• Sonuç bulunamadı

Müslüman Türk azınlığının geçimini çoğunlukla tarım ve hayvancılıktan sağladığı Batı Trakya, hem Yunanistan‟ın hem de AB‟nin en fakir ve geri kalmıĢ bölgesi konumundadır. Yunan resmi makamlarının istatistik verilerini tam anlamıyla yayımlamadığı için kesin veriler vermek mümkün olmasa da Batı Trakya‟daki Türklerin %80‟inin kırsal alanlarda yaĢadığı ve geçimini bu alana dayalı sektörlerden sağladığı bilinmektedir. Yunan yönetimi ise bilinçli bir Ģekilde Müslüman Türkler için önemli geçim kaynağı olan tarım arazilerini kamulaĢtırarak ellerinden almaya çalıĢmaktadır. 1923 yılında Batı Trakya Türk azınlığının nüfusunun büyük bir çoğunluğu zengin ve orta halli tüccar, çiftçi ve esnaf oluĢtururken iken bugün zengin ve orta halli tüccar azınlık neredeyse kalmamıĢtır, büyük çiftçi ise hiç yoktur. Toprak ve nüfus dengesini kendi lehine değiĢtirmeyi bilinçli bir politika haline getiren

Yunan yönetimi, sürekli olarak bölgeye Rum nüfusu yerleĢtirmekte ve uzun vadeli kredilerle Rumları toprak almaya teĢvik etmektedir.99

Son yıllarda belirgin bir Ģekilde Müslüman Türklere ait ekilebilir verimli araziler; üniversite açmak, sanayi bölgesi kurmak veya askerî sahaları geniĢletmek gerekçeleriyle istimlâk edilmekte, istimlâk bedeli olarak da çoğu zaman ekilemez bölgedeki bir verimsiz arazi verilmektedir. 1923‟ten sonra Batı Trakya‟daki arazilerin mülkiyet dağılımı Yunan devletinin sistemli faaliyetleri ile bilinçli bir Ģekilde azınlık aleyhine değiĢtirilmiĢtir. Lozan BarıĢ Konferansı‟nın resmi istatistiklerine göre, 1923‟te Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının elindeki araziler bölgenin %84‟ünü oluĢtururken, günümüzde bu oran %25‟in altına düĢmüĢtür. Bunun en önemli nedenleri ise Yunanistan yönetiminin azınlığın elindeki toprakları kamulaĢtırması ve azınlığı örtük olarak göçe zorlamasıdır. Özellikle 70‟li yıllarda yaĢanan yoğun göç dalgası nedeniyle Batı Trakya Türkleri, ellerinde bulunan toprakları çok düĢük fiyatlarla satmak zorunda kalmıĢlardır.100

Batı Trakya‟da yaĢayan Müslüman Türk azınlığın çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraĢmasına karĢın bölgedeki ticari faaliyetler çoğunlukla Yunanlı tüccarlar tarafından yürütülmektedir. Az sayıdaki azınlık tarafından yapılan ticari faaliyetler ise Maliye‟nin kestiği ağır cezalar yüzünden yürütülemez bir hale gelmiĢtir. Ancak son yıllarda bu durum az da olsa kırılmıĢ gözükse de tam anlamıyla istenilen düzeyde değildir. Bugün itibarıyla değerlendirildiğinde Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının büyük ölçekli yatırım ve iĢletmelerinin olmamasının temel nedeni Yunan Hükümetlerinin uyguladığı baskıcı politikalar olarak görülmelidir. Yunan Hükümetlerinin bölgeye yatırım yapmayarak azınlığı bir nevi fakirleĢtirip ve de nüfusunu göçe zorlayarak azaltarak milli politikasını pekiĢtirmek istediği de söylenebilir.

99Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı Ġnsan Hakları Raporu, Mazlumder DıĢ iliĢkiler Komitesi,

2012, s.53

Yunanistan son yıllarda azınlığa kesilen cezalarla ilgili önemli bir adım attı. Kaçak yapı cezaları ile ilgili sadece Rusya‟dan getirilen Pontuslu Rum göçmenleri kapsayan ve Batı Trakya Türk Azınlığı böyle bir kolaylığın dıĢında bıraktığı için büyük tepkilere neden olan uygulama azınlık milletvekillerinin yoğun çabası sonucu yürürlükten kaldırıldı. Söz konusu düzeltmeyle kaçak yapı cazalarına %80 indirim getiren uygulamaya azınlık da dâhil edilmiĢ oldu. Bu Ģekilde büyük bir mali külfet getiren ve Azınlık için büyük bir sorun teĢkil eden bu uygulama azınlık lehine değiĢtirilerek büyük bir sorun giderilmeye çalıĢılmıĢtır.101

Batı Trakya‟daki Müslüman Türk azınlığın en büyük sorunlarından biri de iĢsizlik ve kamu idaresinde çalıĢma konusunda yaĢanan zorluklardır. Yunan Ulusal Ġstatistik Servisi (ENYE)‟nin Aralık 2006 yılı itibariyle açıkladığı verilere göre, Batı Trakya‟da toplam iĢsizlik oranı %12,4 „tür.102

