• Sonuç bulunamadı

Aç Kapıyı Oyunu ve Bezirgan Başı Oyunu birbirine benzer. Oyun kız çocukları tarafından oynanır. Bu oyun en az beş oyuncuyla ya da daha fazla oyuncuyla oynanabilir.

Oyunculardan iki tanesi ellerini tutuşarak yukarı kaldırırlar ve “Aç kapıyı bezirgan başı, bezirgan başı

Kapı hakkı ne alırsın, ne verirsin,

Bir sıçan iki sıçan üçüncüye kapan,

diye sayarlar. Tabi o sırada diğer oyuncular sırayla geçmektedir. Geçen en son oyuncuyu elleriyle kapatırlar ve bir köşeye çekerler ona herhangi bir şey sorarlar örneğin; içi sarı, rengi sarı, enekli, ekşi vs. o oyuncuda limon olduğunu bilirse soran oyuncu grubuna geçer. Bilemezse diğer gruba geçer. Oyun her oyuncu bir gruba geçinceye kadar böyle devam eder. Daha sonra ortaya bir çizgi çizilir. Birinci grup çizginin sağına ikinci grup soluna geçer ve el ele tutuşup çizgiden birbirlerini çekmeye çalışırlar. Bu çekme sırasında oyuncular çizginin hangi tarafına geçerse o grubun üyesi olur (KK 140).

2. Bezirgan Başı Oyunu

Aç kapıyı Oyunu ve Bezirgan Başı Oyunu birbirine benzer.

Oyun kız ve erkek çocukları tarafından on veya on iki oyuncuyla oynanır. İki oyuncu seçilir. Seçilen oyuncular ellerini köprü şeklinde birleştirirler diğer oyuncular sıraya girer. Daha sonra oyuncular ellerini köprü şeklinde birleştiren oyuncuların

“Aç kapıyı bezirgan başı, bezirgan başı Kapı hakkı ne verirsin? Ne verirsin? Arkamdaki yadigar olsun, yadigar olsun Bir tavşan, iki tavşan, üçüncü dolaba kaçan”

Oyuncular köprünün altından geçerler. Oyuncular üçüncü tavşan dolaba kaçan, dediğinde köprünün altından geçen oyuncu köprünün içinde kalır. Bu arada seçilen iki oyuncuya oyun başlamadan önce hayvan isimleri tutmaları söylenmiştir. Köprünün içindeki çocuğa diğer çocuklar duymadan, hangi hayvanı seçeceği sorulur (Kuş mu tavşan mı?) Köprünün içindeki oyuncu hangi hayvanı seçerse o grubun arkasına geçer. Oyun bütün oyuncular köprünün içinde kalana kadar devam eder. Oyuncuların hepsi ebelerin arkasına geçtikten sonra uzunca bir urganla çekişmece yapılır. Çekişmede başarılı olan grup oyunu kazanır (KK 169).

3. Yağ Satarım Bal Satarım Oyunu

Oyun kız ve erkek çocukları tarafından oynanır. Oyuncular daire şeklinde oturur. Bir oyuncu bez parçası elinde daire oluşturan oyuncuların etrafında şu tekerlemeyi söyler.

Yağ satarım Bal satarım Ustam ölmüş Ben satarım.

Ustamın saçı sarıdır Satsam on beş liradır Zambak zumbak Dön arkana iyi bak.

Bu arada oturan oyunculardan hiçbirisi arkasına bakmaz. Onlar da alkışlayarak ebenin söylediği tekerlemeye tempo tutarlar. Sonra ebe elindeki bez parçasını oturan oyunculardan birinin arkasına haberi olmadan koyar. Sonra o oyuncu arkasına

oyuncunun yerine oturmaya çalışır. Eğer oturursa kovalayan oyuncu ebe olur. Eğer ebe kovalayan oyuncunun yerine oturamazsa yine ebe olmak zorundadır. Oyun böyle devam eder (KK 148).

