• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.6. OPTİMAL SERMAYE YAPISI

2.6.2. Optimal Sermaye Yapısı İle İlgili Kararları Etkileyen Faktörler

2.6.2.1. Esneklik

Esneklik kavramı, finansman kaynaklarının firmanın gereksinimine göre ayarlanabilmesi veya firmanın varlıklarındaki artışa ve azalışa paralel olarak gelecek dönemlerde ortaya çıkacak fon gereksinimini ve finansman seçeneklerinin ne olabileceğini önceden ayarlayabilmesi olarak ifade edilir.

Anonim şirketler, borçlanma kararı aldıklarında sınırsız oranlarda borçlanma yoluna başvuramamaktadırlar. Ticaret kanunu bir firmanın çıkarabileceği maksimum tahvil tutarını “şirketin ödenmiş sermayesi + yedek akçeler- borçlar” olarak sınırlamaktadır. Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken başka bir konu da sermaye piyasalarında faizlerin ne yönde değişeceğidir. Örneğin faiz oranlarının çok yüksek seyrettiği dönemlerde tahvil çıkarmak ve daha sonraki dönemlerde düşeceği öngörülerek pay senedi çıkarmak şirketin aleyhine olacak bir durumdur. Bu nedenle gelir ve risk bakımından yapılan analizleri esneklik analizi ile desteklemek ve buna göre bir karara varmak gerekmektedir (Akgüç, 1998: 505: Berk, 1984: 296; Gönenli, 1988: 342-343).

2.6.2.2. Risk

Firmalar, ekonomik faaliyetlerinin devamlılığını sağlayabilmek için aldıkları finansman karalarında risk ve kârlılığın iç içe geçmiş, birbirine bağlı konular olduğunu kabul etmek zorundadırlar. Örneğin finansal kaldıraçtan aşırı derecede yararlanmak isteyen firmalar kısa vadede büyük kârlar sağlayabilirler, ancak uzun vadede firmanın varlığının tehlikeye düşmesi gibi olumsuz sonuçlarla da karşı karşıya kalabilir.

Özelikle satışları dalgalanmalar gösteren ve maliyet yapısı içinde sabit giderlerinin payı yüksek olan firmaların kârları da istikrarsız bir seyir içinde olur o nedenle bu tür firmalar finansal risklerini azaltabilmek için daha geniş ölçü de çok öz kaynaklarla finansmanı tercih etmeleri gerekir. Böylelikle yüksek olan iş risklerini, düşük bir finansman riski ile dengeleyebilirler. Diğer bir nokta olan kârın ortaklara dağıtılması hususunda ise, bazı firmalar riski göze alarak kârın tamamını ortaklara dağıtırken bir kısmı da daha tedbirli bir tutum içinde kârın tamamını alıkoyabilmektedir. Burada finans yöneticilerinin dikkat etmesi gereken nokta, net kârın firmanın sabit parasal çıkışlarını karşılayıp karşılamamasıdır. Finans yöneticileri sermaye yapısı ile

ilgili kararlarında risk analizini yaparken, hızlı ve uygun faiz oranlarından borç alma olanağını sağlayan, borç verenler ve derecelendirme kuruluşlarının firma riskini belirlemek için yararlandıkları raporları da dikkate almalıdırlar (Gitman, 2003: 454: Akgüç, 1998: 503).

2.6.2.3. Gelir

Firma optimal sermaye yapısını oluştururken, geliri dikkate alarak yaptığı analizlerde, firmanın tahvil veya pay senedi çıkarması halinde firmanın kazanç gücünü ifade eden pay başına düşen faiz ve vergiden önceki kârının ne olacağını saptaması gerekmektedir.

