• Sonuç bulunamadı

D. Osmanlı Devleti ve Adalar Meseles

III. DOĞU EGE ADALARI ve AYDIN VİLAYETİ

Doğu Ege Adaları’nın Osmanlı egemenliğinden çıkışının Aydın Vilayeti üzerinde oluşturduğu çeşitli etkileri derinlemesine kavrayabilmek için her şeyden önce bu iki bölgenin ekonomik tarihçesini bir bütün olarak ortaya koymak gerekmektedir. Çünkü yaklaşık dört yüzyıl aynı devletin egemenliği altında kalmış olan ve Osmanlı idari örgütlenmesinin ayrı birimlerinde bulunmuş olmalarına rağmen, Doğu Ege Adaları ile Aydın Vilayeti ekonomik bir bütün olarak algılanmıştır. Suraiya Faroqhi, “Anadolu’yu çevreleyen deniz ulaşımına ilişkin yüzeysel bir çalışma[nın] bile, yakındaki adalar dikkate alınmadan yapılama[yacağını]” belirterek bu gerçeğe işaret etmektedir.432 Bu nedenledir ki, Aydın Vilayeti’nin tüm doğal kaynaklarının aktığı İzmir’in ticaret tarihi üzerine çalışan araştırmacılar sadece Doğu Ege değil Ege Denizi’ndeki diğer adaların da ekonomik ve ticari yaşamlarına değinmeden geçememiştir.433

Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce parlak bir ticari hayata sahip olan Midilli ve Sakız,434 İzmir’in yükselişiyle birlikte bu liman kentinin yörüngesine girerek, Martonne’ın savını doğrular nitelikte,435 oldukça silik bir konuma indirgenmiştir. Doğanın sunabileceği en elverişli koşullarla donatılmış bir limanın getirdiği avantajlar ve sadece Batı Anadolu değil Ankara’ya kadar uzanan bir bölgenin ekonomik zenginliğini arkasına alan İzmir’in bu muazzam potansiyeliyle

432 Suraiya Faroqhi, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, çev. Neyyir Kalaycıoğlu, 3. baskı, İstanbul,

2000, ss. 94-95.

433 Özellikle bkz., Suraiya Faroqhi (2000); Elena Frangakis-Syrett: The Commerce of Smyrna in the

Eighteenth Century (1700-1820), Athens, 1992, “18. Yüzyıldan 20. Yüzyılın Başlarına Kadar İzmir

Ekonomisine Bir Bakış”, 21. Yüzyılın Eşiğinde İzmir: Uluslararası Sempozyum Bildirileri, İzmir, Kasım 2001 içinde, ss. 71-89, “Western and Local Entrepreneurs in İzmir in the Nineteenth and Early Twentieth Centuries”, Son Yüzyıllarda İzmir ve Batı Anadolu: Uluslararası Sempozyum Tebliğleri, haz. Tuncer Baykara, İzmir, 1994 içinde, ss.79-88, “The Western Anatolian Coast and the Aegean Islands in the Late Nineteenth and Early Twentieth Centuries: An Economic Survey”, The Hellenic

Diaspora: From Antiquity to Modern Times, ed. J. M. Fossey, Amsterdam, 1991 içinde, ss. 251-266,

“Greek Mercantile Activities in the Eastern Mediterranean”, Balkan Studies, vol. 28, no: 1, 1987, ss. 73-86; Daniel Goffman: Osmanlı Dünyası ve Avrupa (1300-1700), çev. Ülkün Tansel, İstanbul, 2004, “İzmir: Köyden Kolonyal Liman Kentine”, Doğu ile Batı Arasında Osmanlı Kenti içinde, İstanbul, 2000, İzmir ve Levanten Dünya (1550-1650), çev. Ayşen Anadol ve Neyyir Kalaycıoğlu, İstanbul, Ekim 1995.

