• Sonuç bulunamadı

2. ÜRÜN YERLEŞTİRMEDE ETİK VE ETİKSEL SORUNLAR

2.2. Etik Tanımı

Etik, insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan değerleri, ahlaki bakımdan iyi yada kötü, doğru yada yanlış olanı niteliklerini ve temellerini araştıran felsefe dalı olmaktadır. Yunanca ethos (töre, görenek, alışkanlık) sözcüğünden türetilmiştir. Belirli ahlak değerlerinden yada ilkelerinden oluşan sistemler yada kuramlar içinde bu ad kullanılmaktadır. Çok yakından ilişkili olan etik ve ahlak kavramları arasındaki temel ayrım, etik teriminin, genel olarak ahlakı konu alan disiplini belirtmesidir. Etik bu anlamda ahlak felsefesi ile eş anlamlı sayılmaktadır (Ana Britannica, 1994:414).

Etik; yarar, iyi, kötü, doğru ve yanlış gibi kavramları inceleyen, bireysel ve grupsal davranış ilişkilerinin hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu belirleyen, ahlaki ilkeler, değerler ve standartlar sistemidir, bir ahlak felsefesidir. İyi insan olma özelliklerini ve bireyin uygun davranışlarını belirleyen kuralların oluşması etik konusunun özü olmaktadır. Ahlak, en genel anlamda toplumlar ve insanlar için doğru nedire yanıt aramaktadır (Bozkurt, 2005b:59).

Wilcox, Ault ve Agee’ye göre, bir eylemin ahlaki olup olmadığını tespit etmekteki zorluk, davranış normlarının bireyden bireye, kültürden kültüre büyük ölçüde değişiklik göstermesinden kaynaklanmaktadır (akt. iç. Okay A. ve Okay A., 2002:646).

36

Bugün etik adı altında karşımıza çıkan ahlakların ve ahlaklılık bildirgelerinin yada meslek etiklerinin de yaşamımızda önemli bir yeri vardır. Etik problemler, eylemde bulunmak zorunda olduğumuz günlük yaşamla farkında olsak da, olmasak da doğrudan doğruya ilgili olan problemlerdir. Etik problemler ifadesinin anlamlarının bu açıklığa kavuşturulması ve bunları farklı çözme yolları, etik sözcüğünün günümüzdeki tartışmalarda kullanıldığı üç ayrı ana anlamını ayırt etmeyi olanaklı kılmaktadır (Kuçuradi, 2003:7-9):

a) Etik sözcüğü bazen ahlak anlamında, yani; belirli bir grupta, belirli bir zamanda, kişilerin birbirleriyle ilişkilerinde değerlendirmelerini ve eylemlerini belirlemeleri beklenen değerlendirme ve davranış normları sistemleri anlamında kullanılmaktadır. Bunlar yazılı olmayan norm sistemleri, ya da belirli bir zamanda belirli bir kültürde neyin iyi neyin kötü olduğuna ilişkin norm sistemleri, dolayısıyla kişilerin genel olarak neleri yapmaları neleri yapmamaları gerektiğini dile getiren değişik ve değişken norm sistemleri olmaktadır.

b) Başka bağlamlarda etik sözcüğü, bir yazılı normlar bütünü, bir grup insanın belirli amaçlarla oluşturduğu norm bütünleri anlamında kullanılmaktadır. Böyle belgeler/kodlar, o amaç için türetilmiş normlardan ve/veya mevcut normlar arasından seçilmiş, konsensüsle kararlaştırılmış ve evrensel olarak geçerli kılınmak istenen belgelerdir. Meslek etikleri bağlamında etik sözcüğü, ayrıca, böyle normlarla uğraşan araştırma alanları anlamında da kullanılmaktadır. Etik sözcüğünün bu ikinci anlamı, meslek etikleri ve evrensel etik konularında yapılan tartışmaların gösterdiği gibi, bugün en yaygın olan anlamı olmaktadır. Bu tür normlar, bütün insanların başka insanlara nasıl muamele etmeleri ve bütün insanların nasıl muamele görmeleri gerektiğine ilişkin talepler getiren normlardır. Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi bu tür temel etik normlar getirme niyetiyle oluşturulmuştur. Bu bakımdan da bir evrensel ahlaklılık bildirgesi yada evrensel etik sayılabilmektedir.

c) Etik sözcüğü bir de, insansal bir fenomen olan etik fenomeni hakkında doğrulanabilir yanlışlanabilir bilgi ortaya koyan yada koyması beklenen felsefe dalını da dile getirmek için kullanılmaktadır. Etik değer ve etik değerlere ilişkin bu felsefî bilgi de, herhangi bir ahlaklılık bildirgesinin geliştirilmesi ve uygulanması için onsuz olamayacak bir koşul olduğu gibi, günlük yaşamda, belirli durumlarda insan onuruna zarar vermeden eylemde bulunabilmenin de ana koşulu olmaktadır.

