• Sonuç bulunamadı

Eşler Arasında Geçimsizlik ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının anlamı, eşler arasında ciddi boyutta fikri ve ruhi farklılıkların meydana gelmesi, başka bir anlatımla geçimsizliğin şiddetli bir şekilde ortaya çıkmasıdır 98.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılabilmesi için, birliğin temelinden sarsılması ve bu sarsıntının eşlerden birliğin devamını sürdürmelerini bekleyemeyecek derecede olumsuz etkilemesi gerekir. Her türlü geçimsizlik, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olabilecek nitelikte değildir. Maddenin ifade biçiminden de anlaşılacağı üzere, meydana gelen geçimsizliğin şiddetli olarak ortaya çıkması gerekir. Kanun koyucu şiddetin ölçütünü, evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenemeyecek derecede oluşması şeklinde belirlemiştir.

Ancak eşler arasında ortaya çıkan olaylar, geçimsizliğe yol açmasa bile bazı özel durumlarda birlik temelinden sarsılmış olabilir. Örneğin, eşlerden birinin evlilik birliğinin gereklerini yerine getiremeyecek şekilde kaza geçirdiği hallerde, taraflar birbirlerini sevmeye devam etseler dahi, evlik birliğinin devamı artık eşlerden beklenemeyeceğinden boşanmaya karar verilebilir. Bu sonuç, kazaya karışan eş bakımından da kaynaklanabilir. Zira diğer eş evlilik birliğinin devamına rıza gösterse bile, kaza geçiren eş bu durumu gurur meselesi yapabileceğinden, anılan sonucun ortaya çıkması muhtemel hale gelir99.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin belirlemeler somut olaylara dayanmalıdır. Hükme esas alınan tanık anlatımları, inandırıcı ve şiddetli sarsılmasının meydana geldiğini açık bir şekilde ortaya koyar nitelikte olmalıdır. Bu duruma ilişkin

98

AKINTÜRK, s. 254; OĞUZMAN / DURAL, s. 124.

99

olarak Yargıtay HGK. , 28.9.2005, E. 2005/2–498, K. 2005/531, sayılı bir kararında ;” …Türk Medeni Kanununun 166/son m. koşulları oluşmadığı gibi ilk davanın reddinden sonra taraflar biraya gelememiş ve bu dönemde boşanmayı gerektirir bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanunun 166/1–2. m. uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürebilmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı, Türk Medeni Kanunun 166/1maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saikı açıklanmayan ve inandırıcı olmayan izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçeyle boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir” demek suretiyle konuya ilişkin temel esasları ortaya koymuştur100.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılabilmesi için birliğinin eşlerden biri bakımından sarsılmış olması yeterlidir101. Nitekim maddenin “ eşlerden her biri boşanma davası açabilir“ şeklindeki ifade biçiminden bu durum ortaya çıkmaktadır102.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, her bir eş bakımından sübjektif ölçütler çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eşlerden biri bakımından evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep oluşturabilecek bir olayın başka bir eş bakımından aynı sonucu doğurmayabileceği gözden uzak tutulmalıdır103.

Anlık tepkiler, fevri hareketler, süreklilik arz etmeyen davranış ve sözler, kızgınlık sonucu söylenmiş söz ve yapılan davranışlar, basit davranışlar ve itişmeler, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep oluşturmaz104. Hemen belirtelim ki;

100

KAÇAK, Nazif, Hukuk Davalarına İlişkin 2005 Yılına Ait Emsal İçtihatlar Külliyatı, Ankara 2006, s. 1071. Aynı yönde bkz., 2. HD., 10.2.2005, E. 2004/16875, K. 2005/1818; 2. HD.,2.3.2005, E. 2004/16208, K. 2004/3155; 2.HD.,172.2004, E. 2003/1334, K. 2003/1710; 2. HD.,7.2.2005, E. 2004/16525, K. 2005/1418 (UYAR/UYAR/UYAR, s. 1025). 2. HD., 7.4.2004, E. 2004/3301, K. 2004/4460 (YAYINLANMAMIŞTIR). 101 EGGER, s. 177. 102

TEKİNAY, s. 178; VELİDEDEOĞLU, Aile, s. 182.

