• Sonuç bulunamadı

Mirasçılık ehliyeti, hak ehliyetine sahip olmaya göre belirlenir. Gerçek kiĢilerin hak ehliyeti ceninin ana rahmine düĢtüğü andan ölümüne kadar devam eder54 (TMK m. 28). TMK m. 48 gereğince, tüzel kiĢilerin hak ehliyeti düzenlenmiĢtir. Tüzel kiĢiliğin kazanılması ilgili tüzel kiĢiliğin, kiĢilik kazanma Ģartlarına göre değiĢiklik göstermektedir. TMK. m. 59‟a göre dernekler, dernek tüzüğünün en büyük mülki amire verilmesiyle, TMK. m. 102‟ye göre vakıflarda tescil ile gerçekleĢir. TMK m. 102‟ye göre, vakıflar için tescil öncesi cenin gibi bir varlık oluĢturduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır55. Dolayısıyla belirli

mal vasiyeti bırakılması halinde, yasal mirasçılara yönelteceği belirli mal talebinin kabul edilme Ģartları bakımından değerlendirilmesi gerekir.

Sağ olmak Ģartı, tüzel kiĢilerde kiĢiliğin kazanılmasını ifade eder. Eğer bir tüzel kiĢi, mirasbırakanın ölümü anında tüzel kiĢiliğe sahipse mirasçı olabilir. Mirasçı olabilmek için öncelikle hak ehliyetine sahip olmak gerekmektedir56

. Miras hukuku anlamında mirasa ehil kiĢilerden kastedilen, kiĢiler hukuku anlamında hak ehliyetine sahip olan kiĢilerdir. (TMK m. 577/II). Gerçek kiĢilerin yaĢam sürelerini aĢacak nitelikte olan, ayrı ayrı ekonomik olarak karĢılamaları mümkün görülmeyen amaçlarını gerçekleĢtirmek için bir araya gelerek oluĢturdukları kiĢiliğe tüzel kiĢilik denmektedir. Bu, ortak amacın sürekli biçimde gerçekleĢmesini sağlayacak örgütlenmesi bulunan kiĢi topluluklarında onu oluĢturan kiĢilerden, mal

54

Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, 10 vd.

55 Ayiter/Kılıçoğlu, 218.

13

topluluklarında ise malı tahsis eden kiĢiden bağımsız, ayrı bir kiĢilik oluĢturulmasıyla sağlanmıĢtır57

.

TMK m. 577‟ de kenar baĢlığı dikkate alındığında, TMK m. 8‟de düzenlenen hak ehliyetinin özel bir görünümü olduğu anlaĢılmaktadır. Bundan dolayı, gerçek ve tüzel kiĢiler hak ehliyetine sahip olduklarından, mirasa ehildirler58

.

Kural olarak gerçek kiĢi veya tüzel kiĢi olmayanların mirasçılık sıfatı olamaz. Bu nedenle hak sahipliği olmayacağından, mirasçı olamazlar. Örneğin, mirasbırakanın köpeği veya tüzel kiĢiliği olmayan kiĢi toplulukları lehine yapılan kazandırmaların niteliği mirasçılara veya vasiyet alacaklılarına yüklenen, yükleme (mükkellefiyet) sayılmaktadır59

. Ancak istisnai olarak tüzel kiĢiliği olmayan topluluklara miras hakkı TMK. m. 577/II‟ de tanınmıĢtır. Tüzel kiĢiliği bulunmayan bir topluluğun kural olarak mirasçı olması söz konusu değildir. Zira mirasçılık, hak ehiyetini gerektirir. Tüzel kiĢiliği bulunmayan bir insan topluluğunun da hak ehliyeti yoktur. Ancak TMK. m. 577/II, tüzel kiĢiliği bulunmayan insan topluluğu lehine mal vasiyet edilmesine veya bu topluluğun mirasçı atanmasına imkan vermektedir60

