BEŞ EKSENLİ KİŞİLİK ANALİZİ MODELİNİN UYGULAMASI
2.1. SİS VE GECE
2.1.3. Beş Faktör Kişilik Analizi
Suçluluk hissetmenin aksine eşiyle ilişkisinin de canlandığını ve daha iyi olduğunu da söyler:
“Neden çocuklarımın yanına gitmekten vazgeçtim? Mantığımla verdiğim bir karar değil, duygusal bir tepki. Ama basit bir açıklaması da var: Mine’den haber almam daha önemli. İnanın bana bu, çocuklarımı sevmem için de gerekli. Tuhaf bir duygusal denge oluşmuş içimde. Bu dengenin bir ucunda Mine yer alıyor, öteki ucunda Melike ile çocuklar var. Mine’nin kaybolmasıyla bu denge bozuldu, sanki onunla birlikte Melike’yi ve kızlarımı da yitirdim.
Belki yadırganacak bir durum; ikisiyle birlikteyken hiç suçluluk duymuyordum; ne Mine’ye ne de Melike’ye karşı”( Ümit, 2014a, ss. 92-93 )
Mine’yle ilişkisi buradan da anlaşılacağı üzere Sedat’ın hayatında dönüm noktasıdır. Bu durum tasvirlere de yansır. Çocukluğunun geçtiği evin tasvirindeki canlılık ve renk kullanımı ailesiyle beraber yaşadığı evde yok iken, Mine’nin evinde yeniden görülür.
Tüm bu veriler bize Sedat’ın Mine ile ilişkisi konusunda Binbaşı Yıldırım’a karşı suçluluk hissettiğini göstermektedir. İşini hayatındaki birinci konumundan indirmesi suçluluğun sebebi olarak karşımızdadır.
canlılığının anlaşılabileceği bir ayrıntı görülememektedir. Dolayısıyla Sedat’ın bu sıfatlardan hangisini taşıdığına dair kanaat belirtilememiştir.
Çekingen/Girişken sıfatlarına bakıldığında:
Daha önce de söylendiği üzere Sedat’ın sosyal ilişkileri romanda yok denecek kadar azdır. Mine komşusunun kızıdır ve sonradan sevgilisi olmuştur ancak bu ilişkinin nasıl başladığına dair bir bilgi yoktur. Diğer yandan komşuluk ilişkileriyle ilgili olarak da bilgi yoktur. Apartman görevlisini iyi tanıyor olması ise girişkenliği konusunda fikir vermekten uzaktır.
Eşi ile ilişkisi aile ortamında tanışmasıyla başladığı bilinmektedir. Bu sebeple bu ilişki vesilesiyle girişkenliği hakkında kanaat oluşmamıştır. İşi haricinde girdiği başka bir sosyal ilişki romanda verilmediğinden çekingen veya girişken olduğuna dair bir kanaat oluşmamıştır.
Yalnızlığı Seven/ Yalnızlığı Sevmeyen sıfatlarına bakıldığında:
Soruşturma dışında sosyal ilişkileri verilmemiş olan Sedat’ın yalnızlığı sevip sevmediği hakkında yorum yapmak için elde doğrudan veri bulunmamaktadır.
Ancak Sedat’ın yaşamına bakıldığında bazı çıkarımlar yapılabilmektedir.
Sedat yaralı iken gördüğü hayalde kalabalık aile sahnesinde mutluluk görünür.
Eşi ile evlenme sürecine bakıldığında da yalnızlığı sevdiğine dair bir bilgiye ulaşılmaz. Binbaşı Yıldırım’ın ölümünden sonra başlayan yasak aşkı iş yerindeki hareketliliğin bittiği anda hayatına başka birini soktuğunu göstermektedir. Nitekim Mine’nin dönmesi konusunda ümidini kestiğinde de eşine yaklaştığı görülür.
Dolayısıyla tüm bu bilgilere göre Sedat’ın yalnızlığı sevmeyen biri olduğu çıkarımını yapmak mümkündür.
