• Sonuç bulunamadı

Yirmi birinci yüzyılda artık öğrenci merkezli eğitimin ön plana çıkması ve amaç öğrencilerin eleştirel, yaratıcı düşüncelerini geliştirmek olduğu için drama da artık eğitimin her alanında sıkça kullanılan bir yöntem hâline gelmiştir.

Dramanın özellikle en sık kullanıldığı alanlar içinde okullardaki rehberlik servisleri gelmektedir. Hatta denilebilir ki ders kitaplarındaki drama etkinliklerinden çok önce rehberlik servisi etkinliklerinde yaratıcı drama yöntemi ve rol oynama, doğaçlama gibi teknikler kullanılmaktaydı. Günümüzde ise bu tür etkinliklerin sayısı artmış artık yaratıcı drama daha sık kullanılır olmuştur.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı “Rehberlik Etkinlikleri” adlı kitapta etkin öğrenme için şöyle denilmektedir.

Bireylerin öğrenmelerini sağlamak için duygularının harekete geçirilmesi gerekir. Duyguların harekete geçirilmesi için de yaparak ve yaşayarak öğrenmek gerekir. Yaparak ve yaşayarak öğrenmenin en önemli yollarından biri de yaratıcı dramadır (MEB, 2001, 42).

Bu kitap içinde yaratıcı dramanın kullanıldığı etkinliklere de örnek olarak “Çalışma Masam (s.62), Devamı Ne Olabilir? (s.80), Fotoğraftan Öyküye (s.86), Ne Yapmak İstiyorum? (s.89), Duyularla sessiz sinema (s.127) gibi etkinlikler gösterilebilir.

Yaratıcı drama, engelli çocukların eğitiminde de kullanılmaktadır. Engelli çocukların diğerlerine göre anlamakta zorlanması veya öğrenmeye

44

engellerinin olması onların engelleri ortadan kaldırmalarında yaratıcı dramanın önemini arttırır.

Drama, zekâ engelli çocukların öğrenme ve kendilerini ifade etmelerinde normallerden daha fazla yararlı olur. Zihinsel engelli çocuklarla yapılan drama çalışmasında; çocuklara ipucu vermek ve normal çocuklarda kendiliğinden ortaya çıkan hünerlerin gelişimini cesaretlendirmek gerekir. Onlar duyu motor koordinasyonunu nasıl geliştirecekleri, tecrübelerini nasıl canlandıracakları ve bu tecrübeleri dramatik oyunda “zevkle” nasıl sembolize edecekleri yönünde desteklenmelidir (Gönen, 2003, 34).

Mübeccel Gönen bu yazısında ayrıca görme, işitme, fiziksel engelliler ve otizm başlıkları altında dramanın kullanımını tek tek açıklamaktadır.

Drama müzik, yabancı dil, tarih, matematik gibi birçok alanın eğitiminde de sıkça kullanılmaktadır.

Bazen drama müzik eğitimde, bazen de müzik dramanın eğitiminde bir birlerine destek vermiş iki yakın alandır.

Müzik tarihi ve yazını incelendiğinde pek çok eserin dramatik bir örgüye dayandırıldığı görülür. Ya da doğrudan dram (tiyatro) sanatının bazı örneklerinin müzik sanatıyla yeniden yaratıldığı dikkati çeker. Müzikal, operet, opera, oratoryo vb. türler buna örnek gösterilebilir (Öztürk, 1999,7).

Yabancı dil eğitiminde de drama çok sıkça başvurulan bir yöntemdir. Dil öğrenmeye çalışanların dili daha rahat öğrenmeleri, günlük hayata aktarabilmeleri ve pratik yapabilmeleri için bazı drama teknikleri uygulanarak yabancı dil öğretimi yapılmaktadır.

Askeri okulların öğrenci yetiştirmede de dramadan faydalandıkları görülmektedir. Öğrencilerin olaylar karşısındaki durum ve tavırlarını belirlemenin en iyi yöntemi yaratıcı dramayı kullanmaktır. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın eğitim görüşü içinde dramaya şu şekilde değinilmektedir.