4. Aliler Aliler Oyunu

Aliler Oyunu, Alaylar Oyunu ve Mel Mereşe Melki Tutan Oyunu, Çingele Halile Oyunu ve Ağdaylar Buğdaylar Oyunu birbirine benzer. Oyun kız çocukları tarafından oynanır. Oyun 6-10 oyuncuyla oynanır. Oyunlar eşit sayıda iki gruba ayrılır. Bu oyundaki en önemli kural tekerlemeleri bilmektir, tekerlemeler bilinmezse oyun oynanamaz. Oyuncular arada biraz mesafe kalacak şekilde karşı karşıya dizilirler. Bir taraf diğer tarafın üzerine yürüyerek:

Aliler Aliler cingan Aliler, der. Bu tekerlemeyi diğer tarafın üstüne giderek söylerler, onlar da arka arkaya yavaş bir şekilde yürürler. Sonra diğer grup aynı şekilde:

- Ne istiyorsunuz bizim saraydan? - Sizin sarayda bir güzel var?

- O güzelin ismini cismini bize bildirin.

- O güzelin ismi de cismi de (Sultan) Hanım (Oradaki kişilerden hangisini istiyorlarsa onun ismini söylerler).

- Sultan da olsun multan da olsun vermeyiz onu. - Sultan da olsun multan da olsun alırız onu. - Hani pis kızınızın bayramlık şalı?

- İşte de pis kızımızın bayramlık şalı (Daha sonra kızı isteyen taraf). - Tık tık (kapıya vurur gibi yapar).

- Kim o?

- Kızı istemeye geldik. - Kız banyoda.

- İncileri dökülür. - İncileri kaç para? - Bütün dünya.

- Al sana bütün dünya (Kızı iki oyuncu ortaya alır, ellerini tutar). - Yedirdim ekmek, içirdim su hepsi sana helal olsun.

diyerek kızı bir ileri bir geri çekerler ve en sonunda diğer gruba gönderirler. Bu oyun bu şekilde devam eder (KK 22).

5. Alaylar Oyunu

En az altı kız ile oynanan bu oyunda, iki gruba bölünmüş kızlar karşılıklı dururlar ve gruplar birbirinin üzerine yürüyerek şu tekerlemeyi söylerler;

- Alaylar, alaylar, tortop alaylar.

- Ne istersin, ne istersin bizim alaydan? - İçinizde bir güzel var onu isterim. - O güzelin adı nedir, bize bildirin? - O güzelin adı “...” güzeldir. - Uğurludur, usludur; yalnız veremem.

Tekerlemede ismi geçen oyuncu karşı gruptaki iki oyuncunun sıkı sıkıya tutuşmuş ellerini açmaya çalışır. Oyuncu el ele tutuşan oyuncuların elini açarsa kendi takımında kalır. Açamazsa diğer gruba geçer ve bu şekilde oyun son iki oyuncu kalana kadar devam eder. Oyunda kaybeden oyuncuya göbek atma cezası verilir (KK 52).

6. Mel Mereşe Melki Tutan Oyunu

Oyun kız çocukları tarafından oynanır. Oyun yirmi oyuncuyla oynanır. Oyuncular eşit sayıda iki gruba ayrılırlar. İki grup arada biraz mesafe bırakarak karşılıklı dururlar. Birinci grup oyuna başlar. Yürüyerek ikinci gruba doğru giderken şu maniyi söylerler.

- Mel mereşe melki tuta Bizden size kim gide?

- (Suna) gele. (Oyunculardan herhangi birinin adı söylenir.)

İkinci grup da istediği oyuncunun adını söyler. Suna’yı almak isteyen taraf ellerini kenetler. Eğer Suna oyuncuların kenetli olan ellerini açabilirse o gruptan bir oyuncuyu kendi grubuna alır. Ama açamazsa kendisi diğer gruba geçer. Oyun kişi ismi değiştirilerek bu şekilde devam eder. Oyun sonunda hangi grubun oyuncu sayısı fazlaysa, o grup oyunu kazanır (KK 32).

