• Sonuç bulunamadı

1. SANAYİ TOPLUMDAN BİLGİ TOPLUMUNA GEÇİŞ VE DEĞİŞİM

1.5. Bilgi Toplumunda İşletme Yapısındaki Değişim Faktörleri

1.5.2 Entelektüel Değişim Faktörleri

Sektörel yapıda yaşanan değişimler doğal olarak en önemli kaynak olan insanı, entelektüel yapıyı da etkilemiştir. Sanayi toplumunda bir şirket sıkıntıya düştüğü zaman, ilk yaptığı şey işçilere yol vermekti; çünkü sabit sermaye yatırımları ve yatırımcıların ticari itibarı emekten çok daha az bulunuyordu ondan çok daha fazla değerliydi; yöneticiler anaparanın optimizasyonunu kendileri için en öncelikli amaç sayıyorlardı.38 Bireyinin nitelikleri bakımından önemi dikkat çekmemekteydi.

Sanayileşmenin ilk dönemlerinde birey tamamen yalnız olarak sistemin içinde yer alırken bilgi toplumuna geçiş sürecinin başladığı dönemlerde, grup içerisinde bir birey olarak yer almakta, bir takım oyuncu olma rolünü üstlenmektedir. Yine aynı dönemlerde işçilerin hiçbir sendikal hareketine izin verilmeyerek böl ve yönet politikası benimsenmişken; yeni endüstriyel ilişkiler sürecinde yetki devret, örgütle ve yönet taktiği benimsenmiştir.39

II.Dünya Savaşı sırasında ve hemen sonrasında yöneticinin tanımı “astların işinden sorumlu kimse” biçiminde verilmiş ancak bu tanım 1950’li yıllarda değişmiş “bir yönetici insanların performansından sorumludur” denilmeye başlanmıştır. Bu gün ise yönetimin tanımı “bir yönetici bilginin uygulanmasından ve performansından sorumludur” şeklindedir. 40 Böylelikle birey-kurum-birey dönüşümü sağlanmaya başlanmıştır.

Bilgi ve hizmet üretiminin egemen olduğu bilgi toplumuna geçişte çalışan profili de çok büyük ölçüde değişmektedir. Bugün bilgi işçileri olarak adlandırılan çalışan sınıf, bilgi üreticileri (bilim adamı, mühendis, doktor hukukçu vb), “bilgi taşıyıcıları”

38 Arie De GEUS, Yaşayan Şirket, Rota Yayınları, İstanbul Ağustos 1998, ss.34-35.

39 Numan KURTULMUŞ, Sanayi Ötesi Dönüşüm- Küreselleşme Ve İnsan Kaynakları Boyutuyla, İz Yayıncılık İstanbul 1996, s.211.

(öğretmenler, profesyonel iletişim işçileri, kütüphaneciler vb), “bilgi işlemcileri” (idari işler ve sekreterlik vb), “alt yapı personeli” (makine operatörleri, bakım personeli vb) şeklinde oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır.41

Şekil 1.4 Bilgi İşçisinin Yükselişi

19000 1910 1920 1930 1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 tarim iscileri duz isciler ve operatorler zanaat ve benzeri isler hizmet isleri buro ve benzeri isler satis isleri yonetim ve idare isleri

mesleki ve teknik isler

Kaynakça: Stewart s.46

Entelektüel yapıdaki bu değişimin en önemli etkeni, tüm bilgi toplumuna geçişte de etkisi görünen teknolojidir. 42 1970'li yıllardan itibaren işgücünün yapısında da değişim ve gelişim yaşanmıştır. Özellikle "mavi yakalı" işgücü olarak nitelendirilen beden gücüne dayalı çalışma kompozisyonuna sahip işgücünden; daha çok zihni çalışma potansiyelini kullanan "beyaz yakalı" bilgi işçisine doğru bir dönüşüm yaşanmıştır. Bilgi ve hizmet işçilerinin oranı gelişmiş ülkelerde toplam işgücünün, dörtte üçünü rahatlıkla oluşturur hale gelmiştir.43 Böylelikle teknoloji ile birlikte "insan" kavramı daha da önem kazanmıştır. Çünkü teknolojiyi üreten de kullanan da insandır. Bir diğer ifade ile, farklılık yaratacak unsur teknolojiyi etkin kullanacak

41 Veysel BOZKURT, Enformasyon Toplumu Ve Türkiye, Sistem Yayıncılık, İstanbul Ekim 2000, s.134.

42 STEWART, Entelektüel Sermaye, a.g.e, s.46

43 Aşkın KESER, “Değişen Yönleriyle Personel Yönetimi: İnsan Kaynakları Yönetimi”, Endüstri

olan insan unsurudur. Bu nedenle "insan"a yatırım yapılmalı, yetkilendirilmesi ve motive edilmesi sağlanmalıdır. Tüm bu gereksinimlerini gerçekleştirecek ve bilginin oluşmasına katkı verecek bireyin bilgi toplumuna has liderlik özelliklerini de sağlaması gerekmektedir.

