• Sonuç bulunamadı

1.6. DÜNYADA TRAFİK KAZALARININ BOYUTLARI

2.1.2 Azgelişmiş Ülkelerin Özellikleri

2.1.2.1. Ekonomik Özelikler

Az gelişmiş ülkelerin ekonomik özellikleri; milli gelir, gelir dağılımı, yatırımlar ve tasarrfular, üretim, tüketim, teknoloji, işsizlik gibi birçok başlıkta inceleneblir. Ancak tezin konusu gereği bu başlık altında, az gelişmiş ülkelerin beşeri sermaye, eğitim ve sağlıkla ilgili ekonomik özelliklerine yer verilecektir.

II. Dünya Savaşı’nın ardından klasik ve neo-klasik kuramların sermaye birikimine yüklediği anlam sebebiyle, bilim insanları ve politikacılar “fiziki sermayeyi” kalkınma için gerekli ve yeterli bir şart olarak kabul etmişlerdi. Ancak nitelikli insan gücü, eğitim düzeyi yüksek bir toplum ve uygun bir kurumsal yapıya sahip olmayan bir sistemin düşük kalkınma üretebileceği gerçeği göz ardı edilmişti. Devam eden yıllarda yapılan araştırmalar kalkınma üzerine çalışan iktisatçıların, “kalkınmanın temel faktörünün insan unsuru olduğu, kalkınmanın hızlandırılması için insan yetenek, davranış ve değerlerinin değiştirilmesinin zorunlu olduğu” sonucuna varmalarını sağlamıştır (Soyak, 2008: 12).

Beşeri sermaye kavramı, nitelikli işgücü veya bir ülkenin sahip olduğu bilgi ve yeteneklerin toplamı olarak da tanımlanırsa, beşeri sermayesi yüksek olan ülkelerin üretim için gerekli olan kaynakları daha verimli kullanabildiği ve yeni teknoloji geliştirmede daha başarılı oldukları görülmektedir. Azgelişmiş ülkelerde bu durumun aksine, yeterli olmayan beşeri sermaye gelişme yerine geri kalmışlığa yol açmaktadır (Atik, 2006: 6). Böylece bir azgelişmiş ülke yeterli derecede fiziki sermayeye sahip

49

olsa bile yeterli beşeri sermayeye sahip olmadığı için bazı ürünleri üretememektedir. Nitekim beşeri sermayeleri nispeten gelişmiş olan ülkeler ileri teknolojik ürünleri üretirken herhangi bir sıkıntıyla veya zorlukla karşılaşmamaktadırlar (Özyakışır, 2011: 54).

Daha önce de belirtildiği gibi ekonomik kalkınma sürecinde fiziki sermaye birikiminin önemi elbette göz ardı edilemez. Bununla birlikte teknolojik gelişme, demokratik ortam, girişimci sınıfın olması, sosyal, siyasal, dinsel, kültürel ve coğrafik koşullar gibi faktörler de ekonomik kalkınmayı etkileyen önemli unsurlardır (Han ve Kaya, 2008: 53). Bu unsurlar, beşeri sermayenin gelişmesini pozitif olarak etkilemekle kalmayıp beşeri sermayenin ortaya çıktığı ve gelişme gösterdiği iklim olarak da nitelendirilebilir. Bu iklim ne kadar elverişli olursa, uzun dönem ekonomik büyüme ve kalkınmanın temel lokomotifi olan beşeri sermayenin gelişmesi de o derece hızlı olmaktadır (Keskin, 2011: 127).

Beşeri sermaye birikimine katkıda bulunan faktörlerin başında sağlık gelmektedir. Bir başka deyişle beşeri sermayenin öncelikle sağlıklı olması gerekmektedir. Bunun tespiti ve değerlendirilmesi için de bir ülkede bütçeden sağlığa ayrılan pay, kişi başına düşen sağlık harcamaları, hastane yatak sayısı, yatak başına düşen nüfus, hekim başına düşen nüfus, sağlık ocağı sayısı gibi göstergelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu göstergelerdeki değerler bir ülkedeki beşeri sermaye birikimini yakından etkilemektedir. Bu göstergelerdeki iyileşme, ülkelerdeki beşeri sermayeyi yakından etkiler niteliktedir. Çünkü iyi bilgi, tecrübe ve yeteneğe sahip bireyler ancak sağlıklı olduklarında katma değer üretebilirler (Karataş ve Çankaya, 2010: 41).

