• Sonuç bulunamadı

Gastronomi ve Turizm Alanındaki Önceki Araştırmalar

Araştırmanın bu bölümünde gastronomi ve turizm, gastronomi turizmi, yiyecek ve içeceğin turistik ürün olarak incelenmesi, yiyecek ve içeceğin destinasyon pazarlamasında kullanımı ve yiyecek ve içeceğin destinasyon imajına etkisi gibi birçok konuda yapılan önceki araştırmalara yer verilmiştir. Söz konusu araştırmaların bazıları destinasyon çekiciliği olarak gastronomiyi yakından incelemeye yardımcı olması bakımından daha ayrıntılı ele alınmış ve bazılarının ayrıntılı özetleri yazılmamış olsa da araştırmalar hakkında kısaca fikir sahibi olunmasına katkı sağlayacağından sadece tabloda yer verilmiştir. İlk olarak uluslararası araştırmalar tabloda yer almış ikinci bölümünde ise ulusal araştırmalara yer verilmiştir.

Boyne, Hall ve Williams (2003), herhangi bir pazarlama felsefesi yaklaşımını turizme uygulamanın i) turizm ve boş zaman çerçevesinde yeme ve içme konusundaki tüketici davranışlarının bilinmemesi ve ii) modern gıda üretimi konusundaki gerçeklerle tüketicilerin gıda üretimi anlayışları arasındaki karmaşa gibi hususlarından kaynaklanan nedenlerle problemli bir konu olduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda gastronomi turizmi alanındaki çalışmaların kolay olmadığını ve dolayısıyla sayısının az olmasının önemli bir nedeni olabileceği söylenebilir.

Hjalager ve Corigliano (2000), İtalya ve Danimarka’yı kıyaslayarak, bir ülkenin gastronomi imajını etkileyen unsurları belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma sonuçları, ziyaretçilere sunulacak olan yiyecek ve içecek hizmetlerinin standartlarının turizm politikaları ile değil, ulusal ekonomik, tarımsal ve gıda politikaları ile belirlenmekte olduğunu göstermektedir. İtalya’da gıda politikaları ve kültürleri tazeliğe önem verirken tüketicilerin gıdalar üzerindeki kontrolünü Danimarka’ya göre çok daha fazla mümkün kılmaktadır. Her iki ülkede de turistler, restoranların kalitesini etkileyen tüketici baskısını oluşturamamaktadır. Danimarka ile kıyaslandığında İtalya halkı restoranlarda yiyecek kalitesini daha yakından takip etmektedir. Her iki ülkede de kalite kavramının farklı

22

uygulamaları mevcut olup bu konu üzerinde araştırma yapılmamıştır. Danimarka restoranlarında kalitenin artırılması ve yenilikçi uygulamaların kullanılması hususundaki baskı tüketicilerden değil, gıda üreticisi ve tedarikçilerden gelmektedir. İtalya gastronominin kültürel rolünü geliştirmede başarılı olmuştur. Gastronomi turizminin büyümesi ülkedeki daha zayıf olan sektörlerin gelişmesine de katkı sağlamaktadır.

Yukarıda bahsedilen araştırma ve bazı diğer çalışmaların sonuçları gösteriyor ki, bir milletin yemek kültürü turistleri memnun etmek için geliştirilmemektedir (Telfer ve Wall, 1996). Ancak kalite ve tat açısından çekici olan mutfaklar turistik ürünlerin geliştirilmesini sağlamaktadır (Gardner ve Wood, 1991). Aynı zamanda bir ülkede yemek kültürünün ve yiyecek ve içecek sektörünün gelişmesini etkileyen faktörlerden biri de ülkenin ekonomik politikaları olduğu görülmektedir.

Rimmington ve Yüksel (1998), seyahat eden bireylerin Türkiye’yi tekrar ziyaretlerinde mutfak kültürünün önemli etken olduğu sonucunu vurgularken, aynı zamanda ziyaretçilerin genel memnuniyetini etkileyen dördüncü faktör olduğunu belirtmektedir. Söz konusu bulgular, yiyecek ve içeceğin Türkiye’de ve benzerlerine ileride yer verilecek literatürdeki farklı araştırmalar dünyada müşterilerin memnuniyetinde etkili bir faktör olduğunu göstermektedir.