. Miras hukukunda, mirasbırakanın son iradesi önemlidir. Bu iradeyi ayakta tutmak için Medeni Kanunumuz, bazı hükümler ihdas etmiĢtir. Bu hükümlerden biri de TMK. m. 577/II‟dir. Hükme göre tüzel kiĢiliği bulunmayan insan topluluklarına miras bırakılabilir. Böylece mirasbırakanın belli bir amaç için yaptığı kazandırmalar, topluluğun tüzel kiĢiliğe sahip olup olmadığına bakılmaksızın geçerli kabul edilmiĢtir. Kazandırmanın topluluk üyeleri arasında, belirlenen amacı gerçekleĢtirmek kaydıyla paylaĢtırılması benimsenmiĢtir61. Ancak mirasbırakanın amacının bu Ģekilde gerçekleĢtirilmesi mümkün değilse, yapılan kazandırma vakıf kurma sayılmıĢtır.

57 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 192; Velidedeoğlu, 164; Serozan,196; Arat, 101. 58

Ġnan/ErtaĢ/AlbaĢ, 465.

59 Ġnan/ErtaĢ/AlbaĢ, 466.

60 Ġmre/Erman, 289; Arat, 103; Aksoy- Dursun, 318. 61 Arat, 100.

14

Tüzel kiĢiliği olmayan topluluklara yapılan ölüme bağlı tasarruflara konu teĢkil eden kıymet, öncelikle topluluğu oluĢturulan kiĢilere ait olur. Ancak bu yöntemle mirasbırakanın amacını gerçekleĢtirmek mümkün görünmüyorsa, gerekli Ģartlara uygun düĢmek koĢuluyla, mirasbırakanın iradesi ile vakıf kurulmuĢ sayılır62

(TMK m.577/II, 743 sayılı yasa m.519/c.II-III).

Mirasçı olma bakımından gerçek kiĢiler ile tüzel kiĢiler arasında fark yoktur. Vasiyet alacaklısı olma durumunda aynı kural geçerlidir. Tüzel kiĢinin mirasçı olabilmesi için kuruluĢ belgesinde örneğin vakıf senedinde bu Ģekilde mal edinmeye imkân tanınmıĢ olmalıdır. Ayrıca devletin mirasçılığı dıĢında diğer tüzel kiĢiler yasal mirasçı olmadıkları için mirasçılık sıfatları, mirasbırakanın, iradesinden kaynaklanır. Devlet hariç diğer tüzel kiĢiler yasal mirasçı olamazlar63

.

Yasal mirasçıların, mirasçılık belgesi talep edebilecekleri eski Medenî Kanun‟da düzenlenmemiĢtir. Ancak aynı Ģekilde doktrinde yasal mirasçılardan bu belgeye ihtiyaçları olduğu belirtilmektedir64. Bu durumun sebebi, Ġsviçre Medenî

Kanunu‟ndan iktibas edilmesidir. Zira Ġsviçre Medenî Kanunu‟na göre, yürürlükteki 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu‟nda açık bir Ģekilde yasal mirasçılarda, mirasçılık belgesi talep edebileceklerine dair bir düzenleme bulunmamaktadır.

Türk Medenî Kanunu‟na göre yasal mirasçılar; kan hısımları, sağ kalan eĢ, evlatlık ve devlettir (TMK m.495-501). Kan hısımlarının mirasçılık hakları zümre sistemi içinde düzenlenmektedir. Zümre mirasçılığı önde gelen zümrede mirasçı olması halinde sonra gelen zümreye mirasçılık hakkı vermemektedir. Medeni Kanun‟da üç zümrenin mirasçılığı düzenlenmiĢtir. Birinci zümrede mirasbırakanın altsoyu vardır. Çocukları mirasbırakandan önce ölmüĢ ise bunların yerlerini kendi altsoyları alır (TMK m. 495/I) . Altsoy yoksa ikinci zümrede mirasbırakanın ana ve babası gelir, ana ve baba mirasbırakandan önce ölmüĢse bunların yerlerini, her

62 Dural/Öz, 367.

63 Hatemi, 37.

15 derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır65

(TMK m.496/I). Üçüncü zümrede ise, mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ile mirasbırakandan önce ölen büyük ana ve büyük babaların halefiyet ilkesi gereği altsoylarıdır (TMK m. 497/I-II).