Sağlık problemleri, azgelişmiş ülkelerin ortak sayılabilecek diğer özelliklerinden biridir. Azgelişmiş ülkelerin özellikleri sıralandığında bu ülkelerdeki dengesiz gelir dağılımı ve yoksulluğun yanı sıra olumsuz sağlık koşulları da göz ardı edilmeyecek kadar önem arz etmektedir. Azgelişmişliğin sağlıkla ilgili ölçütleri olarak; ölüm oranı, hastane sayısı, hasta başına düşen doktor sayısı, sağlık harcamalarının milli gelir içindeki payı sayılabilir. Sayılan bu ölçütlerle ilgili

50

araştırmalardaki veriler birçok azgelişmiş ülkede sağlıkla ilgili koşulların yeterli olmadığını göstermektedir (Han ve Kaya, 2008: 23).

Beşeri kalkınmaya katkı yapan en önemli göstergelerinden biri de eğitimdir. Eğitim niteliği gereği bireylerin yaşam düzeyini yakından etkilediği gibi bir ülkede verimliliğin ve milli üretimin artmasına da katkıda bulunmaktadır. Böylece bireysel ve toplumsal gelir artmakta ve eğitim düzeyindeki artış beşeri sermaye düzeyinde artışa neden olmaktadır (Halid, 2013: 38).

Ekonomik kalkınma sürecinde eğitim ve eğitim politikaları, toplumsal değişim oluşturmada önemli stratejik araçlardan biridir. Barro (1992) ve diğer araştırmacılar, birden fazla ülkenin içinde olduğu büyüme hızlarının karşılaştırıldığı deneysel çalışmalar yürütmüşlerdir. Barro, incelediği ülkelerde insanların eğitim seviyesi ile verimlilik artışı arasında yüksek bir ilişkinin varlığını tespit etmiştir. ABD’de yapılan diğer bir çalışmada ise eğitimin ekonomik büyümeye olan etkisi deneysel olarak ortaya konmuştur. 1929-1982 yılları arasında ABD’de kişi başına düşen milli gelirdeki artışın %25’nin okuma yılı süresindeki artıştan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu ve benzeri çalışmalar göstermektedir ki, eğitim düzeyi ilerde olan ülkelerin yeni teknolojileri özümsemesi daha hızlı olmakta ve daha hızlı büyüme eğilimi içinde olabilmektedirler (Karataş ve Çankaya, 2010: 38).

Beşeri sermayenin gelişmesindeki en önemli faktörlerden biri eğitime yapılan yatırımlardır. Eğitime yapılan yatırımlar en az fiziki sermaye yatırımları kadar kalkınma açısından değerlidir. Yapılan bu yatırımlar ile eğitim gören kişilerin istihdam edilmeleri durumunda milli gelire yapacakları katkılar eğitim düzeyi düşük kişilere göre daha fazla olacaktır. Milli gelire yapılacak katkı eğitim düzeylerine göre gelir farklılıkları ile kendini gösterecektir. Bu da bir anlamda eğitime yapılan yatırımların geri dönmesi olarak yorumlanabilir (Halid, 2013: 58).

Yukarıdaki unsurlara bakıldığı zaman azgelişmiş ülkelerin birçoğunda bulunan temel yetersizliklerde eğitim faktörünün ne kadar etkili olduğu açıkça görülmektedir. Bu durumda azgelişmiş ülkelerin gelişebilmeleri için sadece okur-yazar oranına değil

51

aynı zamanda kaliteli bir eğitimle nitelikli beşeri sermayeye sahip olmaları gerekmektedir.

Benzer Belgeler