• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: AFGANİSTAN’DA DEVLET İNŞA SÜRECİ

2.2. Devlet İnşa Süreci

2.2.1. Geçici Yönetim Dönemi

2.2.1.1. Bonn Konferansı (5 Aralık 2001)

Bonn Anlaşması, 5 Aralık 2001’de Almanya’nın Bonn şehrinde Afganistan’daki kabilelerin liderleri ve BM Afganistan özel temsilcisi Mr. Lakhdar Brahimi tarafındam imzalanmıştır (Agreement on Provisional Arrangements in Afghanistan Pending the Re-establishment of Permanent Government Institutions, t.y.: 5). Bonn konferansı sonucunda ilk olarak, bir başkan, beş yardımcısı ve yirmi dört üyeden oluşan Geçici Yönetim (Interim Authority) kurulmuştur (Agreement on Provisional Arrangements in Afghanistan Pending the Re-establishment of Permanent Government Institutions, t.y.: 3). BM tarafından, Geçici Yönetime yardım amaçlı Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, Sivil Servisler Komisyonu kurulmuş ve Merkez Bankası kurulma çalışmalarına destek verilmiştir (Agreement on Provisional Arrangements in Afghanistan Pending the Re-establishment of Permanent Government Institutions, t.y.: 4). Geçici Yönetimde yer alan kişilerin görevleri ve etnik grupları şu şekildedir (Johnson, 2006: 4-6, 8):

Başbakan: Hamid Karzai (Peştun),

Başbakan Yardımcısı ve Kadın İşlerinden Sorumlu Bakan: Dr. Sima Samar (Hazara), Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı: Muhammed Kasım Fehim (Tacik),

Başbakan Yardımcısı ve Planlama Bakanı: Hacı Muhammed Muhakik (Hazara), Başbakan Yardımcısı ve Enerji ve Su Bakanı: Ahmet Kargar (Özbek),

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı: Hidayet Amin Arsala (Peştun), Dışişleri Bakanı: Dr Abdullah Abdullah (Tacik),

İçişleri Bakanı: Muhammed Yunus Kanuni (Tacik), Ticaret Bakanı: Seyid Mustafa Kazemi (Hazara),

Sanayi ve Madenler Bakanı: Muhammed Alim Rezm (Özbek), Küçük Sanayi Bakanı: Arif Nurzai (Peştun),

Enformasyon ve Kültür Bakanı: Dr. Mahdum Rahim (Tacik), İletişim Bakanı: Abdul Rahim (Tacik),

Çalışma Bakanı: Mir Veis Sadık (Tacik), Hac Bakanı: Muhammed Hanifi Balhi (Tacik),

Sosyal Yardım Bakanı: Abdullah Vardak (Peştun), Eğitim Bakanı: Abdul Resul Amin (Peştun), Yüksek Eğitim Bakanı: Dr Şerif Fayez (Tacik), Sağlık Bakanı: Dr. Süheyla Seddiki (Peştun), Kamu İşleri Bakanı: Abdul Halik Fazıl (Peştun), Kırsal Kalkınma Bakanı: Abdul Malik Enver (Tacik), Kentsel Kalkınma Bakanı: Hacı Abdul Kadir (Peştun), Yeniden Yapılanma Bakanı: Fehim Farhang (Peştun), Ulaştırma Bakanı: Sultan Hamid (Hazara),

Mülteciler Bakanı: Enayatullah Nazeri (Tacik), Tarım Bakanı: Seyid Hüseyin Enveri (Hazara), Sulama Bakanı: Hacı Mangal Hüseyin (Peştun), Adalet Bakanı: Abbas Kerimi (Özbek),

Hava Ulaştırma ve Turizm Bakanı: Abdul Rahman (Tacik), Sınır İşleri Bakanı: Amanullah Zadran (Peştun).

