• Sonuç bulunamadı

2. DENETİM TÜRLERİ

2.1. ETKİNLİK VE YERİNDELİK DENETİMİ

2.1.1. Etkinlik Denetimi

1.3.3. Karşılaştırma ve Düzeltme

Karşılaştırma aşamasında, bitmiş olan eylem ya da işlemin, önceden belirlenmiş olan kriterlere ve yapılan planlamaya uygunluğu araştırılır.

Yapılan iş tamamlandıktan sonra başvurulan karşılaştırma işleminde, işin nerede bulunduğunu bilmek, ulaşılması beklenen kriterlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini öğrenebilmek açısından önemlidir. Denetimin planlanması, çalışmaların gözetimi ve rapor edilmesi, denetim sürecinin ön hazırlık aşaması olup, etkin bir denetim sağlanması için karşılaştırmanın yapılması ve ihtiyaç duyulursa düzeltici eylemin yapılması şarttır.

2. DENETİM TÜRLERİ

2.1. ETKİNLİK VE YERİNDELİK DENETİMİ

2.1.1. Etkinlik Denetimi

Değişen dünya koşulları ve globalleşme kavramı ile birlikte günümüzde devletin görev ve sorumluluklarının artmış olmasından dolayı, denetim kavramı genişlemiş ve hukuka uygunluk denetiminin yanında yerindelik, verimlilik ve etkenlik denetiminin yapılması söz konusu olmuştur.

Etkinlik kavramı, hedeflerin ne ölçüde başarıldığı ve bir faaliyetin planlanan etkisi ile gerçekleşen etkisi olarak tanımlanabilir.19

19 Performans Denetimi Özel El Kitabı, Ankara 1997, s.5

Çağdaş denetim, klasik düzenlilik anlayışını aşarak devlet faaliyetlerinin ekonomiklik, verimlilik ve etkinlik açısından incelenmesi hususunda evrensel boyut kazanmıştır. Bu durum, “3 E” formülü olarak ifade edilmekte olup; kavramların ingilizce karşılıkları olan economy, efficiency ve effectiveness sözcüklerinin baş harflerinden oluşmaktadır.

İktisadilik ve verimlilik kavramları, girdi-çıktı ilişkilerinin mukayese edilmesi suretiyle açıklanmaktadır. Verimlilik ve etkinlik denetimi konusunun, bir ülkenin kamu faaliyetlerinin miktarı ve türü kadar çok ve değişik olması nedeniyle standart bir sınıflandırma yapılamamıştır.20

Etkinlik, çok genel bir tanımlama yapılacak olursa, bir genel veya özel amacın gerçekleştirilme derecesi olarak ele alınabilir. Bu anlamda etkinlik kavramı için, çıktının veya ürünün değerini yansıttığı söylenebilir. Bu tanımlamaya göre, düşük bir çıktıyı gösteren bir program, yüksek bir çıktıyı gösteren bir programa oranla daha etkin olabilir. Örneğin, eğitilen işçi sayısı açısından, iyi eğitilmiş az sayıda işçi, iyi eğitilmemiş çok sayıdaki işçiye oranla daha etkin bir program uygulanmasını sağlayabilir. Bu açıdan etkinlik amacının belirlenmesi ve açıklanması, verimlilik kavramına kıyasla oldukça güçtür. Bundan dolayı da etkinlik denetimi için en yakın değerin ya da tahminin bulunması yöntemi kullanılabilir. Böylece çıktıların değerlerinin nicelik olarak hesaplanamadığı durumlarda etkinlik denetiminden faydalanılabilir.21

Kamu kesiminde mal ve hizmetlerin üretimine ilişkin verimliliğin ölçülmesinde ortaya çıkan zorluklar nedeniyle, verimlilikten daha geniş bir kavram olan etkinlik kavramı tercih edilmektedir. Kavramın tanımlanmasında fikir birliği sağlanamamasından dolayı, yönelinen hedefleri gerçekleştirme derecesi, çıktıların azamileştirilmesi gibi çeşitli noktalardan hareket edilmektedir. Hâlbuki etkinlik “belirli amaçlara veya yönelinen

20 Hasan BAŞ, Çağdaş Denetim ve Sayıştay, (Tez) Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 1991, s.24

21 Nihat FALAY, a.g.m.. s.51

çıktılara en az maliyetle varmak” ve kamusal amaçlar ve mal ve hizmetler esas alınarak, bunların maksimizasyonunun en düşük maliyetle gerçekleştirilmesi demektir.22

Aslında etkenlik, etkinlik ya da VET denetimi olarak çeşitli şekillerde adlandırılabilen bu denetim türü, hukuken cevaz verildiği için devlet yönetiminde yer alabilmiştir. Hatta etkenlik denetiminin usul esas ve sonuçları hukuk kurallarıyla düzenlendiği için hukuka uygunluk denetim sahasının genişlediğini söylemek mümkündür. Etkenlik denetiminin gelişmesi, demokratik gelişimle paralellik gösterir. Bilinçli toplumlar, öncelikle devlet işleyişini daha yakından öğrenmek istemekte, hukuka uygunluktan öte kamu kaynaklarının yerinde, zamanında, tutumlu, etkin kullanılıp kullanılmadığını öğrenmek, yanlışları, şartları iyileştirmek ve varsa sorumluların sorumluluklarının saptanmasını aramaktadırlar.

