• Sonuç bulunamadı

Katılımın Değerlendirilmesi (Dışlanan Olgular)

7.1. ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

7.2.1. Emosyonel Yüz İfadelerine Verilen Tepki Sürelerinin Değerlendirilmes

Depresyon grubundaki kişilerin ortalama tepki süreleri daha uzundur. Üzgün arka plan zemininde yer alan tüm yüz ifadelerini daha geç tanımışlardır. Depresyon grubundaki katılımcılar nötr yüz ifadelerini kontrollere göre daha geç tanımışlar; yine %80 yoğunluktaki yüz ifadelerini ise nötr olanlara göre geç yanıtlamışlardır. Depresyon grubu kendi içinde karşılaştırıldığında da üzgün arka planda zeminindeki yüzleri, mutlu arka plan zeminindekilere göre daha geç tanımışlardır. Kontrol grubunda böyle bir fark bulunmamıştır. Hem üzgün hem mutlu arka plan zemininde nötr yüzleri daha geç yanıtlamışlardır. Depresif kişiler işleyen bellekten gelen olumsuz bilgileri inhibe etmede (163), olumsuz emosyon ile emosyon taşımayan durumlar arasında geçiş yapmada (164), işleyen bellekten ilgili olmayan olumsuz bilgiyi uzaklaştırarak yerine yeni bilgiyi koymada (165) güçlük yaşarlar. Bu bilişsel bozukluklar azalmış anterior singulat korteks aktivitesi ile ilişkilidir (166). Depresif bireyler olumsuz uyaranlara hızlı ve otomatik bir yanlılık göstermezler, bunun yerine olumsuz uyarana dikkatlerini bir kez kaptırdıklarında, bu uyarandan ayrılmakta güçlük yaşarlar. Bir kez böyle bir uyarana dikkatlerini kaptırdıklarında, bu uyarana kontrol grubuna kıyasla daha uzun süre bakarlar (167, 168, 169, 170). Everaert, Grahek&Koster (2016) çalışmalarında, olumsuz materyal üzerindeki inhibitör kontrol yetersizliğinin, dikkat yanlılığından kaynaklandığını bunun da yorumlamadaki yanlılık ve sonraki depresif epizodları tahmin ettirici olduğunu göstermişlerdir. Bizim bulgularımız bu literatür verileri ile örtüşmektedir (171).

Kişiler nötr yüzlere en kısa sürede; %80 üzgün yüzlere ise nötr, %40 üzgün ve %40 mutlu yüzlere nazaran daha uzun sürede yanıt vermişlerdir. Diğer koşullar arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Gerek tüm katılımcılar gerek sağlıklı kontrol grubu hem üzgün hem mutlu arka plan zemininde nötr yüzlere; %40 üzgün, %80 üzgün, %40 mutlu, %80 mutlu yüzlere kıyasla daha kısa sürede yanıt vermişlerdir. Bu bulgularımız nötral yüzlerin en hızlı bir şekilde tanındığını, mutlu ve üzgün arka planlarda da bu sonucun değişmediğini göstermektedir. Literatürde bulgularımızın aksine emosyonel değer taşıyan nesne ve/ya yüzlerin daha hızlı tanındığına dair veriler bulunmaktadır. Elektrofizyolojik çalışmalar nötral ile korkulu yüzler (172) ya da hoşa giden/gitmeyen sahneler ile nötral sahneler (173) gösterildiğinde aralarında elektrofizyolojik farklılaşma olduğunu göstermiştir. Kapasitesi sınırlı olan kognitif sistem, işlemlemek için çevrede öncelik taşıyan nesneleri seçmekte ve hedef emosyonel değer taşıdığında nötral olana göre daha hızlı tanınmaktadır.

Depresyon grubunda ise nötr yüzler, %80 üzgün yüzlere göre anlamlı olarak daha hızlı tanınmıştır. Diğer koşullar arasında anlamlı fark bulunmamaktadır. Literatür verilerine baktığımızda bulgularımız geçmişte yapılan çalışmaların sonuçlarıyla uyuşmamaktadır. Çalışmalarda depresif bireylerin nötral yüzleri tanımada daha başarısız olduğu, nötral yüzleri üzgün, mutlu yüzleri nötral olarak yorumlama eğilimi gösterdikleri, emosyon içeren ifadelere göre, nötral yüzlere daha yavaş yanıt verdikleri bulunmuştur (87; 97). Filkowski&Haas (2017) çalışmalarında eksen bir psikiyatrik hastalıklarda nötral yüzlerin fMRI çalışmalarında baseline olarak kullanımı ile ilgili yazdıkları gözden geçirme çalışmalarında; MDB’de nötral yüzlere azalmış amigdala, artmış prefrontal korteks aktivasyonu gösterdiklerini belirtmişlerdir (174). Bizim çalışmamızla benzer sonuçlar bulan Wu ve