Bonn anlaşması ile ikinci olarak Acil durum Loya Jirga’sını (Emergency Loya Jirga) seçmek amaçlı yirmi bir üyeli, anayasa konusunda uzman, Özel Bağımsız Komisyon (Specil Indipendent Commision) oluşturulmuştur. Acil durum Loya Jirga’sının Geçici Yönetimin kurulmasından altı ay sonra faaliyete geçmesi ve Loya Jirga’ya eski Afgan kralı Muhammed Zaher’in başkanlık etmesi planlanmıştır. Acil durum Loya Jirga’nın Ara Dönem Yönetimini (Transitional Authority) seçmesiyle Geçici Yönetimin (Interim Authority) görevinin sona eremesi hedeflenmiştir. Acil durum Loya Jirga’nın toplanmasından iki sene sonra da seçimlerle asıl hükümet seçilmesi kararlaştırılmıştır. Ara Dönem Yönetimi (Transitional Authority) oluşturulduktan on sekiz ay sonra Anayasa Loya Jirga’sının (Constitutional Loya Jirga) yeni anayasa yapmak için toplanması hedeflenmiştir. BM tarafından yeni anayasa yapılmasına yardım amaçlı, Anayasa Komisyonu oluşturulmuştur. 1964 Anayası’nın bu anlaşmayla geçersiz olan maddeleri dışındakiler geçerliliğini korumuştur (Agreement on Provisional Arrangements in Afghanistan Pending the Re-establishment of Permanent Government Institutions, t.y.: 2,3).

Bonn Anlaşması ile üçüncü olarak Afganistan Yüksek Mahkemesi oluşturulmuştur. Diğer mahkemelerin Geçici Yönetim tarafından oluşturulmasına karar verilmiştir. BM tarafından mahkemlerin kurulmasına yardım amaçlı Yargı Komisyonu oluşturulmuştur (Agreement on Provisional Arrangements in Afghanistan Pending the Re-establishment of Permanent Government Institutions, t.y.: 3).

Geçici Yönetimin kurulmasıyla ülkedeki tüm silahlı kuvvetlerin komutası Geçici Yönetime geçmiştir. Geçici hükümetin tüm karalarının BMGK’nin 14 Kasım 2001 gün ve 1378 sayılı kararı ile bundan sonra Afganistan’la ilgili alacağı kararlara uygun olması kararlaştırılmıştır. Anlaşmanın birinci ekine göre BM, güvenliği ve yasalara uymayı sağlamak amacıyla kendine veya diğer uluslararası topluma ait devlet ve devlet dışı örgütleri Afganistan’a yerleştirebilecektir. Gönderilecek kuvvetler yeni Afgan güvenlik ve askeri güçlerini eğitecektir. İlk başta Kabil’e yerleştirilecek bu güçler, zamanla tüm Afganistan’ı kapsayacak şekilde genişletilecektir. Uluslararası toplum Geçici Yönetimin uluslarası terörizimle mücadelesi, yasa dışı haşahaş üretimine engel olmak için alternetif tarımın desteklenmesi ve eski mücahitlerin Afgan güvenlik güçlerine entrgrasyonuna yardımcı olacaktır (Agreement on Provisional Arrangements in Afghanistan Pending the Re-establishment of Permanent Government Institutions, t.y.:5-8).

Bu bilgiler ışığında, Bonn Anlaşmasının bir barış anlaşmasından çok, savaş sonrası çizilen bir yol haritası şekinde olduğu görülmektedir (Suhrke, Harpviken ve Strand, 2002: 877). Bonn Anlaşmasının Sınırsız Özgürlük Hareakatında Taliban’a karşı yürütülen mücadeleden sonra yapılmasına rağmen, masadaki taraflardan birinin Taliban olmaması ve Taliban’ın dışlanmasının Afganistan’da barışı engellediği zamanla görülmüştür. Obama’nın, 2009 yılında değiştirdiği Afganistan stratejisiyle bu gerçekliğin ABD tarafından kabul edildiği anlaşılmaktadır. Sınırsız Özgürlük Harekâtında Taliban’a karşı yürütülen savaşta Batı’nın, Kuzey İttifakından destek alınmasına rağmen savaş sonrası Geçici Yönetim’in başına, Geçici Yönetim öncesi BM tarafından tanınan Tacik asıllı devlet başkanı Burhaneddin Rabbani’nin yerine Peştun asıllı Karzai’yi getirmesi, Kuzey İttifakında huzursuzluk yaratmıştır. Bu huzursuzluğu engellemek için Bonn’da oluşturulan Geçici yönetimde Taciklere Peştunlardan fazla (10

Peştun, 11 Tacik, 3 Özbek, 5 Hazara) görev verilmiştir. Ancak bu durum yine de Kuzey İttifakının Batı ile ilişkilerini etkilemiştir.