45

Öğrencilerin yaratıcı düşünebilme, problemlere çeşitli açılardan bakabilme gelişimlerinin yanı sıra kendine güven, benlik gelişimi, empati, işbirliği gibi bilişsel, duyusal ve psikomotor davranış özelliklerini geliştirmek, okulun formel ve informal yönünü ilgilendiren yönetici ve eğitici personelin okul yaratıcılığını ortaya çıkaracak tutumlarını geliştirmek maksadıyla yaratıcı düşünce ve eğitici drama kulübü faaliyetleri etkin bir şekilde sürdürülmektedir (www. k.k.k.tsk.mil.tr.//Askeriokullar/genel/Eğitim).

Aynı durum polis eğitimi için de geçerli olmaktadır. Polislerin yaşadıkları olaylar karşısındaki durumlar yine drama yöntemi ile incelenebilir.

Davranış bilimlerini drama ile bağdaştırarak uygulamalı yaptığımızda polisin kendini başkalarının yerine koyarak çok yönlü geliştirmesi, eğitim ve öğretimde aktif rol alması, yaşamı çok yönlü algılayarak kendini ifade edebilmesi ve mesajını karşısındakine doğru iletebilmesi sağlanır (Antepli, 2001, 78).

Drama psikoloji alanında da kullanılır. Özellikle terapi esnasında hastaların olayları canlandırarak anlatmaları veya kendilerini başkalarının yerine koyarak olaylara farklı şekilde bakmaları ve sorunlarını çözmeleri sağlanır. Psikolojide “psikodrama” alanı içinde drama kullanılmaktadır. “Psikodrama, dramatizasyondan yararlanarak gerçekleştirilen bir ruhsal gelişme, tedavi yaklaşımıdır.” (Dökmen, 2003, 45)

Psikodrama genel olarak, danışmanın geçmiş zaman, şimdiki zaman veya sezinlediği hayat durumlarını dramatize ettiği ve daha derin anlayış edinebilmek için rol oynadığı, boşalım yaşadığı ve davranış becerileri geliştirdiği bir grup psikoterapi yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda danışana, duyguların ve tutumların ifade edilmesi için bir fırsat yaratır, bununla birlikte rol repertuarını genişletmek için bazı olaylar canlandırılır (Corey, 2000, 56).

Görüldüğü gibi psikoloji alanında drama özel bir yer tutmaktadır. Psikolojide drama sadece “psikodrama” olarak değil “sosyodrama” olarak da kullanılmaktadır. “Sosyodrama” nın farkı ise grup çalışmaları ile sorunları canlandırmak ve çözümler üretmektir.

46

Dramanın kendi içinde en çok kullanıldığı alan ise tiyatrodur. Dramada kullanılan hemen hemen bütün teknikler gerek oyun öncesi çalışmalarda gerekse oyun esnasında tiyatroda da kullanılır. Özellikle son dönem tiyatrolarında artık doğaçlama tekniği kullanılmaya başlanmış çok da beğeni kazanmıştır.

Olay, olgu, yaşantı ve bilgileri yeniden yapılandırmaya yönelik olan yaratıcı drama çalışmalarında, tiyatro olgusunda olduğu gibi; bir başlangıç ve son bölümü olmayabilir. Ancak bildiğimiz çocuk oyunlarındaki gibi belli kuralları ve bu kurallar içindeki sonsuz özgürlükleri içerir. Tıpkı tiyatroda olduğu gibi, gruptakiler belli bir atmosferi ve o andaki oyun oynama yaşantısını paylaşırlar (Adıgüzel, 1993, 89).

Dramanın diğer alanlarda kullanımı ile ilgili son olarak İnci San da şöyle diyor:

Örgün eğitim kurumlarında bir ders işleme yöntemi olarak eğitimde drama, profesyonel ve amatör tiyatro oyuncusu yetişmesinde, küçük çocuk-çocuk ve ergenlerin özgür zaman etkinliğinin önceden belirlenmiş amaçlara uygun biçimde yürütülmesinde, zihinsel ve bedensel özürlülerle, içe kapanıkların eğitilmesinde başvurulan değerli bir kaynaktır (San, 1990, 56).

