• Sonuç bulunamadı

GAP eylem planı (2008-2012)

3. GAP ve GELİŞİM SÜREÇLERİ

3.2 GAP Gelişim Süreçleri

3.2.4 GAP eylem planı (2008-2012)

2002-2010 sürecini işaret eden GAP Bölge Kalkınma Planı sürecini takiben, 2008 yılı itibariyle ileri sürülmüş bulunan ve hedef yılı olarak 2012 yılı ileri sürülen GAP Eylem Planı’nın genel çerçevesinin ortaya konulmasındaki ilk düzlem olan temel stratejiler, aşağıdaki maddeler halinde sıralandığı şekliyledir;

• İstihdamın artırılması

• Yüksek katma değerli üretim biçimlerinin yaygınlaştırılması • Üretimde çeşitliliğin sağlanması

• Bölge ürün ve hizmetleri için olumlu bir marka imajının oluşturulması Bölge’nin potansiyelleri doğrultusunda özellikle tarımsal sanayinin ve turizmin geliştirilmesinin desteklenmesi Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki yatırımların hızlandırılarak büyük bir bölümünün 2012 sonuna kadar tamamlanması,

• Ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve istihdam artışı sağlanarak Bölge’de yaşayan vatandaşların refah, huzur ve mutluluğunun artırılması amacıyla;

• Bütün yatırımlar ve yaşanan gelişmelerin gözden geçirilmesi

• Başta sulama olmak üzere temel altyapı yatırımlarının hızlandırılarak büyük bir bölümünün 2012 yılı sonuna kadar tamamlanması

• Ulusal Cazibe Merkezlerinin Yaratılması (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008; Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2013).

GAP Eylem Planı (2008-2012) kapsamında yukarıda belirtilmiş olan söz konusu temel stratejilere ek olarak, ileri sürülmüş bulunan dört adet temel stratejik gelişme ekseni ise sırasıyla;

• ‘Sosyal Gelişimin Sağlanması’,

• ‘Ekonomik Kalkınmanın Gerçekleştirilmesi’ • ‘Altyapının Geliştirilmesi’ ve

• ‘Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi’ şeklindedir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

Söz konusu temel stratejik eksenlerin her biri kapsamında ileri sürülen temel hedefler itibariyle, Eylem Planı çerçevesinin, beklendiği üzere, deterministik bir çerçevedense

probabilistik bir çerçeveye referans vermesi açısından, oldukça başarılı olduğu

söylenebilmektedir. Şimdi ise, ileri sürülen dört temel stratejik eksenin her biri üzerinden ileri sürülen temel hedefleri sırasıyla ortaya koyalım.

GAP Eylem Planı sürecinin yukarıda değinilen temel gelişme eksenlerinden ilki olan ‘Sosyal Gelişimin Sağlanması Ekseni’, temelde ‘eğitim’, ‘sağlık’ ile ‘ spor kültür ve sanat’ olmak üzere toplamda üç farklı açılıma işaret etmektedir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008). Söz konusu açılımlardan ilki olan ’’eğitim’’

ayağında; ’bütün eğitim kademelerinde fiziki ve beşeri altyapının geliştirilerek fırsat eşitliğinin sağlanması ’, ‘okullaşma oranlarının yükseltilmesi’, ‘derslik başına düşen öğrenci sayısının ülke ortalamasına yaklaştırılması’ ve ‘yükseköğretimde fiziki ve beşeri altyapının geliştirilmesi’ hedeflenmiştir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

Sosyal gelişme ekseninin ikinci ayağı olan ‘’sağlık’’ alanında ise sırasıyla; ’hastanelerde nitelikli oda sistemine geçilmesi’, ‘on bin kişiye düşen yatak sayısının yirmiye yükseltilmesi’ ve ‘koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında Bölge’deki illerin tamamında aile hekimliği uygulamasının başlatılması’ öngörülmüştür. Son olarak, üçüncü ayak olan ‘’spor, kültür ve sanat’’ alanında ise sırasıyla; ‘’Bölge’deki tesis ihtiyacının giderilmesi’ ve ‘mevcut tesislerin fizikî durumlarının iyileştirilerek bütün toplum kesimlerinin kolay erişiminin sağlanması’ hedeflenmiştir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

