• Sonuç bulunamadı

Gece’ye Yemin

Belgede Arap dilinde Kasem (sayfa 81-84)

Gece Kur’an’da üzerine en çok yemin edilen zaman dilimidir. Allah Teâlâ, değişik vasıflarını zikrederek geceye yemin etmiştir.

1. Bürüyüp Örten Geceye: ﻰَﺸْﻐَﻳ اَذِإ ِﻞْﻴﱠﻠﻟاَو “Andolsun bürüyüp örttüğü zaman geceye”342 “(Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye” yani “günü kuşatıp örttüğünde ve izlendiğinde geceye yemin ederim.” Yüce Allah burada - bilindiğinden dolayı- beraberinde herhangi bir mef’ul söz konusu etmemiştir. Bu mef’ul ya bu âyetten dolayı, güneştir343 ya da “gece gündüzü örter”344 âyetinden dolayı gündüzdür345 yahut da “karanlığı çöküp bastığı zaman gece …”346 âyetinden dolayı, karanlığı ile örtüp büründüğü her şeydir.347

ﺎَه ﺎَﺸْﻐَﻳ اَذِا ِﻞﻴﱠﻟاَو

. “Ve onu (güneşi) örttüğünde geceye andolsun.348 Güneşle aramıza dünyanın diğer yüzünün girmesinden dolayı güneşin perdelenmesi olayı geceyi oluşturduğundan gece sanki güneşi perdelemekte örtmektedir.349

Allah Teâlâ, varlığına işaret eden büyük âyetlerden biri olduğu için “gece”ye yemin etmiştir. Bir diğer görüşe göre ise, bu durum şöyle izah edilmiştir: Allah Têâlâ “Karanlığıyla bütün kâinatı örten gece”’ye yemin etmiştir. Zira gündüz, dünyayı aydınlatır ve açığa çıkartır, gece ise onu bürür ve

340 Şems: 91/4.

341 Kutub, Seyyid, A.g.e, XVI/ 241–242. 342 Leyl: 92/1. 343 Âlûsî, A.g.e, XXX/147. 344 A’raf: 7/ 54. 345 el-Kurtûbî, A.g.e, XX/80. 346 Felak: 111/3. 347 el-Kurtûbî, A.g.e, XX/80. 348 Şems: 91/4. 349 el-Kurtûbî, A.g.e, XX/74.

gizler. Gece de şehirden uzak ıssız çöllerde yaşayanlar için bir korku vardır. Geceleyin korkarlar çünkü hırsızlar gece çoğalır, fesatçılar etrafa yayılır, eşkıya ortaya çıkar, bulundukları ortamın ıssızlığı onlara bir tedirginlik verir. Bundan dolayı Araplar, “Gece, Cehennemin veyl kuyusundan daha korkunçtur” derler. Velhasıl gece çirkinlikleri ve hataları örter, onun için yeminle te’kid edilmiştir.350

2. Gündüzü Takip Eden Karanlık Geceye: َﺮَﺑْدَا ْذِا ِﻞﻴﱠﻠﻟاَو “Ve andolsun, dönüp gittiğinde geceye351” “veya “Geri geldiğinde” yani geri gittiğinde “Geceye” َﺮ “Geri gitti” şekli ile ﺮﺑد şekli aynı anlamdadır. Tıpkı “( ُﻞﻴﱠﻠﻟا َﻞِﺒَﻗ): َﺑْدَأ Gece geldi”derken (َﻞَﺒْﻗَأ)’de denildiği gibi.352

َﺲﻌْﺴَﻋ اَذِا ِﻞﻴﱠﻟاَو

. “Andolsun karanlığa yöneldiği zaman geceye..353” Râgıp el- isfehânî’ye (ö.h. 565) göre َﺔَﺴَﻌْﺴَﻌﻟا ve َسﺎَﻌْﺴِﻌﻟا kelimesi gecenin her iki tarafında olan ince karanlık tabakadır.354 Bunun için buradaki “as’ase” kelimesi beraberce “akbele” ve “edbera”, “yönelip geldiğinde ve arkasını dönüp gittiğinde” diye tefsir edilmiştir.355

Dilcilerden bir kısmı da âyette geçen “as’as” kelimesi ile “gece geldi” manasının kastedildiğini, böyle olması halinde ise yeminin, gecenin gelişine işaret ettiğini, bunu da Cenab-ı Hakk’ın “İzâ Teneffes” ifadesinden anlaşıldığını söylemişlerdir.356 Kimileri de gecenin gitmesine yemin edildiğini, bunun da “Ve’s-Subhi izâ Teneffes” ifadesinden anlaşıldığını söylemişlerdir.357

3. Gelip Giden Geceye: ِﺮْﺴَﻳ اَذا ِﻞﻴﻠّﻟاَو* “Gelip geçtiği zaman geceye andolsun”358 “ ﺮﺴﻳ اذإ ifadesi, “Geçtiği zaman” manasınadır. Gecelerin “Sera”’sı onların gelip-gitmesi, sona ermesidir.359 Bu, tıpkı Müddessir, 33 “Karanlığı

350 es-Sâbûnî, A.g.e, XVI/ 230; Elmalılı, A.g.e, VIII/ 471- 486. 351 Müddessir: 74/33.

