• Sonuç bulunamadı

Gümrük Vergisinin Hesaplanmasında “Satış Bedeli” Kuralının

C- EŞYANIN GÜMRÜK KIYMETİ

3. Gümrük Vergisinin Hesaplanmasında “Satış Bedeli” Kuralının

Gümrük kıymetinin belirlenmesinde eşyanın satış bedeli her zaman tespit edilmeyebilir. Bu durum taraflar arasındaki muvazaalı işlemlerden kaynaklanabileceği gibi, alıcı ile satıcı arasındaki ticarî ilişkilerden ve sözleşme şartlarından da kaynaklanabilir. Eşyanın gümrük kıymetinin satış bedeli olduğu şeklindeki ana kuralın uygulanamadığı haller genellikle şunlardır532:

a-) Alıcı ve satıcı arasında ilişki varsa ve bu ilişki eşyanın satış bedelini etkilemişse,

528

Bu kapsamda konuya ilk dikkat çeken eserlerin başında gelmesinden dolayı Juan Martin JOVANOVICH tarafından Ağustos 2000 tarihinde Montreal’de McGill Universitesi Karşılaştırmalı Hukuk Enstitüsünde sunulan “Customs Valuation and Transfer Pricing. Is It Possible to Harmonize Customs and Tax Rules?” isimli yüksek lisans tezini zikretmek gerekir.

529

MURPHY Michael E./HOLLY E. Files, “The Intersection of Transfer Pricing and Customs Valuation: Challenges (and Opportunities) for Multinational Enterprises”, Thomson Reuters (Legal) Limited and Contributors, 2009, s. 149-150.

530

MURPHY/HOLLY, s. 150 vd.

531

TUTTLE George R., “Valuation of Goods in Related Party Import Transactions”: https://www.gtsci.org/wp-content/uploads/2016/02/Customs-Valuation-Issues-for-Related-Party- Transactions-0110397-2x9ED0F.pdf (09.07.2016).

532

163

b-) Eşyanın kullanımına veya tasarrufuna ilişkin sınırlamalar varsa,

c-) İhraca konu eşya, hediyelik eşyaysa veya kira akdi gibi satış sözleşmesinden başka bir hukukî ilişkiye dayanıyorsa, yani ortada satış bedelinin dayanağı bir satış yoksa,

d-) Eşyanın satış bedeline ilişkin olarak gümrük idarelerine sunulan bilgi ve belgeler gerçeği yansıtmıyorsa ve gümrük idarelerinin satış bedelini hesaplayabilmesini sağlayacak yeterli veri içermiyorsa.

Anlaşmanın 1. maddesine göre, gümrük kıymetinin belirlenemediği durumlarda hangi metotların uygulanarak eşyanın matrahına ulaşılacağı düzenlenmiş ve Anlaşmanın 2-7 maddelerinde ifade edilmiştir. Bu metotlar sırasıyla uygulanır. Ancak Anlaşmanın 4. maddesi ile EK-1’e ilişkin Genel Not ithalatçının talebi halinde, indirgeme metodu ile hesaplama metodunun yer değiştirebilmesine cevaz vermektedir533. Benzer biçimde Kanun da, eşyanın satış bedelinin 24. maddeye göre belirlenemediği durumlar için alternatif bir yol öngörmüştür. Eşyanın 24. maddesine göre gümrük kıymetine ulaşılabiliyorsa 25. maddesine başvurulamaz. 24. maddeye göre bulunacak değer, aksi gümrük idarelerince ispat edilene kadar geçerlidir534. Anlaşmanın 17. maddesine göre gümrük yetkilileri “gerçeğe ulaşma hakkına” sahiptir. Gümrük kıymetinin doğruluğu hakkında şüphe hasıl olursa, gümrük yetkilileri öncelikle ithalatçıdan ayrıntılı bilgi ve açıklama isteyebilirler. Şüphenin devamı halinde gümrük idareleri eşyanın satış bedelini gümrük değeri olarak kabul etmeyerek Anlaşmadaki alternatif kıymet tespit yöntemlerine başvuracaklardır535. Ancak gümrük idareleri özellikle şu durumlarda ithalatçının beyan ettiği değeri kabul etmekten kaçınamazlar536:

a-) Beyan edilen değerin piyasa fiyatından düşük olması,

b-) Beyan edilen değerin gümrük kıymeti olarak beyan edilen başkaca değerlerden düşük olması,

c-) Beyan edilen değerin iskontolu bir satışın bedeli olması.