Faiz ve vergiden önceki kâr ve pay başına düzen gelir analizi, finansal yöneticiye alternatif finansman kaynaklarının kullanılması ile birlikte sağlanan kârın veya kaldıraç faktörünün pay başına gelir üzerindeki etkilerini gösteren bir yöntemdir. Firmanın borçlanma yoluna gitmesi yada finansal kaldıraç kullanması, ortakların sağlayacağı gelirleri iki açıdan etkilemektedir. İlk olarak sabit veya artan faiz oranlarının sonucu olarak pay başına gelirin artan riski. İkinci olarak ta oluşturulan özel bir sermaye yapısı durumundan FVÖK’nin sabit olmasına karşı, pay başına gelirin değişmesi. Bu yöntemin esası, FVÖK ile ilgili çeşitli varsayımlar dikkate alınarak alternatif finansman şekillerinin karşılaştırılmasına dayanmaktadır. Değerlendirmenin temelini pay başına gelirin belirlenmesi ve söz konusu değerinin maksimum kılınması oluşturur. FVÖK-PBG analizin amacı, başa baş noktasındaki FVÖK’yi belirlemek veya alternatif finansman kaynakları arasında kayıtsızlık noktalarını bulmaktır. İki finansman kaynağı arasındaki kayıtsızlık noktaları şu formülle belirlenmektedir (Ross vd., 2005: 519; Berk, 2005: 295; Akgüç, 1998; 459):

(

)( )

(

)( )

2 2 1 1 1 1 S PD t İ FVÖK S PD t İ FVÖK − − − = − − −

FVÖK: Borçlanmanın daha avantajlı olduğu FVÖK düzeyi

İ1İ2: Borçlanma veya sermaye artışı ile finansman halinde ödenecek faiz tutarı t: kâr üzerinden ödenecek vergi oranı

PD: Ayrıcalıklı pay senetlerine ödenen kâr payları

S1S2 Seçenekler için dolaşımdaki pay senedi sayısıdır.

Formül sonucunda FVÖK, firmanın borçla veya öz sermaye yoluyla finansman için kayıtsız olduğu noktanın çok üstünde ise ve FVÖK’nin bu kayıtsızlık noktasının altına düşmesi olasılığı sıfır ise borçla finansmanı tercih etmesi gerekir. Bu durumun aksine FVÖK’nin beklenen değeri kayıtsızlık noktasına yakın veya kârın kayıtsızlık noktasına düşmesi olasılığı var ise bu durumda borçla finansmana, riskli bir alternatif olarak bakmalıdır.

2.6.2.4. Kontrol

Firmaların sermaye yapılarının oluşum sürecinde dikkat ettikleri bir diğer konu da, firma sahiplerinin tercih ettikleri finansman seçeneklerinin varlıklarındaki kontrole etkisidir. Firma yönetimi ihtiyaç duyduğu fon gereksinimini karşılamak için ya borçlanma yoluna ya da pay senedi çıkarma yoluna başvururlar. Firma yönetiminde kontrolü elinde tutmak isteyen mevcut pay senedi sahipleri, yeni pay senedi çıkarılması halinde sonradan yönetime katılan ortakların firmanın mevcut dengesini değiştirecekleri ve yönetim üzerindeki kontrolü yitirecekleri endişesiyle yeni pay senedi çıkarılma seçeneğinden vazgeçebilir ve borçlanma yoluna gidebilirler (Gitman, 2000: 454).

2.6.2.5. Zamanlama

Zamanlama, firmanın gereksinim duyduğu fonları en uygun zamanda ve en elverişli koşullarda tedarik sağlamasını ifade etmektedir. Firma fon ihtiyacının tedarikinde, ekonomideki genel durum ve sermaye piyasalarındaki gelişmeleri takip ederek nasıl bir yön çizeceğini belirler. Örneğin, faiz oranlarının yüksek olduğu zamanlarda hisse senedi satış yolunu tercih ederken, düşük olduğu dönemlerde borçla finansmanı tercih etmesi daha uygun olacağı gibi sermaye piyasalarının elverişli olduğu zamanları tespit ederek tahvil ve bono çıkarması da firma açısından uygun bir finansman kararı olabilir.

2.6.2.6. Uygunluk

FRİCTO analizinin son aşaması olan uygunluk, sermaye yapısı kararlarında dikkate alınacak önemli bir ilkedir. Uygunluk, firmanın ihtiyaç duyduğu fonların sağlanmasında en uygun finansman seçeneğinin tercih edilmiş olması ifade edilmektedir. Başka bir ifadeyle, firmanın duran varlıklarının uzun vadeli kaynaklarla; dönen varlıklarının ise kısa vadeli kaynaklarla finanse edilmesi gerektiğidir.