• Sonuç bulunamadı

EBÛ BEKR es-SIDDÎK

Belgede Yazar ve Eserleri Hakk nda 1 (sayfa 180-185)

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir. Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı;

o, arkadaşına: «Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir»

diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi.” (Tevbe Sur. 40)

Müfessirler der ki: Buradaki arkadaş, Ebû Bekr'dir. Kendisine sükûnet indirilen odur. Çünkü Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) zaten sâkindi.

Hasan(-ı Basrî) der ki: Yüce Allah, Ebû Bekr hariç yeryüzündekilerin hepsine sitem etmiştir. Onun için şöyle demiştir: “Eğer siz ona yardım etmezseniz; ona Allah yardım etmiştir.” (Tevbe Sur. 40)

Başka bir yerde Yüce Allah şöyle buyuruyor: “En çok korunan ise ondan (ateşten) uzak tutulur. O ki, Allah yolunda malını verip temizlenir. Onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. O ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için verir ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.” (Leyl Sur. 17-21)

Leyl suresindeki bu âyetleri, tefsir kitaplarında da açıklandığı gibi Ebû Bekr ile ilgili nâzil olmuştur.

Rivayete göre Ebû Bekr şöyle anlatmıştır: Mağaradayken Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem): “(Bizi takip edenlerden) birisi eğilip baksa bizi görürdü” dedim. Şöyle buyrudu: “Ey Ebû Bekr! Sen üçüncüleri Allah olan iki kişiyi ne sanıyorsun!?”1 Bu hadisi Buhârî ve Müslim nakletmiştir.

Yine Buhârî ve Müslim, Amr b. el-Âs'ın şöyle dediğini naklederler: Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) dedim ki: “Yâ

1 Buhârî (3/1337) ve Müslim (4/1854)

Hz. Ebû Bekir

181

Resûlallah, en fazla kimi seversin? “Âişe” dedi.

“Erkeklerlerden?” dedim. “Babası” dedi. Amr diyor ki: “Sonra kim?” dedim. Şöyle buyurdu: “Ömer b. el-Hattâb. Yüce Allah semânın üzerinde, Ebû Bekr es-Sıddîk'in yeryüzünde hata yapmasını istemez.”1

Müminlerin annesi Hz. Âişe'nin şöyle dediği nakledilir:

Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) hastalandığı zaman şöyle buyurdu: “Bana babanı (Ebû Bekir’i) ve kardeşini çağır da bir yazı yazayım. Çünkü ben, bir isteklinin temenni etmesinden veya birinin, «Ben daha layıkım» demesinden endişe ediyorum. Allah ve müminler bunu kabul etmez;

ama Ebû Bekr eder.”2 Hadisi Müslim rivayet etmiştir.

Buhârî ve Müslim’in rivayetlerine göre Ebû Mûsâ el-Eş'arî bildiriyor: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) hastalanmıştı.

Hastalığı ağırlaşınca şöyle buyurdu: “Ebû Bekr'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın.” Hz. Âişe dedi ki: “Yâ Resûlallah! Ebû Bekr hassas kalpli biridir, senin yerine geçerse (üzüntüden) insanlara namaz kıldıramaz.” Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): “Ebû Bekr'e söyle, insanlara namaz kıldırsın” buyurdu. Âişe (aynı cümleyi) tekrar etti. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki: “Ebû Bekr'e söyle, insanlara namaz kıldırsın, siz (kadınlar) Yûsuf'u (tuzağa düşüren) kadınlarsınız.” Biri ona haber verdi, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) hayattayken insanlara namaz kıldırdı.3

Ammâr b. Yâsir anlatıyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Az önce bana Cibrîl geldi. Dedim ki: «Ey Cibrîl! Bana Ömer b. el-Hattâb'ın faziletlerinden bahset.» Şu karşılığı verdi: «Ey Muhammed! Nûh'un

1 Buhârî (3/1339) ve Müslim (4/1856)

2 Müslim (4/1857)

3 Buhârî (1/340) ve Müslim (1/ 316)

halkı içinde dokuzyüz elli yıl yaşadığı zamandan şimdiye kadar Ömer’in faziletlerinden bahsetseydim, Ömer'in faziletleri bitmezdi. (Fakat buna karşılık) Ömer, Ebû Bekr'in hasenelerinden bir hasenedir.»”1

Ebû Hureyre diyor ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Ey Ebû Bekr! Ümmetimin içinde Cennete ilk girecek olan sensin.”2

Ömer b. el- Hattâb'ın şöyle dediği rivayet edilir: “Ebû Bekr bizim efendimiz, en üstün olanımız ve Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) tarafından en fazla sevilen kişidir.”3 Bu sözü Tirmizî rivayet edip sahih olduğunu ifade etmiştir.