Bilgi toplumu liderlerinin profili hakkında farklı yazarların farklı görüşleri vardır. Melih Arat’a göre bilgi toplumu lideri bağırıp, çağırmayan, sakin, içeriksiz sloganlar atmayan, geleceğe ilişkin net bir vizyonu olan, toplumla birlikte bu vizyonu paylaşan, toplumla görüş alışverişinde bulunan, katılımı sağlayan, yönetenden ziyade yönlendiren bir lider; Rowan Gibson’a göre ise, yirmi birinci yüzyılda başarılı olacak liderlik, aracını kullanmayı otomatik pilota bırakmadan ileriye bakan, çevre koşullarını tarayan, rakipleri izleyen, yeni gelişen eğilimleri ve yeni fırsatları saptayarak krizlerden kaçınabilen liderlik şeklinde ortaya çıkacaktır. Yirmi birinci yüzyıl liderleri; kaşif,maceraperest ve öncü olabilecek kişiler olacaktır. Warren Bennis’e göre ise, geleceği icat etme sürecine kuruluşun içinden ve dışından farklı insan bileşimlerini katarak gücü merkeziyetçilikten uzaklaştıracak ve süreksizlikten fırsat yaratmayı bilecek, değişimi sevecek ve kuruluşlarında değişim taraftarı bir kültür oluşmasını teşvik edecek, etraflarında “geleceği kemiklerinde taşıyan” insanlar toplayacak ve bu insanlar arasında yaratıcı bir işbirliği oluşturmayı başaracak liderler olacaklardır.44

Bir başka deyişle bilgi toplumu liderinin özelikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;45-46 ƒ Paylaşılan bir vizyona sahiptir,

ƒ Geleceğe yönelik uzun dönemle ilgilenir,

ƒ İçinde bulunduğu şartları izleyici grubuyla birlikte değiştirmeye çalışır,

ƒ Gücünü sahip olduğu bilgiden alır ve bu gücü ekibiyle birlikte kullanır,

44 Selahattin ATİK “Bilgi Toplumu Ve Bilgi Toplumunda Yönetici Nitelikleri”, Kara Harp Okulu

Bilgi Toplama Ve Yayım Merkezi Yayınları-217,1999, s.23

45 Hasan GÜL, “Bilgi Toplumu Karizmatik Liderliğin Sonu Olur mu?” , II. Ulusal Bilgi, Ekonomi

Ve Yönetim Kongresi, s.767.

46 Peter F.DRUCKER, 21.Yüzyıl İçin Yönetim Tartışmaları, Epsilon Yayınları,İstanbul Mayıs 2000, s.157.

ƒ Bilgi toplumu lideri izleyicilerine güvenir ve oto kontrolü güçlendirir,

ƒ Ortak doğruya ulaşmak için diyalog kurar, ƒ Kendisini izleyicileri ile eşit görür,

ƒ Fırsatlar için ortadadır,

ƒ Kendisine ihtiyaç duyulmayacak bir sistem kurar, ƒ Birlikte öğrenir,

ƒ Ekibiyle birlikte sorumluluk üstlenir,

ƒ Bilgi teknolojilerinden azami bir biçimde yararlanır, ƒ İkna yerine iletişim ve diyalogla güven yaratır.

Bilgiye dayalı şirketler ile çalışanlarının ortak amacı değer yaratmaktır. Bilgi işçileri kendilerinin piyasa değerini yükseltmek ve kuruluşlarına daha fazla değer katmak ister, becerilerini artırma ve yetkinliklerini kanıtlama mücadelesi içinde başarılı olurlar. Bilgi işçilerinin yüksek ölçüde değer katabilme fırsatı bulabilmeleri için geniş bir görüş alanına, güven duygusuna ve disipline gereksinimleri vardır.47 Dinamik rekabetçi ve bilgi yoğun iş çevresinde bir yöneticinin de yaratıcı perspektif özelliklerine sahip olması, sorunlara karşı uyanıklık, esnek, orijinal ve yeni boyutlarla düşünebilmesini gerektirmektedir.

Bilgi işçilerinin ödüllendirilmesi söz konusu olduğunda ise geleneksel ödül yöntemlerinin yerine, bu kişilerin çalışmalarının karşılığını parasal olarak almaları sağlanmalı, birer ast olmaktan çıkarılıp birer yönetici yapılmalı ve ne kadar iyi ücret ödenirse ödensin birer eleman olmaktan çıkarılıp birer ortağa dönüştürülmesi gerekmektedir.48 Entelektüel varlıklar rekabet avantajının en önemli kaynağıdır. Bundan dolayı da işletmeler bilgi yönetimi teknolojisine milyonlarca dolar değerinde yatırım yapmadan önce, ilk iş olarak denklemine insanlar tarafından bakılmalı “zeki ve yenilikçi düşünmeyi, bu tür değişimleri başkalarıyla paylaşmayı özendiren bir ortam yarattık mı?” diye sormalıdırlar.49

47 Bob GUNS, “Bilgiye Dayalı İşler”, Executive Excellence, Yıl:5, Sayı:59, Şubat 2002,s.4. 48 DRUCKER, a.g.m,s.15.

Bilgi şirketlerindeki yüksek mobilizasyon, hızla gelişen insan gücü ve şirket yapıları, bilimsel ve teknik bilgide artışlara sebep olmuştur.