Anlaşma, gümrük idarelerinin hangi nedenlerle ithalatçının bildirdiği satış kıymetini reddedemeyeceğini saymakla kalmamış, aynı zamanda 7/(2-a-g) maddelerinde hangi değerlerin gümrük kıymeti olarak kabul edilemeyeceğini de belirtmiştir. Buna göre, ithalatçı ülkede üretilen malların yine ithalatçı ülkedeki satış fiyatı; ihracatçı ülkenin iç piyasasındaki

533 BOSSCHE/ZDOUC, s. 458. 534 SARIKAYA, Kıymet, s. 66. 535 BOSSCHE/ZDOUC, s. 457. 536 ROSENOW/O’SHEA, s. 27.

164

değeri; minimum gümrük değerleri; hayali veya keyfi değerler gümrük idareleri tarafından kullanılamazlar537.

Şayet gümrük idaresince haklı bir nedene dayanarak gümrüğe beyan edilen satış değeri kabul edilmezse yani eşyanın gümrük kıymeti 24. maddeye göre tespit edilemezse, aşağıda belirlenen alternatif kıymet belirleme yollarına başvurulur sırasıyla başvurulur. Bu alternatif yollar kendi içinde sıralıdır. Yani bu alternatifler sıra ile uygulanır ve yöntemlerden birine göre gümrük kıymeti tespit edildiğinde artık sonra gelen diğer yönteme başvurulamaz.

1-) Aynı Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi: Türkiye'ye ihraç amacıyla satılarak, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen aynı eşyanın satış bedelidir.

Aynı eşya ve benzer eşya deyimleri, Türkiye’de yapılması nedeniyle düzeltme konusu olmayan, ithal eşyasının üretimi için gereken ve Türkiye dışında gerçekleştirilen mühendislik, geliştirme, sanat ve çizim çalışmaları, plan ve taslak hazırlama hizmetlerini içeren veya yansıtan eşyayı kapsamaz. Yalnızca kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ülkede üretilen eşya, “aynı eşya” veya “benzer eşya” olarak nitelenebilir538. Kıymeti belirlenecek eşya ile aynı kişi tarafından üretilmiş aynı veya benzer eşya bulunmadığı takdirde, farklı kişi tarafından üretilmiş eşya dikkate alınır539.

Kıymeti belirlenecek eşya ile emsale konu eşyanın aynı markaya sahip olup olmaması, ilgili sektöre göre önem arz edebilir. Mesela, benzer niteliklerde de olsalar tekstil sektöründe marka farklılığı eşyanın “aynı” eşya olarak tanımlanması bir yana, “benzer” eşya olarak tanımlanmasını bile engelleyebilir. Buna karşılık otomotiv sektöründe markaların farklı olması, işlev ve diğer hususlar benzer olduğu sürece eşyanın aynı veya benzer sayılmasını engellemez540.

Kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticarî düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan aynı eşyanı satış bedeli kullanılır. Zira satılan malın miktarı ve satış hacmi, malın fiyatını etkileyebilmektedir. Böyle bir satışın bulunmaması durumunda, farklı ticarî düzey ve/veya farklı miktarlardaki aynı eşyanın satış bedeli baz alınacaktır. Ancak bu durumda ticarî düzey farklılığının fiyat üzerindeki etkisi de bulunmalıdır. Yani emsal alınan eşya ile değeri

537

BOSSCHE/ZDOUC, s. 459.

538

YAĞAN, s. 23; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 40; ROSENOW/O’SHEA, s. 96.

539

YAĞAN, s. 23; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 40. Ancak Anlaşmanın 15/(2-e) maddesi uyarınca, farklı kişi tarafından üretilmiş eşya da, kıymeti araştırılan eşya ile “aynı” ülkede üretilmiş olmalıdır. Farklı ülkede üretilen eşyalar dikkate alınmazlar. Bkz. ROSENOW/O’SHEA, s. 101.

540

165

bulunacak eşyanın faklı ticarî düzey ve/veya miktarlarda olduğu göz önüne alınarak düzeltmeler yapılması gerekir541.

Değeri bulunacak eşya ile emsal alınan eşya arasında taşınan mesafe ve/veya nakliye ve sigorta giderleri farkları da olabilir. Her en kadar emsal alınan eşya ile gümrük kıymeti bulunacak eşya aynı ülkede üretilmiş olsa da, farklı ulaşım biçimleri tercih edilmiş olabilir. Ulaşım yöntemindeki farklılıklar da eşyanın nakliye ve sigorta giderlerini etkileyebilir. Bu nedenle ulaşım ve sigorta giderleri farklıysa, eşyaların satış bedelinde gerekli düzeltmelerin yapılması gerekir542.