Yine rivayet edildiğine göre Hz. Ömer şöyle diyor:

Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Bizde hakkı olan herkese hakkını ödedik. Ebû Bekr hariç, onun bizde hakkı vardır, bu hakkını Kıyamet gününde Allah ödeyecektir. Ayrıca hiç kimsenin malı, bana Ebû Bekr'in malı kadar fayda sağlamadı.”4

Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyuruyor: “Allah beni size gönderdiğinde, siz bana «yalan söylüyorsun»

dediniz, Ebû Bekr ise «doğru söylüyorsun» dedi, kişiliğiyle va malıyla beni destekledi.”5

Hz. Ali'nin şöyle dediği nakledilir: “Ey insanlar! Bana söyleyin, insanların en cesuru kimdir?” “Sensin” dediler. “Teke tek savaş yaptığım herkesi yendim, ama insanların en cesurunu söyleyin?” diye sorunca: “Bilmiyoruz, kimdir?” dediler. Şu karşılığı verdi: “Ebû Bekr'dir. Bedir günü geldiğinde, Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) etrafında toplanmıştık. Dedik

1 Deylemî, Firdevs (5/383)

2 Taberî, Riyâdu'n-Nadra (2/72)

3 Tirmizî (5/606)

4 Tirmizî (5/609)

5 Buhârî (3/1339)

Hz. Ebû Bekir

183

ki: “Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) yanında kim kalsın ki, müşriklerden herhangi birisi ona saldırmaya cesaret edemesin.”

Vallahi Ebû Bekr'in dışında kimse öne çıkmadı. Kılıcı havada Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) başında duruyordu. (Savaş sırasında) Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) kim yöneldiyse ona saldırıyordu. Bu yüzden insanların en cesuru oydu.” Bu hadisi Suyûtî bahsettiğimiz risâlede zikreder.

Söz konusu risâlede ve İbn Hacer el-Mekkî'nin Esne'l-Metâlib kitabında, Bezzâr ve Fadâilu’s-Sahâbe kitabında Ebû Nuaym, Hz.

Ali'nin şöyle dediğini naklederler: “Ey insanlar! Bana insanların en cesurunun kim olduğunu söyleyin?” Dediler ki: “Bilmiyoruz, kimdir?” Şu karşılığı verdi: Ebû Bekr'dir. Resûlullah'ı (sallallahu aleyhi vesellem) gördüm, Kureyş onu eline almış, biri vuruyor, biri yere düşürüyor ve şöyle diyorlardı: “Bizim ilahlarımızı bir ilah yapan sensin.” Vallahi, içimizden Ebû Bekr'in dışında hiç kimse yaklaşamadı. (Tek başına aralarına daldı) birine vuruyor, ötekine çarpıyor, diğerini yere yuvarlıyor ve şöyle diyordu: “Yazıklar olsun size, «Rabbim Allah'tır» diyen bir adamı mı dövüyorsunuz!?”

Sonra (Ali,) üzerindeki cüppesini topladı ve sakalı ıslanıncaya kadar ağladı. Ardından şöyle dedi: “Size soruyorum, Firavun halkından birinin mümini mi, yoksa Ebû Bekr mi daha üstündür?” Herkes sustu. Dedi ki: “Bana cevap vermeyecek misiniz? Vallahi, Ebû Bekr'in bir saati, Firavun halkından bir mümininkinden daha üstündür. O adam imanını gizlerdi, oysa bu adam imanını ilan etmiştir.”

Bezzâr, Useyd b. Safvân'ın şöyle dediğini nakleder: Ebû Bekr vefat ettiğinde, bir gömlekle sarıldı, Medine ağlama sesleriyle sallandı. İnsanlar Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) vefat ettiği gün gibi dehşete kapıldı. Hz. Ali, koşarak ve endişeli bir şekilde geldi. Şöyle diyordu: “Bugün peygamberliğin hilafeti kesildi.”

Ebû Bekr'in bulunduğu odanın kapısına gelince durdu ve şöyle dedi:

“Allah sana rahmet etsin ey Ebû Bekr. Sen, İslam'ı kabul etmede kavmin birincisiydin. En samimi imana ve en güçlü yakine sahiptin. Allah'tan en fazla korkan sendin. En fazla emeği sen sarfettin. Resûlullah'ı (sallallahu aleyhi vesellem) en iyi sen korudun.

Onların içinde İslam'a en fazla dikkat eden sendin. Sahabe içinde en güvenilen sendin, en iyi arkadaştın. En üstün geçmişi olan sendin, birinciliklerin hepsinden fazladır, hepsinden üstünsün. Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) en fazla yakın olan sendin. Davranış, ahlâk ve şekil bakımından O'na en fazla benzeyen sendin, O'nun yanında en güvenilir ve en üstün sendin. Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) hepsinden fazla saygı gösterirdin. Allah sana, İslam için, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) için ve Müslümanlar için hayırlar ihsan etsin.”

Hz. Ömer

185

Belgede Yazar ve Eserleri Hakk nda 1 (sayfa 180-185)