Türk hukukunda zümre sistemi kabul edilmiĢtir66. Zümre sisteminin özellikleri

ve miras payları yönünden değerlendirilmesi yapılması miras paylarının67

dağıtılmasının dayanaklarını belirlemek bakımından önemlidir68

.

Zümreler arasında öncelik iliĢkisi sırası önce gelen zümre kendinden sonra gelen zümrenin mirasçılığına engel olur. Bu sistemde kan hısımlarının mirasçı olmaları, mirasbırakana olan yakınlığı göre olmayıp hangi zümre içinde yer aldığı dikkate alınarak belirlenir69. Zümreler arasında öncelik iliĢkisi olduğu gibi, zümre

içindeki zümre baĢları ile kök baĢlarının kendi altsoylarına karĢı önceliği vardır. Dolayısıyla torunun mirasçı olabilmesi için, torun ile mirasbırakan arasında olan altsoyun ölmüĢ olması gerekir. Mirasbırakandan önce ölen çocuklarının yerini halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır70

(TMK m. 495/2).

Zümreler arasında halefiyet bulunmamaktadır. Her zümre içinde zümre baĢı varsa diğer mirasçılara pay geçmez. Sağ kalan eĢ, her üç zümre ile birlikte mirasçı olur. Zümre baĢında mirasçı yoksa miras payı onun mirasçılarına geçer. Her kök baĢı kendi kökünün baĢı sağ olsaydı ne kadar miras payı alacak ise, o miktarda mirasçı olur. Sağ kalan eĢin birlikte mirasçı olduğu zümreye göre miras payı değiĢir71

.

65 KocayusufpaĢaoğlu 57-58, Dural/Öz, 18-19 66 Ruhi/Ruhi, 13.

67

Y. 8. HD. T. 09.09.2014, E. 2014/12521, K. 2014/14882 ”Miras bırakanın ölüm tarihi dikkate alınarak 743 sayılı EMK.‟nın 3678 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle yapılan değiĢiklikten önceki düzenlemeler dikkate alınarak mirasçıların pay durumları belirlenmesi gerekirken, açıklanan değiĢiklik gözden kaçırılarak mirasçıların pay oranlarını etkileyecek Ģekilde mirasçılık belgesi düzenlenmesi doğru görülmemiĢtir.” UYAP.

68 Y. 14. HD. T. 29.06.2015, E. 2015/2268, K 2015/7200 “MK'nın 495 ve 496. maddeleri gereğince

mirasçılık durumunda zümre sistemi kabul edilmiĢtir. Bu suretle kan hısımlığına dayanan yasal mirasçılıkta zümreler sınırlandırılmıĢ ve zümreler arası öncelik ilkesi benimsenmiĢtir. Zümre içinde halefiyet yoluyla sadece kan hısımları mirasçı olabilir.” UYAP.

69 Serozan/Engin, 128.

70 Serozan/Engin,125; Hatemi, 17. 71 Berki, 305 vd.

16

Zümre içinde bulunan kök baĢları ile her kök içinde bulunan mirasçılar eĢit olarak mirasçıdır. Mirasçılık payları aynıdır. Bu durum miras paylarının hesaplanması bakımından kolaylık sağlamaktadır72

.

Uygulama da miras paylarının belgede belirtildiği görülmektedir73. Yargıtay

kararlarında, miras payları gösterilse bile tereke üzerindeki hakların elbirliği mülkiyeti Ģeklinde olduğunu ve tereke tasfiye edilinceye kadar devam edeceği belirtilmektedir74. Tereke üzerinde tasarruf elbirliği Ģeklinde olsa da yasal miras paylarının belirlenmesi, özellikle ortaklığın giderilmesi davasında, kamulaĢtırma bedeli davalarında hak sahiplerinin hangi oranda haklarına kavuĢacakları bakımından önemlidir.

Mirasçılık belgesinde, mirasbırakanın kimliği ve ölüm tarihi bulunmalıdır75

. Mirasçılık belgesinde, hak sahipliğini sınırlayan veya kaldıran durumlar varsa bunlar belirtilmelidir76.

Benzer Belgeler