• Sonuç bulunamadı

3.2. ABBÂSĠ DEVLETĠ’NĠN KURULUġU

3.2.1. Ebü’l Abbâs es-Seffâh Dönemi

II. Mervân’ın öldürülmesine ve Ebü’l Abbâs’a biat edilmesine rağmen, ülkede hala Emevi hilafeti ayaktaydı ve bazı bölgeleri kontrolleri altında tutuyorlardı. Bu nedenle ülkede tam anlamıyla sükûnet sağlanmıĢ değildi (Yıldız, 1994, c. 10: 284). Ġlk

baĢkaldırıĢ Vâsıt valisi Ġbn Hübeyre’den204 gelmiĢti. Ebü’l Abbâs’ın hilafetini kabul

etmeyen ve teslim olmakta direnen Vâsıt valisi Ġbn Hübeyre’ye karĢı Hasan b. Kahtabe gönderildi (Dineverî, 2017: 439).Hasan b. Kahtabe’nin Ģehri kuĢatmasına rağmen bir sonuç alamaması üzerine, Ebû Ca’fer bölgeye giderek kuĢatmayı devralması için gönderildi. YaklaĢık 10 ay süren Ģehrin kuĢatılmasının ardından anlaĢma yapılarak, Ġbn Hübeyre teslim olmayı kabul etti. Ancak Ģehir teslim alındıktan sonra anlaĢma Ģartlarına uyulmadı ve baĢta Ġbn Hübeyre olmak üzere bütün adamları öldürüldü ( Kuteybe, 2017: 487-494).

Ebü’l Abbâs, siyasi erklerini güçlendirmek adına, iktidarının devamı için tehlike olarak gördüğü Emevi ailesine çok sert davranmıĢ ve bu aileden birçok kiĢiyi zalimane

bir Ģekilde öldürmüĢtür205. Emevi ailesinin iktidarlığı süresince, Abbâs Oğullarına

yaptıklarının intikamını aldığını ileri sürse de, bunun asıl sebebi siyasi idi ve Emevilerin gücünü kırmaktı. Emevilere karĢı yapılan bu sert tavır Suriye ve el-Cezire bölgesinde çeĢitli isyanların çıkmasına neden olmuĢtur. Kays Aylân kabilesine mensup bazı kiĢiler

204Ebû Hâlid Yezid b. Ömer

205Emevilere kıyım harekete sadece Ebü’l Abbâs tarafından değil, Abbâsi ailesi özellikle de halifenin amcaları, Abdullah b. Ali, Davud b. Ali, Süleyman b. Ali ve Salih b. Ali tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Abbâsi ailesi bütünüyle bu kıyım hareketine giriĢmiĢlerdir. Bunun dıĢında da Horasan bölgesinde, Ebû Müslim eliyle de bu kıyımlar yapılmıĢtır (Aksu, 2000: 268).

126

Kınnesrin’de isyana kalkıĢtılar. Tedmûr ve Humus Ģehirleri de bu isyana katıldılar ve baĢlarına da Ebû Muhammed b. es-Süfyani’yi atadılar. Ġsyancıların sayıları kısa sürede

40.000’e206

ulaĢtı. Theophanes; “İranlılar (Abbâsiler) Arabistan‟daki Kaysilerle aynı

şeyi yaptılar. Mervan‟ın mumyalanmış başı ulaştığı zaman isyancıların çoğu isyanı durdurdu” (Theophanes, 1982: 116) ifadeleriyle isyanı ele almıĢtır. Asiler Abdullah b.

Ali komutasındaki ordu karĢısında fazla dayanamayarak mağlup oldular ve Ebü’l Abbâs’a itaat ettiler (Bozkurt, 2017: 51; Ġbn’ül Kesir, 1995, c.10: 93-94).

Ebü’l Abbâs, siyasi iktidar için tehlike olarak gördüğü veziri Ebû Seleme’yi de

Ebû Müslim ile iĢ birliği yaparak öldürtmüĢtür207. Ayrıca kardeĢi Ebû Ca’fer’i,

Azerbaycan, Cezire ve Ġrmîniye valiliğine, amcası Davud b. Ali’yi Kûfe’ye vali olarak tayin etmiĢtir (Bozkurt, 2017: 51).

Ebü’l Abbâs döneminde, yukarıda saydıklarımızdan ziyade bazı bölgelerde de isyanlar çıkmıĢ, ancak fazla bir direniĢ gösterilmeden bastırılmıĢtır (Ġbn’ül Kesir, 1995, c. 10: 100-103). Ebü’l Abbâs, hilafetini güçlendirmek, otoritesini sağlamak adına hilafet merkezini Kûfe’den Enbâr’a taĢımıĢtır (Hayyât, 2001: 493; Bozkurt, 2017: 51).

