• Sonuç bulunamadı

EĞİTSEL ÇOKLU ORTAM HAZIRLAMAYA YÖNELİK BAZI ÖNERİLER

Eğitsel hiper metin ve ortamlar hazırlanırken, bilgi organizasyonu diğer hiper metinler ve ortamlardan biraz daha farklı olmak zorundadır. Çünkü bilgi örüntülerinin bir yapı içinde organizasyonu gereklidir. Bir elektronik ansiklopediden farklı olarak yığınlar arasındaki köprü (bağ) sayısı daha az sayıda olmalıdır. Bağ sayısının az olma- sı eğitsel hiper ortamların lineer olacağı anlamına gelmemelidir. Sadece yığınların oluşturduğu ağ çok karmaşık olmamalıdır. Öncelikle yığınlar ve değişik bilgi temsilleri arasındaki bağ anlamlı ve açık olmalıdır. Öğrenci hiper/çoklu ortam içinde kaybolma duygusu veya endişesi yaşamamalıdır. Hiper ortamlarda öğrencinin bilgiyi keşfetmesi için yeterince kılavuzlayıcı birim yer almalıdır. En önemli öğretici özelliklerden olan etkile- şimliliğin ve bilgi gösterimleri arasındaki bağların iyi tasarımlanması gereklidir.

Hiper/çoklu ortamlar ilk etapta basit bir bilgi sunum ortamı olarak algılanabi- lir. Metin, ses, resim ve filmlerin birlikte veya ayrı ayrı sunulabilmesi olanağının pe- dagojik olarak algılanarak tasarımlanacak yazılımda "öğrenci etkinliğine" yoğunlaşılmalıdır. Öğrenciye okuduğu, incelediği veya dinlediği örüntüleri irdeleten, o konuda düşündüren ve bilgi ilişkilendirmesi yaptıran birimler gereklidir. Bu bağ- lamda kullanılacak resim, renk ve ses özellikleri için aşağıdaki hususlara dikkat edil- melidir. (AKPINAR, 1999, s. 114) :

Resim ve Grafikler: Çift yönlü kodlama teorisinin önerileri bağlamında metin

ve sesle olduğu kadar, tek başına kullanımı da önerilen resimler veya görsel malzeme- ler bilgi sunumunda yoğun olarak kullanılabilir. Zor konuların anlaşılmasını sağlamak için görsel malzemeler yazılımlara inşa edilmelidir. CDROM ve DVD gibi teknoloji- lerle ve sıkıştırma yazılımlarıyla birçok görsel materyali bir yazılım içine yerleştirmek mümkündür ancak görsel malzemenin yazılım idinde kullanımı özenle gerçekleştiril- melidir. Resim ve grafik kullanımında şu hususlara dikkat edilmelidir (AKPINAR, 1999, s. 115) :

• Görsel malzeme çok yoğun ve gereksizce kullanılıp öğrenciyi yormamalı ve dersi anlamadaki bilişsel akışı engellememelidir. O Metinleri/sesleri destekleyici ve tamamlayıcı görsel malzeme ayrıntıyla verilmelidir.

• Metaforik görsel malzemenin seçiminde ve işlevinin tanımlanmasında tasa- rımcı, öğretmen ve programcılarla birlikte karar verilmelidir.

• Süreç ve yöntemlerin ifade edilmesinde hareketli resimler-canlandırmalar kullanılarak öğrenci dikkati çekilebileceği gibi, bilgi örüntülerinin dinamik yapıları da gösterilebilir.

• Butonlar resimlerle ikonlar haline dönüştürülüp ekranlara tamamen görsel bir görünüm verilerek daha somut ara birimler kazanılabilir.

• Çoklu/hiper ortamda ses-resim, metin-resim ve canlandırma-diyagram veya film-diyagram gibi bilgi ifade eşlemeleri yapılırken işlenilen bilginin somut veya so- yut olup olmadığına bakılarak öğrenci için en uygun eşlemenin hangisi olacağına ka- rar verilmelidir.

Renk: Siyah beyaz baskı yayınlardan renkli baskı yayınlara geçildiğinde eği-

tim için yeni olanakların açıldığı düşünülmüştü. Bilgisayarların zengin renk işleme ve sunma kapasiteleri eğitsel yazılımları etkili kılacak bir özellik olarak yazılımlarda yo- ğun olarak işe koşulmaktadır. Ne var ki, doğru kullanılmadığında ve çok sayıda renk kullanıldığında renklerin eğitsel etkisi azalabilir. Ayrıntıların gösterilmesinde, olgula- rın benzeşiminde, ipucu vermede, önemli kavram ve olguları öne çıkarmada ve öğren- ci dikkatini çekmede, renklerin kullanılması etkili olabilir. Yazılımlarda renk kullanı- mına ilişkin öneriler şunlardır (AKPINAR, 1999, s. 117) :

• Bir ekranda en çok altı değişik renk kullanılmalıdır.

