• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Devleti‘nin kuruluş döneminde, eski Türk töresine uygun olarak yönetimde aşiret usûlleri uygulanmıştır. Bununla birlikte Hükümdar, önemli meselelerde tek başına karar vermeyerek bir kısım devlet adamlarının görüşlerine de başvurmuştur. Bu fonksiyon daha sonra Divân denilen meclis tarafından yerine getirilmiştir.76Büyük küçük her devletin işlerini halletmek için devlet merkezinde birer dairelerinin bulunması geleneğinin bir gereği olarak diğer İslâm devletlerinde olduğu gibi Osmanlılarda da Divân-ı Hümâyun adında bütün devlet işlerinde birinci derecede sorumlu merci olan büyük bir divan vardı.77

Bu divân, Osmanlı Devleti’nin idare edildiği, bütçesinin hazırlandığı ve kaza mahkemeleri ile sancak ve eyaletlerin

74 Küçük, “Erzurum”, s.328. 75 Küçük, “Erzurum”, s.328. 76

Yusuf Halaçoğlu, “Klâsik Dönemde Osmanlı Devlet Teşkilatı”, Türkler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, C 9, s.1464.

77 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, TTK Basımevi, Ankara

21

divânlarında çözülemeyen şer’i ve hukuki davaların karara bağlandığı en yüksek mahkeme ve idari makam idi.78

Divân hangi din ve millete mensup olursa olsun, hangi meslek ve tabakadan bulunursa bulunsun kadın erkek herkese açıktır. Memleketin herhangi bir yerinde haksızlığa uğrayan, zulüm gören veya mahallî kadılarca haklarında yanlış Hüküm verilmiş olanlar, valilerden, askerî sınıflardan şikâyeti bulunanlar, vakıf üyelerinin haksız muamelelerine maruz kalanlar için divân açıktı.79

Osmanlı Devleti‘nde Sultan Orhan zamanından itibaren Divân’ın bulunduğu görülür. Dîvan toplantıları Sultan I. Murad, Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmed ve II. Murad devirlerinde de devam etmiştir.

Fatih Sultan Mehmed’e kadar divâna Hükümdarlar başkanlık etmiştir. Fatih’ten sonra padişahlar yerine veziriazamlar divâna reislik yapmış ve mühr-i hümâyun da kendilerine verilmiştir.80

Divan-ı Hümâyun, Kanuni Sultan Süleyman’ın veziriazamı Damat İbrahim Paşa’nın Topkapı Sarayı’nda yaptırdığı Kubbealtı denilen binada81 toplanırdı. Buraya Kubbealtı veya Divânhâne denilirdi. Divân-ı Hümayun’daki oturma düzeni

Kanunnâme-i Âl-i Osman’da yani FatihKanunnâmesi’nde belirlenmiştir.

Veziriazamın sağında vezirler ve nişancı, solunda sadreyn ağaları denilen Anadolu ve Rumeli Kadıaskerleri ve defterdâr sırasıyla otururlardı.82Divân toplantıları sabah namazından sonra başlar ve öğleye kadar devam ederdi. Öğle yemeği yendikten sonra divân üyeleri dağılırdı. Fatih zamanına kadar padişah veziriazam ve divân azaları ile yemek yerken Fatih’ten sonra bu usul kaldırılmış ve bununla ilgili bir madde de Fatih Kanunnâmesi’ne konulmuştur.83

Divân’da görüşülen idari ve örfi işlere veziriazam, arazi işlerine nişancı, şer’i ve hukuki işlere kazaskerler ve mali işlere de defterdar bakardı. Padişah nerede olursa divân da orada toplanırdı. Yalnız Veziriazam seferde iken büyük divan onun

78 Mustafa Alkan, Osmanlı Teşkilat Tarihi El Kitabı(Ed. Tufan Gündüz), 5. Baskı, Grafiker Yayınları,

Ankara 2017, s.34-35.

