• Sonuç bulunamadı

2. KİLİSE VE SİYASİ SORUNLAR

2.2. Endüljans Teolojisi

Latince indulgentia kelimesinden gelen “bağışlama” anlamında, yine Latince indulgere kelimesiyle “hayra eğilmek” anlamında kullanılan endüljans, Hristiyanlık dünyasında Katoliklere ait bir terimdir. Endüljans, Tanrı’nın affettiği günahların dünyadaki cezalarının bir kısmının ya da tamamının Kilise tarafından bağışlanması anlamına gelmektedir.65 Günah işleyen insan hem Tanrı’nın emirlerini çiğneyerek ve ondan yüz çevirerek başka şeyleri Tanrı’ya tercih etmiş olmakta hem de kendine ve bulunduğu topluma zarar vermektedir. Bundan dolayı bazı cezai müeyyideler konularak mücrim kişilerin ruhlarını arındırmak ve ahlaki nizamın devamı sağlanmak istenmiştir.

Dünyevi ve uhrevi müeyyideler olarak ikiye ayrılan bu cezalar ıstırap, sefalet, sıkıntı ve üzüntüler şeklinde bu dünyada, cehennem ateşi olarak ahirette ve arındırıcı ceza olarak ise Arafta karşılık bulmakta, böylece hiçbir günah cezasız kalmamaktadır. Hristiyanlık gerekli koşullar yerine getirildiğinde Kutsal Ruh’a karşı işlenen suçlar haricindeki tüm günahların bağışlanabileceğini kabul etmiştir. Tanrı’ya karşı işlenen suçları ya bizzat Tanrı ya da onun adına Kilisenin bağışlayacağı inancı hakim olmuştur. Ancak bu, günah sonucundaki dünyevi ceza ve kefaretin ortadan kalkması anlamına gelmemektedir.

Katolikler’deki, Tanrı bağışlasa dahi suçun dünyevi cezasının devam ettiğini gösteren Araf inancına göre, dünyevi cezayı çekmeden ölenler ancak Arafta azap görerek suçtan arınabilirler.66

65 Ömer Faruk Harman, “Endüljans”, T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul, 1995, s. 209.; Hakan Olgun, “Katolik Kilisesi’nin Endüljans Uygulaması ve Protestan Reformuna Etkisi”, OMÜ.İ.F.D., S.18-19 , Samsun, 2005, s. 329.

66 Harman, “Endüljans” a.g.md., s. 209.

Hristiyan inancına göre Hz. İsa günahları bağışlamış ve bu salahiyeti havarilere de vermiş olduğu için sonraki yıllarda Tanrı dışında Tanrı adına söz söyleyen kişi ve kurumlar da günah bağışlama hususunda geniş yetkilere sahip olma iddiasında bulunmuşlardır. Kilise, havarilerin halefi kabul edildiğinden onlar da günah affında yetkili görülmüştür. Günahını pişmanlıkla papaza itiraf edip tövbe eden aynı zamanda Tanrı’ya tam bir sadakatle kötülüklerden uzaklaşan kişinin günahlarını papazların affedeceğine inanılmıştır. Ancak bu affın dünyevi karşılığının ortadan kalkması için Kilisenin endüljans ile dünyevi cezayı da bağışlaması gerekmiştir. Din adamları, Mesih ve azizlerin şefaatleri aracılığıyla günahın sonuçlarından kurtulma anlamına gelen endüljansın özünde tövbe sakramenti vardır. Bunun tarihsel gelişimi bu sonucu ortaya çıkarmıştır. XIII. yüzyılda teologlarca endüljansın meşruiyeti kabul edilmiş, XV.

yüzyılda ise arındırıcı azaba uğrayan ölüleri dahi kapsamıştır.67

Günahkâr günahtan duyduğu pişmantan ötürü bunu bir rahibe itiraf etmesi ve affedilen günahın dünyevi karşılığının ya da kefaretinin yerine getirilmesi endüljansa konu olan bağışlanma sürecini oluşturur. Katolik inancında tam bir bağışlanma; kefaret ödeme ve dünyevi cezalar çekmeyi de gerektirir. Cezanın mahiyetine göre rahip, günahkâr kişiye bağış, hayır işi, insanlara yardım, gönüllü olarak bazı şeylerden yoksun kalma ve özverili davranışlarda bulunmayı uygun görebilir ve ancak bu şekilde dünyevi cezadan kurtuluşun mümkün olabileceğine inanılır. Günah itirafı sakramenti sayesinde Kilise cemaatinden ve ayinlerden uzaklaşan kişi bağışlanıp tekrar eski durumuna dönme imkanı elde eder.68

Endüljans, tarihsel süreç içerisinde uygulamada değişimler geçirerek farklı boyutlar kazanmıştır. Bir kısım endüljanslar için günah itirafı ile çeşitli duaların okunması yeterli iken diğer bir kısmı için ise komünyon ayinine katılmak, Papalığa ait bir dileği yerine getirmek veya benzer durumları gerektirmiştir. Hatta XI. yüzyılın sonlarında Papalığın konsil kararıyla haçlı ordusuna katılan herkesin umumi endüljansa nail olacağı kanunlaştırılmıştır. Bu kanun daha sonra genişletilerek Faslılara, Albigenslere69 ve Türklere karşı yapılan haçlı seferlerine bağış yapan tüm Hristiyanları

67 Harman, “Endüljans” a.g.md., s. 209-210.

68 Olgun, a.g.m., s. 329-330.

69 Albigensler; XII. ve XIII. yüzyılda Güney Fransa’da yaygın olan Maniheizmin özelliklerine benzer gnostik yapısıyla bilinen bir Hristiyan heretik ekol, Catharlar mezhebinin bir kolu. Bu ekol, İsa Mesih’in acı çekmeyen ve göğe yükselmeyen bir melek olduğuna inanır. Sakramentleri reddederler.