• Hiper ortamlarda buton. İkon ve köprüler için renk kullanılarak ilişkiler be- lirtilebilir.

• Bir yazılım boyunca renk kullanımı işlev ve ton bakımından tutarlı olmalıdır. • Önemli ve kritik bilgiler için parlak renkler seçilmelidir.

• Ekran zeminlerinde gri tonlar veya pastel renkler kullanılmalıdır.

• Yazıların okunabilirliğini ve algılanabilirliğini artırmak için zemin ve me- tinlerde zıt renkler seçilmelidir.

• Kırmızı-yeşil ve san-eflatun gibi birbirlerini tamamlayan renk eşlemelerin- den kaçınılmalıdır. Çok parlak renklerin kullanımından kaçınılmalıdır.

Ses: Etkileşimli ortamların potansiyel özelliklerinden biri sesin ve müziğin,

metin ve görsel materyallerle birlikte veya tek başına kullanılmasıdır. Bu özellik öğ- renmenin bireyselleştirilerek öğrenme ortamını öğrenciye adaptif hale getirmede ö- nemlidir. Çünkü öğretmen-öğrenci veya birey-birey etkileşiminde önemli bir araç olan ses/konuşma, öğrenme yazılımının öğrenciyle etkileşiminde daha doğal bir araçtır. Özellikle okuma becerisi veya okuduğunu anlaması zayıf olan öğrenciler için ses/konuşma alternatif bir ifade biçimi olabilmektedir. Yazılım içinde verilecek mesaj ve seçeneklerin sözel olarak da ifade edilmesi öğrencinin ders akışını daha iyi takip etmesini sağlayabilir. Ancak öğrenciye kontrol verilerek isterse sözel ifadeyi me- tin/görsel ifade ile değiştirmesine veya sözel ifadeyi durdurmasına izin verilmelidir. Ayrıca ifadelerin tekrar tekrar dinlenebilmesi için de öğrenciye fırsat verilmelidir. Bir dil söyleminin konuşma formatında grafik yönelimli yazılımlara entegre edilmesinde şu prensiplere uyulmalıdır (AKPINAR, 1999, s. 117):

• Yazılımı hazırlanacak bilgilerin bir kavramsal analizi yapılmalıdır, bu iş- lemde yapay zekâ uygulamacılarının da işe koştuğu "kavram haritaları" çıkarılmalı, kavram ve süreçlerin konuşma gösterimi ile ifadelerinin ne derece kritik olduğuna bakılmalıdır.

• Diğer bilgi gösterim biçimleri ile sözel söylemin birlikte ya da bunların bir- birlerinden bağımsız olarak ifade edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Çünkü

farklı öğrenme yöntemlerinde, söylemlerin farklı stratejilerle ilişkilendirilmesi öğren- ciden istenebilir veya belli aşamalar geçildikten sonra belli söylemlerin kullanımına izin verilmesi gerekebilir. Dil söylemi, öğretme metodunun ilkeleri ile çatışmayacak ve onlarla uyumlu olacak şekilde işe koşulmalıdır.

• Eğer bir gösterim biçiminden diğerine bir geçiş yaptırılacaksa bu geçişin yazılım ortamı içinde ve bilişsel etkinlikte, geçiş bağlarının öyle programlanması ge- rekir ki sözel söylem ile diğer söylem arasındaki geçiş "yumuşak" (öğrenci bilginin değil sadece temsil biçiminin değiştiğini fark etsin) olsun.

• Diğer sunum biçimlerinde olabileceği gibi sözel bilgi, olgular arasındaki nedensel, kategorik, yapısal, karşılaştırın, örneklendirici ve sırasal türdeki ilişkileri gösterebilir. Bu tür gösterimlerde de ünite elemanları bir mantık silsilesinde sunularak, elemanlar arasındaki olası ilişkiler öğretim biçimine uygun olarak vurgulanmalıdır.

• Ses ve konuşma doğal olarak dikkat çekme için oldukça yararlıdır. Anahtar kavram ve süreçlerin seslendirilmesi tekrarlanabilir olmalıdır. Bu olanağın yazılımlara entegre edilmesi bugünkü teknoloji ile hiç problem-değildir.

• Seslendirilen cümleler algılamayı zorlaştıracak kadar uzun olmamalıdır. Öğrenci düzeyine uygun olan ders programında öngörülen kavram ve olgular yalın bir dille ifade edilmelidir.

• Hem bay hem de bayan sesleri kullanılmalıdır.