Yerel gastronomi turistleri üzerine yapılan derinlemesine araştırmalardan bir tanesi Enteleca Research and Consultancy (2000) tarafından İngiltere’nin dört bölgesinde yapılmıştır (South West, Cumbria, Yorkshire ve Heart of England). Bu bölgeleri ziyaret edenlerin %72’si yerel yiyecek ve içeceklere ilgi duymaktadır. Ancak şu bilgiyi de vurgulamak yerinde olacaktır. Ziyaretçilerin büyük çoğunluğu yerel yiyecekleri aramamaktadır lakin bu yiyeceklerle karşılaştıklarında memnun olmaktadırlar. ERC (2000) verilerine göre İngiltere’de tatil yapan İngilizlerin %6-8’i ve uluslararası ziyaretçilerin %3’ü gastronomi turisti olarak tanımlanabilmektedir. Bununla birlikte İngiliz ziyaretçilerin %30-33’ü ilgili olduklarını yani yerel yiyecek ve içecekleri satın almanın turistik deneyim ve eğlencelerine katkıda bulunacağını ifade etmişlerdir (Aktaran Hall ve Mitchell, 2006, s.138).

Ottenbacher ve Robert (2013)’ün yaptığı araştırmanın amacı Güney Almanya’da yeni tanıtılan gastronomi turizmi kampanyasının stratejik sürecinin en önemli noktalarını incelemektir. Araştırma özellikle bu kampanya sürecince yapılan uygulamaları çok yönlü stratejik yönetim bakış açısıyla değerlendirmiştir. Araştırmanın sonuçları gastronomi

23

turizminin başarısı ile ilgili altı anahtar alan ortaya koymaktadır. Bunlar: a) stratejinin kendisi b) paydaşlar arasındaki işbirliği c) liderlik konuları d) gastronomi profilinin tutundurulması e) kalitenin aktarılması ve f) turist algılarının artırılmasıdır. Ayrıca yazarlar mutfak kültürleri gelişmiş ve tanınmış olan birçok ülkenin gastronomi turizmi fırsatlarını fark etmiş olmasının, gastronomi turizmi tanıtım çalışmalarına ilgi gösterilmesini sağlamakta olduğu vurgulamaktadırlar.

Bessiere ve Tibere (2013)’ün sonucuna göre, seyahatin belli başlı amaçları arasında yöresel yiyecek ve içeceklerin keşfinin, doğal güzelliklerin çekiciliği ve gastronomi hariç kültürel mirasın ardından en önemli üçüncü öğe olduğunu göstermektedir. Birçok pazarlama kampanyasında kullanılan bu öğeler aynı zamanda ziyaretçilerin beklentileri ve hayal ettikleri ile de oldukça bağlantılıdır. Yiyecek ve içecek keşfin bütünleyici bir parçası olup seyahatin başarı ve kalitesini etkileyen akılda kalıcı yeni bir deneyim olarak değerlendirilmektedir. Turistlerin zihninde yemek kültürü ve ziyaret edilen yer arasında çok belirgin bir bağlantı mevcut olup yerel bir yiyecek ve içeceğin tüketimi sembolik olarak o yerin, bölgenin tüketimi olarak görülmektedir. Araştırma sonucunda gastronomi turistlerine ait üç tip profil ortaya çıkmıştır. Söz konusu gastronomi turisti profilleri yiyecek ve içeceğe çeşitli şekillerde bakmaktadır:

 Profil 1: Yiyecek ve içecek kendisini keşfetmek için bir araçtır.  Profil 2: Yiyecek ve içecek başkalarını keşfetmek için bir araçtır.  Profil 3: Yiyecek ve içecek bir yeri (bölgeyi) keşfetmek için bir araçtır.

Smith ve Xiao (2008)’in amacı, Kanada Ontario’da (çiftçi pazarları, festivaller ve restoranlar) üç üretim sektörünün temsilcileri ile görüşerek, gastronomi turizmi ürünlerinin tedarik zincirlerini tanımlamaktır. Araştırma sonucunda elde edilen gastronomi turizmi kaynaklarının sınıflandırması Tablo 1’de sunulmuştur.