2.1.3.2. Yumuşak başlılık
Hoşgörüsüz / Hoşgörülü sıfatlarına bakıldığında:
Sedat, soruşturmalar sırasında yardımcısı Mustafa’nın aşırı şiddet uygulaması ve konuşmasını hoşgörü ile karşılamaktadır. Ancak soruşturmalarda kendisinin de şiddet kullanıyor olması bu durumu normal karşıladığını göstermektedir. Diğer yandan Mine’nin ayrılmak istediğini belirttiği görüşmede öfkelenerek hakaret etmesi dikkate değerdir. Amcası ile de soruşturma sürecinde hoşgörülü davranırken sonuca gelindiğini hissettiği an aynı hoşgörüyü göstermemesi göz önüne alınınca Sedat’ın birinci dereceden kendisini ilgilendiren tutum ve davranışlarda hoşgörülü olmadığını söylemek doğru olacaktır.
Öfkeli/ Ilımlı sıfatlarına bakıldığında:
Sedat’ın ılımlı olduğuna dair hiçbir emare yok iken öfkelilik konusunda çok sayıda örnek bulunur. İş arkadaşı Orhan’la görüşmesinde kontrolü kaybedip sinkaflı küfür ettiği, alıntılarıyla beraber sosyolojik yapının incelendiği başlıkta verilmişti.
Başka kontrolünü kaybederek hakaret ettiği yer ise Mine’yle ayrıldıkları gündür.
“Yaptığın kahpelik,” diye bağırmıştım. Susmuş, başını öne eğmişti. Nefretle sürdürmüştüm konuşmamı. “Söylesene, ikimizi birden nasıl idare ediyorsun?” (Ümit, 2014a, s. 159)
İlişkinin başından itibaren kendisi evliyken, Mine’yi başkasıyla görüşmekle itham edişini hakaretle sonuçlandırdığı görülür. Bu sebeplerle Sedat’ın öfkeli bir yapıya sahip olduğuna şüphe yoktur.
Karşıt/Uzlaşmacı sıfatlarına bakıldığında:
Uzlaşma ile ilgili romanda iki olay geçmektedir. Mine’yle ayrıldıkları sahnede Mine’nin ayrılma taleplerine karşı uzlaşmacı bir tavırla yaklaşarak onu ikna etmeye çalıştığı görülür ki burada aslında uzlaşmacı değil kendi talebinin zamanla galip gelmesi umududur. Bu sonucun çıkarılmasının sebebi, Mine Sedat’ın isteğini kesin bir dille reddettiğinde Sedat’ın hakaretlere başvurmasıdır.
Diğer sahne ise amcasıyla olan son görüşmesidir. Sedat’a burada uzlaşı ve yeni bir pozisyon önerildiğinde teklifi reddederken, daire başkanı olan amcasıyla restleştiği de görülür.
Sedat’ın uzlaşmacı olmadığı açıktır. Fakat çatışmaya girmeden önce ikna yoluna başvurmaktadır. Kendi isteklerinin kabul edilmeyeceğini anladıktan sonra da çatışmayı başlattığı görülür. Dolayısıyla ortada bir yapı karşımızdadır.
Kendine Dönük / Yumuşak Kalpli sıfatlarına bakıldığında:
Romanda Mine’nin ev sahibi Madam Eleni’ye yardım ettiği bölümde aslında sadece Mine’yi bulmak için önüne çıkan bir imkânı değerlendirdiği görülür. Ancak asıl karar verilecek bilgi yaşadığı yasak ilişki, eşi ve ailesiyle ilgili düşüncelerindedir. İç monologlarında yaşadığı yasak ilişki hakkında hiçbir suçluluk hissetmediği açıkça belirtilmektedir. Bunun yanı sıra Sedat, yasak ilişkisi sayesinde ailesine karşı ilgisinin arttığını düşünmektedir.
Mine ile ilişkisi konusunda hissettiği suçluluk sadece Binbaşı Yıldırım’a karşıdır.
Buradaki suçluluk hissi kendine dönük yapıda yumuşak bir değişim gibi görünse de Mine ile olan ilişkiyi Sedat bitirmemiştir. Dolayısıyla Sedat’ın kendine dönük yapısı olduğu şüphesizdir.
