• Sonuç bulunamadı

2.3. Konya Geleneksel Kadın Dış Giyimlerinin Sınıflandırılması

2.3.1. Günlük Giysiler

‘Dar bir tür kadın yeleği’ olarak açıklanır (www.tdk.gov.tr).

Sıkma; hafif geniş kesimli, sıfır yakalı, boyu bel ile kalça arasında tasarlanan kruvaze kapanmalı, uzun kollu bir giysidir. Kapanma göğüs altında giysinin kendi kumaşından hazırlanan bağcık ile, yakada ise atkı ilik ile sağlanır. Konya geleneksel giyiminde ev işlerini yaparken, çamaşır yıkarken, ekmek yaparken v.s işliklerin üzerine sıkma giyilir. Sıkma bir iş giysisi olarak kullanılır (Emine Dudu Yılmaz, Kişisel İletişim 2017).

Uyan, Yüksel ve Avşar Afyon ilinde kadınların giydikleri sıkmanın özelliklerini şöyle belirtmekteler. Sıkma, sıfır yakalı, önden açık, kolsuz, kısa yelektir. Ön kısmı yeşil veya al kadifeden yapıldığı gibi pul ve boncuklarla işlenerek süslü bir görünüm verilen sıkma, üç etek içine giyildiği gibi, dışına da giyilir. Fonksiyonu aynı olmakla beraber köylere göre sıkma, cansıktı, camedan gibi adlar alır (2004: 417).

2.3.1.2. İşlik

Vücuda yapışacak biçimde dar ve kısa bir gömlektir. Yakası yoktur. Kolları bol ve uzunca yapılır ve birdenbire daralan kol ağızlarına tasma düğmeler dikilmiştir. Yırtmaçlı olan ön ”peş” kısımları sağa ve sola birer çift kaytan düğme ile iliklenir (Önder, 1971: 431).

Vücudun üst kısmına giyilen işlik; uzun kollu, sıfır yakalı, beden boyu bele kadar inen, önden veya yandan boydan boya açık olup düğme veya kopça ile kapatılarak giyilen, dar ve astarlı bir giysidir (Elibol, 1992: 9).

İşlik; boyu bele kadar, önden açık” sıfır” yaka ayrı bir parça ile tasarlanmış kruvaze bir giysidir. Astarlanmıştır. Kol boyu uzun, oyuntusuz ve kuşludur. Kol ağzı bol olup pili ve büzgü yapılarak manşetle toplanmıştır (Elibol, 1992: 9). İşlik bir nevi şalvar üstlüğüdür. Şalvarla birlikte aynı kumaştan yapılmış örnekleride mevcuttur. Vücudu sıkıca sarar. Önü açık olup yakada ve belde düğme ile kapalıdr. Kol ağzı manşetle büzülmüştür. Yaka çevresi biye ile temizlenmiştir. Kollar uzundur. İçi patiska

ve benzeri bir kumaşla astarlanmıştır. Manşetler düğme ile kapanmıştır.kol ağızları pililerle daraltılmıştır.beden boyu uzun değildir. Belden aşağı 8-10 cm uzunluğu vardır (Halıcı,1985: 420). Şetari, canfes, atlas, kadife, gezi, alaca v.b gibi kumaşlardan dikilmiştir (Bedük, 1996: 13).

İşliğin kolları düğme ile iliklenen manşetlidir. Bu giysinin düz renkli kımaşlardan dikilip üzeri kordon tuutrma, dival işi ve sarma vb. işleme teknikleriyle işlenmiş örnekleri bulunmaktadır. İşlik giydikten sonra bele ince şal kuşak sarılır ve bunun üzerine şalvar giyilirdi (Karpuz, Esirgenler 2015: 4).

2.3.1.3. Şalvar

Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan, geniş bir pantolon türü (www.tdk.gov.tr).

Üst kısmı bol, büzgülü, paçaları ayrı ve genişçe dikilmiş dondur (Süslü, 1989: 164).

Koçu şalvarı; hem erkeklerin hem kadınların giydiği geniş üst dondur (1967: 215).

Torba biçiminde, yukarısı işlemeli bir uçkurla bele, kuşağın üzerine bağlanan, yanları gizli cepli, yalnız ayak yerleri açık, gayet bol, dökümlü bir dondur. Ön ve yanları sırma, gelin teli ve pullarla süslenir (Önder, 1971: 431).

9000 yıldan fazla geçmişi olan Türkler, önceleri atlı- göçebe olarak yaşamışlardır. Atı, ilk defa ehlileştiren ve at kültürünü geliştirende onlardır. Atlı bir millet olan Türklerde, ata binmek, ok atmak kadının ve erkek herkesin doğal uğraşlarındandı. Kollu giyim, ceket ve çatal giyim yani ‘şalvar’ öteki adı ile ‘potur’ ilk defa türkler tarafından ortaya konmuştur.(Görgünay, 1994:45). Kadının sosyal hayattaki değişimlerinin görülmediği devirlere ait en eski kadın kıyafeti ev içinde şalvar ve ğöynektir (Lokmanoğlu, 1987:19).