2.2.1.2. Tokyo Bağışçı Ülkeler Konferansı (21 Ocak 2002)

Japonya, ABD, AB ve Suudi Arabistan’ın 21-22 Ocak 2002 tarihlerinde organize ettiği konferansta, Bonn Konferansı ile kurulan geçici hükümete, donor ülkelerden yeniden inşa için yardım toplamak amaçlanmıştır. Konferansa, 61 ülke ve 21 uluslarararsı örgüt katılmıştır. Tokyo Bağışçı Ülkeler Konferansında, 20 Kasım 2001’de Washington’da toplanan ilk İnşacı Devlet Toplantısı ve 20-21 Aralık 2001 Brüksel’de toplanan ilk Yeniden İnşa Yönlendirme Grubu (ARSG) toplantısı sonuçları tartışılmıştır (Co-chairs’ Summary Conclusions The International Conference on Reconstruction Assistence to Afghanistan, 2002: 1) . 2002 yılı için 1,8 milyar dolar bağış toplanmasına karar verilmiş ve bu oranın müteakip yıllarda 4,5 milyar dolara çıkarılması kararlaştırılmıştır (Co-chairs’ Summary Conclusions The International Conference on Reconstruction Assistence to Afghanistan, 2002: 4). Konferansta aşağıdaki alanlarda yeniden inşaya önem verilmesi kararlaştırılmıştır (Co-chairs’ Summary Conclusions The International Conference on Reconstruction Assistence to Afghanistan, 2002: 2):

1. Yönetim kapasitesinin artırılması (maaş ödemeleri, hükümet ihtiyaçları dâhil), 2. Kızların eğitimi,

3. Halk sağlığı ve sağlık hizmetleri,

4. Yol, elektrik, iletişim konularına önem verme, 5. Ekonomik sistemi yeniden inşa etme,

6. Tarım ve kırsal alanda kalkınma sağlama.

Bu bilgiler ışığında, Tokyo Bağışcı Ülkeler Konfereansıyla Bonn Anlaşması ile hayata geçirilen yeni yönetimin finansal desteğinin sağlanmasına çalışıldığı görülmektedir.

2.2.1.3. Kabil Komşu Ülkelerle İyi İlişkiler Bildirisi (22 Aralık 2002)

Bonn Anlaşmasıyla kurulan yeni Afganistan yönetiminin birinci yılında; bölge ülkeleri Çin, İran, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Afganistan’ın diğer komşu ülkeleri bölgesel işbirliğini sağlamak amacıyla bir araya gelmişlerdir. Bir araya gelen ülkeler bölgelerinde barış ve istikar istediklerini vurgulamışlardır. Bonn Anlaşmasının uygulamasını geliştirmek, terörle mücadele, uyuşturucu trafiği ile mücadele, istikrar ve barış için işbirliği kararları almışlardır (Kabul Declaration On Good Neighbourly Relations, 2002: 1). Bu anlaşma bölgesel işbirliğinin bölgede bulunan ülkeler tarafından vurgulandığı ilk anlaşmadır.

2.2.1.4. Tokyo Konferansı ( Şubat 2003)

Tokyo’da Şubat 2003’de yapılan ikinci konferansta, Afganistan’da barışın sağlanması amaçlanmıştır. Konferans sonucunda beş alanlı SSR (Güvenlik Sektör Reformu) stratejisi kabul edilmiştir. SSR’nin alanları şunlardır (AREU, 2012: 71, 73):

1. ANA (Afgan Milli Ordusu) kurulması, 2. ANP (Afgan Milli Polisi) kurulması,

3. DDR (Silahsızlanma, Terhis ve Topluma Yeniden Kazandırma) uygulanması, 4. Uyuşturucu ile mücadele,

5. Yargı reformu.

Balkan tecrübelerinden esinlenerek SSR konusunda Afganistan’da lider ülke stratejisi geliştirilmiştir. Bu stratejiye göre lider ülkeler ve stratejileri şunlardır (AREU, 2012: 71):

1. ABD, ANA’nın eğitimi, 2. Almanya, ANP’nin eğitimi, 3. Japonya, DDR’nin uygulanması, 4. İngiltere, Narkotik operasyonları, 5. İtalya, Adalet Sektörü reformu,

Bu bilgiler ışığında, Şubat 2003’de yapılan Tokyo Konferansında güvenliğin Afganistan’ın en önemli konusu olduğuna karar verilmiştir (Esmer, 2005: 36, 37). Güvenliğin sağlanması için de SSR’nin alt alanları belirlenmiştir. Bu anlaşma ile Batı’nın devlet inşasında önceliği “güvenlige” veren yaklaşımı tercih ettiği görülmektedir.

