• Sonuç bulunamadı

“E-devlet kavramının ortaya çıkışı 1960’lı yıllara kadar dayandırılabilmektedir. 1960’lı yıllarda soğuk savaşın da tesiriyle Amerikan Ordusu veri toplama ve iletişim kurma amacıyla organizasyon içindeki bilgi ve öz kaynakların paylaşımına imkân veren intranet3 uygulamasını geliştirmiştir. Daha sonra bilgi alışverişi eyaletler arasında kurulan sistemle ağlar üzerinden sağlanmaya başlanmıştır"(Çakır, 2015:39). Kamu kurumları ve akademik birimlerce başlayan bu ilk elektronik etkileşim sonrası bilgisayar teknolojilerinde hızlı bir gelişme yaşanmıştır. “Kişisel bilgisayarların yaygınlaşması, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş sürecini başlatmış ve elektronik devletin de temellerini atmıştır. Elektronik devletin diğer bir temel taşı olan kamu yöneticilerinin de bilgisayar kullanmaya başlamasıyla birlikte kamu kuruluşlarında bilgi yönetimi faaliyetlerinin yapılmaya başlandığı görülmektedir” (Çarıkçı, 2010:98).

Elektronik devlet adına önemli gelişmelerden ilki; ABD hükümetinin vergi tahsilatı ve beyanname işlemlerini IRS (Internal Revenue Services) üzerinden gerçekleştirebilme imkânı sunmasıdır. İkinci Dünya savaşı sonrası bilgisayar teknolojisindeki gelişme ile vergi tahsilâtı ve beyanname doldurma işlemlerinin çevrimiçi olarak yapılması amaçlanmıştır. 1959 yılında başlayan bu proje “1985'te ABD Vergi İdareleri Federasyonu (FTA) ve IRS “Elektronik Veri Değişimi” teknolojisi ve elektronik fon transferi yöntemiyle tahsilât ve beyanname doldurma işlemlerini kurumsal kullanıcıların hizmetine sokmuştur. Elektronik veri değişimi

3 İntranet, sadece belirli bir kuruluş içindeki bilgisayarları, yerel ağları (LAN) ve geniş alan

25

sistemi, internetten farklı olarak, oldukça maliyetli özel kiralık hatlar (private lease lines) üzerinden özel vergi yazılımlarıyla verilen hizmetleri kapsamaktadır ve halen bazı büyük kurumsal kullanıcılar tarafından güvenlik nedeniyle tercih edilmektedir. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ve yaygınlık kazanmasıyla, bu tür hizmetler internete de taşınmış, federal ya da eyalet düzeyinde, beyanname doldurma, mükellef kaydı, faturalandırma, hesap denetimi, kayıt tutma gibi hizmetler çevrimiçi olarak verilmeye başlanmıştır. Hatta internet temelli çağrı merkezleriyle ve “mükellef avukatlığı” sistemiyle mükelleflere kapsamlı müşteri hizmetleri de sunulmaktadır"(Dönmez, 2007:32).

E-devletin gelişmesine olanak sağlayan bir başka gelişme de klasik devletin sorgulanmaya başlanmasıdır. "1980’li yıllardan sonra kamu sektörüne yöneltilen eleştirilerde bir artış meydana gelmiştir. Devletin rolü ve büyüklüğü ile kullandığı yöntemler büyüteç altına alınarak sorgulanmaya başlanmıştır. Bu nedenle dar anlamda kamu hizmetlerinde, geniş anlamda ise devlet, toplum ve ekonomi ilişkilerinde yenilik ve reform arayışları uzun yıllardır sürmektedir. Bu çabaların doğurduğu sonuçlardan birisi, iletişim teknolojileri alanında başlayıp baş döndüren bir hızla yaşamın her alanına giren bilgisayar ve internettir"(Kızılyel, 2007:56-57).

Batı dünyasında geleneksel devlet sorgulanırken Uzakdoğu’da bilgisayar teknolojisinin önemini anlayarak kamuda bilgisayarlaşmaya giden ilk ülkelerden biri Singapur olmuştur. Singapur, Ulusal Bilgisayarlaştırma Planı'nı hazırlayıp 1980-1985 yılları arasında uygulamaya koymuştur. “Bu plan, geleneksel iş fonksiyonlarını otomatikleştirmeye, kâğıda dayalı çalışmayı azaltmaya, kamu hizmetlerinde bilgi teknolojilerinin kullanımını artırmaya odaklanmıştır"(Demirel, 2006:106). Ardından bir beş yıllık plan daha hazırlanarak, Singapur'da tek duraklı kesintisiz hizmet verilmesi amaçlanmıştır. "Ulusal Bilgi Teknolojileri Planı" olarak adlandırılan ve 1986-1991 yılları arasında uygulanan bu plan kapsamında "Okul linkleri, Ticaret Ağı, Hukuk Ağı, Tıp Ağı, Bütünsel Arazi Kullanım Sistemi, Tek Duraklı Adres Değişim Bildirim Sistemi gibi projeler hayata geçirilmiştir"(Demirel, 2006:106).

“Amerika Birleşik Devletleri’nin Ulusal Performansının Gözden Geçirilmesi Bilgi Teknolojisi Raporunda yer alan iddiaya göre de dünyada e-devlet, “elektronik

26

bankacılık” yönetimiyle 1991 yılında başlamıştır. Bu uygulama, bankacılık sektöründe ATM (Automatic Teller Machine) cihazlarında banka kartlarının kullanımıyla artmıştır. Bu başlangıçtan sonra, 1993 yılında ABD’de “e-devlet” vizyonu ve stratejisi netleştirilmiştir” (Sansarcı, 2013:35-36). “ABD’de 1993 yılında başlayan önemli bir çalışma da tüm kamu hizmetlerinin tek duraklı olarak çevrimiçi sunulması hedefini güden “Access America” e-devlet programı kapsamında 2003 yılına kadar, bağımsız olarak verilen kamu hizmetlerinin bir portal bünyesinde bütünleştirilmesi amaçlanmıştır. Program kapsamında “firstgov” adlı elektronik devlet sayfası tasarlanmış ve 2001 yılında hizmete girmiştir (Demirel, 2006:102). firstgov alan adıyla hizmet veren ilk site 2007 yılında alan adı (domain) değişikliğine uğramış ve usa.gov adresiyle hizmet vermeye başlamıştır.

