• Sonuç bulunamadı

1.6. Bütçe Açıklarının Finansman Yöntemlerinin Makro Ekonomik Etkiler

1.6.2. Dış Borçlanmanın Makro Ekonomik Etkiler

1.6.2.2. Fiyat İstikrarı Üzerine Etkiler

Bütçe açığını kapatmak amacıyla dış borçlanmaya başvurulmasının fiyat istikrarı üzerindeki etkisi öncelikle uygulanan kur politikası dolayısıyla kurların değerlenme düzeyi (eksik, gerçekçi, aşırı değerli) ile ilgilidir. Nitekim, dış borç kullanımının herhangi bir müdahale olmaması durumunda beklenen teorik etkisi kurların düşmesi yönündedir. Bu durumda dış borç kullanımının göreli olarak ucuzlayan ithal ürünler nedeniyle anti-enflasyonist bir etki yaratması beklenir.

75 Kenan Tanrıkulu, “Türkiye`de Ekonomik Büyüme ve Dış Borçlanma İlişkisi”, http://ekutup.dpt.gov.tr/kamumali/tanrikul/disborc.pdf (03.05.2007)

Diğer taraftan dış borç kullanımı sonrasında ülkede bir parasal genişleme yaşanabilecek bu da likidite bolluğu yaratarak faizlerin düşmesine neden olabilecektir. Bu gelişmeye bağlı olarak tüketim ve yatırım talebi artacak dolayısıyla da enflasyon yükselecektir.

Görüldüğü gibi dış borçlanma daha çok enflasyon üzerinde etkili olmakta ve bu etkinin düzeyi de ülke koşullarına göre değişmektedir. Bununla birlikte unutulmaması gereken bir boyut da alınan dış borçların geri ödenmesi sürecinde faiz de ödeneceğinden yukarıda açıklanan etkilerin tersine bir sonuç yaratacağıdır.

1.6.2.3. Ödemeler Dengesi Üzerine Etkisi

Dışa açık ekonomilerde ödemeler dengesi ve bütçe açığı arasındaki ilişki üzerinde önemle durulan konularından biri olmuştur. Bir ülkenin, milli gelir seviyesi, tüketicilerin zevk ve tercihleri, ticaret yapılan diğer ülkelerin milli gelir seviyesi, ülke parasının diğer paralar karşısındaki değeri ödemeler dengesini belirleyen faktörlerden başlıcalarıdır. Bu faktörlerin bütçe açıklarından etkilenmesi dolaylı da olsa ödemeler dengesini de etkileyecektir.

Yukarıdaki açıklamaları, dışa açık bir ekonomide milli gelir eşitliği ile açıklamak mümkündür.

Y= C + I + G + (X-M)

Y milli geliri, C tüketimi, I yatırımları, G kamu harcamalarını, (X-M) `de dış ticaret dengesini göstermektedir. Ve aşağıdaki özdeşliklerde CA ile ifade edilecektir.

Yukarıda yer alan eşitliği;

CA= Y – (C + I + G) Şeklinde de yazabiliriz.

(C+I+G) bir ekonomideki toplam harcamaları göstermektedir. Dışa açık bir ekonomide dış kaynaklar sayesinde toplam tasarrufu aşan miktarlarda yatırım yapılabilmektedir. Dolayısı ile I=S eşitliğini;

S= I + CA şeklinde de yazabiliriz.

Bir ekonomide özel kesim tasarrufunu (Sp) milli gelirden vergi miktarı (T) ve

tüketimi düşerek hesaplayabiliriz. Sp= Y-T-C

Aynı şekilde, kamu tasarruf miktarını da, Sg = T-G şeklinde ifade edebiliriz.

Özel kesim tasarrufunda Y yerine milli gelir özdeşliğini yazdığımızda Sp= I + CA + (G-T) olmaktadır.

Bu özdeşlikte yer alan G-T bütçe açığını vermektedir. Özdeşliği;

CA= Sp - I- (G-T) şeklinde yazarak bütçe açıkların ile dış ticaret açığı açığı arasındaki ilişki görülebilmektedir. Bu özdeşlikten de anlaşıldığı üzere bütçede meydana gelen açıklar dış ticaret açığını da artırmaktadır.76

Yukarıdaki eşitliği, Y= C+I+G+(X-M)= C+S+T I+G+X= S+T+M (X-M) = (S-I)+( T-G) TD = BD + SD Şeklinde de yazmak mümkündür.

Keynesyen görüşe göre esnek döviz kuru ve sermaye mobilitesinin yüksek olduğu bir ekonomide, kamu harcamalarının artması ulusal tasarrufları azalmasına sebep olacaktır. Ulusal tasarrufların azalması ve açığın kapatılması için gerekli finansmanın dış borçlanma ile karşılanması ise faiz oranlarını yükseltecek, faiz oranlarının yükselmesi, yurtdışındaki yatırımcıları çekerek ulusal paranın değer kazanmasına sebep olacaktır. Değer kazanan ulusal para cari işlemler dengesinin bozulmasına neden olacak ve ticaret açığı meydana gelecektir.77 Kamu harcamalarının artmasına bağlı olarak oluşan bütçe açığının cari işlemler dengesini olumsuz yönde etkilendiği bu duruma "ikiz açık" adı verilmektedir.

