• Sonuç bulunamadı

2.3 İş ve Düşünce Dergisi’nin İncelenmesi 1 Dergisi’nin Biçimsel Özellikler

2.5.4 Genel Ortaöğretim

Ortaöğretim, öğrencilere asgari düzeyde genel kültür kazandırmak suretiyle onları toplumun sorunlarına duyarlı, bu sorunlara çözüm yolları arayan, yurdun iktisadi ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunan kişiler olarak yetenekleri ve ilgileri doğrultusunda yükseköğretime ve iş alanlarına hazırlamayı amaçlayan en az üç yıllık öğretim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarının tümüdür (Erdoğan, 2002:12).

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte idadiler ortaokula, sultaniler de liseye dönüştürülmüştür. Cumhuriyet döneminde orta öğretimde birincisi sanat okulları yoluyla gençlere birer sanat öğretilmesi, ikincisi ise lise yoluyla üniversitelere öğrenci yetiştirilmesi olmak üzere iki yol izlenmiştir. Cumhuriyet döneminde ortaokul ve lise programlarında köklü değişiklikler yapılmış, programlardan Osmanlı döneminin izleri yok edilmiş, harf inkılâbından sonra Arapça ve Farsça dersleri programdan çıkarılmış, tarih programı yeniden düzenlenmiş, bütün okullardan din dersleri kaldırılmış, liselere ve ilköğretmen okullarına sosyoloji dersi konmuştur (Özkan, 2008:126).

1930‟ da ortaokul ve lise programlarında yapılan değişikliklerle tarih programı yeniden düzenlenmiş, Türk Tarih Kurumu‟nca hazırlanan kitaplardaki konular programa alınmıştır. Bu program Türk ırkının üstünlüğü ve diğer uygarlıklara temel teşkil ettiği iddiasını savunmuştur. Yurt bilgisi dersi programa dâhil edilmiş, ayrıca fizik, kimya ve tabii ilimler fen bilgisi adı altında birleştirilmiştir. 1934 yılında ise lise programlarında felsefe ve estetik derslerine ağırlık verilmiş, edebiyat programı batı edebiyatından ilham almış, kimya programı hafifletilmiş, matematik ders kitaplarından bazı konular çıkartılmıştır (Sakaoğlu, 1992: 68).

İnönü zamanında ortaöğretim biri ortaokul diğeri lise olmak üzere iki birimde şekillenmiştir. Yüksek öğretimi amaçlayanların üçer yıllık olan bu iki birimi de geçmeleri zorunludur. Cumhuriyetin ilk yıllarında ortaokul ve liselerden beklenen amaç, devlet memuru yetiştirmek ya da ilköğretimin öğretmen ihtiyacını karşılamak olmuştur (Özkan, 2008:164).

1939 yılında yapılan Birinci Maarif Şurasında ortaokul, lise ve ilköğretmen okullarının sınav yönetmelikleri, disiplin yönetmelikleri, öğretim programları yeniden düzenlenmiş, ortaöğretimde öğrencilere yapılacak yazılı ödevler hakkında yönetmelik belirlenmiş, Galatasaray Lisesi‟nin öğretim programı yürürlüğe konmuş, derslerin öğleden önceye alınması ve öğleden sonraları ortaokullarda isteğe bağlı, liselerde zorunlu olarak öğretmenlerin serbest eğitim çalışmalarına ayrılması karara bağlanmıştır (Cicioğlu, 1985: 138).

Tablo 2.1939-40 Eğitim Öğretim Yılına Ortaöğretimdeki Okul Sayıları

Resmi Özel Toplam

Ortaokul 185 49 234

Lise 46 34 80

1940‟lı yıllarda orta öğretimde dikkat çeken olaylardan birisi de okul sayılarında artış olmasına rağmen öğrenci sayılarında yaşanan düşüş olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonucunda meydana gelen ekonomik krizlerden dolayı 1942- 1948 yılları arasında özellikle ortaokul öğrenci sayısında fazla miktarda azalma olmuştur.1940- 1941 eğitim- öğretim yılında 95.332 olan ortaokul öğrenci sayısı, 1947- 1948 eğitim- öğretim yılında 59.093‟ e düşmüş buna rağmen okul yapımına devam edilerek ortaokul sayısı aynı dönemde 238‟den 267 „ye çıkartılmıştır (Sezer, 2005:56).

Tablo 3.1949-50 Eğitim-Öğretim Yılında Ortaöğretimdeki Okul Sayıları

Resmi Özel Toplam

Ortaokul 330 51 381

Lise 58 30 88

(Milli Eğitim Hareketleri, 1927-1966,D.İ.E yayını, Ankara 1967, s.24)

Görüldüğü gibi on yıl zarfında ortaöğretimde okul sayısında önemli bir artış yaşanmamıştır.

1938-50 arası eğitim politikasında ortaöğretimi yaygınlaştırmaktan ziyade geliştirilmek yönünde çaba sarf edilmiştir. 1939‟ da toplanan Birinci Maarif Şurası‟nda ortaokul ve lise binalarının birbirinde ayrılması ve yeni bina yapılması konusu tartışılmıştır. Ayrıca aynı şurada liselere alınacak öğrenci sayısının sınırlandırılması da kararlaştırılmıştır. 1947 yılında liselerde Latince kolu açılmış fakat 1949 yılında toplanan Dördüncü Milli Eğitim Şurası kararı ile kaldırılmıştır. Yine 1949 yılında toplanan şurada liselerin dört yıla çıkarılması, bu eğitim kurumlarında yeteneklerin geliştirilmesini sağlayan metot ve tekniklerin uygulanması, sınıf mevcutlarının 35-40 öğrenciye indirilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak bu kararlardan hepsi uygulanamamıştır (Özkan, 2008:165).