2.7. Dramanın Sağladığı Yararlar:

Dramanın birçok alanda kullanılması onu kullananlara sağladığı yararlardan kaynaklanmaktadır. Özellikle eğitim alanında kullanılarak öğrencilerin ifade rahatlığı kendilerini ruhsal bedensel rahatlık içinde bulması dramanın en belirgin faydaları arasında görülebilir.

Canlandırma tekniği dramayı eğitim dışında da kullanılması yararlı hâle getirmiştir. Birçok meslekte meslek şartlarına alışmak amacıyla kullanılarak meslek adaylarını o mesleğe hazırlamaktadır.

47

Ergenlik dönemi öğrencilerinin gelişim durumları göz önüne alındığında onların ilköğretim öğrencilerinden çok farklı bir yapıda oldukları görülmektedir. Ergenlik psikoloji ile ilgilenen birçok araştırmacı bu dönem öğrencilerinin en büyük sorununun duygularını belli edememe olduğunu belirtmektedir. Ergenliğe geçişin yaşandığı ortaöğretim okullarında öğrencilerin duygularını en iyi şekilde ifade edebilmelerinde dramanın etkisi oldukça fazladır.

Duyguların bastırıldığı, sevginin belli edilmediği bir ortamda yetişen gençlerde donukluk ve duygusal tepkilerde azalma görülür. Bu gençler başkaları ile sosyal ilişkiler kurma konusunda daha az girişimde bulunmakta, benlik değerini gereği gibi algılayamadığından kendisini değersiz bulmaktadır (Jersild, 1978, 161 – 163).

Drama sayesinde kendini toplumun bir parçası olarak gören kişinin kendine olan özgüveni artar. Kişilik gelişimi desteklenmiş olur. Özellikle toplum karşısında konuşmaya çekinen, toplum karşısına çıkmak istemeyen kişiler için yine en faydalı yöntem drama olmaktadır. Dramanın bir grup çalışması olması drama etkinliklerindeki kişilerin ve öğrencilerin toplumsallaşmasını kolaylaştırmaktadır. Bu bakımdan kişinin sosyalleşmesinde dramanın büyük etkisi görülmektedir.

Drama sayesinde çeşitli sosyal rolleri ve sosyal problemleri incelemek mümkün olur. Çocuk belirli sosyal problemleri rol oynayarak canlandırırken, toplumu ve toplumdaki insan etkileşimlerini daha iyi anlayabilir, bu etkileşimlerdeki problemlerin çözüm yollarını irdeleyebilir (Önder, 2007, 98).

Charlesworth ve Harput’un (1967) öğrencilerin olumlu olarak sosyal etkileşimde bulundukları etkinlikleri incelediklerinde olumlu sosyal davranışların %65’inin dramatik oyun etkinlikleri esnasında oluştuğunu görmüşlerdir.

Drama kişinin kendini tanımasını da sağlar. Kendinde fark edemediği birçok özelliğini drama ile keşfedebilir. “Drama, çocuğun kendisi hakkında bilgiler edinmesine, kendini yapabildikleri ve yapamadıkları ile daha gerçekçi olarak tanımasına yardımcı olabilir.” (Önder,2007, 94)

48

Gencin belli bir alanda hüneri ve becerisinin olması onun arkadaşlarınca daha kolay benimsenmesine yol açar ve böyle gençler arkadaşları arasında sivrilebilir. Grup tarafından kabul görme, gencin kendine olan güvenini pekiştirir, arkadaşları arasında duygu ve düşüncelerini rahatça dile getirebilir, başkalarının etkisinde daha az kalabilir (Kulaksızoğlu, 2007, 88).

