• Sonuç bulunamadı

3.1 EBRU SANATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

3.1.5 Ebru Çeşitleri

• Battal Ebru

Fotoğraf 34: Battal Ebru (A.Babaoğlu)

Boyaların sadece fırça yardımıyla kitre üzerine serpilmesiyle oluşturulan ve iğne ya da tarak gibi herhangi bir şeyle müdahale edilmeden yapılan mermer desenli ebru çeşididir. Yapılan işlem bakımından en basit ebru olmasına rağmen sonuç itibarıyla yapımı en zor ebrudur. Kumlu ebru dışında bütün ebruların yapımında ilk işlem battal ebrudur. Ebrucunun bütün ustalığı yaptığı battal ebrulardan belli olur, çünkü ard arda atılan boyaların öd ayarları doğru yapılmazsa ya kitre yüzeyinde boyalar arasında kalan renksiz damarlar mermer damarından daha büyük olur ki buna ebrucu dilinde “falso” denir ya da boyalar sıyrılırken akar ve birbirine karışır. Batılı ebrucular, boyaların böyle akmasından kurtulmak ve işi kolaylaştırmak için kağıdı ebrulamadan önce şapla terbiye ederek boyaların akmasını engellemeye çalışırlar (http://www.geleneksel-ebru.com/).

• Somaki Ebru

Fotoğraf 35: Somaki Ebru (A.Babaoğlu)

Battal ebrunun en son atılan rengi fırça kavanozun içine sıkıldıktan sonra serpilerek yapılır. Sık damarlı Somaki mermerine benzeyen bir ebrudur.

• Neftli Battal Ebru

Fotoğraf 36: Neftli Battal Ebru (A.Babaoğlu)

Battal ebrunun en son atılan rengi neftli bir boyadan seçilerek yapılır. (Derman, 1994, S.56)

• Serpmeli Battal Ebru

Fotoğraf 37: Serpmeli Battal Ebru (A. Babaoğlu)

Battal ebru yapıldıktan sonra Çamlıca toprağı veya benzer bir açık renkli boyanın, fırça kavanoza iyice sıkıldıktan sonra serpilmesiyle yapılır. Bu boyaların ödü az olduğu için ebru üzerinde nokta nokta kalırlar (Derman, 1994, S.56).

• Gel Git Ebru

Fotoğraf 38: Gel Git Ebru (A.Babaoğlu)

Battal ebru yapıldıktan sonra kalınca bir bizle teknenin önce bir kenarına sonra diğer kenarına paralel bir ileri bir geri karıştırılarak yapılır.

Üzerine battalda olduğu gibi serpme de yapılabilir. Taramalı ebru olarak da bilinir (Göktaş, 1987, S.20).

• Şal Ebrusu

Fotoğraf 39: Şal Ebrusu (S.Özçimi)

Anadolu’da kullanılan bele bağlanan şal desenlerini andırdığı için bu adı aldığı söylenmektedir. Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra kalın bir biz kullanılarak sağdan sola açılmak suretiyle yapılır (Göktaş, 1987, S.27).

Üzerine serpme de yapılabilir.

• Taraklı Ebru

Fotoğraf 40: Taraklı Ebru (A.Babaoğlu)

Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra taraklardan birisinin son yapılan gelgitin yönüne dik yönde teknenin bir kenarından tarağın dişleri kitreye temas edecek kadar sokulup diğer kenarına doğru çekilmesiyle yapılır. İstenirse ince bir bizle taraktan sonra şal ebrusunda yapıldığı gibi boya serbest olarak da karıştırılabilir.

(Çoktan, 1992, S.329).

Bu tarz, daha çok Avrupa’da benimsenmiştir. Burada çok ince tarakla yapılmış ebrulara rastlanmaktadır (Göktaş, 1987, S.28).

• Zemin Ebrusu

Aynı boyadan az ödlü, çok ödlü ve neftli olarak üç kavanoz boya hazırlanır. Bunlar kullanılarak battal ebru yapılır. Neftli boya yerine Çamlıca toprağı gibi açık renkli bir başka boya da serpilebilir (http://www.geleneksel-ebru.com/).

Hatip ve çiçekli ebruların altındaki açık renk fondur (Göktaş, 1987, s.31).

• Hatip Ebrusu

Fotoğraf 41: H.Menekşe (M.Düzgünman) Fotoğraf 42: H.Yıldızlı (S. Mandıracı)

Fotoğraf 43: H.Mütenevvia (M.Düzgünman) Fotoğraf 44: H.Çarkıfelek (M.Düzgünman)

Fotoğraf 45: H.Taraklı Yürek (M.Düzgünman) Fotoğraf 46: H.Yürekli (M. Düzgünman)

XVIII. yy.da Ayasofya Camii Hatibi Mehmet Efendi tarafından ilk kez yapıldığı için onun adı ile anılmaktadır (Kuşoğlu, 1985, s.10).