Kivela ve Crotts (2005), Hon Kong’u ziyaret eden turistlerin dışarda yemek yeme ile ilgili algılarını belirlemeyi amaçlamadıkları araştırmalarında, gastronominin tatil deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamaktadır. Yazarlar yemek yemenin çoğu zaman boş zaman aktivitesinden ziyade bir gereklilik olduğunu, bu sebeple insanların üzerinde çok düşünür ve çok konuşur olduklarını ifade etmektedir. Ancak restoranda yemek yemeyi ve yiyenleri nasıl ayrı bir pazar bölümü olarak görebileceğini ve eğer bu mümkünse bu pazarı tanımlamamızı sağlayacak temel faktörlerin neler olacağının belirlenmesinin önemli olduğunu belirtmişlerdir. Araştırma sonuçları gastronominin destinasyona ve

24

destinasyonun imajına henüz net olarak anlaşılamayan çok boyutlu ve ayrılmaz bir şekilde bağlı olduğunu ve gastronomi turizminin son derece anlamlı ve sadık bir pazar bölümü olduğunu göstermektedir.

Tablo 1.

Gastronomi Turizmi Kaynaklarının Sınıflandırılması

Olanaklar Aktiviteler Etkinlikler Organizasyonlar

Yapılar/Binalar Gıda işleme tesisleri Şaraphaneler Bira fabrikaları Çiftçi pazarları Yiyecek ve içecek müzeleri  Restoranlar Tüketim  Restoranlarda yemek yemek  Yerel yiyeceklerin kullanıldığı piknik alanları  Perakende yiyecek ve içecek satışı

Kendin pişir kendin ye imkânları Misafir Şovları Yemek ve şarap şovları Pişirme araçları ve mutfak şovları Ürün lansmanları  Restoran sınıflandırmaları veya sertifikasyon sistemleri (örneğin, Michelin yıldızı ve Taste of Nova Scotia) Yiyecek ve şarap sınıflandırmaları  Birlikler (slow food vb) Toprak Kullanım Alanları

Tarlalar Üzüm bağları

Kırsal restoran bölgeleri Meyve bahçeleri Turlar Şarap bölgeleri Tarımsal bölgeler Şehirlerin yiyecek ve içecek bölgeleri Festivaller  Yiyecek festivalleri Şarap festivalleri  Hasat festivalleri Rotalar Şarap rotaları Yiyecek rotaları Gurme turları Eğitim/Gözlem Aşçılık okulları Şarap tadımı ve eğitimi Şaraphane ziyareti Aşçılık yarışmalarını izleme Yiyecek ve içecek kitap ve dergilerini okumak Smith ve Xiao, 2008, s.290.

Nield vd. (2000), Romanya’da yiyecek ve içecek hizmetini ve ziyaretçi memnuniyetini araştırdıkları çalışmalarında fiyat, kalite, yemek çeşitliliği ve servis hızı gibi çeşitli konularda ziyaretçilerin algılarında farklılaşma olduğunu ifade etmişlerdir. Aynı zamanda farklı ziyaretçi gruplarında farklı memnuniyet algılarının olduğu sonucuna varılmıştır. Ziyaretçilerin beklentileri ve ihtiyaçları çok farklı olduğu için pazarlamacıların uygulamalarda bu durumu dikkate almaları gerektiği vurgulanmştır.

Du Rand, Heath ve Alberts (2003) bir destinasyonda geliştirilebilecek gastronomi turizminin yerel ekonomiye ve bölgeye olumlu etkilerini Şekil 4 ile ifade etmektedir. Gastronomi turizmi bölgede sürdürebilirliğin sağlanmasına farklı şekillerde yardım etmektedir. Gastronomi turizmine ve dolayısıyla yerel yiyecek ve içeceklere olan ilginin artması, tarım sektörünü desteklemektedir. Destinasyonun gastronomisi ile ünlü olması

25

destinasyonun marka kimliğinin değişmesine etki etmekte ve yerel halk mutfakları ve bölgeleri ile gurur duymaktadır. Destinasyonda gastronomi turizminin gelişmesi bölgeye daha fazla ziyaretçi çekerek bölgede istihdamın artmasını sağlayacaktır.