2.1.3.3. Güvenirlilik/ Öz Disiplin
Düzensiz/ Düzenli sıfatlarına bakıldığında:
Sedat’ın düzenli yahut düzensiz olduğuna dair bir veri bulunmaz. Kontrolü kendisinde olan ofisi ve arabasının iç düzeni hakkında dolaylı dahi olsa bir veri yoktur. Kontrolün kendisinde olmadığı evinin düzeni ile Mine’nin evinin düzeni hakkındaki bilgiler kanaat oluşturulması için önemlidir. Yıldırım’ın eşi ile görüşmesinde gördüğü düzenliliği kendi eviyle karşılaştırır:
“Kapıda karşılıyor beni Gülseren abla. Ev tıpkı bizimki gibi düzenli, tertemiz.”
(223)
Yıldırım’ın eşinin evi hakkındaki bu yorum Sedat’ın evinin de gayet düzenli olduğunu gösterir. Ancak Sedat’ın son iki yılında ve hayatında önemli etkisi olan Mine’nin evinde durum farklıdır. Sedat’ın evi kadar düzenli olmadığı kesindir ve bu durumdan Sedat’ın rahatsız olduğuna dair bir söylem görülmez. Bu verilerden Sedat’ın düzenli yahut düzensiz olduğu hakkında kesin bir kanıya varmak mümkün olmasa da düzenli yahut az düzenliliğe karşı bir itirazının bulunmadığı söylenebilir. Dolayısıyla Sedat’ın bu sıfatlar konusunda ortada olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Kurallara Bağlı Olmayan / Kurallara Bağlı sıfatlarına bakıldığında:
Sedat ve Yıldırım’ın birlikte hazırladıkları raporla yeni bir yapılanma talep etmelerinin teşkilat içerisinde bir sıkıntıya sebep olduğu bilinmektedir. Geleneksel yapıya göre aykırı düşüncelere sahip olduğu ancak düşüncelerini ve tekliflerini sistem içerisinde seslendirdiği görülür. Soruşturma sırasında yaptıklarında da kurallara aykırı bir davranışı yahut davranışın sonuçları hakkında bir bilgi belirtilmemiştir. Bu bilgilere dayanarak Sedat’ın kurallara bağlı olmayan bir yapıda olmadığı kesin olarak söylenebilir. Ancak kurallara katı bir şekilde bağlı olduğunu söylemek de mümkün değildir. Suikast sonrası Sedat’ın amcası tarafından verilen emir açıktır. Sedat’ın soruşturmayı yürütürken tek başına hareket etmeyip yanında yardımcısı Mustafa’yı da sürekli bulundurması emredilmiştir. Sedat bu emre aynı gün içinde uymaz ve Mine’nin evine tek başına gider. Fakat amcasının onu Mine’nin evinde bekliyor olması Sedat’ı emre itaatsizliğinin beklendiğini göstermektedir. Dolayısıyla Sedat’ın kurallara bağlı olmakla birlikte onlara kayıtsız şartsız birincil anlamları doğrultusunda uymak yerine farklı yorumlar getirdiği ortadadır.
Bu durumu destekleyen diğer veri ise Sedat’ın polislik yerine mevcut görevini seçmesini açıkladığı monologlarıdır. Oyun içerisinde sadece oyuncu statüsünde olmak olarak adlandırdığı polislik yerine amcasının görevi için her şeyi yapma imkânı vaadini tercih ettiğini monologlarında belirtmektedir. Dolayısıyla Sedat’ın kendi kurallarını koyabilen bir yapıda olduğu söylenebilecektir. Bu sebeplerle Sedat’ın ortada olduğu açıktır.
Gevşek/ Sorumlu-Kararlı sıfatlarına bakıldığında:
Sedat’ın sorumluluğu hakkındaki bilgi belki de eserde en somut olarak verilen bilgidir. Sedat’ın teşkilatında ciddi tepkilere sebep olacak düşüncesini dile getirmekten çekinmediği, altına imza attığı raporla çok açıktır. Yıldırım öldükten
sonra da bu söyleminden geri çekilmemiştir. Bunun ötesinde sosyolojik yapı başlığı altında verdiğimiz alıntıda görüleceği üzere sonucu ne olursa olsun fikrini değiştirmeyeceğini de açıkça belirtir.