GAP Eylem Planı sürecinde ileri sürülmüş olan temel gelişme eksenlerinden ilki olan ‘‘sosyal gelişimin sağlanması ekseni’’ için son olarak değinilmesi gereken konu ise ’Sosyal Destek Programlarıdır (SODES)’. Yukarıda değinilmiş bulunan söz konusu sosyal gelişim ekseninde ne tür gelişme çerçevelerinin öngörüldüğü ortaya konulmuş bulunmaktadır. Bu noktadan hareketle ise, ‘GAP Eylem Planı’ kapsamında sosyal gelişme ekseni temel hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla oluşturulan ‘SODES Programı ve Uygulamaları’ irdelenmelidir. Söz konusu program çerçevesinin temel amacı, ’Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin beşeri sermayesinin geliştirilip güçlendirilmesi ve toplumsal bütünleşme sürecine destek olunması’ olarak ileri sürülmüştür (Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2013). Söz konusu temel amaçlar doğrultusundaki temel hedefler olarak ise sırasıyla; ‘istihdam edilebilirliğin arttırılması’, ‘toplumun dezavantajlı kesimlerinin ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katılmalarını sağlanması ’, ‘kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler yoluyla Bölge’deki çocuk, genç ve kadınların kendilerini daha iyi ifade edecekleri olanakların geliştirilmesi’ ve ‘bu alanlarda hazırlanan projelerin desteklenmesi’ şeklindedir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

GAP Eylem Planı çerçevesinde ileri sürülen ikinci temel gelişme ekseni olan ‘’ekonomik gelişmenin sağlanması ekseninde’’ ise sırasıyla;

- İşsizliğin ve kayıt dışı istihdamın azaltılması, - İşgücünün kalitesinin yükseltilmesi

o Sosyal Entegrasyonun sağlanması için başta kadınlar ve gençler olmak üzere kırılgan grupların istihdama katılımlarının kolaylaştırılması amacıyla bireylere yönelik

o Meslek edindirme, o Beceri kazandırma ve

o Kişilerin kendi işlerini kurmalarına yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilmesi şeklindedir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

GAP Eylem Planı’nın üçüncü temel gelişme ekseni olan ‘altyapının geliştirilmesi ekseni’ çerçevesinde ise öncelikle vurgulanan temel hedef, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin göreli avantajının bulunduğu su ve toprak kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için enerji altyapılarına nazaran yavaş ilerleyen sulama altyapılarının tamamlanmasıdır. (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008; Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2013).

Burada görüleceği üzere, altyapı geliştirme stratejik eksenindeki temel hedef tanımı olarak ileri sürülen çerçeve olan ; ‘bölgenin göreli avantajının bulunduğu su ve toprak kaynaklarının ekonomiye kazandırılması’ ifadesi, oldukça genel ve üst çerçeve bir hedef tanımı ortaya koymaktadır. Söz konusu bu genelliğin operasyonelleştirilmesi ve izlenip değerlendirilebilmesi adına ‘göreli avantajın bulunduğu su ve toprak kaynakları’ kategorizasyonu sırasıyla;

- Su kaynağı hazır,

- Ana kanal inşaatı süren,

- Tasarımı büyük ölçüde tamamlanmış, - Cazibeyle sulama yapacak projeler ile

- Ekonomik görülen birinci seviye pompaj sulamalarının tamamlanması şeklindeki özel kapsamlar halinde tanımlanmış bulunmaktadır (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

Tüm bunlar ışığında, GAP’ta yer alan yaklaşık bir milyon sekiz yüz bin hektarlık nihai sulama hedefinin 2012 yılına kadar bir milyon altmış bin hektarlık kısmının tamamlanması planlanmıştır (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008). Ayrıca, Bölge’de ekonomik ve sosyal altyapının geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla (sosyal ve ekonomik gelişme ekseni birlikte burada), doğalgaz iletim ve dağıtım ile elektrik dağıtım ve iletim altyapılarının iyileştirilmesi hedeflenmiştir. Bu bağlamda ise, GAP’ın en büyük tesislerinden biri olan Ilısu Barajı’nın inşaatının tamamlanması, Plan’da yer alan eylem olmuştur (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

GAP Eylem Planı çerçevesindeki ‘altyapının geliştirilmesi’ temel gelişme ekseninde, yukarıdakilerden bağımsız olarak ileri sürülen diğer temel hedefler ise;

- Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), Küçük Sanayi Siteleri (KSS) ve diğer ortak sanayi ve ticaret altyapıları güçlendirilmesi

- Sınır ticaretini kolaylaştırıcı altyapının geliştirilmesi - Konut ihtiyacının karşılanması

- Kent merkezlerinde yapı kalitesinin arttırılması ve - İçme suyu, atık su ve katı atık altyapısının geliştirilmesi şeklindedir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

‘‘Altyapı gelişimin sağlanması’’ temel ekseni kapsamında ileri sürülen bir diğer boyut ise, ‘ulaşım altyapısının geliştirilmesi’ olmuştur. Bu kapsamda ise sırasıyla; ’Gaziantep-Şanlıurfa otoyolu’ başta olmak üzere; ‘Şanlıurfa-Diyarbakır’, ‘Şanlıurfa- Kızıltepe- Silopi’, ‘Şanlıurfa-Akçakale’, ‘Diyarbakır-Batman’ ve ‘Diyarbakır- Mardin’ gibi ana karayolu güzergâhlarının çok şeritli hale getirilmesi hedefi ileri sürülmüştür (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008). Ek olarak, Bölge için büyük öneme sahip olan hava ulaşımı altyapısının uluslararası bağlantılar da dikkate alınarak güçlendirilmesi hedeflenmiştir (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008).

