• Sonuç bulunamadı

2.3. Konya Geleneksel Kadın Dış Giyimlerinin Sınıflandırılması

2.3.2. Özel Amaçlı Giysiler

Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi (www.tdk.gov.tr).

Konya kadını nişan, düğün törenine gideceği zaman şalvarın üzerine sarka, cıbba, leykayıt gibi adları olan, darca dikilmiş, önü yırtmaçlı, kısa etekli ve uzun kollu cepkenler kullanırlardı. Bunlar; kadife, çuha, sevai gibi kumaşlardan dikilir ve ön yüzleri, kol ağızları ve omuzları kaytanlar veya sırmalarla süslenir. Belde gümüş tokalar ve sırmalı kuşaklar bulunur (Önder, 1971: 431). Anadoluda yayğın olarak giyilen bu giysinin; salta, camedan, fermene, sarka, kebe gibi farklı model uygulamaları ile karşılaşılmaktadır.

Günümüze ulaşan bazı örneklerde, cepkenlerin vücudu sıkıca sardığı, bazılarının kollarının ise kol üstüne serbestçe döküldüğü görülmektedir. Bu giysiler; aba, çuha, sevayi, kadife gibi yünlü veya ipekli kumaşlardan dikilmiştir (Karpuz, Esirgenler 2015: 3).

Cepken çuha, ipek atlas ve kadife kumaşlardan yapılan, kollu ve kolları sarkık bir durumda, yırtmaçlı, gümüş sim ve sarı simle süslenmiş yakasız bir kıyafettir. Önü

iliklenmeden giyilir. Bel kısmı kısadır. Bel kısmının kısa olmasının amacı bele sarılan kuşağı göstermektir. Gündelik olarak giyilenler olduğu gibi özel günlerde de giyilenleri mevcuttur. Bilhassa Konya civarındaki sille kasabasında; cepkenli şalvar giyiminde başta mutlaka fes bulunur. Cepkenin altında önden görünen göğüs tülü (dafk) vardır. Bu giyimde iken bir kadının boynunda top, top inciler, altun beşibiryerdeler bulunması gerekir (Önder, 1962: 30). Bu giyim şekli sille yöresimde geleneksel giyim biçimi olarak görülmektedir. Cepken yünlü, çuha ve kadife kumaşlardan yapılan, ön kısmı açık, birbirine kavuşmayan kolları uzun giysi çeşididir. Kol altlarından göğse gelen kısımları siyah katan veya sırma ile işlenen süslü saltalara kebe denilmektedir (Es, Aktaran: Bilki:18)

Cepkenlerde yer alan süslemeler yaşanılan toplumda cepkeni giyenin sosyal durumunu, statüsünü belirtmektedir. Örneğin bekâr-evli-dul, çocuk-genç-yaşlı, zen-gin- fakir olup olmadığını ve günlük yaşamda giyilenlerle geçiş dönemini doğum-ölüm- evlenme gibi durumları gösterir (Alıcı, 2014:18). Cepkenlerde değişik süsleme malzemeleri görülmektedir. Gümüş renginde sim kordonlar, metal iplikli kordonlar, metal iplikli harçlar, metal iplikli şeritler, renkli pamuklu iplikler, renkli pamuklu iplikli kordonlar, harçlar, payetler, boncuklar, pul, tırtıl gibi süslemelerin ağırlıkta kullanıldığı görülmektedir (Küçükosmanoğlu, 1992: 17).

2.3.2.2. Silah Kürkü

Boyu bele kadar inen bir cepkendir. Silah kürkün altına giyilen şalvar ve cepkeni en agır sevai ipekten yapılır.Şalvarı, ağsız bol kesimlidir. Cepken göğüs kısmı dikdörtgen şeklinde açıktır. Bu açıklıktan dafk görülür. Kol, yaka ve etek uçları kürk ile süslenir. Bele ipek kuşak (zıbba) bağlanır (Bedük: 1996:20).

2.3.2.3. Entari

Genellikle tek parçalı kadın giyeceği (www.tdk.gov.tr).

Göğsü örtmeyen, kollu ve ayak topuklarına kadar inen giysidir (Önder, 1971: 430).

Entari şalvar ya da çakşırın üzerine giyilen, uzun kollu, yanlardan yırtmaçlı, elbise tarzı bir giysi çeşididir (Özbel, 1992: 16).

Katip sınıfı ve zengin aileler tarafından daha çok kullanılan Mıhlama entariler Gelin elbisesi olarak kullanılır ve ayrıca başa yassı, oyalarla süslenmiş bir fes giyilip ince tül bir duvakla yüz kısmı örtülür. Bu entarilerle birlikte bele gümüş kemer takılırdı (Kılınç, 2008: 43). Başa taç şeklinde yassı oyalar ile süslü fes giyildiği ve ince bir tül duvakla yüz kısmı örtüldüğü zaman gelin elbisesi olurdu. Genç kız giydiği zaman başına yaşmak örtülürdü (Esirgenler, 2002: 270).