Romanın sonunda kendisine teklif edilen pozisyon da sorumluluğu hakkında bir veridir. Ancak pozisyon teklifinde akrabalığın etkisi de olabileceğinden bu verinin sonuca sağlıklı bir katkısı olmayacaktır. Sonuç olarak bakıldığında gevşek sıfatına nail olacak bir veri bulunmaması ve yukarda belirttiğimiz verilere göre Sedat’ın sorumlu-kararlı bir yapıya sahip olduğu söylenebilecektir.
Heyecan Arayan / Tedbirli sıfatlarına bakıldığında:
Heyecan arayan yapı ile tedbirli yapı arasındaki fark risk alma faktörüdür.
Sedat’ın risk almaktan çekinmeyen bir yapısı vardır. Soruşturmada sonuca ulaşmak için önemli bilgiler edindiği suikastçı Cuma’nın soruşturmasında risk almıştır. Mine’nin sevgilisinin arkadaşıyla yapılan mülakatta veya çocukların cinsel istismarından kazanç sağlayanlara yapılan operasyonda risk almaktan kaçınmadığı görülür.
Bahsettiğimiz riskler körü körüne alınan riskler olmayıp kontrollü olarak alınan kararlar sonucudur. Diğer yandan Sedat’ın tedbir konusunda aşırıya kaçtığı da gözlemlenemez. Dolayısıyla Sedat’ın heyecan arayan/ tedbirli olmak üzere ortada bir yapıya sahip olduğu kesin olarak söylenebilir.
2.1.3.4. Duygusal Tutarsızlık
Duygusal Tutarlı / Duygusal Değişken sıfatlarına bakıldığında:
Sedat’ın kontrol konusunda fazlasıyla duyarlı olduğu daha önce belirtilmişti.
Dolayısıyla soruşturma amaçlı görüşmelerinden sağlıklı veri elde etme imkânı bulunmamaktadır. Ancak genel olarak bakıldığında Sedat birden çok konuda baskı altındadır. Canına kast edilen bir suikasttan yeni kurtulmuştur. Hayata bakış açısını değiştiren sevgilisi onu bir anda terk etmiş ve hemen arkasından kaybolmuştur. İş konusunda da ciddi bir baskı altında olduğu görülür. Tüm bu baskılara rağmen Sedat’ın herhangi bir duygusal tutarsızlık verisi olan tutum ve davranışı yoktur.
Özellikle amcasıyla diyaloglarında son derece tutarlıdır. Ancak bu sıfatlar için en önemli konu Mine ile ilişkisidir. İç monologlarından anlaşıldığı kadarıyla Mine ile ilişkisi sırasında eşine karşı herhangi bir suçluluk hissetmez. Mine’nin öldüğüne inanmaya başladığı zamanlarda da hislerinde değişiklik görülmediği gibi eşine karşı tutum ve davranışında da değişiklik görülmemektedir. Tüm bu bilgiler ışığında Sedat’ın duygusal olarak tutarlı olduğu açıktır.
Rahat / Endişeye Yatkın sıfatlarına bakıldığında:
Sedat teşkilatında tecrübeli bir personeldir ve amcası aynı teşkilatta daire başkanı pozisyonundadır. Dedesinin de eski mensuplardan olduğu da bilinmektedir. Bazı arkadaşlarıyla beraber verdiği rapor konusunda ciddi bir baskı bulunur:
“…
Sakin ol,” diyorum.
Orhan şaşkınlıkla yüzüme bakıyor.
“Nasıl böyle rahat olabiliyorsun.”
…
“Umarım düşündüğün gibidir.”
“Elbette öyle, ama sen böyle panik halinde kapı kapı dolaşırsan, teşkilatta muhalefet var sanıp gerçekten de bir temizliğe başlayabilirler. Sakin ol ve sana sorulanlara makul yanıtlar ver.””
