• Sonuç bulunamadı

Frenkler (İtalyanlar)

Belgede Osmanlı Galatası (1453-1600) (sayfa 152-157)

BÖLÜM 3: NÜFUS YAPISI

3.3. Galata’nın Nüfusu ve Nüfus Grupları

3.3.1. Frenkler (İtalyanlar)

Bizans imparatorlarından çeşitli imtiyazlar kopararak 13. yüzyılın sonlarında Galata’da ticarî bir koloni kuran Cenevizliler ve diğer İtalyan unsurlar, 1453’ten sonra şehrin eskisi gibi otonom bir idareye sahip olamayacağını anlayarak şehri ya terk ettiler ya da mevcut durumu kabullenerek Osmanlı tabiiyetine geçtiler. Osmanlı tabiiyetine geçen ve zimmî statüsü kazanan bu İtalyanlar, artık merkezî yönetim tarafından Cenevizli ve

90

142

Venedikli gibi bağlı oldukları İtalyan şehir devletlerinin isimleri ile değil ya zimmî ya da

Frenk veya Efrenç91üst kimliği ile anıldılar. II. Mehmed, Galata’daki ticarî faaliyetlerin

devamını sağlayabilmek için Osmanlı tabiiyetine geçen bu Frenklere, 1453 ahidnâmesi ile mevcut kiliselerinde dinlerini serbestçe yaşayabilme, köleler ve cariyeleri de dâhil olmak üzere her türlü menkul ve gayrimenkul mallarını ellerinde tutabilme, mutat vergileri ödemek kaydıyla serbestçe ticaret yapabilme ve zorunlu hizmetlerden muaf olma gibi geniş haklar tanıdı92

. Galata Frenklerine tanınan bu hakların çoğu Osmanlıların fethettiği diğer bölgelerdeki gayrimüslimlere tanınan haklarla aynıydı. Ancak zorunlu hizmetlerden muafiyet, yerine getirdikleri bir hizmet karşılığında sınırlı sayıdaki gayrimüslim unsura veriliyordu93

. Galata Frenkleri hiçbir hizmeti yerine getirmedikleri halde bu fermanla angaryadan muaf olma hakkını elde ettiler ve

imtiyazlı zimmî” statüsü kazandılar94

. II. Mehmed Galata halkına verdiği bu imtiyazla onların burada yaşamlarına ve ticaretlerine kaldıkları yerden devam etmelerini sağlamayı amaçlamıştır.

Galata nüfusu hakkında ilk bilgileri edindiğimiz 1455 tahririnde Osmanlı tabiiyetine geçen Galata’nın eski sakinleri sadece “zimmî” ifadesi ile kaydedilmişlerdir95

. İtalyanları diğer nüfus gruplarından taşıdıkları Anton, Mariya, Françesko ve Badista gibi karakteristik İtalyan isimleri ile ayırt edebiliyoruz. Yazıcılar bunların Osmanlı hâkimiyeti öncesi dönemde tabi oldukları devleti tahmin etmemize yarayacak hiçbir iz bırakmamışlardır96

. Ne var ki Galata’nın eski bir Ceneviz kolonisi olduğu düşünüldüğünde burada bulunan Cenevizlilerin diğer İtalyan devletlerinin tebaalarından daha fazla olduğu iddia edilebilir. Herhalde Cenevizlilerden sonra Venedikliler ve onlardan sonra da diğer İtalyan devletlerin uyrukları geliyordu.

91 Frenk veya Efrenç tabiri, önce Fransızların sonra da İngilizlerin Osmanlı Devleti’nde etkinliklerini arttırdıkları 16. yüzyılın sonlarına kadar Latin kökenli İtalyanları ifade etmek için kullanılacaktır (Şakiroğlu, “Frenk”, s. 197-199).

92GŞS, nr. 17, 190/1, (Evahir-i Cemaziyelevvel 857/30 Mayıs – 8 Haziran 1453).