Öğrenciler bazı durumlarda kendilerini ifade zorluğu yaşar. Drama, kişinin beden diliyle kendini ifade etme imkânını sağlar. Sözün yeterli olmadığı yerde drama devreye girerek anlatımı ve iletişimi kolaylaştırır. Birçok öğrenci düşüncelerini açıklarken heyecanlanır ve ifadede zorluk yaşar. Bundan dolayı da ders içinde sessiz kalmayı ve derse katılmamayı yeğler. Böyle öğrenciler için de drama en etkili yöntemdir. Onların heyecanlarını yenmelerini ve sınıf içinde daha rahat hareket edebilmesini birçok drama etkinliği ile sağlamak mümkündür.

Liselerde sınıfta konuşmaktan, derse kalkmaktan çekinen gençler çoktur. Heyecanlar dengelenemediği için kan basıncında ani yükselmeler olmakta, bu da yüz kızarmasına yol açmaktadır. Bu durumla baş etmek uygun nefes alma ve kasları gevşetmeyi öğrenerek mümkün olmaktadır (Kulaksızoğlu, 2007, 97).

Drama sayesinde öğrencilerin dil becerileri ve zihinsel gelişimleri de artar. Olaylar karşısında kişinin kendini sözlü ifade edebilmesi sağlam bir dil becerisi ile mümkün olabilir. Bazı durumlarda drama etkinliklerine ilk defa katılan kişilerin ilk katılımda çok sessiz kaldıkları fakat birkaç etkinlikten sonra daha fazla konuştukları ve ifade yeteneklerinin geliştiği görülmektedir. Ayrıca doğaçlama gibi durumlara anında karşılık verebilmek de kişinin zihinsel gelişimini arttıran bir durumdur. “Konuşulan dilin gelişimi sırasında dil kullanımı ile hareketin ayrı ayrı değil, birlikte olması gerekir.” (Bruner, 1975, 106)

Hareket dil olmadan anlamsız olduğu gibi, hareket olmadan da dil anlamsızdır. Hareket ve dil birlikte ifade gücü kazanırlar. Ayrıca dilin öğrenilmesi sürecinde, çocuğun dil ile oynamasının etkisi büyüktür (Crystal, 1979, 55).

Eğitimde, özellikle ilköğretim drama dersi öğretim programında dramanın faydaları öğrencilerin yaş gruplarına göre belirtilmiştir. Bu konuda

49

ortaöğretim kılavuzunda drama kullanılmakta fakat ortaöğretim açısından sağladığı yararlar üzerinde durulmamaktadır. İlköğretim öğrencisi ile ortaöğretim öğrencisinin aynı seviyede tutulması oldukça yanlış bir yaklaşım olmaktadır.

Drama öğrencide paylaşma duygusunun artmasını sağlar ve öğrenci grup içinde hem düşüncelerini hem de materyallerini paylaşmayı öğrenir ve bunu zamanla bir davranış hâline getirir. “Drama yönteminin en önemli işlevlerinden biri de öğrencilerde dayanışma duygusunu geliştirmesidir. Bu tür çalışmalar ekip ruhunu geliştirmekte, bireysel ve ben merkezli davranışları azaltmaktadır.” (Aytaş, 2003, 14)

Drama etkinlikleri öğrencilerin hayal güçlerini harekete geçirerek, onların olaylara farklı şekilde bakabilmelerine imkan sağlamaktadır. “Drama her çocukta potansiyel olarak bulunan yaratıcı güçleri, fantezileri serbest hâle getirir, açığa çıkarır, geliştirir.” (McCaslin, 1984, 92)

Drama kişinin bağımsız düşünebilme yeteneğinin artmasına da yardımcı olur. Kendi yaratıcı düşüncelerini açıklayabilmek daha özgür düşünme ve kendi başına kararlar alabilme gücünün artmasına katkıda bulunur. “Drama, bağımsız düşünebilme, karar verebilme becerilerinin gelişmesi için çocuklara olanaklar sağlayan bir yöntem olarak görülmektedir.” (Janzon ve Sjöberg, 1984, 95)

Drama kişinin demokratik ortama uyum sağlamasını ve çevresindekilere karşı demokratik olmasını öğretir. San, bununla ilgili olarak “Başkalarının düşüncelerine hoşgörülü olabilmek drama etkinliklerinin amaçlarından biridir.” demektedir.

