• Sonuç bulunamadı

ehirlerin Durumu ve mar Faaliyetleri

BÖLÜM 4: NAD R AH’IN AFGAN STAN’DA KURDU U DÜZEN

4.3. ehirlerin Durumu ve mar Faaliyetleri

18. yüzy•l•n ilk çeyre•inde Afganistan’•n büyük •ehirleri, 150 ile 400 bin aras•nda nüfusa sahipti. Bu dönemde Avrupa’daki •ehirler de, zanatkarlar, i•çiler, memurlar, tacirler ve di•erleri arac•l•••yla yeni yeni geli•meye ve kalabal•kla•maya ba•lam••t•.250 Sanat ve bilimin geli•mesi, merkezî devletin güçlenmesi ve zanaat ve ticaretteki büyüme, k•smen "slam öncesi dönemde geli!mi! olan k•smen de "slami dönemde ortaya ç•km•! olan Afganistan !ehirlerini büyük ve ihti!aml• bir hale getirdi. Belh, Merv, Ni!abur, Herat Bamiyan ve Kandahar Orta Asya’n•n seçkin !ehirlerine dönü!tü. Bu !ehirlerin tamam• ayn• zamanda büyük zanaat, ticaret, kültür ve askeri merkezlerdi.251 #ehrin özel k•s•mlar•nda devletin büyük ve yüksek binalar•, ayan tabakas•n•n ve tüccarlar•n gösteri•li evleri mevcuttu. Bunlar bazen kireç ve tu•ladan, bazen de kerpiçten in•a edilirdi. Halk•n evleri ise küçük ve kildendi. Sokaklar ve pazarlar geni•, evlerin ve pazarlar•n çevresinde çitler bulunmaktayd•.252 Bu geni• pazarlar•n aras•nda yüksek minareli camiler, büyük kervansaraylar ve bazen meyhaneler, okullar ve hamamlar bulunurdu. Bunlar kültürel yap•n•n as•l merkezleri say•l•rlard•. Pazarlar•n temizli•i ve düzenlenmesi halk taraf•ndan yap•l•yor, muhtesip (hesap görevlisi) ise malî meseleleri denetliyordu. #ehne ad•yla bilinen görevli ise •ehrin güvenli•inden ve korunmas•ndan sorumluydu. Dönemin ara•t•rmac•lar•n•n anlat•mlar•na göre Nadir #ah Hindistan seferinden geldi•inde Afganistan’•n Belh, Herat, Kabil, Gazne ve di•er büyük •ehirlerinin her birinde, takriben

249 Farhang, 1993, s. 60.

250 #af•k, 1388, s. 215; Gubar, 1967, s. 150.

251 Nadir #ah’•n Hindistan Seferini kazand•kt•n sonra Kandahar’a gelirken yan•na büyük miktarda servet, mücevher, de•erli kitaplar ve bilgin adamar• alm•• ve bunlardan bir k•sm•n• Kabil, Kandahar ve Herat •ehilerinde b•rakt•. Hindistandan getirdi•i servet ve ganimetlerle ilgili detayl• bilgiler için bkz. Sevinç, 2011, ss. 18-19.

400 zanatkar ve 200’den fazla tacir ve zengin •ah•s mevcuttu. Bu durum bile ülkenin o dönemde sahip oldu#u ekonomik gücünü göstermeye yetmektedir. Bu •ehirler savunma aç•s•ndan güçlü olup çok say•da yüksek duvar, kale ve kulelerle korunuyorlard•. •ehirlerde hisarlar, kasabalar ve varo! bölgeleri de bulunmaktayd•. Geceleri •ehrin kaleleri kapat•l•r, giri• ve ç•k••lar yasaklan•rd•. Ba•lar, tar•m arazileri ve yazl•k binalar• •ehrin d•••nda yer al•rd•. Seçkin ve varl•kl• tabaka, gösteri•li bir hayat tarz•na sahipti. Bunlardan her birinin kendi u•aklar•, hizmetçileri, nedimeleri vard• ve s•k s•k e•lence, •arap ve raks meclisleri (toplant•lar•) tertip ederlerdi.