2.2.1.5. Yeni Anayasanın Kabulü ( 26 Ocak 2004)

Bonn Konferansına göre, Ara Dönem Yönetimi (Transitional Authority) oluşturulduktan on sekiz ay sonra Anayasa Loya Jirga’sının (Constitutional Loya Jirga) yeni anayasa yapmak için toplanması kararlaştırılmıştı. Kararlaştırılan Anayasa Loya Jirgası 500 kişiden meydana gelmiş ve 23 Aralık 2003 ile 4 Ocak 2004 arasında yapılan çalışmalarla Anayasa kabul edilmiştir. Kabul edilen Anayasa 26 Ocak 2006’da Hamid Karzai tarafından bir seromoni ile onaylanmıştır (The Constitution of Afghanistan, 2004: 1). Afgan Anayasası 162 maddeden oluşmuştur (The Constitution of Afghanistan, 2004: 2). Anayasaya göre, Afgan devletinin başında Devlet Başkanı vardır. Devlet Başkanı yürütmenin başıdır. Devlet Başkanı halk tarafından iki turlu bir seçimle belirlenmektedir (The Constitution of Afghanistan, 2004: 16). Afganistan’ın yasama organı Milli Meclis’tir. Milli Meclis, Halk Meclisi (Wolesi Jirga) ve Büyükler Meclisi’den (Meshrano Jirga) oluşmaktadır (The Constitution of Afghanistan, 2004: 24, 25). Afganistan’da, ulusal bağımsızlık gibi üst düzey ulusal çıkarları ilgilendiren durumlar, Anayasanın hükümlerini değiştirmek ve Anayasanın 69’uncu maddesinin hükümlerine bağlı kalarak devlet başkanı hakkında soruşturma açmak gerektiği durumlarda Büyük Meclis (Loya Jirga) toplanmaktadır. Büyük Meclis; Milli Meclis üyeleri, Eyalet Yöneticileri ve Bölge Konseyleri üyelerinden oluşmaktadır (The Constitution of Afghanistan, 2004: 31). Afganistan Yargı Sistemi’ne gelince… Afganistan yargısı dokuz kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi ve yasa ile kurulan birinci derece mahkemelerden oluşmaktadır (The Constitution of Afghanistan, 2004: 33). Afganistan’da Anayasa yapılırken üç ayrı taslak oluşturulmuş ve bu taslaklar üzerinde uzlaşma zaman almıştır (Thier, 2006: 567). 2004 Afganistan Anayasasında, hükümette güç paylaşımı, bölgesel güç paylaşımı ve Anayasa’da İslamın rolü hakkında tartışmalar

benimsenmesi, ülkenin tarihten gelen yerel ve merkezi otorite arası güç paylaşımına ters düşmüştür (Thier, 2006: 574,575). Günümüzde de tarihten gelen merkez-çevre arası güç paylaşım sıkıntıları sürmekte ve ülkede bazı yerlerde paralel iki yönetim varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

2.2.1.6. Berlin Bağışçı Ülkeler Konferansı (31 Mart- 1 Nisan 2004)

Berlin konferansıyla uluslararası toplum, Afganistan’da yürütülen devlet inşasının seyrinden memnun olduğunu belirtmiştir. Uluslararası toplum Acil Durum Loya Jirgası ve Anayasa Loya Jirgası’nın barışçıl olarak el değişmesi, yeni anayasanın kabulü ve Afganistan’ın terörizme karşı mücadelesinin memnunluk verici olduğu vurgulanmıştır (Berlin Declaration, 2004: 1). Bonn sürecinin tamamlanması için gerekli olan bağımsız, demokratik başkanlık seçimlerinin yapılması için uluslararası toplumun kararlılığı üzerinde durulmuştur. Sınırsız Özgürlük Operasyonunun (OEF) ve ISAF’ın yeni güvenlik güçleri ve askeri kuvvetlerin kendi başına güvenliği sağlayacak seviyeye gelene kadar devam etmesine, PRT’lerin yeniden inşa ve kalkınma yardımlarına devam etmesine karar verilmiştir. DDR’nin 2004 Haziran ayına kadar ilk bölümünün tamamlanmasına, seçimler sonrası çalışmaların yoğunlaştırılmasına Afgan hükümeti tarafından karar verilmiştir. ANA ve ANP’nin güçlendirilmesine devam edileceği, uzun vadeli hedef olarak kanunların ülkede tam olarak uygulanması ve anayasaya dayalı yargı sisteminin kurulması üzerinde durulmuştur. Uyuşturucu ile mücadele için üretici insanlara alternatif yaşam sağlanması vurgulanmıştır. Güvenli Afganistan Geleceği (SAF) için donor ülkelerin uzun vadeli yeniden inşa çalışmalarına desteği sağlanmıştır (Berlin Declaration, 2004: 2).