Bölgedeki iĢsizliğin en önemli sebeplerinden bir tanesi azınlığın uzun yıllar boyunca öğrencilerini Yunan üniversitelerine gönderememesi ve bunun sonucunda azınlık öğrencilerinin lise sonrası güvencesiz iĢlerde çalıĢmak zorunda bırakılıĢıdır. Bununla beraber azınlık öğrencileri, üniversiteyi bitirseler dahi memurluk yolunun kısmen kapalı olması nedeniyle bir çıkmazla karĢı karĢıya kalmaktadırlar. Bu çıkmaz geçimini tarımla sağlayan azınlığın, gençlerini zorunlu olarak tarım sektöründe az gelirle istihdam etmelerine sebep olmaktadır. Azınlığın, özellikle Türkiye‟deki üniversitelerde eğitim almıĢ bireylerinin diploma denkliğinin tanınmaması sorunu da bunların mesleklerini icra etmede çektiği sıkıntıları gözler önüne sermektedir.

Yunanistan‟ın bir AB üyesi ülke olarak azınlıklar konusunda çağdaĢ bir ülkeye yakıĢır uygulamalar ortaya koyamamaktadır. Bunun en güzel örneklerinden biri Yunanistan‟da Müslüman azınlıklara belli mesleklere girmede ya hiç ya da belirli oranlarda kontenjan verilmesidir. Bu durum bölgedeki iĢsizlik oranının daha da artmasına sebep olmaktadır.

101http://www.batitrakya.org/component/content/article/6-bati-trakyadan-haberler/636

milletvekillerimizin-cabalari-sonucu-azinligimizin-iki-buyuk-sorunu-cozuldu.htlm 102

2008 yılında Yunan hükümeti tarafından ülkede yaĢayan Müslümanlar için kamu hizmetinde binde 5 kotası öngörülen bir yasanın kabul edilmesi ülkede bir ayrımcılık yapıldığının adeta bir tescili olmuĢtur. ġu an itibarıyla Batı Trakya‟da çalıĢan memurların sadece % 1‟inin Türk olduğu görülmektedir.103

Yunanistan, Batı Trakya‟nın nüfus yapısını değiĢtirmek için bugün de elinden geleni yapmaktadır. Yunan Hükümetlerinin bunu yapabilmek için kullandıkları en etkili yöntem ekonomik alanda uyguladığı baskı politikasıdır. “Bilhassa, Türklerin tapulu yahut tapusuz topraklarının çeĢitli vesilelerle ellerinden alınması, Türklere karĢı ekonomik mücadelenin temelini oluĢturmaktadır. 1923‟te Batı Trakya‟da toplam arazinin % 85‟i Türklere ait iken bu oran günümüzde % 25‟lere düĢmüĢtür. 1922‟de mübadeleyle bölgeye gelen Rumların Türklerin elindeki toprakları zorla almasıyla baĢlayan süreç azalmıĢ olsa da devam etmektedir. Azınlığın elindeki arazilerin alınmasındaki baĢlıca gerekçe kamulaĢtırma olmuĢtur. Ancak bazen çeĢitli gerekçelerle kamulaĢtırılan topraklar bu gerekçelerin dıĢında değerlendirilmiĢtir. Örneğin 1978 yılında Gümülcine‟nin kuzeyinde bulunan 4300 dönümlük arazi askeri amaçla zorla kamulaĢtırılmıĢtır. Ancak üzerinde hiç tesis bulunmayan arazi halen boĢ durmaktadır. Sadece yılda birkaç kez askeri araç eğitimi için kullanılmaktadır. Yine 1978 yılında Gümülcine‟nin doğu kesiminde bulunan Seymen, Yahyabeyli, Ambarköy, Uysallı, Kır Vakıf, Çay Vakıf gibi Türk köylerine ait Gümülcine‟nin en verimli ovasında 4300 dönüm arazi, sanayi bölgesi yapımı için zorunlu kamulaĢtırmaya tabi tutulmuĢtur. Ancak bu arazilerin bir kısmı yıllar sonra Yunanlı çiftçilere düĢük fiyatlarla kiralanmıĢtır.”104

Yunan Hükümetleri bunlara ek olarak Türklerin birbirlerine toprak satmasını da engelleme konusunda giriĢimlerde de bulunmaktadır. Böylelikle Yunan idaresi Müslüman Türk azınlığı topraksızlaĢtırarak geçim yollarını tıkamak istemektedir. Buradaki temel amaç azınlığı maddi yönden zor duruma düĢürerek göçe zorlamaktır. Nitekim bu yöntem iĢe yaramıĢ ve birçok Türk Batı Trakya‟yı terk etmek zorunda kalmıĢtır.105

103http://www.state.gov/g/drl/rls/irt/2009/127313.html

104Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı Ġnsan Hakları Raporu, a.g.m., s.60