Drama yöntemi sayesinde öğrencilerin gizli kalmış yetenekleri ortaya çıkar. Özellikle sosyal zekaya sahip birçok öğrenci drama etkinlikleri sayesinde hem kendilerindeki yetenekleri fark eder hem de ders öğretmenleri tarafından bu yetenekleri keşfedilir.

50

Günümüz insanlarının bir birlerini anlamak için en çok ihtiyaç duydukları kavram olan empati, yine drama sayesinde öğrencilere faydalı bir özellik olarak verilebilir. Öğrencilerin drama etkinliklerinde kendini başkasının yerine koyarak olayları canlandırması öğrencinin olaylara başkasının gözüyle bakmasını sağlar. Böylece öğrenciler daha anlayışlı ve anlaşmacı bir yaklaşımla olaylara ve kişilere bakmayı öğrenirler.

Drama öğrencilere hayatın gerçeklerine hayal yoluyla bakma imkânı da verir. Gerçekleri yaşamaktan çekinen insanlar için drama kullanılabilecek en iyi yöntemdir.

Görüldüğü gibi drama gerek eğitim hayatında gerekse kişilerin günlük yaşantısında çok büyük önem taşımakta ve dramanın değeri gün geçtikçe artmaktadır.

2.8. Drama Çalışmalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her eğitim yönteminde olduğu gibi istenilen başarıya ulaşabilmek için o yöntemin kullanımında gerekli olan şartları da yerine getirmek gerekir. Drama etkinlikleri esnasında drama liderinin de mutlaka göz önünde bulundurması gereken bazı önemli ayrıntılar vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.

- Drama etkinlikleri için mutlaka uygun çevrenin oluşturulması gerekir. Etkinliklerin uygulanacağı mekan ne gereğinden dar ne de gereğinden geniş olmalıdır.

- Etkinliklerin özelliklerine göre gerekli materyaller kullanılmalıdır. - Materyallerin seçiminde mümkün oldukça öğrencinin yaptığı veya

çok karmaşık olmayan, öğrencinin hayal gücünü sınırlamayan nesneler seçilmelidir.

51

- Etkinlikler öncesi mutlaka çevre hazırlanmalı, ön hazırlık yapılmalıdır. Yoksa etkinliklere geçilmeden ısınma çalışmalarında istenilen sonuca varılamaz.

- Etkinlikler esnasında lider olayları başlatmalı ve gerekli gördüğü yerde olaylara müdahâle etmelidir.

- Drama uygulamasında hata yapanlar gerekli görüldüğü şekilde uyarılmalıdır.

- Lider, dramanın sadece bir oyundan ibaret olmadığını bilmeli, dersi sadece oyun amaçlı işlememelidir.

- Dramayı derslerde bir boş vakit değerlendirme etkinliği olarak göstermek hem öğrencinin dramaya bakışını hem de dramanın başarıya olan katkısını olumsuz yönde etkiler.

- Etkinliklerin başarısında sonuç değil süreç göz önünde bulundurulmalı, öğrenci başarısı sadece sonuca yönelik değerlendirilmemelidir.

- Öğrencilere verilecek görevler sırayla verilmemelidir. Bu durum öğrencinin heyecanlanmasına sebep olabilir.

- Etkinliklere ayrılan zaman çok iyi belirlenmelidir. Süre ne gereğinden fazla uzun ne de kısa olmalıdır. Etkinliğin amacına ulaşması süre açısından yeterlidir.

- Etkinliklere mutlaka ısınma çalışmaları ile başlanmalıdır. Her- hangi bir açıklama yapılmadan öğrencilerin doğrudan etkinliklere katılmasını beklemek doğru değildir.

- Hiçbir öğrenci etkinliklere katılması için zorlanmamalı, gönüllük esas alınmalıdır.

