• Sonuç bulunamadı

- 79 -

belirlemektedir. Sonrasında bu amacını işlevsel kılabilmek için “nasıl” sorusunu yöneltmekte ve ardından alt amaçlarını belirlemektedir. Böylelikle metnin her ilerleyiş aşamasında yazarın belirlediği amaçlar metnin oluşumuna yön vermektedir. Bu amaçların güdümünde yazmak metninde düşüncelerin düzenlenişiyle ilgili tutarlılık açısından gözükebilecek sorunların da ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Çizim (11). Amaç-Güdümlü Plan Örneği8

AMAÇ: Patronu o iş için en uygun aday olduğuma inandırmak.

Patronu en uygun aday olduğuma nasıl inandırabilirim?

Patrona bu iş için uygun kişi bu iş için sahip olduğun becerilerle

olduğunu göster adaylardan üstün olduğuna portonu ikna et

Kariyer amaçlarını bu amaçlar için aldığın iletişim becerileri yönetim becerileri liderlik özellikleri belirle eğitimi göster

Üniversite master doktora

Ayrıntılardaki bu farklılıklarla birlikte modelin geliştiricilerinden Flower, bu modelin ışığında yazma öğretimi için sorun çözme teknikleri geliştirerek bu teknikleri derslerinde kullanmıştır (bkz. Flower, 1981). Bu nedenle modelin uygulanabilirliği açısından bir sorunla karşılaşılmayacağı düşünülmektedir.

- 80 -

Değinilen ayrıntı niteliğindeki bu özellikler, yazma edimini bilişsel boyutta açıklamak için ortaya konan birçok model arasından Flower ve Hayes’in modelinin seçilmesi için birer gerekçe sunmaktadır. Bu modelin daha önce de değinildiği gibi yazma öğretimi açısından taşıdığı birtakım eksiklikler de bulunmaktadır. O nedenle yazma öğretimi için uygulama yaparken bu modelden doğan bir yöntem olarak sorun çözme yöntemi olduğu gibi temel alınmak yerine, yazma öğretimi için metindilbilimin sunduğu verilerden de yararlanarak özgün bir öğretim izlencesi elde edilmek istenmektedir.

II.2.1.2.2.2. Sorun Çözme Olarak Yazma Öğretimi

Bir önceki bölümde ele alınan bilişsel süreç modeliyle ilgili kuramsal bilgiler, yazma edimi gerçekleşirken beynin çizgisel bir süreç halinde değil, iç içe geçmiş aşamalı ve devingen bir süreç halinde işlediğini ortaya koyuyor.

Öğrenci, öğretmen, akademisyen vb. ortalama yazarlarca; esinlenme yoluyla yazma, önceden belirlenmiş kurallara göre yani bir formüle göre yazma gibi yalnızca birkaç büyük etkin yaklaşıma dayanarak yazma ediminin gerçekleşeceği düşünülür. Ancak Flower bunların dışında yazma edimi için sorun çözme tekniklerinin de kullanılabileceğini belirterek etkin yeni bir seçenek daha sunar.

Kişiler yazarken ne tür sorun çözme yaklaşımları kullanırlar? Flower (1981:44) bu sorunun yanıtını kurallara dayalı olarak yazmak, deneme yanılma yoluyla yazmak ve buluşsal yöntemlerle yazmak olarak vermiştir.

Kurallara Dayalı Olarak Yazmak: Okullarda öğrencilere yazmayla ilgili kurallar öğretilmiştir: Konuyu belirleme, bununla ilgili üç ana nokta oluşturma, her bir ana noktayı üç ayrı paragrafla geliştirme ve sonra sonuç yazma. Bu yaklaşımın en

- 81 -

temel özelliği açık olmasıdır. Herkes bu kuralları izleyerek yazabilir. Ancak çok basit olması ve karmaşık sorunlar için yetersiz kalması bu yaklaşımın zayıf noktasıdır.

Deneme Yanılma Yoluyla Yazmak: Sorun hakkında çözüm üretmek için ortada hiçbir plan yokken bu yöntem kullanılarak yazmaya başlanabilir. Ne zaman sorun küçüldü ya da sorun çözücünün şansı yaver gitti, o zaman bu yöntem etkili olur. Ancak çok sayıda karşıt seçenek olması durumunda kişiye çok zaman harcatması bu yaklaşımın zayıf tarafıdır.

Buluşsal Yönteme Dayalı Olarak Yazmak: Buluşsal yöntemler sorun çözmenin temelidir. Sorun çözme yöntemlerinden bazıları Aristo’ya dek uzanırken; bazıları (beyin fırtınası gibi) yaratıcı düşünme çalışmalarından kaynaklanır ve bazıları da yazarların yazma edimi sırasındaki düşünme süreçlerinin incelenmesinden kaynaklanır. Yazarların yetkin olmaları ya da yetkin olmamaları da bu stratejileri kullanabilmelerine bağlıdır. Yetkin yazarların bu etkili stratejilerle ilgili geniş bir dağarcığı vardır. Aynı zamanda bu yazarlar, karşıt seçenek teknikleri kullanabilmek için kendi süreçlerinin farkında olma konusunda da yeterlidirler.

