• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇ, TARTIŞMA ve ÖNERİLER

5.1 Sonuç ve Tartışma

5.2.5 Dijital ortam

Çizelge 4.47’de belirtildiği üzere çalışma grubunu oluşturan 250 çocuğun “kaç yaşında dijital ortamda video izlemeye başladığı” yaş gruplarına bakılmaksızın incelendiğinde ebeveynlerden 71’i (%28) 6-12 ay aralığında olduğunu belirtmiştir. Çalışma grubunda bulunan ebeveynlerden 91’i (%36) 13-24 ay aralığında yanıtını verirken 39’u (%15) 25-36 ay, 5’i (%2) 37-48 ay ve 3’ü (%1) 64-72 ay aralığında çocuğun dijital ortamda video izlemeye başladığını ifade etmiştir. Ebeveynlerin yanıtlarından anlaşıldığı üzere çalışma grubunda bulunan çocuklardan bir kısmı 6-12 ay döneminde dijital ortamla tanışmışlardır. Literatürde belirttiğimiz gibi erken yaşta dijital ortama maruz kalmanın birçok olumsuz yönleri olduğunu söyleyebiliriz. Vittrup ve diğ. (2016), ebeveynlerin çocuklarının yaşamlarındaki teknoloji ile ilgili algılarını araştırmak için yaptıkları çalışmada, okul öncesi çağındaki çocukların teknoloji kullanımında harcadıkları zamanın ebeveynleri tarafından göz ardı edildiğini belirtmişlerdir. Goodwin (2018), araştırmasında çocukların teknolojiyle çok erken yaşta tanıştığını ve teknolojiyle geçirilen zamanın günden güne artış gösterdiğini ifade etmiştir. Bu dijital dünyaya maruz kalışın beynin temel yapısını nasıl etkilediği dikkatle düşünülmesi gerektiğini belirtmiştir. Bir çocuğun erken yaşlardaki dijital deneyimlerinin onun tüm gelişimine sağlığına ve refahına güçlü bir etki yapacağını göz önünde bulundurmak gerektiği konusuna dikkat çekmiştir.

Çizelge 4.48’de belirtildiği üzere altı ay ile altı yaş arasında bulunan çalışma grubundaki çocukların “dijital ortamda video izlemeyenlerin dağılımlarına ilişkin bulgular” yaş değişkeni doğrultusunda incelendiğinde 6-12 ay aralığında olan 50

çocuktan 23’ünün (%46) ve 13-24 ay aralığında olan 50 çocuktan 10’unun (%20) video izlemediği belirtilmiştir. Dijital ortamda video izlemeyen diğer ay grupları ise 25-36 ay aralığında olan çocukların 2’sinin (%4), 37-48 ay aralığında olan çocukların 3’ünün (%6), 49-72 ay aralığında olan çocukların 3’ünün (%6) video izlemedikleri belirtilmiştir. Çalışma grubunda bulunan ebeveynlerin yanıtları incelendiğinde çocukların yaşları büyüdükçe dijital ortamda video izleme durumlarının arttığı belirlenmiştir. Yogman ve diğerlerine göre (2018), ebeveynlerin tam zamanlı çalışmaları, oyun alanlarındaki güvenlik durumu ve dijital uyaranlar çocuğun oyun oynama fırsatını sınırlandırabileceğini belirtmişlerdir. Bu bulgular çocukların erken yaşlardan itibaren dijital ortamla tanıştığını göstermiştir. Dijital ortamla erken yaşlarda tanışma çocukların dil gelişimlerini sınırlandırıcı bir etken olarak düşünülebilir. Yavuzer (2016), artan dijital araçların etkisinin bu araçları ne amaçla kullanıldığına ne tarz oyunlar oynandığına ne izlendiğine bağlı olarak değişeceğine vurgu yapmıştır.

Çizelge 4.49’da belirtildiği üzere çalışma grubunu oluşturan 250 çocuğun “kaç yaşında dijital ortamda oyun oynamaya başladığı” sorusuna verilen yanıtlar yaş gruplarına bakılmaksızın incelendiğinde çocuklardan 14’ünün (%5) 6-12 ay aralığında, 29’unun (%11) 13-24 ay aralığında olan çocuklar olduğu belirtilmiştir. Dijital ortamda kaç yaşında oyun oynamaya başladığı sorusuna verilen yanıtlardan diğerleri ise çocukların 53’ünün (%21) 25-36 ay ve 21’inin (%8) 49-72 ay aralığında olduğu belirtilmiştir. Çalışma grubunda bulunan çocuklardan 133’ü (% 53,2) ise dijital ortamda oyun oynamamaktadır. Yogman vd. (2018), araştırmasında televizyon, video oyunları, akıllı telefon ve tablet gibi medya araçları çocukların yaratıcılıklarını tüketirken, çocuklarda pasifliği desteklediğini belirtmişlerdir. Elektronik medyanın kapalı ortam ve açık hava oyunları dahil ‘gerçek oyunu’ çocukların ellerinden aldığını ifade etmişlerdir. Klemenović (2014), araştırmasında okul öncesi çocuklarının ve özellikle kız çocuklarının en sevdiği oyuncakların dolgu oyuncaklar olduğunu bunun yanı sıra çizgi film karakterlerinin oyuncaklarını da sevdiklerini ifade etmiştir. Okul öncesinde ilerleyen yaşlarda, çocukların olağanüstü kahramanlar ve bilgisayar ya da video oyunu oynamak için kullandıkları cihazlar ile oynadıkları belirtilmiştir. Çocukların çok erken yaşlardan başlayarak bilgisayarla oynamasının oldukça yaygınlaştığı ve çoğunluğunun bu tür oyunlarda herhangi bir sınırın konulmadığı sonucuna varmıştır. Levin ve Rosenquest (2001), ise elektronik

oyuncakların çocukların açık uçlu ve yaratıcı oyunlarına karşı bir tehdit olarak görmüştür.

