• Sonuç bulunamadı

4.2. Araştırma Soruları ve Problem Cümlelerine İlişkin Bulgular

4.2.4. Gelinlik Nerede Başlar ve Nerede Biter?

Araştırmaya katılan katılımcıların “Sizce gelinlik nerede başlar nerede biter?”

sorusundan ne anladıklarına bakıldığında benzer cevaplar verilse de farklı cevaplara da ulaşılmıştır. Katılımcılar bu soruya cevap verirken kendilerine özgü yorumlamalar yapmışlardır. Tüm katılımcılar açısından gelin olmanın nerede başladığı ve nerede bittiği sorusuna karşılık akla gelen cevaplar benzer iken, bunu kendilerince farklı şekillerde de ifade etmişlerdir.

Gelinliğin, dünyaya kız olarak gelmekle başladığı ve bu hayata gözlerini kapatana kadar da devam ettiği ifade edilmektedir. Geleneksel yapıdaki Türk ailesinin gelinlik anlayışı, babanın evinden gelinlikle çıkıldığında ancak kefeninle geri oraya dönebilirsin. Toplumda geline karşı sınırlar bu derece katı ve net bir şekilde çizilmiştir.

“Doğumla başlar. Kız doğduysan gelinsin. Eğ boynunu aşağı, gelinsin artık.

Kaynana ölene kadar gelinsin. Bizim zamanımızda kaynana ne söylerse söylesin kimse karşılık vermezdi. Saygıdan, kaynanan orda sana çatır çatır laf söyler, sen orda dinlersin. Karşısında iki kelime söyleyemezsin. Ama şimdi gelinlerin karşısında söyleyemiyorsun. Acaba ne olacak? Bir şey mi söyleyecek? Bir şeye mi kırılacak?

Hani diyorlar ya “Gelin olduğum zaman kaynana oldum, kaynana olduğum zaman yine gelin oldum.” Gençler zaten öyle karşısında bir şey söylenmiyor. Misafir gibi gelip gidiyorlar. Bizde evden gelinlikle çıktın mı ancak kefenle geri gelinir.” (65 yaşında, K6)

111 Katılımcıların bir kısmına göre gelinlik, parmağa ilk yüzüğün takılmasıyla birlikte başlamakta, bu süre boyunca devam etmekte ve öylece de devam etmektedir.

Bir kadın kaç yaşında olursa olsun gelinlik rollerinden kurtulamamaktadır. Zaman geçtikçe de kadının ölene kadar gelin olduğu geçekliği değişmemektedir.

“Gelinlik, nişanlandığın anda başlar. Aileyle bir gidiyorsan devam eder ama ayrıldığın gün vazifelerin biraz azalıyor. Kaynana öldüğü zaman biter.” (60 yaşında, K9)

“Beni sözlediler, gelin aldık dediler işte o zaman gelin oldum. Ölünce biter. Çünkü büyükler var. Onların yanında hala gelinim.” (62 yaşında, K12)

“İlk yüzük takıldığı anda başlar, hiç eksilmeden devam eder, ancak ölünce biter.

Senin çoluğun çocuğun da olsa, gelinin de olsa sen hala gelinsindir. Hatta bu durum bir zaman sonra alışkanlık oluyor. Sen bile kendini öyle görmeye başlıyorsun. Her ne kadar sana kızım deseler de ben yine de bir gelinim, onlara göre de, kendime göre de.” (38 yaşında, K30)

“Parmağına yüzük takıldığında başlıyor. Çocuklar büyüyüp de onların da ayakları yere basmaya başlayınca ben de bir bireyim artık diyorsun.” (52 yaşında, K31)

Katılımcıların bir diğer kısmına göre de gelinlik; gelinliğin giyilmesiyle, düğün günüyle, düğün gününün ertesiyle başlamaktadır. Bu başlangıç kendilerinin iradeleriyle olan bir başlangıç değil, büyüklerin tayin ettikleri zamana göre belirlenen bir başlangıçtır.

“Evlendiği anda başlar. Yaş ilerledikçe bu geçiyor yalnız halk arasında kaynana varken gelinlik devam ediyor ama biraz daha ilerledikçe, kaynana mertebesine gelince gelinlikten çıkıyorsun.” (45 yaşında, K5)

“Gelin olmak, evlenince başlar, ölünce biter.” (58 yaşında, K11)

“Düğün zamanı başladı. Büyükler sorumluluğu üstünden çekince gelinliğin bitmiş oluyor ama görevler bitmiş olmuyor o başka. Yani büyükleri kaybedince onlara karşı sorumluluk bitmiş oluyor. Gelinlik bitiyor da, sorumluluk bitmiyor.” (68 yaşında, K14)

“Evlendiğinin sabahı başlıyor. Kayınvalide ölünce biter ama yine de iş hep sende olur. Gelinlik eskidendi. Şimdi gelinlik yok artık. Gelin gözüyle görmeyeceksin gelini.

