• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM TEMEL KAVRAMLAR

1.7 Geleneksel Denetim ve Geleneksel Denetime Yönelik Getirilen

Kamu yönetiminde farklılık isteyen vatandaşların ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için değişimin başlaması, denetime ilişkin değişimi de zorunlu hale getirmiştir. Denetimin işlevi de niteliği de değişmek zorunda kalmıştır.

Kamu denetçiliğine ilişkin değişimi gerekli kılan etmenler ve eski denetim biçimlerine getirilen eleştirileri anlayabilmek için denetim mekanizmasının gelişim sürecini incelemek yararlı olacaktır. Denetim yönetim kavramı ile eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır ve amacı yönetimin amaçlarını gerçekleştirmesi için gerçekleştirilen faaliyetleri kontrol etmek, yönetime danışmanlık yapmak, ölçüm mekanizması olmaktır. Yönetimin hedeflerinin değişmesi, denetimin de doğrudan değişmesi anlamına gelmektedir. Özellikle sanayi devrimi sonrasında kurumlarda artan insan ve faaliyet sayısı ile üretim sistemlerinin değişimi, denetim için bir çağ değişimidir. Daha fazla denetlenecek unsurun ortaya çıkması nedeni ile denetim sistematik ve kurallara bağlı olmak durumunda kalmıştır. Yeni yönetim anlayışının yerleşmeye başlaması ile durum tekrar etmiştir. Daha önceleri denetlenen sitem ve kişilerin görev tanımları, yetki alanları ve iş paylaşımları ile işi yapma şekilleri değişmiştir. Bu durum kayıtların tutulma şeklini de değiştirmiştir ve denetim için kullanılan veriler artık kullanılmamaya başlanmıştır. Artık denetimi yalnızca mali kontrol amaçlı

gerçekleştirmek yeterli değildir. Çalışan ve hizmet alanların da memnuniyeti, girdi ve çıktıların hedef için yeterli olup olmadığının ölçülmesi ve rekabet edebilirlik noktalarının tespit edilmesi de denetimi gerekli hale getirmiştir (Akçagündüz, 2012: 7).

1.7.1 Denetim Anlayışının Dönüşümü

Denetim anlayışının dönüşümünü kavramak için onun tarih içinde nasıl şekillendiğini açıklamak gerekmektedir. Denetim, aslında insanların bir örgüt oluşturduğu ilk tarihlerden bu yana var olan ancak yönetim süreçleri karmaşık hale geldikçe gelişen ve daha fazla önem kazanan bir olgudur. Türkiye için bakıldığında, ilk kurumsal denetimlerin özellikle Tanzimat döneminde başladığı görülecektir. Bu dönemde Meclis-i Muhasebe ve Divan-ı Muhasebe isimli kurumlar kurulmuştur ve hatta bu güne dek varlıklarını sürdürmüşlerdir1. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise 2003

yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun çıkarılmasını bir dönüm noktası olarak kabul etmek gerekmektedir (Ataman, 2010:19). 1.7.1.1 Denetimin değişimine etki eden faktörler

Yönetim anlayışının değişmesi, denetim mekanizmalarının ve anlayışının da değişmesindeki en temel faktördür. Yeni yönetim yaklaşımları, eski usul denetim sistemlerinin yetersiz kalmasına neden olmuştur. Denetim süreçleri ve denetçilerin, yeni yönetim mekanizmalarını anlayabilmesinin yanı sıra, yönetimin yeni tarzının getirdiği süreçlerin de izlenmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır (Demirol, 2011: 58). Eski usul denetimler, teknolojik gelişimlerin oldukça gerisinde kalmıştır. Bununla birlikte değişen muhasebe standartları, denetimlerin niteliğinin de değişmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu değişimin olmaması, yönetsel ve ekonomik riskleri beraberinde getirecektir. Kamu yönetimi, kanunlara bağlıdır ve denetimin revize edilmemesi, kanuni boşlukları da doğuracaktır (Doğan,2015:108). Denetimin değişmesine neden olan temel etmenleri şu şekilde listelemek mümkündür (Demirol, 2011:45-46):

i. Ekonomik Nedenler:

Kamu hizmeti, maliyeti yüksek ve geniş bir hizmet yelpazesine sahip bir alandır. Bu durum kamu kurumlarını ve hizmetlerin verilme biçimlerini, ekonomik sorunlara, istikrarsızlığa ve daha kötüsü istismara açık hale getirmektedir. Bunun kontrol altına alınabilmesi, denetimin etkinliği, şeffaflığı ve bağımsızlığına bağlıdır. Yönetim süreçlerinde yeni metodolojiler benimsenirken, denetimin geride kalması, onun yetkinliğini azaltacak, işlemlerin takip edilemeyen kör noktalarının olmasına neden olacaktır.

Elbette yalnızca kamu kurumlarının işleyişinin şeffaf olması, denetimi gerekli kılan tek ekonomik etken değildir. Ülkenin kaynaklarının nerede ne durumda bir harcamaya tabi tutulduğu ve yeni yatırım stratejilerinin nasıl şekilleneceği de denetimler ile tespit edilmektedir. Özellikle ekonomik krizler, devletleri, kamu harcamaları konusunda araştırmaya itmektedir ve denetim en önemli bilgi edinme yöntemidir.

ii. Siyasal Nedenler:

Alan yazını incelendiğinde, kamu yönetiminde toplam kalite yönetimine yönelmenin temelinde sağ ideolojilerin olduğu kanısına varılacaktır. Özellikle ABD ve İngiltere’de Thatcherizm ve Reaganizm olarak beliren yeni sağ hükümetlerde ifadesini bulan bu yaklaşım kısaca, devlet odaklı örgütlenme şeklinden piyasa odaklı örgütlenme şekline doğru bir değişimden yana olmuştur. Elbette bu durum denetim ve yönetimin değişen mekanizmalarında siyasetin de yer aldığını sonucuna ulaşmak için kaynak niteliğindedir.

Toplam kalite yönetimi yaklaşımında devletin müdahalesi yerini piyasaların göstergelerine bırakmıştır. Bu yönü ile kamu yönetiminde hiyerarşik ve kuralcı yapının sınırları azaltılmıştır ve kurumlar karar verme konusunda daha özgür hale gelmiştir. Ancak bu noktada, kamu yönetiminin değişiminin liberal yeni sağa yakınlaştığının da altını çizmek gereklidir.

İnsanların kaliteyi daha fazla talep etmeye başlaması, yönetim süreçlerinin değişmesinde rol oynayan en önemli faktördür. Bugün insanların ihtiyaçları, bilgi ve farkındalık düzeyleri çok daha yüksektir. Bununla birlikte teknolojinin kullanım alanının gelişmesi ve özel sektörün buna çok fazla yatırım yapması, devlete alternatif oluşturmuş, devletin hizmetleri yerine özel sektörün hizmetleri tercih edilmeye başlanmıştır. Kamu hastaneleri yerine özel hastanelerin ya da devlet okulları yerine özel okulların seçilmeye başlanması bunun bir örneği olarak görülebilecektir. Devlet, bu durumda değişmek zorunda kalmıştır ve hem ihtiyaçları karşılamak hem de hesap verebilir, teknolojik ve kaliteli bir yönetim anlayışını benimsemeye başlamıştır.

1.8 Yönetim ve Denetim İlişkisi ve Etkin Yönetim Anlayışı için Etkin Denetim