Demokrat Parti Hükümeti ortaöğretimde program ve işleyiş açısından bir düzenlemenin gerekliliğini dile getirmiş, yüksek öğretime basamak olan liselerin gerek programlarının gerekse araç gereçlerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalar yapmıştır (Özkan, 2008:220).

DP hükümeti zamanında ortaöğretimde önceki dönemin nitelik kaygısı bir tarafa atılmış ve nicelik kaygısı ön plana çıkmıştır. Bu dönemde en küçük yerleşim yerlerinde bile plansız, kadrosu yetersiz, binasız, yeterli donanıma sahip olmayan liseler açılmıştır.

Ortaöğretimde program geliştirme amacıyla 1953-1954 eğitim-öğretim yılında özel programlar uygulanmıştır. Bunların en başarılı örneği İstanbul Atatürk Kız Lisesi‟nde gerçekleştirilmiştir.1955- 1956 eğitim-öğretim yılında yine aynı okulda deneme okulları program taslağı uygulamaya konulmuş, bunu Ankara Bahçelievler lisesi izlemiştir. Bu okullarda programların amaçlarını, öğretim metotlarını, öğretilen konuları, öğrenme zevkini, öğrenciyi çalışmaya yönlendirmeyi, öğretmeni işbaşında yetiştirmeyi denemek amacı güdülmüştür. Deneme okulları yaygınlaştırılamadığı için bir süre sonra Fen Lisesi veya Anadolu Lisesi programını izlemişleridir. 1951- 1954 yılları arasında genel liselerde öğretim süresi dört yıla çıkartılmış, olgunluk sınavı kaldırılmıştır. 1954- 1955 eğitim- öğretim yılında liseler yeniden üç yıla indirilmiş, fakat olgunluk sınavı yeniden sisteme dâhil edilmemiştir.1957 yılında lise müfredatı eğitimde ileri ülkelerin programları örnek alınarak yeniden düzenlenmiştir (Sakaoğlu, 1992:117).

Demokrat Parti döneminde ayrıca ortaöğretimde yapılacak çalışmalar için yurtdışından uzmanlar ülkemize davet edilmiştir. Bu uzmanların başında John Rufi gelmektedir. Rufi, orta dereceli okul programları, ders dışı çalışmalar, müdür, öğretmen ve müfettişler için meslekte gelişme programı ile öğrenci kurul ve faaliyetleri konularını içeren bir rapor hazırlamıştır. Aynı amaç doğrultusunda davet edilen başka bir uzman olan Ellswort Tompkins ise program, müfredat, amaçlar, personel işleri konularına değinmiştir. Ayrıca öğretmen yetiştirilmesi konusunu incelemek için de yurtdışından bir heyet çalışmalar yapmıştır. Bu kurul raporunda Türk milli eğitiminin bir sistem özelliği taşımadığını belirtmiş ve Milli Eğitim Komisyonu‟ nun kurulmasını tavsiye etmiştir. Öğretmen yetiştirme konusunda Prof. Dr. Roben Maske‟ nin de görüşleri alınmış, Maske öğretmen okulları ve köy enstitüleri için ortak bir program önermiştir. Ayrıca öğretmen yetiştiren okulların eğitim sürelerinin 12 yıla çıkarılması, öğretmenlerin ekonomik durumlarının düzeltilmesi ve onlara yönelik hizmet içi eğitime önem verilmesi gibi konularda da tavsiyelerde bulunmuştur (Güçlü, 2011:71).

DP döneminde ayrıca ortaöğretimde milletlerarası ilişkiler sebep gösterilerek yabancı dil öğretimi yapan okullar açılmıştır. Gençlerin sosyal, ekonomik, ilmi ve askeri alanlarda iyi derecede dil öğrenmeleri amacıyla Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, Konya, Samsun ve İzmir illerinde Maarif kolejleri açılmıştır. Bu okullara öğrenciler sınavla seçilmiş, matematik ve fen dersleri İngilizce, sosyal bilim alanındaki dersler Türkçe işlenmiştir. Bu kurumlar ilkokuldan sonra ilk yılı yoğun İngilizce öğretimine dayanan yedi yıllık eğitim kurumları olmuşlardır. Ayrıca Fransızca eğitim yapan

Galatasaray Lisesi ve Almanca eğitim yapan İstanbul Erkek Lisesi de dönemin yabancı dil eğitimi veren okullarından olmuşlardır. 1961 yılından sonra 1965 yılına kadar eğitimde ilköğretime verilen önem ortaöğretime verilmemiştir. 1965- 1970 yılları arasında ise bütün okul kademelerinde aynı derecede bir gelişme hedeflenmiş fakat mesleki teknik eğitim gibi bazı eğitim alanlarına gereken önem verilememiştir. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve tüm eğitim alanları arasında dengeli bir gelişme sağlanması amacıyla parasız yatılı öğrenci kontenjanları artırılmıştır. Dönemin ortaöğretimle ilgili en önemli gelişmesi 1970 yılında toplanan Sekizinci Milli Eğitim Şurası‟nda görüşülen yükseköğretime geçişin yeniden düzenlenmesi olmuştur (Güçlü, 2011:73).