Anlaşmanın 2. ve 3. maddelerine ilişkin Açıklayıcı Notlarda, gümrük idaresinin bu düzeltmeleri yapabilmesi için somut verilerle hareket etmesi gerektiği, elde objektif ve yeterli veriler yoksa gerekli düzeltmelerin de yapılamayacağı ve buna bağlı olarak bu yönteme başvurulamayacağı, sırayla diğer yöntemlere geçilmesi gerektiği ifade edilmiştir543.

Emsal eşyanın Türkiye’ye ihraç edildiği tarih ile gümrük kıymeti araştırılan eşyanın Türkiye’ye ihraç edildiği tarih aynı ya da yakın olmalıdır. Zira arada zaman farkı olması ya da mevsime bağlı şartlar eşyanın fiyatını doğrudan etkileyebilmektedir. Bir işlemin ne zaman aynı ya da yakın tarihte gerçekleşmiş sayılacağı hususunda Anlaşma üye ülkelere kendi içi hukuklarında düzenleme yapma yetkisi vermiştir. Bu çerçevede bazı ülkeler ithalat işleminin yapıldığı tarihten geriye ya da ileriye doğru belli bir süre öngörürken (mesela kıymeti araştırılan eşyanın ithalat tarihinden itibaren geriye ya da ileriye doğru 90 gün içindeki ihracatları baz alırken) bazı ülkeler bu kadar kesin bir süre koymaktan kaçınmaktadır544.

Bu yöntemin uygulanması sırasında aynı eşyaya ilişkin farklı satış bedelleri tespit edilebilir. Böyle bir durumda en düşük olan tutar dikkate alınacaktır545.

2-) Benzer Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi: Türkiye'ye ihraç amacıyla satılarak, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen benzer eşyanın satış bedelidir546.

Yönetmeliğin 35. maddesinin (b) bendine göre; benzer eşya, her hususta aynı olmamakla birlikte aynı işlevi görmelerini ve ticarî olarak birbirlerini ikame edebilmelerini mümkün kılan, benzer özellik ve benzer unsurları bulunan ve aynı ülkede üretilmiş olan

541

YAĞAN, s. 22; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 40; ROSENOW/O’SHEA, s. 94-95.

542

YAĞAN, s. 22; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 41; ROSENOW/O’SHEA, s. 102.

543

ROSENOW/O’SHEA, s. 101-102.

544

ROSENOW/O’SHEA, s. 100-101.

545

YAĞAN, s. 22; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 41; ROSENOW/O’SHEA, s. 95.

546

Aynı eşyanın satış bedeli yöntemi ile benzer eşyanın satış bedeli yönteminin kurallarının birbirine benzediği, ancak aynı ya da benzer eşyanın tanımlarındaki “küçük farklılıkların” gümrük idareleri tarafından yanlış yorumlanabildiği, bu yanlış yorumların da gümrük kıymetinin tespitinde ihtilaflara yok açtığı ifade edilmektedir. Bkz. YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 42.

166

(eşyanın kalitesi, tanındığı özellikleri, bir ticarî markasının bulunması, eşyanın belirlenmesinde göz önüne alınacak faktörler arasında yer alır) eşyadır547.

Bu yönteme göre gümrük kıymeti belirlenirken, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticarî düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan benzer eşyanın satış bedeli kullanılır. Böyle bir satışın bulunmaması durumunda, farklı ticarî düzey ve/veya farklı miktarlardaki benzer eşyanın satış bedeli, bu ticarî düzey ve/veya miktar farkları göz önüne alınarak yapılacak düzeltmeden sonra kullanılır548.

İthal eşyasının giriş liman ve mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin satış bedeline dahil edildiği durumlarda, mesafe ve nakliyatın türünden doğan ciddi farklılıklar göz önüne alınarak satış bedelinde düzeltme yapılır549.

Bu yöntem uygulanırken benzer eşyaya ilişkin farklı tutarlar tespit edilirse, en düşük olanı kabul edilir550.

3-) İndirgeme Yöntemi: İthal eşyasının veya aynı ya da benzer eşyanın Türkiye içinde satıcılardan müstakil kişilere yapılan en büyük miktardaki satışına ait birim fiyata dayalı kıymetidir. Kanunun 25. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde551, Anlaşmanınsa 5. maddesinde düzenlenmiştir. Anlaşmaya göre, ithalatçının yurt içindeki satış bedelinden karını, satış maliyetlerini, malın ithalat noktasından alıcısına teslimine kadar yapılan nakliye giderlerini ve gümrük vergileri ile diğer ulusal vergileri düştükten sonra kalan değerdir552.