93 Devletin olağanüstü hallerde halktan talep ettiği her türlü hizmet ve yardıma “avârız-ı dîvâniyye ve

tekâlîf-i örfîyye” deniliyordu. Vergi şekline sokulan bu hizmet ve yardımlar halktan bazen nakit bazen de

hizmet olarak talep ediliyordu. Bu konuda detaylı bilgi için bkz. Ömer Lütfi Barkan, “Avârız”, İslâm

Ansiklopedisi, C. II, Eskişehir: Milli Eğitim Bakanlığı, 1997, s. 13-19.

94 Bulunur, “II. Mehmed Tarafından Galatalılara Verilen 1453 Ahidnâmesi ve Buna Yapılan Eklemeler Hakkında Yeni Bilgiler”, s. 69.

95 1455 tahririnde Frenk veya Efrenç tabirleri müste’men statüsünde bulunan İtalyanları ifade etmek için kullanılmıştır (Bkz. aşağıya).

96

143

1455 tahririnden bu dönemde Galata’da yaşan Osmanlı tebaası İtalyanların sayısını tespit etmek, defterin kendine has özellikleri nedeni ile mümkün gözükmüyor. Fakat hane reislerinin isimlerine bakarak bu tarihte nüfusun büyük çoğunluğunun İtalyanlardan oluştuğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İtalyanları Galata’nın hemen hemen bütün mahallelerinde görüyoruz. Fakat yoğun olarak, ilk Ceneviz surları içinde kalan mahallelerde (Zani Drapoza, Zani Dabdan, Nikoroz Sikay, Nikoroz Bonazita,

Anton di Garzan, Zani di Pagani, İskenoplok, Fabya ve Pero di Lankaşko)

yaşıyorlardı97

.

Fetihten sonra şehri terk eden İtalyanların bir kısmı hem arkalarında bıraktıkları mallarını ve mülklerini yeniden elde etmek hem de II. Mehmed’in verdiği imtiyazlardan yararlanarak işlerine kaldıkları yerden devam etmek için geri döndüler. Buna rağmen Galata’daki eski etkinliklerine bir daha kavuşamadılar ve sürekli nüfus kaybına uğradılar. İyice azalan Frenk nüfusunun oturduğu bölgeler zamanla küçülecek, önce San Domenico ve San Michel gibi Frenk kiliselerinin etrafına toplanacak, bu kiliselerden ilkinin Arap Camii’ne ikincisininse Rüstem Paşa Kervansarayı’na dönüştürülmesinden sonra, 16. yüzyılın sonlarından itibaren şehrin kuzeyine, Galata kulesi ve çevresindeki mahallelere çekileceklerdir98.

1478’de (882) İstanbul kadısı Mevlana Muhyiddin, İstanbul ve Galata’daki hane ve dükkân sayılarını gösteren gayet özet bir sayım defteri hazırladı99

. Bu sayıma göre Galata’da 332 Frenk hanesi bulunuyordu ve bunlar, toplam nüfusun yaklaşık % 22’lik bir kısmını oluşturuyorlardı100

. Herhalde fetihten önce Galata’da oturan İtalyanların sayısı bundan çok daha fazlaydı. Kadı Muhyiddin’in sayımındaki 332 hane sayısına büyük olasılıkla bölgeye sonradan gelen Frenkler de dâhildi. Ayrıca bu 332 hanenin ne kadarının zimmî ne kadarının müse’men statüsünde bulunduğu belirtilmemiştir. Tüm bu

97 TSMA, D. 2203; İnalcık, “Ottoman Galata, 1453-1553”, s. 35.

98 Edhem Eldem, “Nostaljiden Arındırılmış Bir Bakış: Galata’nın Etnik Yapısı”, İstanbul, S. 1, 1992, s. 59. Kasım 1583’te (Şevval 991) kaptan paşaya gönderilen bir ferman Galata kulesi ve çevresinin daha önce seyrek nüfuslu olduğunu ama bu tarihe gelindiğinde mahalle içinde kaldığını gösteriyor. Merkez, mahalle içinde kalan bu alanda artık ordu için ateşle iş yapan (kumbara yapan ve fitil otu işleyen) esnafın sahilde kimsenin mülkü olmayan yerlere yönlendirilmesini ve işliklerinin (kârhane) burada inşa edilmesini emrediyordu (BOA, MD, nr. 52, s. 112/278).