Varl•kl• olan orta s•n•f da ayn• •ekilde, temizli#e, düzene ve e#lenceye dü!kündü. A•a#• tabakan•n aras•nda olup varl•kl• aileler için çal••an hizmetçi ve u•aklar•n refah seviyesi yüksekti. %•çiler ve maa•l• görevliler t•pk• köylüler gibi çal•••yorlard•. •airler, edebiyatç•lar, mollalar, hekimler, tüccar ve sarraflar hürmet görürlerdi. Zanatkar ve esnaf, kendi meslekî birliklerine sahip olup, rahat ve güvendeydiler. Ülkedeki zanaat geli•meleri •ehirli tabakan•n emeklerinin bir ürünüydü. •ehirlerde çe•itli dini topluluklar kendi imam ve önderlerine sahip olup, ço#u zaman kar••lar•ndaki inançla çat••ma halindelerdi.253 %slam mezheplerinin imamlar•na kar••l•k seyyidlerin de “Nakib” olarak adland•rd•klar• kendi önderleri vard•. Bunlar•n, birbirleriyle nüfuz ve itibar için rekabet halindeydiler. Bu k•s•m •ehirliler, devletin halk kar••s•nda verdi#i sözler, yapt•#• eylemler, büyüklü#ü ve niteli#i de#ersizdi. Kayda de#er bulduklar• tek •ey, devletin kendilerine yönelik tavr• ve yakla••m•yd•.

Ülkenin büyük kasabalar•, pazarlar•, camileri, ba#lar•, ticarî merkezleri vard• ve temel faaliyetler büyüklerin evlerinde ve camilerinde icra ediliyordu. Köyler, kilden kulübelere, dar, kirli yollara sahipti ve tüm kültürel faaliyetlerden ve faytonlardan mahrumdular. Yerel beyler, tar•m arazilerinin merkezinde ve köy kulübelerinde, güçlü kalelerde ya••yorlard•. Muhtemelen çevrelerinde s•n•rl• say•da zanaatkâr, örne#in özel terzi, demirci, marangoz, derici ve dokumac• da mevcuttu.

Nadir •ah’•n emriyle kurulan •ehirlerden en önemlisi Nadirabad •ehri’dir.254 Bu •ehir, Kandahar’•n Pencvay• ilçesinin küzeyinde alt• ayda ta•lar ve çamurdan yap•ld•. •ehrin

253 Gubar, 1967, ss. 151-152.

içerisinde bulunan kaleler savunma amac•yla; "ehrin çevresindeki evler de Abdalî Kabilelerini yerle•tirmek amac!yla kullan!lm!•t!r. Ahmet •ah Dürranî döneminde nüfusun ço•almas!yla, •imdiki Kandahar •ehri kurulunca Nadirabad •ehri itibar!n! kaybederek gün geçtikçe harabeye dönü•meye ba•lam!•t!r. •u an Nadirabad •ehrinden kalan izler rahatl!kla görülebilmektedir. Okullar, kervansaraylar ve camiler ço•unlukla devletteki üst düzey görevliler, tüccarlar ya da toprak a•alar! taraf!ndan yapt!r!l!r ve ço•unlukla bunlar aras!nda rekabet ya•an!rd!.255

4.4. 1700-1750 Y•llar• Aras•nda Afganistan’•n Ekonomik Durumu

18. yüzy!l!n ba•!nda Afganistan ekonomisinin temeli ziraate dayanmaktayd!. Ziraat yüzy!llard!r bölgenin temel geçim kayna•! olup zamanla yeni tar!m yöntemleri ve tohum çe•itleri kom•u ülkelerde geli•tikçe bu ülkeler arac!l!•!yla onlar Afganistan’a gelmi•ti. Halk geçimini ayr!ca hayvanc!l!k yaparak da sa•l!yordu. Su hendekleri, kanallar, barajlar, de•irmenler, sulama tekerlekleri ve topra•! çiftçili•e haz!rlamak amac!yla kullan!lan demir aletler, Tahiriler, Saffariler, Gazneviler, Timuriler ve Babüriler devletleri döneminden on sekizinci yüzy!la kadar ayn! •ekilde kald!. Afganistan halk! bunlar! çiftçilik alan!nda en iyi •ekilde kullan!yordu. Herat’taki Abdalî ve Kandahar’daki Hotekî devletleri döneminde devletin en net kazanc! ziraat vergilerinden olu•uyordu. Hotekî Devleti hayvanc!l!k ve ba•c!l!•!n geli•mesi için önemli çabalar gösterdi.256 Av•arl! Devleti döneminde ise tar!m ve ticaret daha da geli•ti.