103

AKINTÜRK, s. 257; FEYZİOĞLU, s. 305.

104

TEKİNAY, s. 176; AKINTÜRK, s. 254; EGGER, s. 177; SAYMEN/ELBİR, s. 255; ÖZTAN,

Aile, s. 405; VELİDEDEOĞLU, Aile , s. 182. Aynı yönde bkz., 2. HD., 14.7.2004, E. 2004/8447, K. 2004/9574 (KAÇAK, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması, s. 213). ” Her olayı ufak bir kırgınlığı müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığına delil saymamak gerekir. Hiddetli olmak,

tepki niteliğindeki olayların boşanmaya esas sayılmaması, tek olay niteliğinin bulunmasına bağlıdır. Birden fazla tekrarlanan hadiseler, tepki niteliğinde kabul edilemez105.

Buna karşılık ortaya çıkan olaylar, eşler arasında fikir ayrılıklarına, görüş farklılıklarına neden oluyorsa, bu tip olaylar sevgi ve saygının zayıflamasına, eşlerin evlilikten nefret etmelerine sebebiyet veriyor, çocukların menfaatlerini önemli derecede etkiliyor ve evlilik birliği bakımından toplumsal beklentileri zedeliyorsa evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü gerekir106. Eşlerin evlilik birliğinin devamı noktasında istek ve arzularının kalmadığı, karı ve kocalık zihniyetinin yok olduğu hallerde de aynı sonuca varmak gerekir107.

Bu anlamda Yargıtay cinsel doyumun sağlanamaması108 , etkili eylem109 , davacının evlilikten itibaren iki ayın geçmesine rağmen kızlığının bozulmaması110 , karşılıklı zina, eşlerden birinin içkiye düşkünlüğü, yatak sırlarının ifşası111 , eşlerden birinin diğerini başkalarının bulunduğu bir ortamda küçük düşürmesi112 , yıkanmama113

kıskançlık, inatçılık, ekonomik yetersizlik, başlı başına boşanma nedeni olamazlar. Ortada ciddi ve önemli olaylar ve gerçekten müşterek hayatı çekilmez hale getirecek olaylar yoksa boşanmaya karar vermemek gerekir” (İNAL, s. 330). ”…bana öyle geliyor ki bizim içtihatlarımız boşanmayı güçleştirmekte kraldan daha çok kral taraftarlığı edenlerin durumuna düşmüş oluyor “ (VELİDEDEOĞLU, Makale, s.20). Bizce somut bir olayın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenini oluşturabilmesi sıkı şartlara bağlı kılınmalıdır. Bu yönde ortaya çıkan neden evlilik birliğini temelinden sarsmalıdır. Bu durum, taraflardan evlilik birliğini sürdürmeleri beklenemeyecek derecede olmalıdır. Aksi takdirde tarafların boşanmaları kolaylaşacak, bu durum ise toplumun temelinin zayıflaması sonucunu doğuracaktır. Bu açıdan bakıldığında madde düzenlemesi oldukça yerindedir.

105

GENÇCAN, s. 353.

106

TUTUMLU, s. 986; AKINTÜRK, s. 257; TEKİNAY, s. 176.

107

AKINTÜRK, s. 255; EGGER, s. 177.

108

HGK. , 7.5.1979, E. 1979/ 2–2441, K. 1979/3748 ( TUTUMLU, s. 986).

109

2. HD.,5.4.2004, E. 2004/3450, K. 2004/4260, “…yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalının, davacıya şiddet kullandığı, evden kovduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…” (YAYINLANMAMIŞTIR).

110

2. HD., 19.11.1985, E. 1985/9308, K. 1985/9645 (TUTUMLU, s. 986).

111

2. HD., 15.10.1991, E. 1991/9770, K. 1991/12620 ( TUTUMLU, s. 986).

112

HGK. , 8.7.1991, E. 1991/2200, K. 1991/568 (YKD. , 1981, s. 1247). Aynı yönde bkz., 2. HD., 21.4.2004, E. 2004/3946, K. 2004/5056 (YAYINLANMAMIŞTIR).