99 İnalcık, bu nüfus sayımının vergilendirme amacı ile yapılmadığını, Venediklilere karşı Arnavutluk seferi öncesi sultan II. Mehmed’i bilgilendirmek amacı ile hazırlanmış olabileceğini öne sürmektedir (İnalcık, “Ottoman Galata, 1453-1553”, s. 98).

100

144

belirsizliklere rağmen mevcut tablo, Galata Frenklerinin eski etkinliklerini kaybettiklerini göstermektedir.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1540’ta hazırlanan ve Fatih Vakfı’na kayıtlı gayrimüslimleri gösteren bir defter bu konuda daha aydınlatıcıdır101

. Buna göre Galata Frenkleri 3 cemaatten (Cemaat-i Santo Marya, Cemaat-i Kudemâ-yı Galata, Cemaat-i

Aleksandro de Mavçe Zerko) ve 94 haneden oluşuyordu. Bu cemaatlerden bir tanesi eski

Galata Cemaati (Cemaat-i Kudemâ-yı Galata) idi ve 21 hanelik nüfusa sahipti102

. Bundan 5 yıl sonra, 1545’te güncellenen sayımda, Galata’daki Frenk nüfusu 79, eski Galata halkı ise (Kudemâ-yı Galata) 18 haneye düştü103

. Kanuni dönemindeki bu iki sayım ile Mevlana Muhyiddin’in 1478’deki sayımı arasında derin bir uçurum bulunduğu hemen fark ediliyor. Bu uçurum, Kanuni döneminde hazırlanan iki defterin Fatih Vakfı’na cizye ödeyen Frenkleri gösteriyor olmasından kaynaklanıyor olabilir. Muhtemelen Galata’da cizyelerini başka yerlere ödeyen Frenkler de vardı. Rakamlarının eksikliğine rağmen bu defterler, fetihten önce bölgede yaşayan Frenklerin diğerlerinden ayrı tutulduğunu ve az da olsa (3 hane) belirli bir nüfus kaybına uğradıklarını göstermesi açısından önemlidir.

Tablo 7

Galata’daki Frenk Nüfusu

Tarih Tanımlama Hane Kaynak

882/1478 Hânehâ-yı Efrenciyân-ı Galata 332 TSMA, D. 9524: 2.

947/1540 Cemaat-i Efrenciyân 94104 TT, 210: 73-75.

952/1545 Cemaat-i Efrenciyân 79105 TT, 240: 89-90.

Gerek Mevlana Muhyiddin’in sayımındaki, gerekse Kanuni döneminde hazırlanan defterlerdeki bilgiler ile batılı yazarların Galata Frenk nüfusu hakkında aktardıkları arasında bazı farklılıklar bulunuyor. Mesela 1580-1581 yılları arasında İstanbul’da 101 Bkz. Tablo 7. 102 BOA, TT, nr. 210, s. 73. 103 BOA, TT, nr. 240, s. 89.

104 İnalcık, Frenk cemaatinin nüfusunu 70 hane olarak vermiştir. Bu farklılık Frenk nüfusunu oluşturan Santo Marya cemaatinin cizyeye tabi 9 hanelik nüfusunun 3; Aleksandro de Mavçe Zerko cemaatinin cizyeye tabi 64 hanelik nüfusunun ise 46 hane okumasından kaynaklanmaktadır. Bu cemaatlerdeki hane reisleri tek tek elle sayıldığında da 9 ve 64 rakamlarına ulaşılmaktadır. Anlaşılan siyakat rakamları ile yazılışları çok benzeyen 3 ile 9, 46 ile de 64 birbirlerine karıştırılmıştır. Bkz. İnalcık, “Ottoman Galata, 1453-1553”, s. 99-100.