Theophanes, Ebü’l Abbâs dönemi içerisinde; “M. 751-752 yıllarında

Bizans kralı; Constantine Erzurum ve Malatya‟yı aldı. Ayrıca Ermenilerden birçok esir aldı” (Theophanes, 1982: 116) ifadeleriyle birkez daha Bizans’ın, Arapların siyasi

kavgalarından yararlandığı belirtmiĢtir. Arapların içinde bulunduğu durumdan yararlanan Bizans kralı, daha önce kaybettiği Malatya ve Erzurum’u ele geçirmek için harekete geçer ve muvaffak olur. Buradan elde ettikleri esirleri ise, Trakya’ya Bulgar sınırına yerleĢtirmiĢlerdir (Ostrogorsky, 2015: 155-156; Terzi, 1989: 110). Ancak, Malatya ve Erzurum muhasarasının tarihini, Ġbn’ül Esir ve Halîfe b. Hayyât bu muhasaranın M. 750-751 yılları arasında yapıldığını zikrederler (Hayyât, 2001: 493; Esir, 1991, c. 5: 363). Hem Bizans kaynakları olsun hem de Ġslam kaynakları olsun bu

206 Bu çalıĢmanın oluĢturulmasında esas alınan Trutlodove’n kitabında 40,000 yazmaktadır (Theophanes, 1982: 116). Ancak Oxford yayınlarından basılmıĢ olan Crıll Mango ve Roger Scott imazılı çeviri de 4,000 yazmaktadır (Theophane, 1997: 590).

207Abbâsi devriminin gerçekleĢme süreci boyunca birlikte hareket eden Ali Oğulları ve Abbâs Oğulları, devrimin baĢarıya ulaĢmasının ardından birbirlerine düĢman olmuĢlardır. Ġdareyi ele geçiren Abbâsiler, iktidarı Ali Oğulları ile paylaĢmak istememiĢ, kısa sürede onlara sırt çevirmiĢlerdir. Ali Oğulları da, bu andan itibaren Abbâsiler’in de düĢmanları olduklarını anlamıĢlardır. Ebü’l Abbâs döneminde, Ebû Seleme’nin öldürülmesi de bu iki grup arasındaki mücadeleyi açık ve net bir Ģekilde ortaya koymaktadır. Nitekim Seleme, iktidarı Ali Oğullarına çevirmek istemiĢ, Ebü’l Abbâs da kendisine ve ailesine tehdit olarak gördüğü bu kiĢiyi öldürmüĢtür (Hakyemez, 2007: 327).

127

muhasara hakkında çeĢitli tarihleri zikretmektedirler. Kaynaklar arasındaki bu tarih farklılığı M. 749-752 yılları arasını kapsamaktadır. Ancak buradan kesin olarak çıkarabileceğimiz bir sonuç vardır ki, bu muhasara Abbâsilerin erken döneminde ve Ġslam dünyasının içinde bulunduğu buhranlı yıllar arasında gerçekleĢmiĢtir (Yılmaz, 2015: 60-69). Ostorgorsky’e göre, Bizans’ın kazanmıĢ olduğu bu baĢarılar, imparatorluk adına kalıcı baĢarılar sağlamasa da, doğu cephesinde kazanılan bu baĢarılar artık bir Ģeylerin değiĢeceğinin sinyaliydi. Doğuda Bizans artık taarruza uğrayan değil, taarruz eden konuma yükselecekti (Ostrogorsky, 2015: 156).

Ebü’l Abbâs dönemi ile ilgili olarak belki de en önemli olay diyebileceğimiz konu Talas SavaĢı’dır. M. 751 yılında yapılan bu savaĢta Müslüman Araplar, Türklere yardım etmiĢ ve Çinliler yenilmiĢtir. Bu savaĢtan sonra Ġslamiyet Türkler arasında yayılmaya baĢlamıĢ ve Türklerin Ġslamiyet’e girmesinde ön ayak olmuĢtur (Bedirhan, 2004: 94).

Ebü’l Abbâs, iç karıĢıklıklara büyük ölçüde son vererek, Müslümanların siyasi birliğini sağlamayı baĢarmıĢtır. Endülüs ve Kuzey Afrika’nın batı sınırları hariç, bütün Ġslam dünyasında otoritesini hissettirmiĢtir. YaklaĢık 5 yıllık halifelik yaptıktan yakalandığı çiçek hastalığı sonunda Enbâr’da vefat etmiĢtir (M. 754) (Yıldız, 1994, c. 10: 284).