Yönetmeliğin 40. maddesine göre, kıymeti belirlenecek eşyanın ya da aynı veya benzer eşyanın ithalatçı tarafından yurt içinde müstakil kişilere553 aynı veya yakın bir tarihte yapılan en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat esas alınır. Bu birim fiyattan aşağıdaki indirimler yapılır554:

547

Aynı kişi tarafından üretilmiş benzer eşya olmadığı takdirde farklı kişiler tarafından üretilmiş benzer eşya dikkate alınır. Bkz. YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 41.

548 YAĞAN, s. 24; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 41. 549 YAĞAN, s. 24; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 41. 550 YAĞAN, s. 24; YÜCE/ÇELİKKAYA, s. 41. 551

İlgili düzenleme şu şekildedir: “İthal eşyasının veya aynı ya da benzer eşyanın Türkiye içinde

satıcılardan müstakil kişilere yapılan en büyük miktardaki satışına ait birim fiyata dayalı kıymet”.

552

ROSENOW/O’SHEA, s. 109 ve 114.

553

İthalatçı ile yurt içindeki alıcı arasında ilişki olmamalıdır. Aksi halde bu yönteme başvurulamaz. Bkz. ROSENOW/O’SHEA, s. 110.

554

167

a-) Türkiye’ye ithal edilen, ithal eşyası ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutat olarak ödenen veya ödenmesi kararlaştırılan komisyon555 veya kar ve genel giderler için yapılması mutat olan ilaveler556.

b-) Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşen mutat nakliye ve sigorta giderleri ile bunlarla ilgili diğer giderler.

c-) Eşyanın ithali veya satışı nedeniyle Türkiye’de ödenecek gümrük vergileri ile diğer dahili vergiler.

Türk hukukunda indirgeme konusu eşya, ithale konu eşya ile aynı ya da benzer eşyadır. Oysa Anlaşma bu konuda farklı bir kavram kullanmış ve bu yöntemde “aynı sınıf veya cins (same class or kind) eşyanın” da dikkate alınabileceğini düzenlemiştir. Bu ifade Anlaşmanın diğer maddelerindeki “aynı veya benzer eşya” tanımından farklıdır. Aynı sınıf veya cins eşya, menşe ülke dikkate alınmaksızın aynı endüstri veya sektör tarafından üretilmiş eşyadır. Dolayısıyla aynı veya benzer eşya kavramından daha geniştir557.

İthal edilen eşya, bir kısım işlemlere tabi tutularak satılabilir. Bu durumda ithalatçının talebi üzerine, ithal edildikten sonra işlenen veya değişikliğe tabi tutulan kıymeti belirlenecek eşyanın, müstakil kişilere en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat gümrük kıymetine esas alınır558. Bu birim fiyatından eşyanın işlenmesi veya değişikliğe tabi tutulmasından doğan ilave kıymetin yani oluşan katma değerin de düşülmesi ve yukarıda belirtilen indirimlerin yapılması gerekir559. Bu yöntemin uygulanmasında, yurt içindeki satış ithalat tarihiyle aynı veya yakın bir tarih olmalıdır560.

4-) Hesaplanmış Kıymet Yöntemi: Anlaşmanın 6. maddesinde düzenlenmiştir. İthal eşyasının üretiminde kullanılan malzeme ve imalat veya diğer imal işlemlerinin bedel veya kıymetleri ile Türkiye'ye ihraç edilmek üzere aynı ihraç ülkesindeki üreticiler tarafından üretilen, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutat olan kar ve

555

Konsinye satışlarda yurt içindeki satıştan ithalatçının aldığı komisyon da bu kapsamda değerlendirilmekte ve satış fiyatından indirilmektedir. Bkz. ROSENOW/O’SHEA, s. 112.