Bu akım XIV. yüzyılda ortadan kaybolmuştur. (Bkz. Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, s. 24. )

kapsar hale gelmiştir. XIV. yüzyılda ise Papalık Roma’daki havari mezarlarını on beş günlük kutsal süre içerisinde ziyaret eden herkesin umumi endüljansa kabul edileceğini duyurmuştur. Endüljansla ilgili en ilginç uygulamalardan biri de XV. yüzyılın sonlarında görülmüştür. Papalığın, Arafta azap çeken ruhların bağışlanabileceğini ilan etmesiyle endüljans, ölmüş insanlar üzerinden çeşitli menfaatlere ulaşılması için endüljans etkin şekilde kullanılmıştır.70

Katolik Kilisesince uygulanan endüljansın amacı günahların bağışlanmasına yönelik iken sonraki dönemlerde Kilise ve ruhban sınıfının en önemli kazanç kaynaklarından biri haline gelmiştir. İmparatorluk saraylarına özenen Papalar görkemli kiliselerin inşasına başlamış ve gerekli mali kaynakları endüljans yolu ile temin etmeye çalışmıştır. Ayrıca Papalık sarayının şölen, içki, rüşvet ve savurgan yaşamı, Papanın kişisel para sıkıntısı ile politik alanda etkin olmak için ihtiyaç duyduğu parasal güç büyük bir bütçeyi gerektirmiştir. Tüm bu mali sorunlar endüljansların maddi kazanca dönüştürülmesine dolayısıyla bir takım doktrinel değişikliklere sebebiyet vermiştir.

Endüljansın dünyevi kefareti dini ritüellere uygun tesbih çekme, perhizli olma, Kiliseye bağış veya fakirlere sadaka verme gibi uygulamalardan dünyevi ya da maddi kazançlara dönüştürülerek parasal bedeller biçilmiştir. Kilisenin hazırladığı endüljans belgelerine ulaşmak için bağışlanmaya sebep olan dinsel dua, ibadet ve salih ameller yerine ruhban sınıfına para ödeme şartı getirilmiştir. Bağışlanması istenen suçlara göre fiyat düzenlemesinin yapıldığı listeler hazırlanmıştır.71 Taxa Camerae adı verilen otuz beş maddelik bu fiyat listesine bakıldığında Kilise rahip ve rahibelerinin zina ve ensest ilişkilerine dair ruhban sınıfının ahlaki çöküntüsünü gösteren cinsel suçlar da karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bu liste içerisinde görülen bedeli en yüksek suç Kiliseye başkaldıran heretikler için olanıdır.

Papa X. Leo (1475-1521), inşa ettirdiği görkemli kiliseyi tamamlamak için birçok Avrupa ülkesine hitabeti güçlü rahiplerden endüljans ticareti yapacak görevliler göndermiştir. Kendileri ve Araf’taki sevdikleri için endüljans belgelerini satmaya ikna yeteneği güçlü vaazlar yapıp para toplayan görevli rahip Johann Tetzel kısa sürede Almanya’da halkı etkileyerek oldukça başarılı görülmüştür. Rahip Tetzel, daha çok Araf’ta acı çeken ruhların serzenişlerini dile getirerek insanları endüljans satın almaya

70 Olgun, a.g.m., s. 331-332.

71 Olgun, a.g.m., s. 332-333.

teşvik etmiştir. Vaazlarından birinde Araf’ta acı çeken ruhlar adına şunları söylemiştir:

“Ölen anne ve babalarınızın ve akrabalarınızın sesini işitiyor muşunuz? Onlar, 'Tanrı'nın eli bize vuruyor, bize acıyın! Büyük acılarda azap çekiyoruz. Ama siz, birkaç kuruşunuzla bizi buradan kurtarabileceğiniz halde kurtarmak istemiyorsunuz' diye bağırıyorlar. Baba oğluna, anne kızına şöyle haykırıyor: 'Sanki beni ısırıyor, etimi yiyorsunuz. Sizi biz doğurduk, ekmeğimizi verdik, sizi eğittik. Mal ve mülkümüzü size bıraktık. Ama siz, bizi bu azaptan kurtarmak istemeyecek kadar katı yüreklisiniz.”72

Ortaçağ Hristiyanlık dünyasında insanların pişmanlıklarının ve bağışlanma isteğinin Kilise tarafından istismar edilmesi ciddi eleştiriler ve başkaldırılara sebebiyet vermiştir. Bu eleştiriler Kilisenin dinsel otoritesini sorgulamaya kadar varmıştır. Arınma arzusuyla günah itirafı ve tövbe sakramentinden ticarete dönüşerek insanların dini duygularını endüljansla sömürme, Hristiyanlar arasında bölünmeler meydana getirerek reform sürecini başlatan gerekçelerden biri olmuştur.