Şekil 4. Yerel yiyecek içeceklerin destinasyonun sürdürülebilir gelişimine katkısı. Du Rand, Heath ve Alberts, 2003, s.100.

Du Rand, Heath ve Alberts (2003), yiyecek ve içeceğin destinasyon çekiciliği olarak potansiyelini ve pazarlama stratejilerindeki yerini incelemek ve bu doğrultuda destinasyonun pazarlanmasında yiyecek ve içeceğin kullanımına dair stratejilerin geliştirilmesinde kullanılacak rehber hazırlamak amacıyla yaptıkları araştırmalarında, yiyecek ve içeceğin pazarlama organizasyonları tarafından bir çekicilik ve destekleyici ürün olarak görüldüğünü ifade etmişlerdir. Afrika’da tüm destinasyonlar yiyecek ve içeceği destekleyici bir ürün olarak kullanmaktadır. Ancak gastronominin anahtar çekicilik olarak kullanılması ve ziyaretçileri çekmesi daha az karşılaşılan bir durumdur. Güney Afrika’nın gastronomi alanında potansiyelinin olduğu ancak çok iyi kullanılmadığı tespit edilmiştir. Bu durumun sebebi olarak da finansal sorunlar ve yerel gastronomi bilgisinin az oluşu görülmektedir. İncelenen pazarlama organizasyonlarının sadece yarısının yiyecek ve içeceği pazarlama faaliyetlerinde kullandığı ortaya çıkmıştır. Gastronomi turizminin geliştirilmesi için gereken en önemli unsurlar olarak, özellikli restoranların kurulması ve o bölgeye ait yerel yiyecek ve içeceklerin üretiminin yapılması görülmektedir. Çalışmada yerel gastronominin bir destinasyonda sürdürülebilir gelişime etkisi bir şekil aracılığı ile

Yerel Yiyecek İçecekler Gurur sağlama Marka kimliği Tarımsal Aktivite Otantikliğin yok olmasını engelleme Çekiciliğin artması Güçlendirme İstihdam ve girişimcilik

26

gösterilmiştir. Yerel gastronomi bölgede tarım faaliyetlerini ve gıda üretimini artırmakta, bölgenin otantikliğinin yok oluşunu engellemekte, bölgede çekicilik unsurlarını artırmakta, bölge halkını istihdam ve yeni iş fırsatları ile güçlendirmekte, yerel halkın özellikle yiyecek ve içecekleriyle gurur duymasını sağlamakta ve yerel yiyecek ve içeceklere odaklanan marka kimliğinin oluşumuna katkı sağlamaktadır.

Şekil 5’de görüldüğü üzere Günay Afrika’da pazarlama organizasyonların %32,7’si yiyecek ve içeceği ana çekicilik unsuru olarak görmektedir (Du Rand, Heath ve Alberts, 2003). Gastronominin asıl çekicilik unsuru olarak görüldüğü bölgeler olmakla birlikte, önceki araştırmalara vurgu yapılarak, yiyecek, şarap ve dışarıda yemek yemenin turist deneyimine önemli bir etkisi olduğu vurgulanmaktadır (Correia, Oom do Valle, ve Moço, 2007; Gross, Brien ve Brown, 2008; Hall ve Sharples, 2003; Harrington ve Ottenbacher, 2010; Kivela ve Crotts, 2006).