7. Çingele Halile Oyunu

Oyun kız ve erkek çocuklar tarafından on veya daha fazla oyuncuyla oynanır. Önce iki oyuncu kendi gruplarını oluşturmak için ayrılır ve bu baştaki oyuncular istedikleri diğer oyuncuları kendilerine çekerek benden olan bana gelsin, benden olan bana gelsin, diyerek gruplara ayırır. Gruplar ayrıldıktan sonra gruptaki oyuncular el ele tutuşur ve aralarında belirli bir mesafe bırakarak karşılıklı dururlar. Aşağıdaki sözlü formülü iki grup karşılıklı birbirinin üstüne giderek söyler, Bir grup diğerinin üzerine giderken karşıdaki grup yavaş yavaş geri geri yürür.

- Halile halile, çingele halile. - Ne ister ne ister bizim saraydan?

- İçinizde bir güzel var, bir şirin var onu isteriz. - O güzelin, o şirinin adı neymiş?

- O güzelin, o şirinin adı Şüheday’mış, - Şüheda’da olsa Müheda da olsa alırız onu. - Yedirdik içirdik.

diyerek adı geçen oyuncuyu yollar. Birinci gruptaki iki oyuncu ellerini sıkıca tutarlar, gelen oyuncu da kenetlenmiş elleri açmaya çalışır. Açarsa oyuna ikinci grup başlar açamazsa birinci grup başlar. Oyun böyle devam eder (KK 122).

8. Ağdaylar Buğdaylar Oyunu

Oyun kız çocukları tarafından on veya on iki oyuncuyla oynanır. Oyuncular iki gruba ayrılır. Gruptaki oyuncular birbirlerinin elini sıkıca tutarlar. Gruplar karşılıklı olarak birbirlerinin üzerine yürüyerek şunları söyler.

- Ağdaylar buğdaylar, salkım saraylar. - Ne ister ne ister, bizim saraydan? - İçimizde bir güzel var, onu isteriz.

- O güzelin ismi ne, cismi ne bize söy1eyin.

- O güzelin ismi de, cismi de ...hanımdır. (Bir oyuncunun ismi söylenir). İsmi söylenen oyuncu diğer gruptaki oyuncuların elini açmaya çalışır. Eğer açarsa kendi grubuna gider. Açamazsa diğer gruptan olur. Oyunun sonunda hangi gruptaki oyuncu sayısı daha çoksa oyunu o grup kazanır (KK 168).

9. Top Top Kadife Oyunu

Oyun sadece kızlar tarafından beş veya altı oyuncuyla oynanır. Oyuncular el ele tutuşarak daire olup yürürler, içlerinden biri baş olur. Şu tekerlemeyi söylerler:

“Top top kadife Kızın adı Hanife Oturmuş çalı toplar” (Çalı topluyor gibi yapılır) İçinde bülbül olsa

O bülbül benim olsa İki kardeşim olsa Biri ay biri yıldız

Hop çokomelli çokomelli Akşam yedim salata

Baş olan kimse:

Kız senin baban kerata,

diyerek parmağıyla arkadaşlarını sayar, parmağı hangi oyuncuyu gösterirse, o oyundan çıkar. Sona kalan baş olur (KK 28).

10. Elele Pamuk Oyunu

Bu oyun kız ve erkek çocukları tarafından beş ya da daha fazla oyuncuyla oynanır. Oyuncular el ele tutuşarak daire oluştururlar. Hepsi birden “El ele pamuk yollarda kaldık.” diyerek dönerler. Oyun bu şekilde devam eder (KK 36).

11. Tombiş Nine Oyunu

Oyun kız çocukları tarafından en az altı oyuncuyla oynanır. Oyuncular bir daire oluştururlar. Ortaya bir oyuncu geçer. Ortadaki oyuncu çeşitli tekerlemeler söyler. Bu tekerlemelerden birisi şöyledir:

Kelebek

Yel estikçe uçuşan yapraklara benziyor. Durmadan yorulmadan daldan dala geziyor. Sanki canlı çiçektir açar bahar olunca, Kanatları ipektir bozulur dokununca.

Daha sonra “Kelebek kime konsun, güzel kelebek” denilerek bir oyuncunun ismi söylenir. O oyuncu ebe olur ve ortaya geçer. Oyun böyle devam eder. Oyunun oynanabilmesi için oyuncuların tekerlemeyi bilmeleri gerekmektedir (KK 41).

