• Sonuç bulunamadı

EL-HERERÎ’NĠN MUKADDĠMESĠNDE KUR’AN ĠLĠMLERĠ

Tefsir mukaddimelerinin varlığı neredeyse tefsir tarihiyle eş zamanlıdır. Geçmişten günümüze kadar yazılan tefsirlerde ya bağımsız bir bölüm olarak ya da tefsirin girişinde mukaddimeler yer almıştır. Müfessirler bu mukaddimelerde tefsirlerini hangi yöntemle yazacaklarının ipuçlarını vermişlerdir. Bu itibarla tefsir mukaddimeleri, bir müfessirin yöntemiyle ilgili müracaat edilebilecek öncelikli kaynaklardandır. Elbette bu

237 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 130.

238 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 130-344.

239 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 153.

240 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 400.

241 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 403.

242 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 403.

243 el-Hererî, Hadâik , c. IV, s. 32.

244 el-Hererî, Hadâik , c. I, s. 244.

245 el-Hererî, Hadâik , c. IV, s. 323.

58

mukaddimeler her müfessirin gerek dirayeti, gerek tefsire ve Kur‟an ilimlerine olan vukufiyeti ve gerekse tefsirde öncelik verdiği konular yönünden bazı farklılıklar arz eder.

İlk üç asrın tefsir rivayetlerinin birikimi olan Taberî‟nin tefsiri, kendinden önceki ve sonraki asırlar arasında köprü vazifesi görmektedir. Taberî, tefsirinin başında tefsir ilmine dair bir mukaddime yazmıştır. Bu mukaddimede on ana başlık altında tefsir usulü ve Kur‟an ilimlerini incelemiştir.

Taberî‟nin mukaddimesinde üzerinde durduğu önemli hususlardan bazıları şunlardır: Kur‟an‟ın diliyle Hz. Peygamberin konuştuğu dilin aynı olması, Kur‟an‟da Arapçadan başka kelimelerin olmaması, Kur‟an‟ın rey ile tefsirine dair haberler, Kur‟an tefsirinin önemi, Kur‟an‟ın farklı Arap lehçeleri üzerine indirilmesi, Kur‟an‟ın tefsir edilmesine karşı çıkanların yanlış yorumladıkları bazı haberler, Tefsirleri övülen ve yerilen kimseler hakkında seleften gelen bazı haberler. Taberî‟nin mukaddimesinde yer alan konuların hemen hepsinin sonraki dönem tefsir mukaddimelerine kaynaklık ettiğini söylememiz mümkündür. Zaman ilerledikçe konuları ve içeriği genişleyen tefsir mukaddimeleri bir tür Ulûmu‟l-Kur‟an eserleri haline gelmiştir.

Çağdaş dönemin önde gelen müfessirlerinden biri olan İbn Âşûr‟un et-Tahrîr ve‟t-Tenvîr isimli eseri son yüzyılda yazılan en önemli tefsirlerden biridir. İbn Âşûr da bu tefsirin birinci cildine Kur‟an ilimlerinden bahseden on mukaddime ile başlamıştır. Birinci mukaddimede tefsirin tarifine ve müstakil bir ilim olup olmadığı tartışmalarına yer vermiştir. İkinci mukaddimede tefsir ilmiyle ilgili müfessirin bilmesi zarurî olan ilimleri ele almıştır. Üçüncü mukaddimede tefsir çeşitlerini ve dirayet tefsirinin sıhhat şartlarını açıklayarak bâtınî ve işârî tefsirleri karşılaştırmıştır. Dördüncü mukaddimede Kur‟an‟ın hedeflediği aslî maksatların sekiz temel hedef olup, müfessirin vazifesinin bu maksatları açık bir üslupla aktarmak olduğunu ifade etmiştir. Beşinci mukaddimede nüzul sebeplerini ve kaynaklarını açıklamıştır. Altıncı mukaddimede kıraat vecihlerinin önemini, tefsirle ilişkisi olan ve olmayan kıraatları, yedinci mukaddimede Kur‟an kıssalarını ve kıssaların ifade ettiği manaları on aşamada değerlendirmiştir. Sekizinci mukaddimede Kur‟an, ayet, sûre kavramlarının anlamları, sûrelerin isimleri ve tertibini beyan etmiştir. Dokuzuncu mukaddimede Kur‟an‟ın cümle ve terkiplerinin taşıdığı hakikat, mecaz, kinaye, sarih, fasıl,

59

vasıl ve vakıf gibi yönlerini ele almıştır. İbn Âşûr son olarak onuncu mukaddimeyi Kur‟an‟ın i‟câzına ve bu i‟cazı anlayabilmek için yapılan çalışmalara tahsis etmiştir.246

Geçmişten günümüze bu hizmeti üzerine alan müfessirler tarafından bu konuda gayet zengin ve geniş bir edebiyat oluşturulmuştur. Günümüzde de bu çalışmalar hız kesmeden devam etmektedir. Bu silsilenin bir halkası olan el- Hererî‟de tefsir mukaddimesi yazma geleneğini devam ettirmiştir.