Şekil 5. Yerel yiyeceklerin çekicilik unsuru olarak göreli pozisyonu. Du Rand, Heath ve Alberts, 2003,s.106. Çekicilik Çeşitleri Hiç En az düzeyde Destekleyici Ana çekicilik D oğa t em el li D ış akt iv it el er K ül türe l/ T ari hi Ö ze l İ lgi Y erel G ıda Ö ze l ro ta lar B üyü k E tkin li kl er Şa rap tu ri zm i

27

Quan ve Wang (2004), turistik deneyimi oluşturan boyutların bütünsel olarak ve birbiri ile olan ilişkilerini kavramsal olarak açıklamayı ve gastronomi turizmini temel alarak bir model oluşturmayı amaçlamaktadır. Araştırma sonucunda gastronominin, özel durumlara bağlı olarak, en önemli turistik deneyim olabileceği gibi destekleyici bir tüketici deneyimi de olabileceği ifade edilmiştir. Bir destinasyonda gastronomi turizminin geliştirilmesi için dört öneride bulunulmuştur. Öneriler şu şekildedir: a) Kırsal alanlar bölgenin gastronomisini yansıtması bakımında pazarlamada kullanılabilir b) Çok çeşitli yiyecek ve içeceklere sahip destinasyonlar gastronomi turizmine odaklanabilirler c) Destinasyonun yiyecek ve içeceği daha büyük etkinliklerin bir parçası olabilir d) Gastronomi turizmi destinasyonun çekiciliklerini artırmak için kullanılabilir.

Hillel, Belhassen ve Shani, (2013)’ün amacı, İsrail Negev bölgesinin bir gastronomi destinasyonu olmasının önündeki engelleri belirlemektir. Yazarlar yerel halkın, toplumsal birlik duygusunun ve bölgesel farklılığın ikna edici gastronomik kanıtlarını sunmada yetersiz oluşunu, gastronomi turizmi destinasyonu olabilmenin önünde bir engel olarak görmektedir. Araştırmada, mutfak kültürü kimliklerinin tümünün bir arada var olması ve birbirini tamamlayıcı şekilde yaşaması konusunda çaba sarf edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Toplumsal ve coğrafi faktörlerin yerel gastronomiye entegrasyonu sağlanarak tüm mutfak kimliklerinin yerel kültürü yansıtması sağlanabilir. Yerel mutfak kimliğini genel kimliğin bir yansıması olarak göstermek ve yerel yeme alışkanlıklarının ayırt edici bir gurur kaynağı olarak sergilenmesini sağlamak gastronomi turizminin gelişmesinde önemli olduğu ifade edilmektedir.

Cohen ve Aliveli (2004), gastronominin çekicilik ve uygulama unsuru olarak farklı değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Araştırmada gastronomi bir çekicilik unsuru olarak incelenmektedir. Ayrıca yiyecek ve içecek üretiminde kabul edilebilir üretimin zorluklarına değinilmiştir. Örneğin, besleyicilik ve hijyen gibi konularda bazı destinasyonların zorluklarla karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Bu araştırma gastronominin turizm aktivitelerinde kullanımının zorluğunu ve tehlikelerini sergilemesi açısından önemlidir.

Bessierie (1998), Fransa’da kültürel miras ve kırsal turizm arasındaki ilişki üzerinde incelemeler yapmıştır. Yazar, gastronominin, yeme içmeyi insanların yaşam tarzlarını etkileyecek bir noktaya getirdiğini ifade etmektedir. Aynı zamanda yiyecek ve içecek, bireylerin tüketim sürecinde onların geçmiş yaşam tarzlarını da deneyimlemelerini

28

sağlamaktadır. Geleneksel yiyecek ve içeceklerin o zamanlarda bir trend haline gelmeye başladığı belirtilmiştir. Yerel mutfaklar ve geleneksel yiyecekler lüks restoranlarda sıklıkla karşılaşılan ürünlerdir. Araştırma yiyecek ve içeceğin, turizm ürünlerinin gelişmesinde çok etkili bir faktör ve kırsal turizm pazarında sosyal bir aktivite olduğunu ifade etmektedir.

