• Sonuç bulunamadı

1.11. Refah Devletinin Temel Özellikleri, Gerekleri ve Görevleri

1.11.6. Geliri Yeniden Dağıtma

Gelir dağılımı, “bir ekonomide belli bir dönemde yaratılan gelirin, kişiler, toplumsal gruplar ve üretim faktörleri arasında bölüşülmesi” olarak tanımlanabilir. Refah devletlerinin toplumdaki maddi koşullarında eşitsizliği, yoksulluğu azaltmak gibi birtakım sosyal sorunları çözmek, ekonomik büyümeyi desteklemek ve “daha iyi bir toplum düzenine” ulaşmak için çeşitli araç ve politikalarla geliri yeniden dağılımını yapmaktadır. Zengin ve fakir arasındaki fark ne kadar az olursa, sosyal hareketlilik o kadar artar. Bu nedenle bireylerin hastalık, kaza, yaşlılık, işsizlik vb. nedenlerle gelirin düşmesi ya da yeterli ve devamlı bir geliri elde edemediği için geçimlerini sağlayamayan bu kişilere yönelik yeniden dağılım önlemlerine başvurmaktadır. Ekonomistler arasında gelir dağılımı karşısında devletin görev ve fonksiyonlarının ne olması gerektiği konusunda farklı anlayışlar söz konusudur. Bazı iktisat düşünürleri devletin ekonomiye müdahale etmemesini savunurken, bazı iktisatçılar ise müdahaleden yanadır.240 Ekonomiye müdahale edilmesinden yana olmayan iktisatçılar piyasanın kendi kendine dengede oluşacağını, aktif iktisat politikalarla müdahale edilmesi ekonomiyi daha kötü hale getireceğini ve enflasyonu doğuracağını savunmuşlardır. Fakat eğer ekonomiye müdahale edilmezse o zaman

239 Per Schultz Jørgensen, Holdbar Velfærd, 1. Basım, Rødovre: Bidragyderne og Forlaget Sohn, 2006, s. 85. 240 Süleyman Özdemir, Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti, 2. Basım, İstanbul: İstanbul Ticaret Odası, 2007, s. 112-113.

84 ülke vatandaşlarının bir kısmı özellikle fakir kesimin yaşam standardı zorlaşacaktır. Şöyle ki; dünya nüfusu en fakirden en zengine doğru eşit dilimlere ayrılsa ve her bir dilimin gelirden aldığı yüzde pay grafiksel olarak gösterilse, ortaya çıkacak olan şey; dar saplı bir şampanya kadehi fakirlerin elindeyken, içi şampanya dolu çok geniş bir bölümü zenginlerin ellerinde olacaktır.241

Bu farkı ele alırsak ilk olarak “minimal devlet” anlayışına sahip olanlar hiçbir şekilde piyasaya ve gelir dağılımına müdahale etmemesini savunmaktadır. Minimal devlet dendiğinde anlaşılması gereken şey sadece devletin iç güvenlik, adalet ve yargı hizmetlerini sunmasıdır. Minimal devlet sadece bu üç alandaki piyasa başarısızlıklarını ortadan kaldırılmasına olanak sağlar, fakat bunun dışında piyasa ekonomisinde çıkabilecek aksaklıklar ve bazı sorunları ele almayı kabul etmez. Tek istisna sadece ve sadece doğal afetler karşısında ortaya çıkan yoksulluk sorunu ile mücadele için belirli programlar uygulayabilir. Bunun dışında devletin ekonomiye ve gelir dağılımına müdahale etmemesi gerektiği görüşünü savunur. “Sınırlı devlet” anlayışını benimseyen iktisatçılar ise piyasa ekonomisinde temel eğitim ve sağlık hizmetlerinden herkesin yararlanamayacağından dolayı, sosyal güvenlik hizmetleri ve sosyal yardım programları gibi belirli sosyal programlarını uygulayarak bu hizmetlerin devlet kanalıyla arz edilmesi gerektiğini kabul eder. Aynı şekilde piyasa ekonomisinde çıkabilecek aksaklıkları ve sorunları kendiliğinden çözemeyeceği için devlet müdahalesine ve devlet düzenlemesine ihtiyaç olacağını savunmaktadır.242 Sınırlı devlet anlayışı dışında “aktif devlet” görüşünü savunanlar ise piyasa başarısızlıklarının ortadan kaldırılması ve yoksulluk ve gelir dağılımı adaletsizlik sorununun çözümü için devletin daha fazla rol üstlenmesi gerektiği görüşündedir.243 Kapitalist bir iktisatçı olan fakat devlet müdahalesini savunan ve refah devleti anlayışını benimseyen J.M. Keynes, devletin yeniden dağılımını sağlayacak ekonomi politikaları uygulamalarını savunmaktadır.244

241 A. P. Thirlwall & Penélope Pacheco-López, Levent Kösekahyaoğlu (çev.), Ticaret Liberalizasyonu ve

Ulusların Fakirliği, Ankara: Alter Yayıncılık, 2010.

242 Coşkun Can Aktan, Bir Piyasa Başarısızlığı Nedeni Olarak ‘Gelir Dağılımında Adaletsizlik ve Yoksulluk’ Sorunu: -Kamu Ekonomisinin Rolü ve Kamu Politikası Araçları- ve Süleyman Özdemir, Küreselleşme

Sürecinde Refah Devleti, 2. Basım, İstanbul: İstanbul Ticaret Odası, 2007, s. 113.