- Sınıfta bu alanda çok iyi olan öğrenciler olacaktır. Etkinliklerde sadece onlara görev verip diğer öğrencileri izleyici durumunda bırakmak doğru değildir.

- Öğrencilerin yaratıcılıklarını desteklemeli, liderin kendi belirlediği doğrulara farklı yollardan çıkan öğrenciler engellenmemelidir. Etkinlikler içinde yaratıcı düşünce ve davranışlar desteklenmelidir. Öğrenci neyi, nasıl yapacağını düşünmeli ona göre davranmalıdır.

52

- Etkinlikler öncesi öğrencilere yapacakları konusunda düşünme imkânı tanınmalı, bir anda doğaçlama, rol oynama gibi teknikleri en iyi şekilde uygulamaları beklenmemelidir.

- Drama etkinliklerinde en iyi, en güzel gibi kavramlar yoktur. Çünkü drama bir tiyatro gibi izleyicilerin beğenisi için yapılmaz. Amaç katılımcıların etkinliklerde görev alabilmesi ve kendini ifade edebilmesidir. Bu bakımdan dramada başarılı, başarısız kavramları kullanılmaz.

- Liderler etkinlikleri ilk olarak başlatan olmalı daha sonra olayları dışarıdan izlemelidir. Gerekli gördüğü yerde etkinliklere katılmalı, etkinliği istenilen yöne sürüklemelidir. Lider ne yapılacağını söylemeli yalnız nasıl yapacağını söylememelidir. Bu öğrencinin yaratıcılığına bırakılmalıdır.

- Bazı etkinliklerde lider de etkinlikler içinde görev alabilir. Böyle bir durum öğrenci ile liderin yakınlığını ve birbirlerine güvenlerinin artmasını sağlar.

- Öğrencilerin birbirlerini dinlemeleri mutlaka sağlanmalıdır. Bir etkinlik uygulanırken diğer öğrencilerin etkinliğe kayıtsız kalmaması gerekir. Böyle bir durum hem sınıf içinde kargaşaya hem de etkinlikte görev alanların yaptıkları işte başarısız olmalarına sebep olur.

- Etkinlikler içinde öğrencilere sorumluluk verilmeli, üstlerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeleri gerektiği belirtilmelidir.

- Drama etkinlikleri sonunda mutlaka bir değerlendirme yapılması gerekir. Aksi takdirde öğrenci bu etkinlikleri neden yaptığını anlayamaz. Etkinlikler sadece bir oyundan ibaret kalır.

- Etkinlik sonu değerlendirmelerde mutlaka tartışma yöntemi kullanılarak öğrencilerin istenilen sonuca ulaşmaları sağlanmalıdır.

53

- Etkinlikler öğrencinin yaş seviyesine hitap etmelidir. Etkinlikler ne öğrenci için uygulaması ve anlaması zor ne de yaş seviyesinin çok altında, kolay nitelikte olmalıdır.

- Etkinlikler mutlaka kolaydan zora, basitten karmaşığa şeklinde ilerlemelidir.

- Öğrencilerin kendilerini başarısız hissedecekleri tekniklerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Bu tür teknikleri öğrenci etkinlik içinde kendini rahat hissettikçe kullanmak gerekir. Örneğin doğaçlama tekniği öğrenciler için bir anda uygulanabilecek bir teknik değildir. Bu tekniğe geçmeden önce diğer tekniklerle öğrenci etkinliğe ısındırılmalıdır.

- Etkinlikler oluşturulmasında öğrencilerin düşünceleri de göz önüne alınmalıdır. Örneğin lider otorite konusunu işlerken otorite örneği olarak baba ve çocuğun canlandırılmasını isteyebilir, öğrenci öğretmen ve öğrencinin canlandırılmasını isterse onun dediği üzerinde gidilmelidir. Böylece öğrenci etkinliğe daha fazla katkıda bulunur ve istekle görevini yerine getirir.