76 G.A.Vamvoukas, “ Have Large Budget Deficits Caused Increasing Trade Deficits? Evidence From A Developing Country” Atlantic Economic Journal, Vol.25, Issue 1, ( march 1997), s.81-82

http://www.springerlink.com/content/l285p639h5887362/fulltext.pdf

77Richard T. Froyen, Macroeconomics Theories And Policies, Sixth Edition, Prentice Hall Inc., New Jersey, 1999,s.396

Şekil 6: Dış Borçlanma ve Cari Açık

Sermaye mobilitesi yüksek olan bir ekonomiyi temsilen çizilen şekil 6`da denge noktası E0`dır. Bu denge noktasında faiz oranı i0 ve milli gelir düzeyi Y0`dır.

Genişletici politikalar sonucu IS eğrisi sağa kayarak IS`konumuna gelir. Meydana gelen açığın dış borçlanma ile de finansmanı sonucu i1 faiz düzeyinde E1 noktasında

denge oluşacaktır. Bu denge noktasında potansiyel bir dış fazla oluşacak bu nominal döviz kurunu düşürerek, ihracatın azalmasına, ithalatın ise artmasına sebep olarak IS eğrisini sola kaydıracaktır. Dolayısı ile bütçe açıklarının dış borçlanma ile finansmanı cari açık üzerinden ödemeler dengesini de olumsuz etkileyebilecektir.

1.6.2.4. İstihdam Üzerine Etkisi

Dış borçlanmanın istihdam üzerine etkisi dolaylı kanallar yoluyla gerçekleşmektedir. Nitekim, dış borçlanma büyüme ve ödemeler dengesi kanalıyla istihdamı etkilemektedir. Daha önce açıklandığı üzere, dış borçlanma, bu kaynakların doğru ve etkin kullanılması durumunda büyümeyi olumlu yönde etkileyecektir. Bu büyümenin ise istihdamı artırması beklenir. Kuşkusuz büyümenin yaratacağı yeni

0

Y

0

Y

LM E E11

IS

E E00 BP

IS

1

Y1 Y0 i i1 i0 BP` IS IS`

istihdam miktarı kullanılacak teknik seçimine (emek-yoğu veya sermaye yoğun) bağlıdır.

Dış borçlanmanın ödemeler dengesi kanalıyla istihdam üzerinde yaratacağı etkiler ise dış borçlanmaya bağlı olarak kurlar ve dış ticaret yoluyla olacaktır. Nitekim, borçlanma sonrası ülke içinde döviz miktarındaki artışa bağlı olarak ilk etki kurlar üzerinde olacaktır. Genelde kurların düşmesi şeklinde gerçekleşmesi beklenen bu ilk etki, beraberinde ithalatta artışı ve ihracatta düşüşü (yavaşlaması veya ithal girdiye yönelme) getirmektedir. İthalatın artması ve ihracatın gerilemesi, ilgili firmalarda üretim dolayısıyla istihdamın azalmasına neden olabilecektir.

Dış borçlanmanın istihdamı arttırıcı etkisi de borçlanma ile artan para arzının faizleri düşürerek yatırımlarda artış meydana getirmesi sonucu gerçekleşebilecektir. Dolayısıyla, hangi etkinin ön plana çıkacağı ülke koşullarına göre değişecektir.

Dış borçlanmanın istihdam üzerine doğrudan bir etkisi olmamakla birlikte büyüme ve ödemeler dengesi üzerinde meydana getirdiği etkiler ışığında borçlanmanın büyümeye katkısının pozitif olacağını savunan görüş, dış borçlanmanın istihdamı da arttıracağını savunmaktadır. Diğer taraftan, dış borçlanmanın ödemeler dengesini olumsuz etkileyeceğini savunan görüş açısından da dış borçlanmanın istihdamı olumsuz etkilenebileceği ifade edilebilir.

1.6.2.5.Gelir Dağılımı Üzerine Etkisi

Dış borçlanma yapıldığı dönemde bir gelir teşkil etmesine karşılık, gelecek dönemler için ekonomi üzerinde yük oluşturmaktadır. Borçların geri ödenmesi aşamasında toplanan vergilerin daha büyük bir kısmı borçların faiz ve anapara ödemesine gidecektir. Ödenen faizlere bağlı olarak bir taraftan kamu harcamalarının kısılması gerekecek diğer taraftan da dışarıya bir kaynak aktarımı olacaktır. Bu durum da hem devletin gelir dağılımını iyileştirmek için kullanabileceği kaynakların azalması anlamına gelecek hem de içerde paylaşılacak geliri azaltacaktır.

Dolayısıyla dış borçlanmanın gelir dağılımı üzerindeki etkisi, alınan borçların nasıl kullanıldığı kadar faizlerin hangi harcamaların azaltılarak ödeneceği ve vergi sisteminin yapısına bağlı olarak şekillenecektir. Ancak genelde karşılaşılacak sonucun gelir dağılımının bozulması yönünde olacağını söylemek, Türkiye örneğinde olduğu gibi, yanlış olmayacaktır.