Yapımı: Önce hafif bir renkle zemin ebrusu yapılır. Zemin ebrusunun üzerine, 35x50 cm boyutlarında bir tekne için teknenin uzun kenarı boyunca beş, kısa kenarı boyunca da dört sıra olacak şekilde eşit aralıklarla öd ayarı hatip ebrusuna göre yapılmış bir renk damlatılır. Kitrenin üzerinde dört sıra halinde ve her sırada beş olmak üzere hazırlanan renklerin ortalarına ikinci ve daha sonra üçüncü ve istenirse daha fazla sayıda renk damlatılarak iç içe halkalar elde edilir. Bu halkalara bir iğne yardımıyla şekil verilerek yürek, taraklı yürek, çark-ı felek, yıldız, mütenevvia ve menekşe gibi hatip desenleri yapılmaktadır. Hatip ebruları, levha kenarlarında her bir sırası yazının bir kenarına gelecek şekilde dış pervaz, koltuklu levhalarda koltuk boşluklarında koltuk ebrusu ve yan kağıdı olarak kullanılır.

(http://www.geleneksel-ebru.com/)

Hatib-i mütenevviada kağıt üzerinde bütün ebru çeşitleri bulunur. Diğer hatip ebrularında olduğu gibi bazen düzgün aralıklarla, bazen de kağıdın yanlamasına olarak gelişi güzel yerleştirilmesi ile yapılır. Mustafa Düzgünman’ın yaptığı bazı mütenevvia çeşitlerinin aralarında çiçekler de bulunur (Göktaş, 1987, s.21).

• Çiçekli Ebru (Necmettin Ebrusu)

Fotoğraf 47: Çiçekli Ebru (A.Babaoğlu)

Zemin ebrusu yapıldıktan sonra önce hazırlanan yeşil boyadan damlatılarak oluşturulan yuvarlaklara, uygun kalınlıkta bir biz kullanılarak sap şekli verilir. Daha sonra sapların uçlarına yapılacak çiçeğe uygun renk damlatılarak yine

uygun kalınlıkta iğne ve bizlerle bunlara çiçek şekli verilir. Yan kağıdı olarak kullanılacak çiçekli ebrulara, cilt kapağı kaldırıldığında birisi kapak üzerinde birisi de karşısında kullanılmak üzere birbirinin aynısı iki çiçek yapılır. Sümbül çiçeğini yapmak için biraz değişik metot uygulanır. Sümbül çiçeği için özel hazırlanmış, birçok uçları olan bir tel kullanılır. Bu tel istenilen renge batırılarak tekneye

yaklaştırılır. Boyalar, misket büyüklüğünde taneler halinde genişler. Daha sonra bu taneler tel veya atkuyruğu kılı vasıtası ile sümbül çiçeğinin kıvrımları haline getirilir. Necmettin Okyay tarafından 1918 yılından itibaren esaslı olarak yapılmaya başlanmıştır. Lale, karanfil, menekşe, kasımpatı, papatya, sümbül, gül ve gelincik çiçekli ebru çeşitleridir. Papatya hariç hepsi Necmettin Okyay tarafından bulunmuştur. Onun yeğeni olan Mustafa Düzgünman, bu çiçeklere papatyayı ilave etmiş ve diğer çiçek türlerini de ıslah ederek daha tabii bir hüviyet kazandırmıştır (Göktaş, 1987, s.13).

• Koltuk Ebrusu

Fotoğraf 48: Koltuk Ebrusu (A.Babaoğlu)

Hüsn-ü hat levhaların koltuk tabir edilen boşluklarında kullanılmak üzere küçük çiçekli ebrulardan yapılır (Arıtan, 2002, s.336).

Kağıt üzerinde aynı tür ve renkten çiçek olabileceği gibi farklı renk ve türden de olabilir (Göktaş, 1987, s.24).

• Kumlu Ebru

Şekil 27: Kumlu Ebr

Fotoğraf 49: Kumlu Ebru (A.Babaoğlu)

Ebru teknesinin sonuna doğru, suyu ve ödü az olan Lahor çividinin (başka boyalar da kullanılabilir), bir damlalık yardımıyla teknenin ortasına ya da bir kenarından ama hep aynı noktaya ya da noktalara damlatılması suretiyle teknenin

yüzeyi doldurularak yapılır. Boya çatlar ve kumlu bir hal alır. Kumlu ebru tekneden alınırken çok dikkat edilir çünkü çatlamalar elde edebilmek için fazla boya damlatıldığından ve boyanın ödü zaten az olduğundan boya akabilir.