arkadaşlarının (2012) öz değerlendirme depresyon ölçeği’ne göre (SRDS) depresyon şiddetini

belirleyerek 18 yüksek puanlı ve 22 düşük puanlı depresif katılımcıyı dahil ettikleri çalışmalarında, katılımcılardan nötral ve altı temel emosyondan oluşan yüz ifadelerini tanımaları istenmiştir. Çalışmada depresif semptomları hem yüksek hem düşük olan grubun, mutlu ve nötral ifadeleri daha hızlı ve daha doğru tanıdıkları bulunmuştur. Depresyon skoru yüksek olan grup, düşük olan gruba göre nazaran yüz ifadesi emosyonlarını aynı doğrulukla, daha hızlı tanımışlardır. Çalışmacılar depresyon grubunda nötral ifadelerin yüksek doğrulukla tanınmasının tavan etkisi olabileceğini, nötral ifadelerin kontrol grubunda da çok yüksek oranda doğrulukla tanındığını ifade etmişlerdir (175). Bizim çalışmamızda katılımcılardan emosyonu tanıması, ancak bunun karşılığında emosyonu puan ile belirtmesi istenmektedir. Kişilere gördükleri yüz ifadesinin nötral bir yüz olduğunu düşünüyorlarsa ‘0’ puan vermeleri istenmiştir. Ancak katılımcılar nötral yüzleri -10 ve +10 puan arasında puanladıklarında da doğru cevap verdikleri kabul edilmiştir. Çalışmayı bu şekilde tasarlamamızın nedeni çok düşük yoğunluktaki yüz ifadelerinin tanınmasının zor olacağı ve nötral olarak değerlendirilebileceği ya da nötral yüz ifadelerinin çok düşük yoğunlukta mutlu ve üzgün ifadelerle karışabileceği ihtimalidir. Aldığımız bu önlem nötral yüzlerin tanınma oranını arttırmış olabilir. Ancak yine de nötral yüzlerin neden daha hızlı tanındığını açıklamamaktadır. Kişiler emosyon içeren ifadelere daha çok takılıyor ve daha uzun sürede yanıt veriyor gibi görünmektedir.

Her ne kadar arka plan x emosyon yoğunluğu etkileşiminde anlamlı fark yoksa da post hoc analizlerde katılımcılar %40 mutlu yüz ifadeleri; üzgün arka plan zemininde mutlu zemine göre daha geç tanımışlardır. Ayrıca mutlu zeminde gösterilen %80 üzgün yüzlere; %40 üzgün ve %40 mutlu yüzlere göre daha geç sürede yanıt vermişlerdir. Katılımcıların arka plan ve yüz ifadesi emosyonu uyumsuz olduğunda, daha geç sürede yanıt verdikleri görülmüştür. Bulgularımız literatür verileriyle uyumludur. Olumsuz yüz ifadeleri, olumsuz bağlamda, olumluya nazaran daha hızlı ve doğru bir şeklide tanınır (129). Righart&de Gelder’in (2008) yirmi iki sağlıklı gönüllüyü dahil ettikleri çalışmalarında sağlıklı kişilere tiksinme, korku ve mutluluk emosyonlarını içeren yüz ifadeleri ve emosyonel sahnelerin kombinasyonlarından oluşan fotoğraflar göstermiştir. Bu

çalışmada gösterilen sahne ve yüz ifadelerinin emosyonel olarak uyumlu oldukları durumlarda katılımcıların yüz ifadelerini daha hızlı ve doğru tanıdıklarını bulmuşlardır (144). Benzer patern, çalışmamızdaki depresif kişilerde de görülmektedir. Depresif kişilere emosyon yüklü yüz ifadeleri gösterilirken, %40 mutlu yüz ifadesi üzgün arka plan zemininde, mutlu zemine kıyasla daha geç cevaplandırılmıştır. Depresif kişilere mutlu arka plan zemininde sunulan yüz ifadelerinde kişilerin, %80 üzgün yüz ifadelerini, nötral yüz ifadelerine göre daha yavaş tanıdıkları saptanmıştır.