434 Doğu Ege Adaları’ndan Sisam, Osmanlılar tarafından fethedildiğinde neredeyse bomboştu.

Dolayısıyla ada ticari bir öneme sahip değildi. Karyot ise, tarihin hiçbir döneminde aynı coğrafyada mevcut diğer adalar kadar canlı bir ticarete sahip olmamıştı.

baş edebilecek bir konumda olmayan Midilli ve Sakız’ın bu kentten çok daha canlı bir ticarete sahip olması oldukça şaşırtıcı görünmektedir. Bunun altında yatan nedeni, İzmir’in söz konusu dönemde içinde bulunduğu durum açısından değerlendirmemiz gerekir. Osmanlı egemenliğinden önceki dönemlerde de zaman zaman ticari yükselişlere sahne olan İzmir 13. yüzyıldan itibaren, bölgedeki çatışmalar nedeniyle, ticaretin düzgün işleyebilmesi açısından önemli bir faktör olan siyasi istikrara bir türlü kavuşamamış, dolayısıyla bu bölgenin ticareti sadece Midilli ve Sakız’a değil Batı Anadolu kıyılarındaki diğer küçük limanlara (Foça, Çeşme, Ayasuluk, Balat) da kaymıştır.436 Osmanlıların tüm Batı Anadolu’yu egemenliği altına almasının getirdiği istikrarın yanı sıra uluslararası konjonktürün uygunluğu, hatta Büyük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonların, antik çağdan beri önemli birer liman kenti olan Balat (Milet) ve Ayasuluk (Selçuk/Efes) limanlarını doldurması gibi coğrafi değişimler dahil olmak üzere birçok koşul İzmir’in yükselişinde önemli rol oynamıştır.

Dolayısıyla öncelikli amacımız, İzmir’in yükselişinde etken olan faktörleri, bu yükselişin Doğu Ege Adaları’nın ticari hayatı üzerinde yarattığı etkilerle birlikte tartışmaktır. Bu da, Doğu Ege Adaları’nın Yunanistan tarafından işgalinin Aydın Vilayeti üzerinde ne tür etkiler yarattığı, ekonomik faktörlerin belirleyici, İzmir’in ise başat konumda olduğu bu ilişkilerin nasıl girift bir hale dönüştüğünü anlamamızı kolaylaştıran zemini oluşturacaktır. İzmir’in ekonomik tarihinin bir çözümlemesini yapmaktan çok hangi özel koşulların biraraya gelerek Doğu Ege Adaları’nı bu kentin yörüngesine soktuğu ve bu adaların İzmir’in ekonomik gelişimine nasıl bir katkı sağladığı tartışılacaktır. Ele alacağımız bir diğer konu da, yukarıda da belirttiğimiz gibi ticari hayatlarını İzmir’in gölgesinde yürüten Doğu Ege Adaları’nın çoğu zaman göz ardı edilen ekonomik yaşamlarıdır. Çünkü bu konu, iki yaka arasındaki ilişkileri

436 Frangakis-Syrett, (1992), s. 23. Goffman (1995), s. 2’de, İzmir’in söz konusu dönemde içinde

bulunduğu istikrarsız durumu şöyle özetliyor: “İzmir’in ve kardeş limanlarının ticari talihi, zamana ve

koşullara bağlı olarak değişiyordu. Konstantinopolis’in Latinlere bağımlı olduğu kısa dönemde (1204-61) İzmir bir yeniden doğuş yaşadı. İznik’teki sürgününden 1261’de başkente dönen Bizans imparatoru Mihail Paleologos ve selefleri, Küçük Asya’daki konumlarını sağlamlaştırmaya, Haçlılara ve Türklere karşı mevzilerini güçlendirmeye çalıştılar. Bu yıllarda, Bizanslılar, Cenevizlilerin de yardımıyla İzmir’i bir ticaret ve kültür merkezi olarak geliştirdiler. Sonraki yüzyılda ise, Aydın ve Menteşe Türkmen beylikleri, bölgenin kontrolünü Cenevizlilerin elinden aldılar. Aydın ve Menteşe beyliklerinin iki ana limanından –Kuşadası ve Balat- yapılan ticaret, İzmir’den yapılan ve Bizans’ın elinde tuttuğu ticarete önce yetişti, sonra da geçti. Osmanlı sultanı I. Bayezid’in 1390’da bölgenin büyük bölümünü fethetmesinden sonra da, bu limanlardan yapılan ticaret geriledi.”

anlamamıza ve yorumlamamıza yardımcı olacak tamamlayıcı bir nitelik sergilemektedir.