GAP Eylem Planı çerçevesinde ileri sürülen dördüncü ve son gelişme ekseni olan ‘kurumsal kapasitenin geliştirilmesi’ ekseninde ise, yasal süreci tamamlanan ve Bölge’nin tamamını kapsayan; Gaziantep (Adıyaman, Gaziantep, Kilis), Mardin (Batman, Mardin, Siirt, Şırnak) ve Şanlıurfa (Diyarbakır, Şanlıurfa) düzey 2

bölgelerindeki ‘kalkınma ajanslarının’ en kısa zamanda kurularak faaliyete geçirilmesi öngörülmüştür (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008; Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2013). Kalkınma Ajansları’nın kurulmasını takiben ise sırasıyla aşağıdaki temel hedefler ileri sürülmüş bulunmaktadır;

- Bölge’de mahalli idarelerin kalkınma ve hizmet verme konusundaki etkinlik ve olanakların artırılması,

- Kalkınma amaçlarına uygun olarak faaliyet gösteren özel sektör kuruluşları, meslek kuruluşları ve STK'ların gelişiminin desteklenmesi, - Kendi aralarında ve ilgili kamu kuruluşlarıyla işbirliği içinde

çalışabilmeleri için çok yönlü destekler sağlanarak Bölge’nin ‘’Sosyal- Kurumsal Sermayesi’’ güçlendirilmesi (GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2008; Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 2013).

Özetle, GAP Eylem Planı (2008-2012) çerçevesinde yukarıda detaylı bir biçimde ileri sürülmüş bulunan temel stratejiler ve temel hedefler doğrultusunda şekillenmiş bulunan genel çerçeveden hareketle, GAP Eylem Planı çerçevesinin diğer GAP Gelişim Süreçlerine kıyasla farklılaşan yönlerinden ilki, ulusal ve uluslararası pazarlara entegrasyonun kolaylaşması söylemi ile yenilikçi ve buluşçu olarak tanımlanmış bulunan kutuplar üzerinden katma değeri yüksek yenilikçi ürünlerin ihracat düzeylerinin arttırılması olarak ileri sürülebilir. Ek olarak bu söylem, çizgisel (kesikli) mekan algısından alansal (sürekli) mekan algısına geçişin ipucu niteliğindedir (Tekeli, 2008). Bu noktadan hareketle, bölge içi ve bölgeler arası ölçeklerden öte, ulusal ve ulusötesi ölçeklere de referansın varlığı söz konusu olmaktadır (güçlü bir şekilde oluşmuş olan çok boyutlu ve çok bölgeli kalkınma yaklaşımı). İkinci olarak, bölge ürün ve hizmetleri için markalaşma vurgusu ile ürünlerin arz düzeyinden çok, ürünün kalitesine verilen önemin ipucu verilmiş bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, makro-büyük ölçekli ekonomik davranış birimleriyle hareket edilmesinden çok, küçük ve orta ölçekli ekonomik ünitelerle

kalkınma modeli algısına geçiş söz konusu olmuştur. Üçüncü olarak, söz konusu

GAP Gelişim sürecindeki, ‘ekonomik kalkınma’, ‘sosyal gelişim’, ‘altyapı geliştirme’ ve ‘kurumsal kapasite geliştirme’ şeklindeki dörtlü stratejik gelişim ekseni tanımı sırasıyla aşağıdaki durumların ipuçlarını ihtiva etmektedir;

- Yatayda örgütlenme söyleminin eyleme geçirilmesi (kurumsal, sosyal, ekonomik ve planlama bağlamlarındaki yatayda örgütlenme biçimi), - Çok boyutlu düşünce ( sistem yaklaşımı); ekonomik parametrelerin çok

ötesinde bütünlükçü ve çok boyutlu düşüncenin göstergesi olarak stratejik eksen tanımlarının ileri sürülmesi,