Entariler çizgili, düz kumaşlardan yapıldığı gibi en çok kadifeden yapılanları da makbuldür. Kadifeden yapılan entariler sim ve sırma ile işlenir. Bunlara mıhlama adı verilir. Etekleri yere kadar uzundur. Bazılarının arka etekleri kuyruklu olur. Mıhlama ile bele gümüş kemer takılır. Mıhlamalar ve diğer entariler önden bele kadar açık olur (Halıcı, 1985: 422). İpek ve sevai kumaştan yapılmıştır.

Şalvar ya da çakşırın üzerine giyilen, uzun kollu, yanlardan yırtmaçlı, elbise tarzı bir giysi çeşididir. Entari en eski Türk giyimleri arasındadır. Türkler her dönemde entari giymiştir (Bilki, 2006: 3). Konya'dan eskiden entariye pek ilgi gösterilmezdi. Ancak gelinler, birde yaşlı kadınlar entari kullanırlardı. Kadın giyimine ait gelinlik ve mutlu günlere ait bindallı ve peşli entaridir (Özbel,1992: 16).

2.3.2.4. Bindallı

Çoğunlukla kadife üzerine sırma ile kabartma dal, yaprak ve çiçek işlenmiş giysi (www.tdk.gov.tr).

Peşsiz entarilere Anadolu’nun bütün bölgelerinde tesadüf edilir ve her yerde ”bindallı” adı verilir. Çoğunlukla koyu kadifeden yapılan bu entarilerin son zamanlara ait olanlarının yaka, kol ve etek kenarları dantelle çevrilir. Bindallı entarilerin üzerine yalnız bir bel kemeri bağlanır ve kışın kürk veya hırka giyilir. Hırkaların çoğu uzun olur ve entarinin yapıldığı kumaştan olup aynı motifle işlenmiştir (Özbel, 1992: 6).

Konya ve civarında özellikle Karamanda bindallı adı verilen, uzun geniş kollu ve önü yırtmaçlı kadifeden yapılmış ve üzerleri ağır sim işleme çiçek ve kıvrım dallarla

süsülenmiş entariler giyilir. Bu giyim daha çok genç kız ve gelinlere mahsustur (Önder, 1971: 431)Başa taç şeklinde yassı ve oyala ile süslü bir fes giyilir ve ince tül bir duvak ile yüz kısmı örtüldüğü zaman mahalli bir gelin elbisesi olur. Bazen bu tip entarilerin yırtmaçları yanlarda olur. Yakasız olan bu entari göğüs kısımlarında kaytanlar ile düğmelenir. Bir geç kız giydiği zaman fesin üzerine oyalı bir yaşmak örtülür. Bazen de bele gümüş veya altun işlemeli tokalı ince bir kemer bağlanır (Önder, 1961: 30).

Kadifeden üzeri sim ve sırma ile maraş işi (mıhlama) işlenen bindallı elbiseler tek parçalı ve çift parçalı olarak bulunmaktadır. Tek parçalı bindallı elbiseler, “sıfır” yaka, ön ortası bele kadar açık, etek uçlarında, yanlarda peşleri bulunan uzun elbisenin bütün yüzeyi işlemelidir. Kolu uzundur. İki parçalı olanlar ise, ceket ve alt parça üzerinde, maraş işi işlemeler yoğunluktadır. Genelde, özel günlerde (nişan, düğün, kına gecesi gibi) giyilmektedir (Bedük, 1996: 14).

Önceleri gelinlik olarak giyilen bu giysiler, günümüzde bazı yörelerde nişan, kına, söz kesme, vb. özel günlerde yaygın olarak giyilmektedir. Konya müzeleri örnekleri incelendiğinde bindallının yanısıra saten, atlas vb. düz renkli, kaliteli kumaşlardan farklı modellerde dikilen ve üzerleri altın ve gümüş renkli metal bükümlü ipek ipliklerle dival işlemeli ve gelinlik olarak tanımlanan başka giyim örnekleri ile de karşılaşılmıştır (Karpuz, Esirgenler 2015: 1).

2.3.2.5. Üç etek

Genellikle köylü kadınlarının giydiği üç ayrı etekten oluşmuş özel bir giysi (www.tdk.gov.tr).