12. Sarı Yılan Oyunu

Kız ve erkek çocukların birlikte oynadıkları bir oyundur. Oyuncu sayısında sınırlama yoktur. Kız oyunculardan birinin eline sarı renkli bir bez sarılır. Yanında duranlar şu tekerlemeyi söylerler:

“Bir sarı yılan kovaladı beni, On yedi yerimden yaraladı beni,

Çağırın benim güzel annemi, Alsın yılanı, sarsın koluna!”

Kız oyunculardan biri “anne” olarak şu cevabı verir: Alamam kızım alamam,

Yılanı koluma saramam!”

Oyuncu daha sonra ebenin yanından ayrılır.

Ebe aynı tekerlemeyi söyleyerek bu kez babasını çağırır. Baba da aynı cevabı verir. Ebe, son kez:

Çağırın benim sevgilimi,

Alsın kolumdakini sarsın koluna!” der. Erkek oyunculardan biri gelir:

“Alırım yılanı, sararım koluma!” diyerek ebenin koluna girer ve alkışlarla oradan uzaklaşırlar. Oyun bu şekilde devam eder (KK 104).

13. Kırmızı Balık Oyunu

Oyun kız ve erkek çocukları tarafından beşten fazla oyuncuyla oynanır. Oyunculardan biri kırmızı balık olur. Sonra bir erkek oyuncu seçilir. Oda balıkçı Hasan olur. Kırmızı balık olan oyuncu arkadaşlarının oluşturduğu dairenin içine geçerek balık gibi yüzmeye başlar. Diğer çocuklar da el ele tutuşup kırmızı balığın etrafında dönerler şu tekerlemeyi söylerler.

Kırmızı balık gölde Kıvrıla kıvrıla yüzüyor Balıkçı Hasan geliyor Oltasını atıyor

derler. Tekerleme bittikten sonra balıkçı taklidi yapan oyuncu elinde oltasıyla gelir ve kırmızı balığı yakalamaya çalışır. Bu arada kırmızı balık da arkadaşlarının oluşturduğu çemberin içinde kaçmaya başlar. Oyun böyle devam eder. Bu oyun evde de oynanabilir (KK 208).

14. Kabakçı Bacı Oyunu

Oyun kız çocukları tarafından en az on oyuncuyla oynanır. Oyunda oyuncunun gözünü bağlamak için bir eşarp veya uygun bir bez parçası kullanılır. İki grup oluşturulur. Grup başkanları ayakta durur, grup üyeleri çömelir. Grup başları grup üyelerine isim koyar (meyve, sebze, vb.) ve grup başları arasında karşılıklı şu konuşma geçer:

- Kabakçı bacı kabakların pişti mi? - Pişti.

- Neyle geleyim? - Kırlarda seke seke. - Ortada kuyu var. - Yandan geç. - Köpek var. - Hoşt hoşt.

der ve gelir. Karşı gruptaki oyuncuların başına pişmemiş, pişmemiş, diyerek sırayla dokunur ve oyunculardan birini seçerek pişmiş, der ve onun gözlerini bir bez parçası veya eşarpla bağlar. Kendi grubundan bir meyve çağırır mesela kiraz. Kiraz gelir, gözü kapanan oyuncun kirazın başına vurur ve kiraz geldiği yere tekrar döner. Oyuncuların hepsi arkasını döner. Oyuncular ellerini birbirlerine vurarak hep bir ağızdan: “ Ben vurdum.” der. Gözü bağlanan oyuncunun gözü açılır, o grubun yanına götürülür kimin başına vurduğunu bulması söylenir. Gözü bağlanan oyuncu hangi oyuncunun başına vurduğunu bilirse vuran oyuncuyu kendi grubuna alır. Eğer bilemezse kendisi diğer gruba geçer. Oyun böyle devam eder oyunun sonunda hangi grubun sayısı çoksa o grup oyunu kazanır (KK 171).