37

Etiğin amacı; insan pratiğini ahlaki niteliği bakımından aydınlatma, eleştirel ahlak tarafından belirlenmiş bir bilinci geliştirebilecek etik argüman sunma biçimlerine ve argümanları temellendirme süreçlerine girebilme, ahlaki eylemin insanın isterse gerçekleştirebileceği, istemezse vazgeçebileceği keyfi bir eylem olmadığını; aksine, insan olarak varlığına ilişkin vazgeçilmez bir niteliğin ifadesini temsil ettiğini gösterebilme, yani insanı sevmeyi öğretebilmektir. Etiğin dayandığı, hatta dayanmak durumunda olduğu temel koşul, iyi niyet olmaktadır. İyi niyet, burada kişinin argümanları kabullenmeye ilkesel olarak hazır olmasının ötesinde, iyi olarak kabul edileni, fiilen kendi eylemlerinin ilkesi haline getirmesi, anlamına gelmektedir. Etik sadece özerk (kuramsal) bir bilim olarak değil, uygulamalı bir bilim olarak da yapılabilmektedir. Genel etik ilkelerin belirli yaşama ve eylem alanlarına uygulanmasıyla, ahlakiliğin mutlaklık ve koşulsuzluk talebini, ahlakla bir bağlam içinde yada bir eylem bilimi ahlakıyla bağlantılı olarak yorumlayan, özel, somut bir etik olmaktadır. (Pieper, 2012:19-85).

2.3.Etiğin Öğeleri

Etik bir ahlak felsefesi olmakla beraber oluşumunda birçok öğe ve anlam ile yaklaşım açısından da ilişki ve yakınlık içerisindedir. Bu öğeler tek başına etik tanımının içerisinde yeterli olmamakla beraber, oluşum ve uygulama aşamasında etik felsefesi ile iç içe olmaktadır. Etiğin öğeleri (Gül ve Gökçe, 2008:379-380): 2.3.1. Ahlak: Etik, ahlakın felsefi boyutunu betimlediği için biraz daha soyut bir cephede teorik anlam içermektedir. Ahlak ise, daha somut bir boyutta var olanı incelemektedir. Etiğin, olması gerekeni inceleme sanatı ahlak üzerinde bir uygulama alanı bulmaktadır. Böylece ahlak, etik açıdan kritik bir öğe olarak ortaya çıkmaktadır.

2.3.2. Değer ve Olgular: Olayların olgusal gerçekliğin ve bireylerin bu gerçekliği değersel yargılaması, etik için inceleme ve yargılama alanı oluşturmaktadır. Olgular değerlendirmeye tabi tutulurken etiğin toplumsal açıdan arzulamış olduğu istenilen iyi kavramına ulaşmasında önemli bir kaynakça oluşturmaktadır.

2.3.3. Kültür: Kültürü oluşturan yapı taşları aynı zamanda etik kuralları beslemektedir. Toplumların duygu ve düşünceleri, iyi ve kötü yargıları oluştururken

38

hareketleri somut bir yansıma olarak ortaya çıkmaktadır. Semboller, değerler, tutumlar ve varsayımlar toplumsal hareket tarzlarını belirlemektedir.

2.3.4. Norm: Etik, toplumsal ve bireysel ilişkilerin temelini oluşturan değerleri incelemeyi ve sorgulamayı kendisine amaç edinmiştir. Normlar ise bu ilişkilerin özündeki kriterlerden olup bireysellikten çok genel toplum yapısı ile ilgili olmaktadır. Etik ilkelerin oluşmasında veya etik kararların alınmasında normlar birer tamamlayıcı unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Zaten temel yapısı gereği işleyişi kolaylaştırmak, sağlıklı bir şekilde varlığı sürdürmek ve ayrılıkları deşifre etmek normların öncelikli amacı olmaktadır. Bu amaçtan yola çıkarak etik karar mekanizması için ivme kazandırıcı özellik taşımaktadır.