Senin evladının dışarda nasıl rahat ettiğini görmek istiyorsan, gelini de öyle rahat ettireceksin.” (60 yaşında, K17)

“Evlendiğim gün gelin diye başladılar. Bitmez gelinlik. Gelin, gelinsin. Kaç yaşıma geldim hala gelin diye çağırıyorlar beni. Kayınvalidem öldü gitti ama adım hala gelin.” (75 yaşında, K20)

112 Toplumun kadınlardan yerine getirmesini beklediği birçok sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluklarına ek olarak bir de gelinliğin beraberinde getirdiği sorumluluklar eklenmektedir. Bundan dolayı kadınların üzerlerine düşen görevler hiç eksilmemekte, aksine giderek artmaktadır. Gelinin bir adı yoktur. Bütün gelinlerin ortak bir adı bulunmaktadır; gelin. Kadın kaç yaşına gelirse gelsin, kaç çocuğu olursa olsun adı gelindir. Bir zaman sonra artık kayınvalide konumunda olan gelin, gelinlik rollerinin büyük bir çoğunluğunu yeni gelen geline yüklemektedir.

“Evlendiğin zaman başlıyor. Gelinlik bitmez ki. Büyüklerime karşı yine gelinim.

Ölesiye kadar gelinim ama şimdi daha hürüm tabii. O zaman büyükler vardı. O zamanki gibi üstümde dert, baskı yok. Oradan ayrıldıktan sonra gelinliğim bitti sayılır.” (73 yaşında, K21)

“Bence gelin olmak hiçbir zaman bitmiyor. Kadınların sorumlulukları bu hayatta hiçbir zaman bitmez. Büyüklerin seni gördükleri zaman gelin diye hitap ederler.

Bizim kültürümüzde bu vardır. Kadın yetmiş yaşına da gelse bu değişmez. Yani benim kendi anneme de denildi, kayınvalideme de denildi. Gelin alırsın, sonra sanki o gelinlik halini o geline yüklemiş gibi oluyorsun. Sen sanki biraz kenarda duruyorsun. Yeni gelen gelin daha çok gözle görülüyor.” (44 yaşında, K23)

“Nişanlandığın an başlar. Hiç bitmez ki büyüklerin gözünde, kayınvalidenin-kayınbabanın gözünde hep gelinsindir, yaşlansan bile.” (37 yaşında, K33)

Gelin olmak için farklı zaman dilimleri tanımlanmış olsa da gelinliğin ne zaman biteceği noktasında ölüm son nokta olarak kabul edilmektedir.

“Gelin olduğun gün başlıyor. Ölünce de biter.”(42 yaşında, K26)

“Sorumluluğu üstüne aldın mı gelinlik daha bitmiyor. Ben hala bitiremedim. Ölünce bitecek.” (70 yaşında, K29)

“Gelin olduğun eve geldiğinde başlıyor. Ömür boyu sürüyor. Her zaman için o ailenin gelini olarak görülürsün.” (48 yaşında, K32)

“Parmağına yüzük girdiği zaman başlıyor, mezara girdiğin zaman bitiyor. Ama her şeye rağmen evlilik mukaddes bir şey.” (61 yaşında, K34)

Günümüzde eskiden olduğu gibi toplumun geleneksel yaklaşıma sahip olan bakış açısının geçerliliğini yitirdiği iddia edilmektedir. Hatta öyle ki gelin diye bir varlığın da kavramın da olmadığı ifade edilmektedir.

“Çağımızda artık bu tarz şeyler eskidi. Gelin diye bir şey yok ki artık. Bizim toplumumuzdaki örflere, adetlere göre gelin kalmadı ki artık.” (50 yaşında, K10)

“Bu bizim nesil eskiden de gelindik, şimdi de geliniz. Ben biteceğini zannetmiyorum.

Ölünce biter herhalde.” (54 yaşında, K25)

113 Mülakata katılan katılımcıların, “Sizce gelinlik nerede başlar, nerede biter?”

sorusuna verdikleri cevaplara bakıldığında kadınlar gelinliğin başlangıcı olarak;

görücüler tarafından görülüp beğenildikleri anı, yüzüklerin takıldığı anı, düğün gününü ve düğün gününün ertesini kabul etmektedirler. Gelinliğin bitişi olarak da;

kayınvalide-kayınbaba ya da kendi ölümlerini, çocuklarının büyüyüp yuva kurup yanlarından ayrıldıkları zamanı tayin etmektedirler. Bazı katılımcılar da gelinlik sürecinin hiçbir zaman bitmediğini ifade etmektedirler.