Türk kadın ve erkeğinin en yaygın giyimi şalvardır. Şalvarın 90 kadar çeşidi belirlenmiştir. Dar, büzgülü, uzun bilekten bağlı, düz-verev kesimli şalvarlar en çok giyilenlerdir. Şalvar her türlü kumaştan dikilir (Özel, 1992: 16). Şalvar yün, ipekli, pamuklu, şayak gibi çok çeşitki kumaşlardan yapılır. Paçaları geniş olanlar ‘çakşır’, dar

olanlar ’potur’, elbise ile aynı kumaş ve renkte olanlar ‘holta’adını almıştır (Vural, 2011:21).

Şalvar vücudun belden aşağı kısmını örter. Vucüt hatlarını gizler. Oturur ve kalkarken kişinin rahat hareket etmesini sağlar. İş yaparken derli toplu bir görünüşü vardır. Mevsime göre ince ve kalın kumaşlardan yapılır. Kışın kalın kumaşlardan yapılanları vucüdu sıcak tutar. Yazı ise ince kumaşlardan yapılanaları ise serin tutar. Şalvarlar fantezi kumaştanda yapılmaktadır. Bu şekilde olanlar özel günler, düğünler, bayramlar için giyilir. Kumaşları simli ve satendir (Halıcı, 1985:419).

Üste giyildikten sonra bele uçkurla bağlanmıştır. Bacakları oldukça bol, paçaları ayak bilekleri üzerine kadar inerek paça ağzı ayağın rahat geçebileceği kadar, birden daralmaktadır. Cep ağızları, paça kenarları bazen şeritlerle, kaytanlar ve sırma şeritler ile süslenmektedir (Koçu, 1967: 215).

Bedük keles yöresinin şalvarlarını;’pamuklu, keten, pazen veya ipekli saten kumaştan yapılır. Paça kısımları 20-25 cm genişliğinde işlidir’ şeklinde tanımlamıştır (1996: 10).

Kütahya yöresinde ağsız ve bol kesimli olan şalvarın alt ucunda iki yırmaç bulunur.beli uçkurludur. Giyildiği zaman ayak bileklerine kadar dökülür(Bedük; 1996:13)

Kılınç, Yıldıran; Konya geleneksel giysilerini incelemiş ve müzelerdeki örneklerden yola çıkılarak Osmanlı Döneminde Konya kadınlarının, iki ucu işlemeli uçkurlarla bele toplanan, ağı ayak bileklerine kadar uzanan geniş şalvarlar giydiklerini belirtmiştir (Kılınç, Yıldıran 2008: 20).

Konya yöresi şalvarları; belden ayaklara kadar uzanan, ağsız torba biçiminde dikilen, bele uçkurla bağlı, yanda cepleri olan ve sadece ayakların geçmesi için açıklığı bulunan oldukça bol ve dökümlü bir giysidir. Belde uçkur geçirmek maksadı ile uçkurluk bulunur. Genellikle astarlıdır. İşlik ve şalavarlar takım halinde giyilecekse aynı kumaştan yapılır ve üzeri kordon tutturma, dival işi, sarma vb. işleme teknikleri ile süslenirdi. Konya örneklerinde, işlemeli işlik ve şalvarlar görülür. Şalvar ve diğer ayak giyimlerinin beline geçirilen uçkurlar; hümayun, keten, patiska gibi kumaşlardan

yapılmış olup dar ve kısa iki kenarı işlemelidir. Oldukça zenğin motifli ve farklı tekniklerin bir arada uygulandığı ilemeli uçkurlarla karşılaşılmıştır (Karpuz, Esirgenler 2015: 5).

Konya şalvarı torba biçiminde işlemeli bir uçkur ile bele kuşağın üzerine bağlanan, yanları gizli cepli, astarlı, yalnız ayak yerleri açık, gayet bol dökümlü bir dondur. Beli uçkurludur. Giyildiği zaman ayak bileklerine kadar dökülür (Kılınç, 2008: 19).

Bir kadının giydiği şalvar 8-9 metre kumaştan yapılırdı. Akşehir ve çevresinde 14 metre kumaştan bir takım elbise yapıldığı söylenir. Şalvar, belden topuklara kadar uzanır, gayet bol dikilir, çekme payı buna eklenmektedir. Paçalar oldukça dar olup, vücudun hatları şalvarın kıvrımları arasında belirsiz hale gelmektedir.

2.3.2. Özel Amaçlı Giysiler