El-Hererî, yazdığı tefsirin daha iyi anlaşılması için başlı başına bir cilt halinde bir mukaddime yazmıştır. Tefsirinin 33. cildini oluşturmaktadır. Kendisinin tefsir ilmine bakış açısını yansıtan bu mukaddimeye Hadâiku‟r-Ravhi ve‟r-Rayhân tefsirinin sahasında bulunan misafirlere ikram anlamını taşıyan Nüzül-ü Kirami‟d-Dıyfân fi Sâhati Hadâiki‟r-Ravhi ve‟r-Rayhân ismini vermiştir. İçerik olarak önceki dönemlerde yazılan mukaddimelere yakındır. Bir yönüyle Kur‟an ilimlerine, diğer bir yönüyle de tefsir usulü ve tarihine benzeyen bu mukaddimede Kur‟an‟ın anlaşılması için lazım gelen konular üzerinde durmuştur. İbn Âşûr‟un on başlık altında ele aldığı konuları, el-Hererî daha da genişleterek otuz fasıl halinde düzenlemiştir.

El-Hererî‟nin mukaddimede incelediği konulara baktığımızda bunları üç grupta toplamak mümkündür. Birincisi, Kur‟an‟ın öğrenilmesi, öğretilmesi ve okunmasıyla ilgili uyulması gereken manevi edepler, Kur‟an okumanın keyfiyeti, mekruh ve haram olan okuyuş, Kur‟an ve ilim ehlinin riya ve benzeri davranışlardan sakınması, Kur‟an ehlinin gafil olmaması gereken hususlar, Kur‟an ehlinin değeri, gibi fasıllar altında fezâil-i Kur‟an konularına giren manevi edeplere dikkat çekmiştir. 247 Diğer tefsir mukaddimelerine baktığımız zaman bu gibi konulara ya hiç yer verilmediği ya da çok kısa temas edildiği görülür. El-Hererî‟nin bu konularda çok hassas davrandığını müşahede etmekteyiz.

İkinci aşamada, Kur‟an‟ın irâbını öğrenmeye teşvik, Kur‟an‟ın yedi harf üzerine indirilmesi, Kur‟an‟ın cem edilmesi, Hz. Osman‟ın Mushaflar yazdırarak onları çoğaltması, Rasulullah hayattayken Kur‟an‟ı ezberleyen sahabeler, Kur‟an ayetlerinin ve sûrelerinin tertibi, Kur‟an ayetlerinin, kelimelerinin ve harflerinin sayısı, Kur‟an‟ın ta‟şîr ve tahmîsi, sûre başlarının ve sonlarının belirlenmesi ve ayet sonlarına nokta konması, Mushaflara nokta, hareke, şedde, medd, hemze ve gunne işaretlerinin konması, Kur‟an‟a

246 Bu bölümler için bkz. İbn Âşûr, et-Tahrîr ve‟t-Tenvîr, c. I, s. 1-130.

247 el-Hererî, Muk addimetu‟t-Tefsîr, s. 20, 21, 26, 30, 57, 65.

60

hareke ve irâbı ilk olarak kimin vaz ettiği, Kur‟an‟daki hece harflerinin sayısı, Kur‟an, Sûre, Kelime ve Harf kavramlarının manaları gibi başlıklar altında da Kur‟an‟ın nazmını ve resm-i hattını ilgilendiren daha çok şekilsel konulara temas ettiğine şahit olmaktayız.

Üçüncü aşamada da Kur‟an‟ın tefsiri ve tefsir ehlinin fazileti, Re‟y ile tefsir ve müfessirlerin mertebeleri, Kur‟an‟ın Sünnet ile beyanı, Neshin manası, şartları ve kısımları, Nâsih ve Mensûh, Nâsih ve Mensûh yönünden sûrelerin taksimi, Seyf ayetiyle mensûh olan ayetler, Esbâb- ı nüzul hakkında aslî bir kâide, Sûrelerin fazileti hakkında uydurma hadisler, Hz. Osman Mushafı‟nda ziyadelik ve noksanlık var diyenlere reddiye, Kur‟an‟da Arapçadan başka lügatlerde kelimelerin olmadığı, Kur‟an‟ın i‟cazı ve mucizelerin taksimi gibi başlıklar altında tefsir usulünü ve Kur‟an ilimlerini ilgilendiren konular incelemiştir.

Bu mukaddimenin en dikkat çeken yönleri Kur‟an ile meşgul olanların öncelikle Kur‟an‟a manevî saygıda kusur etmemeleri gerektiği hususudur. El-Hereri‟nin Kur‟an‟ın nazmını ilgilendiren lafzî ayrıntılara da detaylı olarak yer verdiğine şahit oluyoruz.

Sûrelerin fazileti hakkında zikredilen uydurma hadisler faslında çok önemli bir konuya temas ederek sûrelerin ve ibadetlerin faziletine dair zikredilen mevzu hadislerin yalan ve aslı olmayan sözler olduğunu vurgulayıp bunların uydurulma sebepleri üzerinde durmuştur.

El-Hererî‟nin tefsirinde takip ettiği metodu burada kısaca özetlemeye çalıştık.

Bundan sonraki bölümde Al- i İmrân Sûresi örneğinde tefsirinin yöntemini Kur‟an ilimleri ve tefsir çeşitleri bağlamında ortaya koymaya gayret edeceğiz. Böylelikle parçadan bütüne –özelden genele- hareket ederek tefsirin tamamı hakkında genel bir bilgi sahibi olma hedefimizi gerçekleştirmeye çalışacağız.

61