütünlüğü ve yüksek standardının sağlanması istenmiştir.

 CEE ülkelerinin ortak sorunu olan yolsuzlukla daha etkin mücadele edilmesi gerekliliği, bu bağlamda Avrupa Konseyi Yolsuzluk ile ilgili Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk Sözleşmeleri’ne taraf olunması, bu sözleşmelerin hükümlerinin eksiksiz yerine getirilmesi, Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’na (GRECO) üye olunarak yolsuzlukla mücadelede işbirliği yapılması ve iyi uygulamaların paylaşılmasına sürekli vurgu yapılmıştır. Bu konu, üyelikten sonra da en fazla göze çarpan husus olmaya devam etmektedir.

 Sınır kontrolü, vizeler, dış göç, iltica, polis işbirliği, örgütlü suçlar ve terörizmle mücadele, uyuşturucu konusunda işbirliği, gümrük işbirliği ve cezai ve hukuki konularda adli işbirliği için şart olan “profesyonel, güvenilir ve etkin bir polis teşkilatı”nın tesisi gibi konular da üyelik müzakerelerinde sürekli gündeme gelmiştir.

 Internet üzerinden bilgi temin edilmesine izin veren ve milli makamlar ile gümrükler arasında tehlikeli ürünler hakkında bildirimde bulunulması imkânını tanıyan bir bilgi kanalının oluşturulması gerekliliği gündeme getirilmiştir.

3.1.5.3 Katılımcılık İlkesinin Genişleme Sürecine Yansıması

Üyelik müzakereleri sırasında AB tarafından CEE ülkelerinden talep edilen aşağıdaki hususların Avrupa İdari Alanı’nın “katılımcılık” ilkesine uygun olduğu görülmektedir.

 Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na uygun şekilde yurttaşların yerel düzeyde kamu yaşamına katılımlarını çoğaltmak, üyelik için ön koşullardan biri olarak ileri sürülmüştür.

 Meslek odalarına kayıt için istenen aidatların düşürülmesi gerektiği ifade edilmiş, böylece esnaf ve sanatkârların iktisadi hayata katılımını artırmak hedeflenmiştir.

 İnternet ortamında şirket, tüccar ve zanaatkârların kaydının yapılması, bürokrasinin ve masrafların azaltılması da meslek sahiplerinin iktisadi hayata katılımını kolaylaştırmaya dönük adımlar olarak talep edilmiştir.

 Elektronik ortamda bilgi toplumu hizmetlerinin geliştirilmesi, e-devlet uygulamalarının yaygınlaşmasının bir ayağını teşkil etmiş ve müzakerelerde sık sık gündeme gelmiştir.

 Özellikle balıkçılık faslında ele alınan üretici örgütlerinin kurulması talebi, diğer alanlarda da tekrarlanmış ve böylece üreticilerin ekonomiye katılımının önünü açmak amaçlanmıştır.

 Sosyal diyalogun artırılması, sendikaların faaliyet alanlarının geliştirilmesi (Avrupa Sosyal Şartı’na uyum), sosyal ortakların iş refahının genel uygulamasına katılımı gibi konular, sivil toplumun yönetime katılımını geliştirmeye dönük talepler olarak iletilmiştir.

 Eşitlik Kurumu gibi kurumlar vasıtasıyla kadınların da iş hayatına erkeklerle eşit ölçüde katılımının sağlanmasına üst düzeyde önem verilmiştir.

 Irk Eşitliği Yönergesi uyarınca etnik kökenin sosyal hayata katılım önünde engel olmamasının sağlanmasına amaçlanmıştır.

 Bölgesel Kalkınma Ajansları, Katılım Öncesi Yardım Aracı ve AB Yapısal Fonları vasıtasıyla taşradaki vatandaşların ekonomik kalkınmasının ve dolayısıyla katılımının artırılması hedeflenmiştir.

 İfade özgürlüğü (şiddet içermeyen görüşlerin ifadesi ile ilgili mahkûmiyet ve takibat yapılmaması), toplantı özgürlüğü ve dernek kurma özgürlüğünün anayasal güvenceye alınması talep edilmiştir. Böylece düşünsel alanda da katılımın artırılması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.

 Tüketici kuruluşlarının rollerinin ve bağımsızlığının artırılması (tüketici konseylerinde tüketici kuruluşlarının temsil edilmesi), tüketicilerin katılımını güçlendirmeye yönelik atılması talep edilen adımlar olmuştur.

3.1.5.4 Hesap Verebilirlik İlkesinin Genişleme Sürecine Yansıması

Üyelik müzakereleri sırasında AB tarafından CEE ülkelerinden talep edilen aşağıdaki hususların Avrupa İdari Alanı’nın “hesap verebilirlik” ilkesine uygun olduğu görülmektedir.

 Sıklıkla vurgu yapılan düzenleyici kurumların bağımsızlığının geliştirilmesinin, hesap verebilirlik açısından da ilerleme olacağı savunulmuştur.

 Mali yönetim ve kontrolün geliştirilmesi, bu bağlamda kamu maliyesinde reform yapılmasının kamu harcamalarında saydamlık ve hesap verebilirliği artıracağı savunulmuştur.

 Komünizm döneminde kurumsal bir uygulama olan keyfi tutuklamanın yasaklanması, polis tarafından tutuklanan kişilerin hangi nedenle tutuklandıklarının kendilerine bildirilmesi zorunluluğu, ve diğer yasal güvenceler, kolluk kuvvetlerinin hesap verebilirlik düzeyini artırmaya yönelik adımlar olarak değerlendirilmiştir.

 Masumiyet karinesinin tam olarak uygulanması gerektiğinin altı çizilmiştir.  İnsan hakları konusunda Reform İzleme Grubu, İnsan Hakları Başkanlığı ve

Parlamento İnsan Hakları Soruşturma Komisyonu ve çeşitli yerel kuruluşlar gibi kurumların oluşturulması talep edilmiş, böylece hesap verebilirliğin kurumsallaşma düzeyinin artırılması ve bu konudaki idari kapasitenin geliştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

 İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi sürekli olarak talep edilmiş ve denetlenmiştir.

 Çevresel Etki Değerlendirmesi vasıtasıyla yatırımların ve faaliyetlerin çevreye verebileceği zararların önceden incelenmesi ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi gerekliliği ileri sürülmüştür.

 Düzenleyici Etki Analizi’nin uygulanması talep edilmiş, böylece yeni düzenlemeler yapılması veya yeni bir birim oluşturulması ihtiyacı ile karşılaşıldığında, bunların kamu yönetiminde ve halkın hayatında meydana getireceği etkilerin araştırılacağı belirtilmiştir.

 Denetim ve Kontrol Kanunu gibi kanunlar çıkarılarak hesap verebilirliğin kurumsallaşmasına yardımcı olunması gerektiği tekrarlanmıştır.

3.1.6 Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerinin Avrupa Birliği’ne Üyelik Sürecinde