Doğrudan hükümete yapılan bütçe yardımları veya Afganistan Yeniden İnşa Emanet Fonu (Afghanistan Reconstruction Trust Fund (ARTF)) ile Yasama ve Yürütme Emanet Fonuna (Law and Order Trust Fund (LOTFA)) yapılan yardımların Afganistan’da ülke içi sermaye dolaşımını sağlayacak yönde devam etmesi gerektiği belirtilmiştir. Bağışçıların 2004-2007 arası dönemde 8,2 milyon dolar yardım yapması ve bunun da 4,4 milyon dolarının 2004-2005 yılları arasında yapılması kararlaştırılmıştır. 2004 yazına kadar 5 yeni PRT kurulması ve OEF/ISAF’ın seçimlerde güvenlik sağlaması

kabul edilmiştir. Bölgesel İşbirliğinin 2002 yılında yapılan Kabil Deklarasyonu çerçevesinde devam etmesi istenmiştir (Berlin Declaration, 2004: 3).

Bu bilgiler ışığında, Berlin Konferansı ile Bonn Sürecinin tamamlanması için yapılması gerekenler üzerinde durulduğu, Bonn ve Tokyo Konferansı hedeflerine ulaşma ile ilgili bir ara durum kontrolü yapıldığı görülmektedir.

2.2.1.7. Başkanlık Seçimleri ( Ekim 2004 )

Seçimler öncesi UNAMA tarafından, 2003 yılında seçimleri yönetmek amacıyla Birleşik Seçim Yönetim Kurulu (JEMB) oluşturulmuştur. 2004 Haziran ayında yapılması planlanan Başkanlık seçimleriyle ülkede ilk kez tamamı seçimle gelen bir hükümet kurulması planlanmıştır. Ancak 2004 yılı başında yaşanan şiddet olayları nedeniyle başkanlık seçimleri 9 Ekim 2004’de yapılabilmiştir. Başkanlık seçimi öncesinde yapılması gereken parlemento ve eyalet konseyleri seçimleri Nisan-Mayıs 2005’e ertelenmiştir. Başkanlık seçimleri anayasaya göre beş yıllığına yapılmış ve başkana en fazla iki kere seçilme hakkı tanınmıştır. Seçimlerde 10,5 milyon geçerli oy kullanılmıştır. Kullanılan oyların %42’si bayanlara aittir. Seçimlerde Karzai ile birlikte Yunus Kanuni, Khalili, Ahmet Ziya Mesud, Muhakkık, Dostum vb. 15 aday yarışmıştır. Seçimlerin güvenliği ISAF, ABD, ANA ve ANP tarafından sağlanmış ve uluslararası bağışcılar tarafından 90 milyon dolar seçim yardımı yapılmıştır. Seçim sonuçlarına göre, Karzai 4,4 milyon (%55.4), Kanuni 1,3 milyon (%16.3), Muhakkık 935 bin (%11,7), Dostum 800 bin (%10) oy almıştır. Seçimi müteakip Karzai 3 Kasım 2004’de galibiyetini ilan etmiştir. Karzai, 23 Aralık 2004’de de, 27 kişilik kabinesini açıklamıştır. Bu kabine önceki kabineye göre Peştunların biraz daha ağırlıklı olduğu bir kabine olmuştur. Savunma bakanı Fehim yerine Peştun asıllı Abdul Rahim Vardak getirilmiş, Kanuni kabineden çıkarılmış ve Narkotikle Mücadele Bakanlığı kurulmuştur (Katzman, 2006: 1-3).