, eğlence sınırı aşılarak kumar oynanmak suretiyle aile fertlerinin ekonomik yönden sıkıntıya düşürülmesi114, karının kocasına mutfakta bulaşık yıkatması ve yemek yaptırması 115 ,gereksiz yere aşırı biçimde kıskançlık gösterilmesi116 gibi halleri evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep teşkil edecek nitelikte saymıştır.

Sonuç olarak; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, eşlerin aynı çatı altında yaşama noktasında birliktelik duygu ve isteklerini kaybetmiş olmaları gerekir117. Buna karşın ortaya çıkan davranış ve sözler eşlerin hoşgörü ve tahammül sınırlarını zorlamayacak nitelikte ise, çekilmezliğin oluşmadığı sonucuna varılmalıdır.

Hemen hemen her ailede ortaya çıkabilecek ufak tefek nitelikli tartışmalar, dargınlıklar, oluşan kızgınlıklar, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte görülmemelidir. Bu gibi hadiselerin, bu nitelikteki bir sonucu doğurması eşlerin evlilik birliğinden nefret etmiş olmaları halinde mümkündür118.

Yargıtay, ağır işitme, konuşma kusuru, kekeçlik, kadının erkekten yaşlı olması119 ,eşlerden birinin mesai arkadaşıyla sokakta görüşmüş olması120, kadının kocasının kısıtlanmasını talep etmiş olması121 , eşinin üçüncü kişilerce ırzına geçilmiş olması122 , yurt dışında yaşayan eşin karısını yanına almadığı gibi karısına ilgisiz davranması123 ,

113

HGK. , 11.3.1964, E. 1964/2604, K. 1964/195, “…yıkanma gibi bir medeni gereği haklı sebep olmaksızın yerine getirmeyen bir eş ile bu yüzden çıkan bir geçimsizlik evlilik birliğinin temelinden sarsılması sayılabilir…” (KAÇAK, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması, s. 156).

114 2. HD., 8.12.1975, E. 1975/9170, K. 1975/9320 (YKD. , 1976, S. 6, s. 800). 115 HGK. , 13.12.1972, E. 1972/71–2–168, K. 1972/1357 (UYAR, Makale, s. 1275). 116 HGK. , 26.4.1972, E. 1971/2–589, K. 1972/262 (UYAR, Makale, s. 1276). 117 ÖZTAN, Makale, s. 719. 118 AKINTÜRK, s. 257. 119 TEKİNAY, s. 181. 120

2. HD., 10.12.1996, E. 1996/36297, K. 1996/6865 (OLGAÇ, Senai, İlmi ve Kazai İçtihatlarla Türk Medeni Kanun Şerhi, İstanbul 1967, s. 148).

121

HGK. , 5.11.1958, E. 1958.2.59, K. 1958/59 ( OLGAÇ, s. 148).

122

2. HD., 1.3.1976, E. 1976/1414, K. 1976/1767 (KAÇAK, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması, s. 305).

123

intihara teşebbüs124 , kadının eşinden izinsiz olarak dini amaçlı da olsa yurt dışına gitmesi125 , eşiyle olan yatak sırlarını başkalarına anlatması126 , kadının eşinin cebinden izinsiz olarak para alması127, ihmalkâr davranılması128, kan uyuşmazlığı129, davalının evin yolunu şaşıracak derece içkili olarak eve gelmesi130, biçiminde ortaya çıkan hallerde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabul etmemiştir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına konu olabilecek nitelikteki olgu ya da olayları, özellikle de istikrar kazanan Yargıtay içtihatlarını da dikkate alarak ekonomik nedenler, sadakatsizlik, güven sarsıcı davranışlar, cinsel elverişsizlik ya da imkânsızlık, dini inanç ve farklılıklar, hastalıklar şeklinde incelememiz mümkündür.