79 Halaçoğlu, “Klâsik Dönemde Osmanlı Devlet Teşkilatı”, s.1466. 80

Halaçoğlu“Klâsik Dönemde Osmanlı Devlet Teşkilatı”, s.1465.

81 Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.8 82 Alkan, Osmanlı Teşkilat Tarihi El Kitabı(Ed. Tufan Gündüz)., s.35. 83 Uzunçarşılı Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.2.

22 başkanlığında toplanırdı.84

Divânda bitmeyen veya padişaha arza gerek duyulmayan ister resmi ister hukuki meseleler padişahın mutlak vekili Veziriazamın İkindi Divânı’nda görüşülüp hal edilirdi. Zaten Divân-ı Hümayun’un XVII. Yüzyılda giderek önemini yitirmesinden dolayı önemli pek çok konu Sadrazam dairesine bırakılmıştır.85Divân başlangıçta Cuma günü dışında haftanın her günü toplanırdı. Fatih zamanında da her gün toplanmakta olup haftanın dört günü86

vezirler, kazaskerler ve defterdarların arz odasına girip padişahın huzurunda işleri hakkında maruzatta bulunmalarına müsaade edilmiştir.87

XVI. Yüzyılda haftada dört gün, XVII Yüzyılda haftada iki gün divân toplantıları yapılmıştır. Nihayet XVIII. Yüzyıla gelindiğinde kurum olarak önemini yitirmesinden dolayı nadiren ve törensel olarak toplanmıştır.88

Ama Üçüncü Mustafa zamanında divân toplantılarının tamamen terk edilmesi uygun görülmeyerek, halkın şikâyetlerini dinlemek için Salı günleri divânın toplanmasına müsaade edilmiştir. Fakat 1768 den itibaren haftada bir gün olan divân toplantıları altı haftada bir güne indirilmiştir.89

Divân-ı hümayun müzakeresi o günkü gündeme göre görüşülüp bittikten sonra Birûn hazinesi ile defterhâne veziriazamın mührüyle mühürlenip kapandıktan sonra Çavuşbaşı elindeki asayı yere vurarak divânın sona erdiğini bildirirdi ve böylece divân dağılırdı. Divânda alınan kararların uygulanabilmesi için padişahın onayı gerekirdi, padişahın onayından geçen bu kararlara “irade”, “irade-i seniyye”, veya “irade-i şâhâne” denilirdi. Divan günlerinden olan Pazartesi ve Salı günleri, divândan sonra arza çıkılırdı. Arz, divân kararlarının padişah onayına sunulması demektir. Arz yazılı veya sözle olabilirdi. Arza ilk olarak yeniçeri ağası, sonra Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, sonra Veziriazam ve vezirler kabul edilirdi. Arzdan sonra padişah gerek görürse divânda halledilemeyen konular hakkında sadrazamın görüşlerini almak için onunla bir süre daha görüşürdü. Eğer arz olunan konu sözlü olursa padişah divân üyelerinin ve sadrazamın açıklamalarını dinler ve gerekli emirleri verirdi.90

Divânda alınan kararlar Mühimme, Âhkâm, Tahvil, Ruus, Nâme ve Âhidnâme gibi defterlere

84

Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı ,s.2.

85 İlber Ortaylı, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, Cedit Neşriyat, 4. Baskı, Ankara 2012, s.211. 86 Müverrih Ali, eserinde haftanın dört gününü Cumartesi, Pazar, Pazartesi ve Salı olarak beyan

etmektedir.

87

Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.3.

88 Ortaylı, a.g.e. s.211.

89 Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı s.5-6. 90 Alkan, Osmanlı Teşkilat Tarihi El Kitabı(Ed. Tufan Gündüz), s.35.

23

kaydedilirdi. Bu defterler sadrazamın mührüyle açılıp kapatılan Defterhâne’de muhafaza edilirdi.

Benzer Belgeler