Çağdaş yönetim ve akılcı düşünen toplumlar, hukukun dar yorumlandığında, özünden uzaklaştığını ve tekdüzeleştiğini gördüklerinden dolayı, yeni çözümler aramışlar, kamu kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili olarak etkenlik denetimi tekniklerini geliştirmişlerdir. Demokrasinin tabandan gelen bu etkisi yanında, halkın desteğini devam ettirmek isteyen siyasal iktidarlar da en akılcı yolun başarılı olmak ve topluma daha iyi hizmet sunmak olduğunu hissetmekte, etkenlik denetimi yöntemlerinden yararlanarak sınırlı kaynaklarla en iyi hizmet götürebilme olanaklarını aramaktadırlar.23

Etkenlik kavramı, gereğinden fazla girişilen veya yinelenen faaliyet, mal ve hizmetlerin belirlenmesini sağlar. Bu nedenle etkenlik, kaynakların etkinsiz kullanımı gibi sakıncaları gidermek, aynı çıktıyı daha az maliyetle üretebilmek için bir yol ya da süreçtir, denilebilir. İşte etkenliği sağlayacak alternatif çözüm yollarının ortaya konulması, yeni hedeflerin tanımlanmasına

22 Nihat FALAY, a.g.m.. s.51

23 Atilla İNAN ve Nezihe GÜNDÜZ, a.g.m., s.63

ve bu hedeflerin maliyetinin en az olmasına olanak sağlayacaktır. Çıktıların veya hedeflerin en az maliyetle üretimine ilişkin alternatifler araştırılırken, çıktılar ve hedefler arasındaki karşılıklı etkileşimi de göz önünde tutmak gerekir.

Etkinlik kavramı verimlilik kavramından daha geniş bir anlama sahiptir. Verimlilik, sadece kamu hizmetlerinin niceliksel birimler cinsinden ölçülebildiği durumlarda faydalı olabilirken, etkinlik, bütün kamu hizmetleri için söz konusu olabilir. Etkinlik, bir kamu hizmet biriminin çıktılarını mümkün olan ekonomik ve siyasal bütün yollardan azamileştirmek iken, verimlilik etkinliğin unsurlarından yalnızca birisidir ve çıktıların maksimizasyonu etkinliği olduğu kadar verimliliği de arttırmaktadır.24

”Etkinlik kavramı verimliliği de içerdiği gibi, moral uyum kabiliyeti, esneklik gibi soyut unsurları da kapsar. Verimlilik etkinliğin bir bölümünü oluşturur. Öte yandan, verimlilik örgütün iç yapısı ve işleyişi ile ilgili, teknik ve ekonomik bir kavram olmasına karşılık, etkinlik beşeri faktörlerle ilgili olup, örgüt dışı etkenlerin de etkisi altındadır.”25

Etkinlik denetiminde göz önünde bulundurulacak hususlar şu şekilde sıralanabilir;26

• Denetlenen kurumca hedeflerin tanımlanıp tanımlanmadığı, tanımlandıysa kesin ve ölçülebilir olması,

• Hedeflerin gerçekçi olup olmağı,

• Belirlenen hedeflerin bilimsel temellere, tarihsel verilere, geçmiş deneyimlere ve gerçekçi tahminlere uyup uymadığı,

24 Nihat FALAY, a.g.m.. s.51

25 Atilla BARANSEL, Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi, İstanbul 1979, s.36

26 Nevin ATAKAN, Performans Denetimi Pakistan Sayıştay’ı Uygulaması, Sayıştay 135. Kuruluş Yıldönümü Yayınları, Ankara 1997, s.13

• Hedeflerin ne ölçüde gerçekleştirildiği, varsa sapma derecesinin ne olduğu ve hedeflere ulaşmasını engelleyen faktörlerin ne olduğu,

• Hedeflerin gerçekleşmesi için izlenen yolun gerçekçi olup olmadığı,

• Başarının, yönetimin faaliyet ve politikalarına atfedilip atfedilemeyeceği,

• Yönetimin kendi politikasının etkin bir şekilde çalışıp çalışmadığını görmesini sağlayan herhangi bir mekanizmasının olup olmadığı incelenmelidir.

Etkenlik denetimi sonuçları, bağımsız ve tarafsız bir kuruluş tarafından genel raporlarla kamuoyuna veya parlamentoya sunulduğunda ülke düzeyinde gerçek bir “Halkla İlişkiler” uygulanması olanağı sağlar.

Böylece hizmetin daha iyi işlenmesi sağlanır, halka hizmet sunumu daha etkin ve verimli bir şekilde gerçekleşir. Bu nedenlerden dolayı, etkinlik denetimi uygulamasının ülke çapında yapılarak çağdaş ülkelerde olduğu gibi kamuoyuna duyurulması, hem daha iyi bir kamu yönetimi sisteminin hem de demokrasinin vazgeçilmez ön koşulları olarak görülmektedir.27

27 Atilla İNAN-Nezihe GÜNDÜZ, a.g.m., s.64