Yemye•il çay!rlara, otlaklara ve nispeten iyi bir iklime sahip olan Afganistan, ekinlerini, ihtiyaç halinde Av•arl! Devletleri’nin bekas! için kullan!lacak birikimler olarak depolamay! ba•ard!. Bat! havzas!n!n ve Taharistan bölgesinin at ve develeri ve Sistan bölgesinin inekleri son derece ünlüydü. Arpa, bu•day, pamuk, pirinç, üzüm, kuru üzüm, badem, ceviz ve birçok süt ürünü üretilirdi. O dönemde Afganistan’!n madenlerinden alt!n, gümü•, demir, bak!r, kalay, kur•un ve amonyak gibi madenler, ilkel aletlerle ç!kar!l!yordu. 1725 y!l!nda Herat’ta yerel Abdalî hükümetinin kurulmas!n!n ard!ndan el i•çili•i ve makinal! küçük sanayi önemli ölçüde büyüyüp geli•mi• ve Nadir •ah’!n

255 Nadir •ah’!n imar ve sanat faaliyetleriyle ilgili bkz. •af!k, 1388, ss. 250-253; Esterabadi, 1341, ss. 114-115.

256 Farhang, 1993, ss. 60; Hüseyin Azim, Seyr-i Tarih-i Ticaret Der Cehan, Karvan yay., Kabil 1394 h•. s. 87.

bölgeye hâkim olmas•nda sel sanatlar•na bir art•• ya•and•.257 Bu durumda tekstil sektöründe daha çok pahal• zarif kuma•lar, ayakkab• ve •apkalar üretildi. Dericilik, metal i•çili•i, hal•c•l•k, kilden ve bak•rdan kaplar•n üretimi, silahç•l•k, özellikle de i•lemeli k•l•çlar•n yap•m•, parlak at sabunlar•n•n üretimi, kuyumculuk, bak•rc•l•k, mimari ve ah•ap sanayii, oymac•l•k, resim, tezhip ve di•er zanaatlar geli•ti.258

Nadir "ah sefer düzenledi•i ülkelerdeki farkl• bran•lara sahip sanatç•lardan bir k•sm•n• ba•kent #sfahan’a, bir k•sm•n• da Kabil, Belh ve Kandahar •ehirlerine sanatsal faaliyetleri yürütmeleri için b•rakt•. Özetle sanatç•lar Av•arl• Devleti taraf•ndan te•vik edilip korunuyorlard•. Sanatç•lar aras•nda ince el sanatlar• alan•nda bir rekabet ba•lad• ve Safevi Devleti ile Afganlar aras•ndaki sava•larda ortadan kalkan Herat el sanatlar• mektebi yeniden ortaya ç•karak, ola•anüstü geli•me gösterdi. Av•arl• Devleti’nin ferman•yla Afganistan’•n büyük •ehirlerinde gümü• ve alt•n sikkeler bast•r•lmaya ba•land•. Oysa ülkenin baz• •ehirlerinde eski metal sikkeler kullan•lmay• devam ediyordu.

Ticaret konusunda ise e•ya de•i• toku•u, örne•in bir miktar pirince kar••l•k bir miktar bu•day •eklinde gerçekle•en ticârî bir anlay•• vard•. Ülkenin merkezî kesimlerinde çe•itli metallerin kar•••m•ndan yeni malzemeler üretiliyordu. Örne•in gümü•, bak•r, alt•n, kur•un ve kalaydan sikke yap•l•yordu. Afganistan’•n •ehirlerinde tenge ad•yla bas•lan sikkeler bir süre sonra gümü• tengelere çevirdi. Tenge sikkesi, k•sa bir süre sonra Mâverâünnehr ve Hindistan dirheminin yerini ald•lar.259 Bir Hindistan tengesi bir metal tengeye, bir Afgan tengesi ise 20 bak•r tengeye e•itti. Üç tenge ise bir gümü• rupi ve 20 rupi ise bir miskal alt•n de"erindeydi. Ancak Nadir #ah Av•ar taraf•ndan bas•lan sikkeler, tuman birimiyle de kullan•l•yordu.