105 İnalcık’ta 75 hane olarak verilmiştir. Farklılık “Kudemâ-yı Galata”nın 18 hane yerine 13 hane olarak okunmasından kaynaklanmaktadır. Hane reisleri elle sayıldığında da 18 rakamına ulaşılmaktadır. Bkz. İnalcık, “Ottoman Galata, 1453-1553”, s. 101-102.

145

bulunan Hvar Piskoposu Pietro Cedulini’ye106 göre Galata’daki Frenkler, 500 Osmanlı tebaası ve 500 azatlı köleden oluşuyordu107

. Gerçi bu rakamın toplam nüfusu mu, yoksa hane sayısını mı ifade ettiği tam olarak anlaşılamıyor. Fakat seyyahların bu dönemde nüfustan bahsederken genellikle hane sayısını kullanmalarından yola çıkılarak 500 rakamının hane sayısı olduğu iddia edilebilir. Fetihten sonra kısmî bir toparlanmanın yaşandığı II. Mehmed iktidarının son yıllarındaki durumu yansıtan Mevlana Muhyiddin’in sayımında bile 332 Frenk hanesinden bahsedilirken Cedulini’nin 1580’lerde 500 rakamını vermesi çok abartılıdır108

. Ayrıca Cedulini, Osmanlı başkentinde bulunan Frenk (Katolik) nüfusuna Katolik Batı ülkelerinden geçici olarak gelen 600 tüccarı, Fransız ve İtalyan elçiliklerinde çalışan 100 görevliyi ve deniz korsanlarının çeşitli ülkelerden ele geçirdiği 2000 kişiyi de ekler109

. Bu ikinci grup her ne kadar Osmanlı başkentinde bulunuyor diye tarif edilse de herhalde çoğunlukla Galata’da oturuyordu. Piskopos’un bu anlatımıyla birlikte Galata hiç olmadığı şekilde bir Frenk kenti hüviyetine kavuşmaktadır. Herhalde o, ne gördüğünü değil ne görmek istediğini yazıyordu.

16. yüzyılın sonlarına doğru İtalyanlar, doğudaki ticarî etkinliklerini bu alanda iyice serpilen Rum, Yahudi, Ermeni veya Müslüman Osmanlı tebaası tüccarlara kaptırdılar. Zannedildiğinin aksine Müslüman tüccarlar bunların arasında önemli bir orana sahiptir. İtalyanlar, doğudaki faaliyet alanlarını henüz palazlanan bu aktörlere kaptırınca iş yapamamaya ve eskisi gibi servet elde edememeye başladılar. Ayrıca ibrenin Atlantik’e dönmesi onların yavaş yavaş Galata’yı terk etmelerine ve başka alanlara yönelmelerine yol açtı110

.

106 Papa XIII. Gregorius, yeni takvim projesine İstanbul patriği II. Jeremias Tranos’u da katılmaya teşvik etmek için Dalmaçya kıyılarındaki Hvar adası piskoposu Pietro Cedulini’yi İstanbul’a göndermişti. Cedulini bu seyahat çerçevesinde patrik Jeremias’la takvim konusunu görüşecek ve Anadolu ile Balkanlardaki tüm Latin kiliselerini ziyaret edecekti. Zorlu bir yolculuk sonunda İstanbul’a gelen Cedulini, Ocak 1580-Nisan 1581 arasında burada kaldı (Charles A. Frazee, Katolikler ve Sultanlar, Cemile Erdek (çev.), İstanbul: Küre Yayınları, 2009, s. 84).

107

Frazee, Katolikler ve Sultanlar, s. 85.

108 Piskopos Cedulini’nin rakamlarının abartılı olduğu konusunda bkz. İnalcık, “Ottoman Galata, 1453-1553”, s. 103.

109

Frazee, s. 85.

110

146

Belgede Osmanlı Galatası (1453-1600) (sayfa 152-157)