556

Görüleceği üzere, metinde komisyonlar ile kar ve genel giderler ayrı ayrı değerlendirilmiş ve komisyonların veya kar ve genel giderlerin indirileceği belirtilmiştir. Nitekim Anlaşmada da durum bu yöndedir: Gümrük idaresi ya komisyonların toplamını ya da kar ve genel gider toplamını eşyanın satış bedelinden indirecektir. İdare hem komisyonların toplamını hem de kar ve genel gider toplamını aynı anda eşyanın satış bedelinden indiremez. Ayrıca indirgenen tutar aynı sınıf veya tür eşyanın satışındaki mutat kar ve genel giderler toplamına ya da mutat komisyonlar toplamına eşdeğer olmalıdır. Bkz. ROSENOW/O’SHEA, s. 112. 557 ROSENOW/O’SHEA, s. 112. 558 YAĞAN, Royalti, s. 25. 559

YAĞAN, Royalti, s. 25; Anlaşmanın 5/2 maddesinin de bu yönde olduğuna ilişkin olarak bkz. ROSENOW/O’SHEA, s. 115.

560

168

genel giderlere eşit bir tutar. Bu tutara Kanunun 27. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan diğer bedel veya kıymetler de eklenecektir. Hesaplanmış kıymet, aşağıdaki unsurların toplamından oluşur561:

a-) İthal eşyasının üretiminde kullanılan malzeme ve yapılan imalat veya diğer imal işlemlerinin bedel veya kıymetleri,

b-) Türkiye’ye ihraç edilmek üzere ihraç ülkesindeki üreticiler tarafından üretilen, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutat olan kar ve genel giderlere eşit bir tutar,

c-) İthal eşyasının giriş liman ve mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme, boşaltma, elleçleme giderleri ile nakliye ve sigorta giderleri. Bu metodun başarılı olabilmesi için, ithalat gümrük idaresinin üretimin yapıldığı ülkedeki imalat verilerine ulaşabilmesi gerekir. Ancak verilere ulaşılması her zaman sonuç vermemektedir. Zira ithalatçı ülke ile imalatın gerçekleştiği ülke arasındaki dil farklılığı veya muhasebe sisteminden kaynaklı farklılıklar ithalat ülkesi gümrük idaresinin sağlıklı bir değerlendirme yapmasını engelleyebilir. Diğer taraftan imalatçı, kendisine ait verileri açıklamak da istemeyebilir. Şayet ithalat ülkesinin gümrük idaresi bu verilere ulaşamıyorsa, bu metodun uygulanması mümkün olmayacaktır. Bu konuda Anlaşmanın 6. maddesi imalatçıyı koruma altına alan bir düzenleme yapmıştır. Buna göre, ithalat gümrük idaresi ile imalatçı ülkenin resmi kurumlarıyla işbirliği içerisinde bu bilgileri imalatçıdan talep edebilir. Ancak imalatçı talep edilen bilgileri vermekten kaçınabilir ve böyle bir durumda işbirliğini reddettiği için imalatçıya herhangi bir yaptırım uygulanamaz562. Bu metodun uygulanmasındaki zorluklar nedeniyle gümrük mevzuatında da düzenlemeler yapılmıştır. Nitekim Yönetmeliğin 41. maddesi uyarınca, hesaplanmış kıymet yönteminin uygulanabilmesi için, ithalatçının gerekli bilgi ve belgeleri gümrük idaresine ibraz etmesi ve bu bilgi ve belgelerin doğruluğunu ispata hazır olduğunu üretici ülke makamlarından alacağı belge ile tevsik etmesi gerekir.

Bu yöntemin uygulanmasında, imalat giderleri ile kar ve genel harcamaların neler olduğu mevzuatımızda ayrıntılı olarak ifade edilmemiştir. Konu ile ilgili olarak DTÖ ve Anlaşma hükümlerinin incelenmesinde fayda vardır. Buna göre, Anlaşma hangi unsurların üretim maliyeti kapsamında ele alınacağını taraf ülkelere dikte etmemektedir. Anlaşmanın 6. maddesine ilişkin Açıklayıcı Not, gümrük idarelerinin üreticiye ait olan ve üretici ülkede genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olan muhasebe kayıtlarını kabul edebileceğini

561

YAĞAN, Royalti, s. 25.