Singapur ve Amerika Birleşik Devletleri’nde e-devlet adına yaşanan gelişmeleri Avrupa ülkeleri de yakından takip etmiş ve bu kapsamda çalışmalar yürütmüştür. “Avrupa Konseyi'nin 10-11 Aralık 1999 tarihinde Helsinki’de düzenlenen toplantısında, Avrupa’nın yeni ekonominin sağladığı fırsatlardan en iyi şekilde istifade edebilmesi için, Avrupa Komisyonunca başlatılan ve Avrupa’yı herkes için gerçek bilgi toplumuna dönüştürmeyi hedefleyen e-Avrupa Girişimi kabul edilmiştir” (Bilgitoplumu.gov.tr). E-Avrupa Girişimi'nin temel amaçlarına bakıldığında Avrupa’daki genç nüfusun sayısal çağa hazırlanması, ucuz internet erişiminin sağlanması, e-ticareti hızlandırmak, araştırmacılar ve öğrenciler için hızlı internet, güvenli elektronik erişim için akıllı kartlar, yüksek teknoloji üreten/kullanan KOBİ’ler için risk sermayesi verilmesi, özürlüler için e-katılım (e-participation), çevrimiçi sağlık hizmetleri, akıllı ulaşım sistemlerinin kurulması, çevrimiçi devlet hizmetlerinin kurulması ve hizmet verilmeye başlanması olarak sıralanabilir.

2.2.1. Elektronik Devlete Geçiş Aşamaları

E-devlet uygulamalarının bugünkü anlamda hizmet vermesi ancak dört aşama kaydedilerek gerçekleşmiştir. İlk aşama, bilgi evresidir ve bu evrede her kamu kurumu kendine ait bir internet sayfası oluşturarak kurumun çalışma saatlerini, adresini, telefon ve faks numaralarını, kurumu ilgilendiren yasal mevzuatı ve kurum hakkında haberleri elektronik ortamda sunmuştur. Ayrıca "kurumsal bilgiler, internet ve

27

intranetler aracılığıyla kurumlar arasında dolaşmaya ve kullanılmaya başlamıştır. Bu bakımdan söz konusu evre, kamusal bilgileri, vatandaşların, özel sektörün ve aynı zamanda devletin kendisinin daha işlevsel olarak kullanabilmesine yönelik önemli ilerlemenin kaydedildiği bir evredir"(Odabaş, 2007:30).

İkinci aşama etkileşim evresidir ki vatandaşlar artık kamu kurumlarına "başvurularını internetten iletebilir, internet üzerinden sorgulama yapabilir. Örneğin, kullanıcı adres veya posta kodu belirterek, kurumun veri tabanındaki bazı bilgilere ulaşabilir. Kurumun dışa açık web sitesi, arka ofis sistemlerinin bazıları ile bağlantı sağlar. Kuruma ait tüm formları indirilebilir ve bazılarını çevrimiçi olarak geri gönderilebilir. Bu evrede resmi e-posta bağlantısı teşvik edilir, cevaplar zamanında ve düzenli olarak verilir. Kurum aynı zamanda tam veya kısmi İntranete sahiptir"(Sever, 2010:64).

“Üçüncü aşama, işlem evresidir. Vatandaş, iş dünyası ve kamu kuruluşları arasında çift yönlü işlemin yapılabildiği dönemdir. Vergi ödeme, yeni kimlik kartı edinme ya da değiştirme gibi iş süreçlerinde yürütülen işlemler karşılıklı olarak sürdürülmektedir. Bu evrenin en önemli özelliği bazı kamusal işlemlerin bütünüyle çevrimiçi yöntemlerle tamamlanabilmesidir” (Odabaş, 2010:4). İş dünyası da kamu ihalelerine çevrimiçi olarak katılıp teklifte bulunabilir, tekliflerinde değişikliğe gidebilir veya reddedilen bir teklif için yeni bir teklif sunabilir.

Dördüncü ve son aşama, dönüşüm evresidir. "E-devlet modelinin gelişiminin üçüncü ya da diğer ifade ile işlem evresinde mevcut sistemlerin çoğunlukla yerel ve birbirinden bağımsız olarak kullanıldığı görülmektedir"(e-akademi.org). Diğer bir deyişle bilgi, etkileşim ve işlem evrelerinde kamu kurumları ayrı ayrı bilgi sistemlerine sahipti. Kamu kurumlarının bilgi sistemlerinin entegre olmaması nedeniyle kullanıcılar/vatandaşlar herhangi bir yerel yönetim veya kamu kurumundan hizmet almak istediklerinde ancak o yerel yönetimin veya kamu kurumunun internet sayfası aracılığıyla hizmet alabilmekteydi. Fakat dönüşüm evresiyle birlikte tüm kamu hizmetleri yalnızca bir internet sayfasına entegre edilerek hizmet vermeye başlamıştır. “Dönüşüm aşamasında maliyetlerden tasarruf etmek, etkinlik ve vatandaş memnuniyeti mümkün olan en üst düzeye çıkmaktadır"(Akgül ve Delibaş, 2010:108).

28