Çizelge 4.50’de belirtildiği üzere “çocukların dijital ortamda oyun oynamadığına ilişkin bulgular” incelendiğinde yaş değişkeni doğrultusunda 6-12 ay aralığında olan 50 çocuktan 42’sinin (%84) ve 13-24 ay aralığında olan 50 çocuktan 44’ünün (%88) dijital ortamda oyun oynamadığı belirtilmiştir. Çalışma grubunda bulunan 25-36 ay aralığında olan 50 çocuktan 29’unun (%58), 37-48 ay aralığında olan 50 çocuktan 11’inin (%22) ve 49-72 ay aralığında olan 50 çocuktan 7’si (%36) dijital ortamda oyun oynamadıkları belirtilmiştir. Çalışma grubunda bulunan ebeveynlerin yanıtları incelendiğinde çocukların yaşları büyüdükçe dijital ortamda oyun oynama oranlarındaki artış dikkat çekmektedir.

Çizelge 4.51’de belirtildiği üzere çalışma grubunu oluşturan 250 çocuğun” gün içinde dijital ortamda vakit geçirme süresi” yaş gruplarına bakılmaksızın incelendiğinde 89’u (%35,6) 30 dakika ve altı, 74’ü (%29,6) 31-60 dakika ve 46’sı (%18,4) 61 dakikadan fazla dijital ortamda vakit geçirdiği belirtilmiştir. Çalışma grubunda bulunan çocuklardan 41’i (%16,4) ise dijital ortamda vakit geçirmemektedir.

Çizelge 4.52’de belirtildiği üzere “çocuğun gün içinde dijital ortamda vakit geçirme süresi” sorusuna verilen yanıtlar yaş değişkeni doğrultusunda incelendiğinde farklı yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Bu farklılığa bakıldığında X²: 69,15 ve p: ,000 analiz bulguları görülmektedir. Çalışma grubunda bulunan 6-12 ay aralığında olan 50 çocuktan 22’si 30 30 dakika ve altı ve 5’i 31-60 dakika dijital ortamda vakit geçirmektedir. 13-24 ay aralığında olan 50 çocuktan 19’u 30 30 dakika ve altı ve 12’i 31-60 dakika dijital ortamda vakit geçirmektedir. 25-36 ay aralığında olan 50 çocuktan 23’ü 30 dakika ve altı, 12’si 31-60 dakika ve 11’i 61 dakika ve daha fazla dijital ortamda vakit geçirirmiştir. Çalışma grubunda bulunan 37-48 ay aralığında olan 50 çocuk incelendiğinde 14’ü 30 dakika ve altı, 23’ü 31-60 dakika ve 12’si 61 dakika ve daha fazla dijital ortamda vakit geçirmektedir. 49-72 ay aralığında olan 50 çocuktan 11’i 30 30 dakika ve altı, 22’si 31-60 dakika ve 15’i 61 dakika ve daha fazla dijital ortamda vakit geçirmektedir. Çalışma grubunda bulunan ebeveynlerin yanıtları incelendiğinde çocukların yaşları büyüdükçe dijital ortamda vakit geçirme sürelerinin arttığı sonucuna varılabilir.

Çizelge 4.53’de belirtildiği üzere örneklem grubunu oluşturan 250 çocuğun “yemek yerken dijital ortamı takip etme” durumu yaş gruplarına bakılmaksızın incelendiğinde çocuklardan 83’ünün (%33) yemek yerken dijital ortamı takip ettiği ve 66’sının (%26) zaman zaman yemek yerken dijital ortamı takip ettiği belirtilmiştir. Yemek yerken dijital ortamı takip etmeyen çocuklar ise 101 (%40,4) kişi olarak belirtilmiştir.

Çizelge 4.54’de belirtildiği üzere “çocuğun yemek yerken dijital ortamı takip etme durumu” sorusuna verilen yanıtlar yaş değişkeni doğrultusunda incelendiğinde farklı yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Bu farklılığa bakıldığında X²: 20,46 ve p: ,009 analiz bulguları görülmektedir. Çalışma grubunda bulunan çocuklardan 6-12 ay (%64), 13-24 ay (%44), 37-48 ay (%42) ve 49-72 ay (%44) aralığındaki çocukların yemek yerken dijital ortamı takip etmedikleri belirtilmiştir. Yemek yerken dijital ortamı zaman zaman takip eden çocuklar ise 25- 36 ay (%36) olarak ifade edilmiştir.