562

169

ifade etmiştir. Ancak bu kurala iki istisna getirmiştir. Birincisi, bu yöntemin uygulanmasında konteynır ve paketleme gideri mutlaka kıymete ilave edilmelidir. Ancak imalatçı bu masrafları zaten faturaya yansıtmışsa ya da muhasebe kayıtlarına işlenmişse ayrıca eklenmesine gerek yoktur. İkinci olarak, Anlaşmanın 8/(1-b) maddesi kapsamına giren ve alıcı tarafından imalatçıya bedelsiz veya düşük bedelle sunulan katkılar imalatçının muhasebe kayıtlarında görülmüyorsa bu metot uygulamasında mutlaka eklenmesi gereken bir unsurdur. Kar ve genel harcamalar noktasındaysa dikkat edilmesi gereken husus, bu maliyetlerin ihracata yönelik olması gerekir. Satış komisyonları, pazarlama ve reklam giderleri, yükleme ve nakliye masrafları bu kapsamdadır. Genel yönetim giderleriyse ofis masraflarını kapsamakta olup, muhasebeleştirilmiş olması da mümkündür. Anlaşmanın 6 (1) (b) maddesi, aksi yönde kanıt olmadığı sürece, imalatçı tarafından kar ve genel harcamalara ilişkin verilen bilgilerin gümrük idareleri tarafından kabul edilmesi gerektiğini düzenlemiştir. Ancak verilen bilgilerin aynı sınıf veya cins eşyaya ilişkin mutat verilere uymadığının somut verilerle ispatı halinde gümrük idareleri tarafından dikkate alınmayacaklardır. Böyle bir kıyas yapılabilmesi için aynı imalatçı ülkeden aynı ithalatçı ülkeye aynı sınıf veya cins başkaca satışların da yapılmış olması gerekir. Şayet aynı sınıf veya cins eşyaya ilişkin olarak imalatçı ülkeden aynı ithalatçı ülkeye başka satış yoksa, imalatçının muhasebe kayıtlarının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olması kaydıyla, imalatçının bildirdiği veriler gümrük idaresi tarafından mutat kabul edilecektir563.

Görüleceği üzere kanun koyucu, eşyanın gümrük kıymetine yani gerçek satış bedeline ulaşılamadığı durumlarda gerçeğe en yakın tutara ulaşmayı amaçlamıştır. Bu nedenle yukarıda belirttiğimiz sıralama birbirinin alternatifi değildir. Yani;

a-) Öncelikli olarak Kanunun 24. maddesine göre gümrük kıymeti tespit edilir. 24.maddeye göre kıymet tespiti yapılabiliyorsa 25. maddeye başvurulamaz.

b-) Kanunun 25. maddesinde belirtilen sıralamanın yeri değiştirilemez. Eşyanın gümrük kıymeti bir üst sıradaki yönteme göre tespit edilebildiği takdirde, artık bir alttaki yönteme başvurulamaz.

Kanunun 25. maddesi, yukarıda belirttiğimiz sıralamanın yerinin değiştirilemeyeceğine ilişkin kurala bir istisna getirmiş olup, 3.ve 4. sıradaki yöntemler yer değiştirebilir. Fakat bunun için öncelikle beyan sahibinin bu yönde talepte bulunması gerekir. Ayrıca beyan sahibinin talebi de tek başına yeterli görülmemiş, gümrük idaresinin de uygun bulması koşulu getirilmiştir.

563

170

Gümrük idaresi bir üst sıradaki yönteme göre gümrük kıymetini neden tespit edemediğini, yani bir alt yönteme başvurma sebebini somut gerekçelerle izah edebilmelidir564. Nitekim Danıştay bir kararında, “…ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle, satış bedelinin esas alınması; satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği, diğer bir anlatımla, eşyanın gümrük kıymetinin bir üst yönteme göre belirlenmesi olanaklı iken, bir sonraki yönteme geçilmesinin olanaklı olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Olayda; beyan edilen kıymetin, satış bedeline uygun olup olmadığının araştırılması amacıyla davacı şirketten istenilen belgelerin ibraz edileceğinin taahhüt edilmesi ve tahakkuktan sonra dahi ibraz edilebilmesi için ek süre talebinde bulunulması, istenilen belgelerin mevcut olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, mevcudiyetlerine karşın, sözü edilen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle satış bedeli yöntemine göre eşyanın gümrük vergisine esas kıymetinin saptanmasına olanak bulunmadığından, bu yöntemin atlanılması koşulları oluşmuştur. Ancak, davalı idarece, her en kadar, kıymeti ek tahakkuka esas alınan eşyanın aynı eşya olduğu ileri sürülmüş ise de; yukarıda sözü edilen düzenlemeler ile tespitlere göre benzer eşya olduğu anlaşıldığından, aynı eşyanın satış bedeli yöntemi uygulanmaksızın veya bu yöntemin uygulanmaması nedenleri ortaya konulmaksızın, benzer eşyanın satış bedeli yöntemine geçilerek kıymet belirlenmesi suretiyle ek tahakkuk yapılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir…”565 diyerek bu hususun altını çizmiştir.