- Etkinlikler bazı durumlarda kesilip olayla ilgili bilgiler verilerek öğrencinin olayı daha iyi kavraması sağlanabilir. Etkinlik ortasında verilen bilgiler de çok uzun olmamalıdır. Aksi takdirde bu durum öğrencinin olaya karşı ilgisinin azalmasına ve etkinlikten kopmasına sebep olur.

- Etkinliklerin öğrencilerin yaşadıkları çevreye ve yaşam şartlarına uygun nitelikte seçilmesi gerekir. Örneğin hayatında denizi hiç görmemiş bir çocuğa denizde yüzmesini canlandırmak veya kendini bir teknenin kaptanı yerine koymasını söylemek çok gerçekçi ve mantıklı bir uygulama olmayacaktır.

- Liderin hâl ve tavırlarıyla, konuşma şekliyle öğrencileri dramaya davet edici ve özendirici olması gerekir. Liderin konuşma şeklindeki isteksizlik aynı şekilde öğrencilere ve etkinliklere de yansır.

54

2.9. Drama Liderinin Önemi ve Sorumlulukları

Drama etkinliklerinde liderin yeri ve önemi oldukça önemlidir. Dramada öğretmen, lider olarak karşılanır. Çünkü dramada öğretmen öğreten değil sadece yol gösteren, dramayı yönlendirendir. Adıgüzel (1999) drama liderini “drama uygulamalarında ilk ivmeyi veren, sunan, değerlendiren ve yeniden uygulayan” olarak nitelendirir. Liderin, öğrencilerle iletişimi çok önemlidir. Bu iletişimde liderin göz ve vücut teması bazı durumlarda öğrenciler için önemli olabilir. Dramada öğrenci lideriyle yakın olmalı arkadaş yakınlığını hissetmelidir. Öğrencinin kendini rahat hissedebileceği bir ortam her zaman onun yaratıcılığını da destekler. Bu bakımdan lider ve öğrenci arkadaş yakınlığında etkinlikleri işlemelidir.

Etkinlik içinde lideri diğer oyun üyelerinden ayıran, onun bu konudaki yetkinliği ve bilgisidir. Lider bilgisi sayesinde etkinliği başlatır ve bazı yerde amaca ulaşmak için yönlendirmeler yapar. Bu da liderin bu alanda almış olduğu eğitime bağlıdır. Günümüzde bu alanda eğitim almış öğretmenlerin sayısının ve kaynak kitapların azlığı drama uygulamalarında istenilen başarıyı getirmemektedir. Bizim de öğretmenler üzerinde yapmış olduğumuz anket çalışmamızda dramayı uyguladıklarını fakat bu alanda yeterli bir eğitim almadıklarını sadece okullarında aldıkları tiyatro dersleriyle bu etkinlikleri yaptıklarını belirtmişlerdir. Oysa tiyatro ile drama birbiri ile aynı olmayan iki ayrı alandır. Ayrıca üniversitelerde verilen tiyatro dersleri de teorik bilgiden öteye gitmemektedir.

Okullarımızda sadece drama ile ilgili değil diğer yöntem ve tekniklerin uygulanmasında da sorun yaşanmakta öğretmenlerimiz bu konularda da yeterli donanıma sahip olmamaktadırlar. “Etkili öğretmenler, öğrencinin öğrenmesini kolaylaştıran teknik ve öğretim becerilerine sahiptirler.” (Chrukian, 1995, 31)

Liderin sadece alan bilgisi onun iyi bir lider olması için yeterli değildir. Drama, öğrenciler arasında serbestliğe hatta bazen sınıf içinde fazlaca sese sebep olabilir. Liderin böylesi durumlara karşı duyarlı ve sabırlı olması gerekir.

55

Öğretmenin konu alanı uzmanı olması ve öğretim bilgisine sahip olması dışında ‘hoşgörü, sabır, açık fikirlilik, kendini ifade edebilme yeteneği, iyi bir dinleyici olma, problem çözme gücü… gibi’ özellikleri de onun iyi bir öğretmen olmasında önemli rol oynamaktadır (Fidan ve Erdem,1997,65).

Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın İlköğretim Okulları Seçmeli

Benzer Belgeler