352 el-Kurtûbî, A.g.e, XIX/ 84; ez-Zemahşerî, A.g.e, IV/186. 353 Tekvir: 81/17.

354 Râğıb el-Isfehânî, , el-Müfredât fi Ğaribi’l-Kur’an, İstanbul, 1986, s. 500. 355Âlusî, A.g.e, XXX/ 58.

356 Elmalılı, A.g.e, VIII/288. 357 Taberî, A.g.e, XV/78. 358 Fecr: 89/4.

geçip gitmekte olan gece..”ve Tekvir, 17 “Kararmaya başlayan gece…” âyetleri gibidir. Yahut da bu ifade, “gece yürüme” manasınadır.360

4. Sakin Geceye: ﻰَﺠَﺳ اَذِإ ِﻞْﻴﱠﻠﻟاَو “ Sükûna erdiğinde geceye andolsun”361 Âyette: “ﻰﺠﺳ “ nın manası hususunda dilciler biribirine yakın şu üç manayı vermişlerdir. “Dindiği” “Karanlığını döktüğü” ve “örttüğü” zaman.

Burada “secâ” zarf olup Hz. Peygamber (s.a.v)’in gece namazına kalktığı vakittir. Allah Teâlâ, “Ey elbisesine bürünen, birazı müstesna, geceleyin kalk, namaz kıl. O namazını gecenin yarısına kadar yahut ondan biraz eksilterek kıl!” buyruğunda olduğu gibi zarf’tır.362

5. On Geceye: ٍﺮْﺸَﻋ ٍل ﺎﻴَﻟَو “Ve andolsun on geceye…”363 Allah Teâlâ’nın “On geceye” ifadesiyle ilgili olarak şu iki mesele vardır:

a. Allah Teâlâ’nın bu sûrede kendisine yemin ettiği şeyler arasında sadece bu ifade nekre gelmiştir. Çünkü bu on gece, başka gecelerin taşımadığı özel faziletleri taşır. Dolayısıyla bunun nekre getirilmesi, bu gecelerde büyük faziletlerin olduğuna delâlet eder.364

b. Âlimler bu hususta şu izahları yapmışlardır:

aa. Bu, Muharrem ayının başından sonuna kadar geçen süre içinde ki on gecedir.365 Yüce Allah bu günlerin önemine dikkat çekmek için yemin etmiştir.

bb. Zilhicce’nin ilk on gecesidir.366 Zira ibn Abbas (r.a)’dan (ö.h.68) gelen bir rivâyette Hz. Peygamber (s.a.v) “Muhakkak ki aşr, kurban bayramı günleridir” buyurmuştur.367

360 Elmalılı, A.g.e, VIII/428; Âyet-i Celîle’nin sıyakında gelen “bunlarda akıl sahipleri için birer yemin

(huccet) yok mu? (Fecr:5) âyetinde Cenab-ı Hakk’ın ifade ettiği gibi yukarıda geçen Fecr, on gece, çift, tek ve gelip geçen gece’ye and içilmesinin önemi belirtiliyor. Akıl sahiplerinin bunlaın üzerinde iyice düşünmeleri emrediliyor. Bkz. Yıldırım, Celal, A.g.e, II/1189.

361 Duhâ: 93/ 2.

362 Tahir b. Aşûr, A.g.e, XXX/395. 363 Fecr: 89/ 2.

364 el-Kurtûbî, A.g.e, XX/ 39.

365 Âlûsî, A.g.e, XXX/119; Muharrem ayında geçen günlerden birisi de Aşûre günüdür. Bu günde oruç

tutmanın faziletine dair haberler vardır. Bkz. Elmalılı, A.g.e, VIII/424–25.

"On gece", Zilhicce ayının ilk on gecesidir. Sekizinci geceden sonraki gün "terviye", dokuzuncu geceden sonraki gün "arefe", onuncu geceden sonraki gün ise "nahr" yani Kurban Bayramının birinci günüdür.368

cc. Bu, Ramazan’ın son on gecesidir. Allah Teâlâ şerefinden dolayı bu günlere yemin etmiştir. Bin aydan daha hayırlı ve içerisinde Kur’an’ın indirildiği kadir gecesi, bu günler içerisindedir.369

6. Gece ve Topladığı Şeylere Yemin: َﻖَﺳو ﺎﻣو ِﻞﻴﱠﻠﻟ اَو “Andolsun geceye ve onun derleyip toparladığı şeylere.”370 Dilciler “vesak” kelimesi hakkında şunları söylemişlerdir: “vesak” kelimesi”topladı anlamındadır. Bir araya getirilmiş çok miktardaki buğdaya da “vesk” denilmesi buradan gelmektedir. (ٌﺔَﻘَﺳْﻮ َﺘْﺴُﻣ ٌﻞِﺑِإ) “Bir araya toplanmış develer” anlamındadır. Buna göre anlam “topladığı, içinde barındırıp sardığı şeylere” demektir.371

ِإ َﺴّﺗ َﻖ

ile َﻖَﺳَو kelimeleri arasında Kur’an’da ve diğer yemin lafızlarında da sıkça görülen cinas-ı nakıs372 vardır.

G. Asr’a Yemin

Belgede Arap dilinde Kasem (sayfa 81-84)

Benzer Belgeler