Flower (1981:3), yazma öğretiminde sorun çözme yönteminin kullanılmasının gerekliliğini şöyle açıklamaktadır: Nasıl iyi yazar olunacağıyla ilgili olarak yazmanın yaygın söylencesi iki yanıt verir. Birincisi, kimi kişilerin bu konuda doğuştan yetenekli oldukları yönündeki düşüncelerdir. İkincisi, yazma sürecinin esine dayandığı yönündeki düşüncedir. Eğer yazar şanslı ve yetenekliyse ya da yeteri kadar uzun süre beklerse paragraflar akacak ve sayfa kendiliğinden yazılacaktır. Bu söylenceye göre kişiler, dilbilgisi ve noktalama gibi mekanik beceriler dışında nasıl yazılacağını öğrenmezler. Yani doğuştan bir yeteneği yoksa ve esin alamıyorsa

- 82 -

yapabileceği pek fazla bir şey yoktur. Oysa yazma esin perisiyle oynanan basit bir oyun değildir. Yazma bir düşünme sürecidir, daha özeli bir sorun çözme sürecidir. Kişiler sorun çözmek için hem konu hakkındaki yerleşik bilgilerini hem de sorun çözme stratejilerini kullanır. İyi sorun çözücüler, sorunlarını çözmek için yerleşik bilgiye ve geniş bir strateji dağarcığına sahiptirler. Benzer biçimde iyi yazarlar da sorun çözmek için geniş bir strateji dağarcığına sahiptirler.

Bu durum bir benzetmeyle şöyle açıklanabilir: Yazarı bir satranç oyuncusuna benzetebiliriz. Acemi satranç oyunusu, satranç sorunu içinde bir stratejisi olmadan rastgele hareketler yapmaya çalışırken, usta bir satranç oyuncusu, etkili bir strateji kullanmaya çalışır. Örneğin, oyun tahtasını bütün olarak denetlemeye çalışır, oyun tahtasının düzenleniş biçimini eşleştirdiği bir örüntüyü uzun süreli belleğinden çeker ve hamlelerini bu örüntüye göre yapar. Duruma göre de yeni bir örüntü oluşturur. Benzer biçimde acemi yazarlar kompozisyon yazmaya başladıklarında sadece doğru tümceler yazmayı ve bunları birleştirmeyi umarlar. Buna karşın usta yazarlar aynı usta satranç oyuncuları gibi uzun süreli belleklerinden stratejileri çekebilme yetisine sahiptirler. Bu stratejiler; amaçları saptama ve yeniden saptama, düşünceleri üretme, bu düşünceleri birbirleriyle ilişkilendirme ve sonunda belirli bir okur kesimine yöneltilmiş olarak metni oluşturmadır (Berkenkotter, 2006:33).

Kavcar (1983:114) da isteyen ve gereken çabayı gösteren herkesin düzgün bir biçimde yazılı anlatım gerçekleştirebileceğini belirterek yazmanın doğuştan getirilen değil, sonradan geliştirilebilecek bir beceri olduğunu vurgular.

Öğrencilerin yazmayla ilgili sorunlarını çözebilmeleri ve yazma becerilerini geliştirebilmeleri için de bol bol alıştırma yapmaları gerekmektedir. Ancak yazmanın öğrencilerde yarattığı korku ve çekingenlik nedeniyle öğrencilere yeteri kadar yazma

- 83 -

alıştırması yaptırılamamaktadır (Göğüş, Yücesan, 1988:19). Öğrencilerin yazma sürecinde sorun çözme yöntemini kullanmaları, kendi gelişimlerinin farkına varmalarını sağlayarak yazamama korkusunu da üzerlerinden atmalarını sağlayacaktır.

Flower, Berkenkotter ve Kavcar’ın yazmayla ilgili görüşlerinden anlaşılacağı üzere yazma becerileri, doğuştan getirilen beceriler olmaktan çok birtakım yöntemler (sorun çözme yöntemleri gibi) kullanarak elde edilebilecek ve geliştirilebilecek becerilerdir. Bu durumda yazma öğretimi sürecinde, öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmek amacıyla sorun çözme yöntemi göz ardı edilemez bir yöntem olarak belirginleşmektedir.

Sorun çözme tekniklerine bakıldığında, bu tekniklerde yazma ve okumanın temelinde yatan düşünce süreçlerinin yer aldığı görürülür. Bu bağlamda yazarların ve okurların bazı amaçlar için anlam yapılandırma sorunlarıyla karşı karşıya kaldıkları bilinen bir durumdur. Yazarlar ve okurlar karşı karşıya kaldıkları bu sorunları çözmek için şu çözümlere başvururlar: Amaçlarını tanımlamak ya da diğer bir deyişle sorunu saptamak amacıyla daha önceden edinmiş oldukları bilgilere başvurmak, anlamı kurmak ve ortaya çıkan metni denetlemek, değerlendirmek ve gözden geçirmek. Buna göre yazar bir sorun çözücü olarak algılanmalıdır. (Bekenkotter, 2006:33, Rosebery, Flower, vd. 1989). Bir sorun çözücü olarak algılanabilecek olan yazarın yazma edimi sürecinde zihinsel anlamda yaşadığı karmaşık bir süreç vardır. Bu karmaşık süreç, yazmanın ne denli karmaşık bir yapısı olduğunu gösterir. Çizim (12), yazmanın bu karmaşık yapısını göstermektedir.

- 84 -