Sen de dikkatli ol ve iyimserliğini aptallığa vardırma. Yıldırım’ın başına gelenleri unutma.”(Ümit, 2014a, s. 73)
İş arkadaşı olan Orhan’ın bu baskıya dayanamadığı burada çok açıktır. Fakat Sedat’ta herhangi bir endişe yoktur. Bu tutumda akrabalık ilişkilerinin etkisi hakkında açık bir söylem olmasa da endişeye kapılmasına engel olduğu yorumu yapılabilecektir. Ancak romanın sonunda amcasıyla restleşmesi akrabalıkları sebebiyle işini kaybetmeme rahatlığı içerisinde olmadığı şeklinde değerlendirilebilir. Dolayısıyla Sedat’ın ortada bir yapı gösterdiğini söylemek daha makuldür.
Kendine Güvenli / Kendine Güvensiz sıfatlarına bakıldığında:
Daha önce de söylendiği üzere okuyucunun şahit olduğu Sedat’ın iletişimlerinin tamamına yakını soruşturma sırasındadır. Soruşturmalarındaki tutumu kendine güvenli bir yapıyı gösterse de uzun yıllar çalışmış olması ve gücün de kendisinde olmasının etkileri de olacağı göz ardı edilemez. Ancak altına imza attığı raporda bildirdiği fikirlerden vaz geçmemesi bu rapor yüzünden işinden bile olabileceği değerlendirildiğinde kendine güvenen bir kişi olduğu açıktır.
2.1.3.5. Gelişime Açıklık
Somut Düşünen / Analitik Düşünen sıfatlarına bakıldığında:
Bu başlık altında hangi tarafta olduğunu açıkça söylemek zordur. Sedat’ın soruşturmalarında çok yönlü düşündüğüne dair sağlıklı bir veri yoktur.
Soruşturmasına baştan veya sondan başlamamıştır. Önüne gelen verilere göre
hareket ettiği Madam Eleni’nin kızının kaçırıldığı iddiasındaki çalışmaları ve yaptığı operasyonla açıkça ortadadır. Diğer yandan soyut kavramlar hakkında bilgi ve düşüncesi Sinan Dalya isimli kitapçıyla görüşmelerinde açıkça ortaya çıkar:
“(Sedat) “Bugünlerde hangi yazarlar okunuyor?”
(Sinan) “ Çağdaş Batı yazarları var. Modernizmi eleştiren kitaplar pek tutuluyor. Kimi postmodern romanlar ilgi çekiyor.”
Modernizmin eleştirisi, postmodernizm, doğruyu söylemek gerekirse bunlardan hiçbir şey anlamıyorum.”(Ümit, 2014a, s. 111)
Sinan Dalya, Mine’nin sevgilisi olan Fahri’nin yakın arkadaşıdır. Sedat kimliğini gizleyerek ondan bilgi almak için görüştüğünde yukarıdaki diyalog gerçekleşir.
Sevgilisi Mine’nin ressam olduğu değerlendirildiğinde en azından Sedat’ın fikir akımlarına kulak misafiri olması beklenmelidir. Bulunduğu teşkilatta yönetici pozisyonda olduğu da değerlendirildiğinde Sedat ortalamanın üstünde okuyor olmalıdır. Ancak modernizm ve postmodernizm hakkında hiçbir şey bilmemesi iki durumun Sedat’ta olmadığını açıkça göstermektedir. Çalıştığı teşkilatın yeniden yapılanmasıyla ilgili rapordaki varlığı göz önüne alındığında taleplerinin yaşayarak gördüğü aksaklıklardan kaynaklı olduğu çok açıktır. Bu bilgiler ışığında Sedat’ın analitik düşünen biri olduğunu söylemek imkân dâhilinde değildir. Daha çok somut düşünen bir yapıdadır.
Hassas Olmayan/ Duyarlı sıfatlarına bakıldığında:
Sedat’ın hassas olmadığını açıkça söylemek imkânsızdır. Ancak duyarlılıkla ilgili de şüphe vardır. Yardımcısı olan Mustafa’ya karşı müşfiktir:
“Ayağa fırlayıp Mustafa’yı yakalıyorum. Operasyonu o yönetiyor olsaydı çoktan hastanelik etmişti Neco’yu.”(143)
Sorguda Mustafa kontrolünü kaybettiğinde sert davranmadığı gibi gayet yumuşak bir şekilde uyardığı görülür. İş yerinde Orhan ile konuşmalarında da son ana kadar sert davranmamıştır. Tüm bunlara rağmen zarar gören kendisi olduğunda duyarlılığın kaybolduğu görülür. Mine’nin ayrılma isteğinin konuşulduğu görüşmede; “Yaptığın kahpelik,” (Ümt:2014a:159) şeklinde herkesin ortasında yüksek sesle mukabelesi görülür. Aynı rapora imza attığı Orhan’ın endişelerinin ve ısrarının arttığı anlarda sinkaflı mukabelesi de dikkate alındığında Sedat’ın duyarlı olmadığı da açıktır. Bu sebeplerle Sedat’ın ortada olduğunu söylemek gerekmektedir.