15. Şarkı Söyleme Yarışması Oyunu

Oyun kız ve erkek çocukları tarafından altı oyuncuyla oyundur. Oyunculardan biri ebe seçilir. İki tane çizgi çizilir. Çizgilerin arasında belirli bir mesafe olmalıdır. Ebe çizgilerden birinin ortasına geçer. Diğer oyuncularda ebenin iki yanına sıralanırlar. Ebe bir harf söyler. Ebenin yanındaki oyunculardan biri de o harfle başlayan bir şarkı söyleyerek karşıya gider. Oyuncular her defasında farklı bir şarkı söylemelidir. Aynı şarkıyı tekrar söyleyen oyuncu olursa ebe onu koşarak tutmaya çalişır ve ebenin tuttuğu oyuncu ebe olur. Şarkı bulamayan oyuncu karşı çizgiye bir şekilde koşarak geçmeye çalışır. Eğer şarkı bulamayan oyuncu yakalanmadan karşı çizgiye varırsa ebe olmaktan kurtulur ve tekrar ebenin yanındaki sıraya girer. Oyun bu şekilde devam eder (KK 178).

16. Kapankale Oyunu Kız erkek karışık oynanır.

Kalabalık gruplarla oynanır. İki kişi ebe olur, karşı karşıya durulup el ele tutuşularak kale yapılır. Diğerleri tek sıra olup;

“Kapan kale kalbimde Biz size geldik on birde Geldiyseniz geldiniz Bizleri memnun ettiniz

Bir sıçan İki sıçan

Üçüncüsünde kapan”

denilip o an gelmekte olan kişi kapana kısılır. Ebelerin isimleri vardır. Sırayla kapana kısanlara bu isimler sorulur. Hangisini bildiyse onun arkasına sıralanır. Oyun bitince iki grup kuvvet çekişmesi yaparlar. Kazanan grup şampiyon olur, diğerlerine çürük elma denir (Kayabaşı, 2010:50).

17. Paketi Geçir Oyunu

Malzemeler; ödül olarak belirlenen bir nesne ve paketler. Kız erkek karışık oynanır.

Ödülle sonuçlanan bir oyundur. Ödül olarak belirlenen bir nesne kâğıtla birkaç kat sarılır. Oyuncular bir halka oluşturacak biçimde otururlar ve müzik çalarken paketi sırayla birbirlerine verirler. Müzik durduğu anda elinde paket kalan oyuncu onu açmaya başlar ama müzik yeniden başlar başlamaz paketi diğerine geçirir. Paketin en son katını açan oyuncu oyunu kazanır ve ödülü alır (Kayabaşı, 2010:52).

18. Şarkılı Yerden Yüksek Oyunu Kız erkek karışık oynanır.

Bu oyun aynı yerden yüksek oyunu gibidir. Ancak bu oyunda ebe alfabeden bir harf söyler. Oyuncular ebenin söylediği harf ile başlayan bir şarkı söyleyerek karşıya geçmelidir. Ebe diğer oyuncuları şarkı söylerken ebeleyemez ama şarkı bulamayan ve söyleyemeyen kişiler karşıya kaçabilir ve ebe onları ebeleyebilir. Karşıda tek bir kişi varsa ebe çok az bekler ve 10'dan geriye sayar. Ebe saymayı bitirdiği zaman karşıda tek kalan kişi ebe olur. Bu oyunda kurtarma da vardır. Kurtarma şöyle olur: Söylenen harfle bir şarkı bilen kişi karşıdan bir kişiyi kendi şarkısıyla karşıya geçirir. Oyun böyle devam eder (Kayabaşı, 2010:52).

19. Üşüdüm Üşüdüm Şarkısı Oyunu

Kış mevsiminde üşündüğü zaman çocuklar tarafından söylenir: Üşüdüm üşüdüm

Dağdan armud düşürdüm Armudumu yemişler Çöpünü bana goymuşlar Çöpünü çobana verdim Çoban baa guzu verdi

Çerçi baa boncuh verdi Boncuğu gıza verdim

Gızda baa a…… verdi (Caferoğlu, 1994:131).

G. KOŞMA, KOVALAMA, KAPMA OYUNLARI