Sanchez-Canizares ve Lopez-Guzman (2012), İspanya Cordoba şehrini ziyaret eden turistlerin özellikleri ile motivasyon faktörlerini ve gastronominin ziyaret motivasyon faktörü olarak önemini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırma sonuçları, ziyaretçilerin %10’nun gastronomiyi temel ziyaret sebebi olarak ifade ettiğini, %68’inin gastronominin önemli ancak ziyaretlerinin temel amacı olmadığını ve diğerlerinin de sadece arka planda kaldığını ifade ettiğini göstermektedir. Katılımcıların yaklaşık %90’ının destinasyondan memnun olduğu anlaşılmış bununla birlikte gastronominin ziyaretçilerin seyahatlerini nasıl algıladıklarını etkileyen bir unsur olduğu tespit edilmiştir. Destinasyonun ziyaretçileri arasında gastronomiyi birinci sebep olarak belirten katılımcıların çoğunluğunun erkek olduğu, yarısının İspanya’dan geldiği, İspanya’dan gelen ziyaretçilerin Avruğa’nın diğer ülkelerinden gelen ziyaretçilere göre daha yüksek eğitim seviyesine sahip olduğu, genellikle garsonlardan şarap tavsiyesi alındığı ve gastronomiyi memnuniyetin asıl kaynağı olarak gördükleri araştırma sonucunda tespit edilen diğer önemli noktalardır.

López-Guzmán ve Sánchez-Cañizares (2012), İspanya Cordoba şehrindeki gastronomi turizmini analiz etmek ve motivasyon ile ilişkisini incelemeyi amaçlamış ve sonuçta yerel mutfak ile turist tatmini arasında ilişki olduğunu tespit etmiştir. Şehri gastronomi için ziyaret edenlerin eğitim seviyesinin oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Yiyecek seçiminde arkadaşlar, aile ve otel çalışanları bilgi kaynağı olarak görülmektedir. Yiyecek ve içecek işletmelerinin en çok kullandığı tutundurma araçları kendi web siteleri, broşürler ve medyadır. Ziyaretçilerin Cordoba’nın gastronomisinden oldukça memnun oldukları ve gastronomiden memnuniyet ile şehirden memnuniyet arasında yakın ilişki olduğu anlaşılmıştır. Cordoba gastronomisinin güçlü yanları yemeklerin kalitesi, müşteri hizmetleri ve işletmelerin atmosferi olarak belirlenmiştir.

Wijaya vd. (2013)’ün araştırmada ziyaretçilerin seyahat öncesinde, seyahat esnasında ve sonrasındaki deneyimlerinin incelenerek uluslar arası ziyaretçilerin yemek deneyimleri için kavramsal bir çerçeve çizmek amaçlanmaktadır. Araştırmanın sonuçları göstermiştir ki, ziyaretçilerin yemek-yeme konusundaki beklentileri yerel yiyecek ve içecek deneyiminin algılanan kalitesini etkilemektedir. Çalışmanın bazı diğer sonuçları şu şekildedir: a)

29

Ziyaretçilerin yerel yiyecekler tüketimi sonucunda edindikleri deneyimler, ziyaretçilerin yeme ve içme konusundaki genel memnuniyetini ve gelecekteki davranışsal niyetlerini etkilemektedir. b) Ziyaretçilerin yemek sonrası deneyimleri, daha sonraki yerel yiyecek tüketiminden beklentilerini etkileyebilir. c) Ziyaretçilerin bir destinasyondaki yeme ve içme deneyimi, içsel faktörlerden ve ziyaretçilerin destinasyondaki yerel yiyecekler hakkındaki önyargı veya bilgilerinden etkilenmektedir. d) Ziyaretçilerin bir destinasyondaki yeme ve içme deneyimi, dışsal faktörlerden (yemek kalitesi, yemek kültürü, fiziksel ve sosyal yönleri) etkilenmektedir.

Gastronomi bir destinasyonda tek başına ziyaretçi çekebilecek kadar güçlü bir unsur olarak da görülmektedir. Zengin bir kültürel miras, tarih ve yemek kültürüne sahip ülkeler bu açıdan avantajlı durumdalar. Çünkü mutfak kültürü ülkenin geçmişinden bugüne kadar gelen ve milletin tercihleri, imkânları ve yaratıcılıkları ile gelişmiş bir unsurdur. Zengin mutfak kültürüne ve yiyecek ve içeceklere sahip destinasyonlar, bu durumlarını ziyaretçi çekebilmek için de kullanmaktalar.