243 Süleyman Özdemir, Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti, 2. Basım, İstanbul: İstanbul Ticaret Odası, 2007, s. 113.

244 Coşkun Can Aktan, Bir Piyasa Başarısızlığı Nedeni Olarak ‘Gelir Dağılımında Adaletsizlik ve Yoksulluk’ Sorunu: -Kamu Ekonomisinin Rolü ve Kamu Politikası Araçları-, Hak-İş Konfederasyonu Yayınları, İzmir: Anadolu Matbaacılık, 2002.

85 Gelirin yeniden dağıtımı, geleneksel olarak yatay ve dikey olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Yatay dağıtım ilkesinde, bir ömür boyunca ekonomik kaynakların yeniden dağıtılması söz konusudur245 ve gelir bir gruptan diğerine aktarılır (erkeklerden kadınlara, çocuksuz hanelerden çocuklu ailelere vs.). Para aynı kişide ya da aile içindedir ve yaşlılık için tasarruf edilmektedir. Dikey dağıtım ise genelde vergi sistemi çok daha basit dikey dağılımını elde ettiği için zengin ve fakir arasındaki dağılımını ifade eder. Dikey dağıtım, arttırıcı (zenginden yoksula) olabilir246 ve genelde tüm kamu şirketi vergilerle finanse edilmektedir. Bu kişiler yüksek vergi öderler ve çalışma hayatları boyunca transfer ödemelerini sadece sınırlı miktarda alırlar. Buna Robin Hood Modeli247 de denmektedir. Burada ki prensip zenginden alıp fakire vermektir. Dikey dağıtım ayrıca azaltıcı (yoksuldan zengine) da olabilir.248 Dikey dağıtım politikasında amaç ekonomik olarak iyi ve kötü arasında yeniden dağıtım yapıp sosyal eşitliği sağlamaktır. Gelire bağlı çocuk parası buna bir örnektir.249

Liberal ve muhafazakâr refah modellerinde yatay dağıtım uygulanmaktadır.250 Bu modelleri uygulayan ülkeler de genellikle hizmetlerden toplumun en güçsüzler faydalanmaktadır.251 Birçok kişi tarafından İskandinav refah modeli uygulayan ülkelerin orta sınıfa fayda sağladığını ve bu nedenle dikey dağıtım olmadığını ileri sürülmektedir.252 Fakat Danimarka ise dikey dağıtım uygulandığı öne sürülmektedir.253

Devlet, topladığı vergi ve primler yoluyla da “kuşaklar-arası” (intergenerational) ve “kuşak-içi” (intragenerational) olmak üzere iki tür gelir dağılımı

245 John Palm Nielsen, Økonomi, 1. Basım, Gyldendal Yayınları, 2007, s. 82.

246 Süleyman Özdemir, Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti, 2. Basım, İstanbul: İstanbul Ticaret Odası, 2007, s. 112.

247 Overblik: Sådan virker kommunernes Robin Hood-

model,http://www.dr.dk/nyheder/politik/valg/kv13/overblik-saadan-virker-kommunernes-robin-hood-model (Erişim tarihi: 06.04.2017).

248 Redaktionen, Fordelingspolitik,

http://denstoredanske.dk/Samfund,_jura_og_politik/%C3%98konomi/Finanspolitik/fordelingspolitik (Erişim tarihi: 06.04.2017).

249 İver Hornemann Møller, Jørgen Elm Larsen, Socialpolitik, 3. Basım, København: Hans Reitzels Yayınları, 2011, s. 160.

250 John Palm Nielsen, Økonomi, 1. Basım, Gyldendal Yayınları, 2007, s. 82.

251 Jørgen Goul Andersen, Den Universelle Velfærdsstat Er Under Pres – Men Hvad Er Universalisme?,İnstitut

For Økonomi, Politik og Forvaltning, Aalborg Universitet, 1997, s. 8.

252 İver Hornemann Møller, Jørgen Elm Larsen, Socialpolitik, 3. Basım, København: Hans Reitzels Yayınları, 2011, s. 160.

86 gerçekleştirmektedir.254 Kuşaklar-arası yeniden dağılım bazı insanların bütün yaşamları boyunca hem prim ödeyen hem de fayda temin eden konumda olabilmesidir. Bu yeniden dağılım türü bir kuşağın üyelerinden diğerinin üyelerine bir şey iletme olarak tanımlanabilir. Burada alıcının vericiyi doğrudan veya dolaylı olarak ödemesi beklenmemektedir. Buna örnek olarak daha ziyade çocuklar ve yaşlılar için bakım ve hizmetler alanında görülebilir. Burada bir kuşak diğer bir kuşak için ödemede bulunmakta ve gelecekteki kuşağın da aynı şeyi kendisine yapmasını beklemektedir.255 Kuşak-içi yeniden vergi sistemi ile gerçekleşmektedir. Burada yüksek bir geliri olanın, daha düşük bir geliri olandan daha fazla vergi ödemesi amaçlanmaktadır. Böylece zenginden fakire doğru yeniden dağılımı beraberinde getirecektir.256 Buna örnek olarak ebeveynlerin çocuk yetiştirme masrafları, ebeveynlerin ödediği öğrenim masrafları, yaşamın sonuna gelindiğinde çocuklara veya torunlara verilen miras, yaşlı ebeveynlerin çocukları tarafından desteklenmesi vs. verilebilir.257