Bu bilgiler ışığında, Karzai tarafından kurulan yeni kabinenin daha çok Peştun ağırlıklı olmasının diger etnik grupları geri plana ittiği görülmektedir. Ayrıca Seçimlerde en çok

kullanılması olmuştur (Katzman, 2006: 3). Hatta bazı sandıklarda ikinci kez oy kullandığı seçim sonrası kanıtlanmıştır. Bunun üzerine Yunus Kanuni ve arkadaşları(en çok oy alan ikinci kişi) seçimin meşruiyyetini tartışmaya başlamışlardır. Bu kriz Sayın Hikmet Çetin ve ekibinin çabalarıyla aşılmış ve böylece devlet başkanı seçimleri geçerliliğini korumuştur (Çetin, 2013: 7). Batı tarafından çok sıkı güvenlik ve seçimin yasallığı ile ilgili tedbirler alınmasına rağmen böyle bir olayın meydana gelmesi devlet inşası başarısının eksiklerindendir.

2.2.1.8. Ulusal Meclis ve Eyalet Konseyleri Seçimleri ( Eylül 2005 )

2005 yılındaki seçimlerle Afganistan’da 1969’dan beri ilk kez parlemento seçimleri yapılmıştır (Katzman, 2006: 1). Afgan Bagımsız Seçim Komisyonu (IEC) tarafından Mart 2005’de eyalet ve parlamento seçimlerinin 18 Eylül 2005 yapılması kararlaştırılmıştır. Ancak bölgesel seçimlerin bölge sınırları net olarak belirlenemediğinden 2006 yılına ertelenmesi kararlaştırılmıştır (Katzman, 2006: 3). Afganistan’da Milli Meclis, Halk Meclisi (Wolesi Jirga) ve Büyükler Meclisi’den (Meshrano Jirga) oluşmaktadır. Halk Meclisi doğrudan halk tarafından seçilen 249 milletvekilinden oluşmaktadır. Halk Meclisi için Eyaletlerden çıkan miletvekili sayıları 2 ile 33 arasında değişmektedir. Büyükler Meclisi ise 34 Eyalet Meclisi tarafından seçilen 34 kişi, 400’e yakın Bölgesel Meclis tarafından seçilen 34 kişi ve Başkanın doğrudan atadığı 34 kişiden oluşan toplam 102 kişiden meydana gelmektedir (Katzman, 2006: 2,4). Bölgesel Meclis seçimlerinin 2006 yılına ertelenmesi nedeniyle Büyükler Meclisindeki Bölgesel Meclis tarafından seçilen üyeler, geçici olarak Eyalet Meclis üyelerinden seçilmiştir (Katzman, 2006: 3). 2005 seçimleri ile Eyalet konseyleri de 9 ile 29 kişiden oluşacak şekilde seçilmiştir. 2815 Halk Meclis adayı, 3185 Eyalet Konsey adayı seçime girmiş ve 12,5 milyon geçerli oy kullanılmıştır. Uluslararası bağışçılar tarafından Afganistan’a 159 milyon dolar seçim yardımı yapılmıştır. Yapılan seçim sonuçları 12 Kasım 2005’de açıklanmıştır (Katzman, 2006: 4). Seçim sonuçlarına göre Halk Meclisinin etnik dağılımı Peştun 118 (%47), Tacik 53 (%21), Hazara 30 (%12), Özbek/Türkmen 25 (%10) kişiden oluşmaktadır (Brooking Institute, 2008: 18). Büyükler Meclisinin etnik dağılımı da Peştun 36 (%35), Tacik 32 (%31), Hazara 16 (%16), Özbek/Türkmen 8 (%8) kişiden oluşmaktadır (Brooking Institute, 2008: 18).

Bu bilgiler ışığında, Afganistan’da yapılan seçimler sonucunda, etnik dağılımın seçimlere de yansıdığı görülmektedir. Seçimlerde en çok korkulan konu Taliban’ın seçimleri dağıtmak için yapacağı saldırı tehditleri olmuştur (Katzman, 2006: 4). Ancak Taliban’ın tehditlerine rağmen seçimler olumlu geçmiştir (Çetin, 2013: 7). Diğer taraftan Batı, Afganistan’ın gerçeklerini bilmeden Başkanlık sistemi getirmiştir. Afganistan’da seçimler sonrasında rüşvet vb. nedenlerden dolayı aylarca güvenoyu alamayan bakanlar olmuştur. Bu durum hükümetin etkinliğini azaltmıştır (Çetin, 2013: 7,8).