- Probabilistik planlama yaklaşımının net bir şekilde tarif edilmiş olması,

- ‘Yatayda örgütlenme’ stratejisinin; sosyal, ekonomik ve planlama bağlamları dışında ilk kez kurumsal boyutta da tanımlanmaya başlanması. Bu durum oldukça önemlidir. Şöyle ki, Dulupçu’nun (2008) ileri sürdüğü üzere, bir ülkenin sosyal ve politik olarak dolayısıyla kurumsal olarak örgütlenme biçimi nasılsa planlama organlarının ve planlama mekanizmasının örgütlenme biçimi de o yönde ilerleyecektir (DULUPÇU, 2008). Dolayısıyla, planlama boyutunda, ekonomik boyutta ve sosyal boyutta yataylık ve çok boyutluluğun fizibilitesinin sağlanabilmesi adına kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ekseni, oldukça önemlidir. Öte yandan, GAP Kalkınma İdaresi’nin Ankara’dan etkisinin çok büyük olması, bu eksenin bu boyutundaki çelişkisinin de düşünülmesi gerektiğini ortaya koyar ki söz konusu durum, planlama mekanizması boyutunda çok merkezli yapıya geçiş çabası ihtiva etmiş olsa da, tek merkezli planlama yapısının etkilerinin devam ettiğine işaret etmektedir.

- Friedmann’ın ileri sürdüğü üzere, merkez bölgenin kentsel özellikleri üzerinden çevresini kontrol etmesinin ve yeniliklere sistem içerisinde uyum sağlama yetisinin geliştirilmesinin tanımlanan dört temel ekseninden hareketle açıkça ortaya konulmuş olması (Friedmann, 1966). Öte yandan, Ulusal Cazibe Merkezlerinin yaratılması stratejisi açık ve net olarak belli hususları işaret etmiş olmaktadır.Söz konusu cazibe merkezlerinin, kutuplaşmış gelişme teorisinde ileri sürülen gelişmenin yayılmasını sağlayacak yenilikçi buluşları tetikleyecek gelişme kutuplarının veya nüve bölgenin bizzat tanımı niteliğinde oldukları açıkça ileri sürülebilir (Friedmann, 1966; Tekeli, 2008).

‘Ulus nitelikli’, ‘şehirsel bazlı’ gibi betimlemelerle ileri sürülen cazibe merkezleri kavramı, nüve bölgenin (gelişme kutbunun) çevresini kontrol edecek yapının

Friedmann’ın tanımladığı üzere kentsel özellikleri ihtiva edeceğinin göstergesi niteliği taşımaktadır (Friedmann, 1966; Tekeli, 2008).

Cazibe Merkezleri bağlamındaki getirisi en yüksek mekânsal odaklanma kaygısı ise, Tekeli’nin (2008) bölgesel gelişme teorilerinin kendisine sorduğu temel sorular kategorisi olarak ortaya koyduğu sürekli ve alansal mekân algısına referans vermektedir açıkça (Tekeli, 2008). Ayrıca, ‘Cazibe Merkezleri’ yaratma fikri ile de ‘mekânın içsel bir faktör olarak’ algılandığı kalkınma yaklaşımına işaret edilmiş olmaktadır.

Cazibe merkezleri fikri, bölgeler üzerinden tanımlanan kalkınma yaklaşımıyla

ülkesel hedeflerin belirlendiği türdeki bir yaklaşıma geçişin açık ipucu niteliği

taşımaktadır.

Cazibe merkezlerinin Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) Destekleri üzerindeki olumlu etkisi vurgusu, küçük ve orta ölçekli ekonomik üniteler üzerinden kalkınma yaklaşımını ifade eder ve bu karakteristik tespitini güçlendirir.

Cazibe merkezlerinin birer gelişme kutbu olarak algılanmasının bir diğer güçlü ipucu ise, altyapısı gelişmiş üniversiteler bünyesinde teknopark uygulamalarının yaygınlaşması düşüncesidir (Friedmann, 1966). Burada yenilik ve buluşların yaratılıp yayılması fikri söz konusu olmuştur ki, kastedilen, bilgi ve teknoloji yoğun ekonomik ürünler odaklı gelişimin başlatılması ve yayılması şeklindedir.

Bölgenin göreli rekabet üstünlüğü kavramından hareket edilerek, tarım sektörü ve

tarımsal işletmelere vurgu (göreli rekabet üstünlüğünün tarım sektörü üzerinden tanımlanması), doğrudan doğruya, şehirsel özelliklere sahip nüve bölge niteliğindeki cazibe bölgelerinin bir nevi çevresini bir Pazar sahası olarak görüp kontrol etme isteğiyle ilgilidir. Yeniliklerin bulunduğu yer, üniversiteler işbirliğiyle oluşan ARGE çalışmalarıyla cazibe merkezleri olacak, bu yeniliklerin yayıldığı ve uygulama alanı olarak kullanıldığı yer ise, çevredeki kırsal bölgeler olacaktır ki, cazibe merkezleriyle birlikte kırsal kalkınma programlarının geliştirilmesi de tüm bunlarla birlikte öngörülmüş bulunmaktadır böylelikle.