(Barutçugil, 1999, s.70)

Kağıt tekneye sürtünmeden alınır (Çoktan, 1992, s.33).

Kumlu ebru yapımında Sacid Okyay’ın buluşu ile sığır ödü yerine kalkanbalığı ödü kullanmak daha iyi sonuç vermiştir (Derman, 1977, s.15).

• Kılçıklı Ebru

Fotoğraf 50: Kılçıklı Ebru (T. Taslacıoğlu)

Kumlu ebrunun yapımı esnasında meydana gelen noktaların irileşerek V harfini adlandırır şekiller almasıyla oluşur (Cansever, 1996, s.152).

• Bülbül Yuvası Ebru

Fotoğraf 51: Bülbül Yuvası Ebru (S.Özçimi)

Küçük taneli battal ebru üzerine, bir iğne yardımıyla dıştan içe doğru spiraller yapılır. Bu spiraller içten dışa doğru da olabilir. Taraklı ve gelgit desenlerinin üzerine de bülbül yuvası yapılabilir. Bülbül yuvası bir biz yardımı ile tek tek ya da geniş aralıklı kalın uçlu bir tarak ile hatta tüm tekneyi kaplayarak, özel bir taraf yardımı ile bir seferde de yapılabilir. Bu tarakların diş aralıkları yapılmak istenen bülbül yuvası

deseni ve en az yarıçapı kadar tekne boyundan küçük olmalıdır ki spiral hareketi rahatlıkla yapılsın (Barutçugil, 1999, s.69).

.

• Hafif Ebru ( Fon Ebrusu)

Fotoğraf 52: Hafif Ebru (M.Düzgünman)

Bu ebru genellikle hattatlar tarafından üzerine yazı yazmak amacı ile kullanılır. Genellikle şal ve taraklı desenleri kullanılarak açık renklerle yapılır. Hafif ebru tekne temiz olduğu zaman yapılır; çünkü hattatlar bu ebrulu kağıdı yazıya fon olarak kullanırlar (Elhan, 1998, s.8).

Hafif ebrulu kağıtlar, yaklaşık 12x21 cm. büyüklüğünde kesilip aharlanarak Ta’lik hattı ile kıtalar ve meşkler yazılmasında çok kullanılmıştır.

(Derman, 1977, s.15)

• Yazılı Ebru

Fotoğraf 53: Katıa’lı (Kalıplı) Yazılı Ebru (A.Babaoğlu)

Yazılı ebrunun mucidi Necmeddin Okyay'dır. Onun ta'lik Lafza-i Celal'i, Türk ebru tarihindeki en ünlü yazılı ebrudur (Derman, 1977, s.21).

Yazılı ebru iki şekilde yapılır: İlkinde yazı bir kağıda yazılıp kenarlarından kesilerek ebrulanacak kağıdın üzerine yapıştırılır. Kağıt ebrulandıktan sonra yapıştırılan kağıt çıkarılır ve bu suretle kapatılan kısım ebrulanmamış olur. Böylece

yazı görünür. İkincisinde ise yazı arap zamkı ile yazılır ve kuruduktan sonra tekneye batırılır. Böylece arap zamklı olan kısımlar ebrulanmaz ve yazı görünür.

(Yazır, 1982, s.162)

Bugün yazılı ebru türünde Necmeddin Okyay’ın izinden giden en önemli sanatçılardan biri Feridun Özgören’dir (Schıck, 1988, s.21).

• Akkaseli Ebru

Fotoğraf 54: Akkaseli Ebru (S.Özçimi)

Kelime “Aks” kökünden gelmektedir (Göktaş, 1987, s.11).

Eskiden hat sanatı mahsullerinin meydana getirilmesinde kağıdın yazı yazılacak kısmının ayrı, etrafının da ayrı renge boyanmasına verilen addır. Bir kağıdın yazı yazılacak kısmının kendi rengi ile kalması istenildiğinde o bölüme arap zamkı sürülür, bu kağıt ebru teknesine batırılınca zamklanan kısım ebruyu almaz. Dolayısı ile kağıdın dış kısmı ebrulanmış olur (Çoktan, 1992, s.35).

• Ebrulu Minyatür

Dünya ebru tarihinde örnekleri görülen ebrulu minyatürler de yazılı ebrular gibi kalıp kullanılarak yapılır. Farklı renkte ebrulanacak her bölge için ayrı bir kalıp hazırlanır. Yanda görülen minyatür, aynı kağıdı dokuz kere ebrulamak suretiyle yapılmış, eller, yüz ve tahrirler minyatür sanatçısı Sn. Şehnaz Özcan tarafından boyanmıştır (http://www.geleneksel-ebru.com/).

Benzer Belgeler