Gastronominin bir destinasyonu farklı şekillerde etkilediği görülmektedir. İlk olarak gastronomi, destinasyonun ana çekicilik unsurlarını destekleyici bir role sahiptir. Destekleyici rol, hem destinasyona ziyaretçi çekebilmek hem de ziyaretçilerin turistik deneyimlerini etkileyebilme şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Gastronomi, destinasyonda ziyaretçilerin memnuniyetine etki ederken, onların destinasyonun kültürünü ve insanlarını da tanımasına imkân vermektedir. Gastronomi turizmi rekabetçi bir avantaj olmasıyla birlikte, bir bölgenin kültürel kimliğini ve tarihini yansıtmaktadır (Bertela, 2011; Counihan ve Van Esterik, 2008; Cusack, 2000; Henderson, 2009). Hatta kültürü tanımak isteyenlerin ilk başvurdukları etkinliktir. Gastronominin kültürel boyutu, ziyaretçilere bilgi ve prestij kazandırırken onların yaşam tarzlarını ve yemek kültürlerini de etkilemektedir. Bir kültüre ait yiyecek ve içecekleri tüketen ziyaretçiler, yaşamlarının geri kalanında bu ürünleri tüketmeye devam edebilmektedirler.

30

Tablo 2

Gastronomi Turizmi Alanında Yapılan Önceki Çalışmalar

Yazar Amaç Sonuç

Alant ve Bruwer (2004)

Araştırmanın amacı marka haline gelmiş şarap bölgelerini ziyaret eden turistlerin seyahat davranışlarını açıklamak. Özellikle bölgeyi ilk kez ziyaret edenler ile tekrar ziyaret edenler arasındaki motivasyon

faktörlerinin farklılığını belirlemek.

Ziyaret motivasyonunun ardında a)Ziyaretçi b)Şarap Bölgesi c) Ziyaret Dinamikleri adlı üç ana boyutun olduğunu ve ayrıca bu boyutları

güçlendiren alt boyutların olduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle seyahat dinamikleri boyutunda ilk kez ziyaret edenler ile tekrar ziyaret edenler arasında benzerlik ve aynı zamanda önemli farklılıkların olduğu ortaya çıkmış ve en çok seyahate yönelten motivasyonlar olarak şarap tadımı ve şarap satın alma olduğu görülmüştür.

Au ve Law (2002) Turizm verileri üzerinde kaba kümeler teorisini kullanarak, turizmde dışarıda yemek yeme aktivitelerinde ilişkileri incelemek amaçlanmıştır.

Yiyecek ve içecek sektörünün Hong Kong turizmi için çok önemli olduğu anlaşılmıştır. Elde edilen model ile tahmin edilen yiyecek ve içecek harcamaları ile gerçekleşen harcamalar %84 oranın aynıdır, model başarılıdır. Beritelli, Bieger ve

Laesser (2007)

Araştırma özellikle internetin bilgi kaynaklarının yapısına etkilerini hesaba katarak seyahat eden kişilerin bilgi araştırma davranışlarını incelemektedir.

Sonuçlar daha önceki araştırmaların sonuçlarına benzer olarak, interneti önemli bir bilgi kaynağı olarak gören kişilerin daha genç, iyi eğitimli ve iyi ve yüksek kariyer noktalarındaki çalışanlar olduğunu göstermiştir. İnternetin bazen özellikle de seyahatin çeşidine göre değişmekle birlikte ikame bir bilgi kaynağı olmaktan çok destekleyici bir kaynak olduğu ortaya çıkmıştır. Basılı broşürler ile birlikte internetin özellikle uzun vadeli planlar yapabilen ve

genellikle bir haftadan uzun konaklayan ziyaret için önemli olduğu görülmüştür. İnternet, seyahat rehberleri ve

destinasyon tarafından sağlanan bilgiler arasında çok güçlü bir ilişki olduğu anlaşılmıştır.

Bertella (2011) Tarım ve balıkçılık yapılan bölgelerde gastronomi turizmi konusundaki bilgi düzeyini incelemek amaçlanmıştır.

Bilimsel yiyecek bilgisi ile global yönetimsel ve politik bilginin Lofoten‘de gastronomi turizmini geliştirmede önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Toscana bölgesinde ise yerel yiyecek bilgisi ile yerel yönetimsel ve politik bilginin gastronomi turizmini