Muhafazakâr / Yeniliğe Açık sıfatlarına bakıldığında:
Görüşmelerden ve Sedat’ın söylemlerinden anlaşıldığına göre Sedat’ın içinde bulunduğu teşkilat eski bir teşkilattır. Yeni döneme uygun yeni yapılanma ihtiyacını görmeleri üzerine Binbaşı Yıldırım ile beraber bir rapor sundukları da bilinmektedir. Bu durum da açık bir şekilde Sedat’ın gelişime açık olduğunu gösterir. Diğer yandan yeni teşkilata girmiş olan Mustafa ile ilgili düşüncelerinde de kendi durumunu sorgular:
“Belki de bu yeni gelenler düzeltecek teşkilatı… çağın gereklerine uygun bir yapı kuracaklar. Çünkü onlar devleti, ülkeyi yalnızca kendi malları gibi görmüyorlar.”(Ümit, 2014a, s. 154)
Kendisi de yeni nesli tam olarak takdir etmese de kendi nesli olmazsa yeni neslin değişim getireceğinden emindir.
Kurumuna yenilikçi olarak bakan Sedat’ın bireysel olarak yeniliğe açık olduğunu söylemek biraz zordur. Sevgilisi Mine ressamdır ve müziği de çok seven birisidir.
Fikir akımlarını sevgilisinden duymuş olmalıdır. Ancak somut düşünce
başlığındaki alıntıda görüldüğü üzere modernizm ve postmodernizm hakkında hiçbir bilgisi yoktur. Sedat’ın kendisini bu konularda kulaktan dolma bilgilerle de olsa geliştirmediği çok açıktır. Dolayısıyla Muhafazakâr bir yapının karşımızda olduğunu söylemek makuldür.
Tablo 1 Sis ve Gece Romanı Sıfatlar Tablosu
İÇE DÖNÜK İÇE DÖNÜK/DIŞA DÖNÜK DIŞA DÖNÜK
Sakin/canlı Yok Yok Yok
Çekingen/girişken Yok Yok Yok
Yalnızlığı seven/
yalnızlığı sevmeyen
Yalnızlığı sevmeyen
DİKBAŞLI DİKBAŞLI/YUMUŞAK BAŞLI YUMUŞAK BAŞLI Hoşgörüsüz/
hoşgörülü Hoşgörüsüz Öfkeli/ılımlı Öfkeli
Karşıt/uzlaşmacı Ortada
Kendine dönük/
yumuşak kalpli Kendine dönük
DÜŞÜK ÖZ DENETİM
DÜŞÜK /YÜKSEK ÖZ DENETİM
YÜKSEK ÖZ DENETİM
Düzensiz/düzenli Ortada
Kurallara bağlı olmayan/ kurallara
bağlı
Ortada Gevşek/
sorumlu-kararlı Sorumlu-Kararlı
Heyecan arayan/
tedbirli Ortada
DUYGUSAL TUTARLI
DUYGUSAL TUTARLI /DEĞİŞKEN
DUYGUSAL DEĞİŞKEN Duygusal tutarlı /
duygusal değişken
Duygusal Tutarlı Rahat/endişeye
yatkın Ortada
Kendine güvenli/
kendine güvensiz
Kendine Güvenli SOMUT-PRATİK
SOMUT-PRATİK/GELİŞİME
AÇIK GELİŞİME AÇIK
Somut düşünen/
analitik düşünen
Somut Düşünen Hassas olmayan/
duyarlı Ortada
Muhafazakâr/
yeniliğe açık Muhafazakâr