Üç etek entari boydan ayak bileğine kadar uzana ön ortası boydan boya açık bir elbisedir (Yakut; 2005: 43). Dar kollu ve önü yırtmaçlı entaridir (Önder, 1971: 431). Diba, canfes, kutnu türü kumaşlardan yapılır. Yuvarlak yakalı olup göğüs altından bel hizasına kadar önden düğmelidir. Bel hattından itibaren etek ucuna kadar yanlardan ve ortadan yırtmaçla üç parçaya ayrılmıştır. Kıyafetin kollarında bilekten dirseğe doğru yaklaşık 10 cm yırtmacı vardır. Üç eteğin iç kısmı düz patiska kumaşla astarlanmıştır (Tezel, 2011; 12).

2.3.2.6. Kürklü etekçe

Üç parçalı kol ve etek kenarları kürklü, sevai kumaştan dikilmiş giysidir (Önder, 1971: 430).

İpek kumaş olan sevai veya altın-gümüş işlemeli sevaiden dikilmiştir. Yaka kenarı, kol ağzı, ön ve etek kenarları kürk ile süslü olanl entariye ‘kürklü etekçe’ denilir ( Emine Cengiz, Kişisel İletişim 2017).

Siile bucağımda; göğüs tülü ve altındaki şalvarın üzerine önce dar kollu ve önü yırtmaçlı, üç etek adı verilen ince bir entari, bunun üzerine göğsü örtmeyen, ipek veya sevai kumaştan yapılmış, kollu ve ayak topuklarına kadar inen ikinci entari giyilir. Bunun üzerine de kürklü etekçe adı verilen üç parçalı, kol ve etek kenerları kürklü, sevai kumaştan dikilmiş diğer bir elbise giyilerek kullanılır (Önder,1962:29).

Sille kadınının özel gün giysilerinin önemli örneklerinden Kürklü Etekçe daha çok gelinlik olarak giyilmiştir. Bele zıbba adı verilen üçgen bir kuşakla kullanılmıştır. Bu

giysiyle kullanılan takı ve aksesuarlar oldukça zengindir. Konya ve civarında, evlenmiş,

zengin aile kadınlarının giydiği kürklü etekçe baştan ayağa doğru şu şekilde giyilirdi; fes, göğüs tülü (dafk), entariler (Önder, 1971: 430).

Kürklü etekçeyi tamamlayan aksesuarlar:

Fes: Çuhada veya yünden yapılmış bir başlıktır. Etekçe, silah kürkü, sarka, cıbba, leykayıt, ferace üzerinde kullanılan fesin üzerine üçgen ve sivri kısmı yukarı gelecek şekilde, üçgen çevre takılır. Şetari işlik ve şalvarda ise fes üzerine oyalı çember bırakılır (Bedük, 1996: 19).

Üstü basıktır. Fes etrafına şifon sarılır, şifonun üzerine iğne takılır veya fes oyaları ile süslenir (Halıcı,1985:424).

Çevre: Çevreler desenli veya düz olur. Etrafı iğne oyaları ile süslenir. Başa giyilen fesi süslemede kullanılan üçgen örtü, dik köşesi üste gelecek şekilde ikiye katlanıp fesin üzerine iğne ile tutturulur (Bedük, 1996: 19). Kadın başlıklarında, genellikle fes üzerinde kullanılan, bazende doğrudan doğruya bir başlık gibi saç üzerine yerleştirirlen tepelikler bir süsleme ögesidir. Altın, gümüş, bakır, pirinç değerli veya

değersiz madenlerden yapılan tepeliklerin taş kakma, kabartma, telkâri tekniği ile bezenen çeşitleri de bulunmaktadır. Bazı türlerin kenarları zincir veya benezler ile süslenmektedir (Özder, 1999: 73).

Gögüs tülü (dafk): Beyaz ipekten veya grapondan yapılır. Boynu bir parmak eninde yaka ile çevreler ve göğsü örter, önü yırtmaçlıdır. Kenarı iğne oyası ile süslenir. Beyaz ipek tülden yapılan birkaç santim eninde dik yakalı, kolsuz bir yelektir. İç çamaşırı üzerine giyilir ve yırtmaç kenarı oyalar ile süslenir (Önder,1962:29).

Zıbba: Şalvar üzerine bağlanan sim ve ipek işlemli üçgen parçadır. Üzeri oldukça süslü aplikeler, sim ve ipek sarmalar pullar ve harçlarla tamamına yakını süsleme ile kapatılmıştır.

Kemer (tokalı kuşak): Çapları 10-15 cm arasında iki büyük altın veya gümüşten yapılmış yuvarlak tokadır. Kemer tokları da ayrı bir özellik taşır. Kullanan kişinin varlığına göre altın, gümüşten hazırlanan bu tokaların üzerinde değerli ve yarı değerli taşlarda bulunmaktadır. Bel kemer toklarına ‘tokurdak’ ismi de verilmektedir.