Bu dönemde Afganistan •ehirlerinde ziraat mahsulat• Hindistan para birimi olan Hint rupisiyle al•p sat•lyordu. Ülkede 3 kilo bu•day•n fiyat• 0,5 Hint rupisiydi ve verimli köylerde 21 kilo bu•day 1,5 Hint rupisine sat•l•yordu. Ayn• dönemde •sfahan’da 24 kilo

257 Farhang, 1993, s. 61.

258 Gubar, 1967, ss. 305-306.

bu•day ayn• fiyattan, ancak tuman biriminden sat•l•yordu. K•tl•k döneminde ekin ve hububat fiyatlar• benzeri görülmemi! bir !ekilde artt•.260

Nadir "ah döneminde Helmend, Harirud Murgab ve Kabil nehirlerinden arazi sulamas• için su kanallar• ve barajlar• in!a edildi. Bu durum ziraat üretiminin art•!•n• ve ülke ekonomisinin günden güne geli!mesini sa•lad•. Ülkenin verimli çiftçilik arazileri derebeylik !eklinde egemen tabakan•n ya da vak•f !eklinde ulema tabakas•n•n elindeydi. Ulema ve büyük toprak sahipleri, arazilerini çe!itli bölümler halinde köylülere kiral•yorlard• ve her biri, vekil olarak adland•r•lan bir nöbetçiyi arazide görevlendiriyordu. Bu ki!iler, köylülerden vergi toplay•p toprak a•as•n•n çoban taraf•ndan güdülen sürülerinin say•lar•n• denetliyorlard•.

Nadir "ah’•n hâkimiyeti döneminde Afganistan ticareti geçi•, ithalat ve ihracat alanlar•nda Hindistan, Çin, #ran, Mâverâünnehr ve Osmanl• Devleti ile yeniden ilerletildi.261 Afganistan’•n ticareti Nadir "ah döneminden Ahmet "ah döneminin sonuna kadar belli bir süre söz konusu ülkelerle devam etti. Bir kaç bin at ve deveden olu•an kervanlar ülkenin anayollar•ndan kom!u ülkelere do•ru hareket halindeydi. Ni!abur, Belh ve Enderab !ehirlerinde bulunan alt•n ve gümü! sikkeler, Afganistan, •ran, Hindistan ve Mâverâünnehr aras•ndaki ticarî irtibat• göstermektedir. Orta Asya, Hindistan ve Çin mallar•, kervanlar arac•l•••yla •ran yolundan Akdeniz sahillerine ta!•n•yordu. Bu kafileler hayvanlar, tekstil malzemeleri, baharatlar, çe!niler, metal aletler, de•erli ta!lar, kâ••t, cam ve bak•rdan kaplar, yün, zarif kuma!lar, tak•lar, deriler, kürkler, mumlar, ya•lar, silahlar, bakliyat, hal•lar vb. ürünleri ta!•yordu. Güvenli ticaret yollar• ve eski dönemlerden kalan kervansaraylar geli!mi!ti. Eyâlet hükümdarlar•, ticaret mallar•n• ve yollar•n• korumakta Nadir "ah’a kar!• sorumluydular.

Yabanc• ülkelere dair kültürel ve co•rafi bilgi vas•talar• olan tüccarlar, Afganistan’da sayg•n bir konumdayd•lar. Sarraflar da !ehirlerde mali i!lerle me!gul olup dirhem, tenge, tuman ve rupi de•i!iminden kâr ediyordu. Ülke içinde ticârî mallardan yol boyunca geçti•i eyaletlerde güvenlik kar!•l••• olarak vergiler al•n•yordu. Böylece köyler ve !ehirler aras•ndaki ticari al•!veri!ler, gün geçtikçe geli!iyordu.262 18. yüzy•l•n ortas•nda

260 R. Arunava, K. Z. E!refyan 2015, ss. 60-61.

261 Gubar, 1967, s. 307.

Afganistan’•n büyük toprak a•alar• bizzat ziraatla me•gul olmay•p daha çok •ehirlerde ve köylerde ticaret, para de•i•imi ve kâr edinimiyle u•ra••yorlard•. Onlar, kendilerine Dürrani Devleti taraf•ndan verilen arazileri güçlü yerel toprak a•alar• arac•l•••yla topraks•z ya da yoksul köylülere kiral•yorlard•. Ancak refah seviyesi yüksek olan köylüler, bizzat çiftçilikle u•ra••p muhtaç ve yoksul ki•ileri mevsimlik ziraat i•çisi olarak istihdam ediyorlard•.263

Benzer Belgeler