• Sonuç bulunamadı

Tıpta etik eğitimin amacı tıbba hizmet edenlerin etik duyarlılığını geliştirerek sağlık hizmet kalitesini artırmaktır. Aynı zamanda sağlık politikalarında söz sahibi olmak, insanların sağlık kalitesinden kendilerini sorumlu kılmaktır. Bu amaçla kararlar alınırken sosyo- kültürel şartlardaki değişim ve mesleğin yapısındaki evrim temelinde meslek odalarının da sağlık politikası üreticileriyle iş birliği içinde olması ve müdahale edebilecek bilgi ve güce sahip olması gerekliliği mesleki etik eğitim sürecinde vurgulanır (Beauchamp, 2004; Ersoy ve şehiraltı, 2002).

Son yıllara kadar diş hekimliği fakültelerindeki etik eğitimler, tüm eğitimleri boyunca genelde konuyla ilgili olarak ahlak felsefeleri üstüne akademik eğitimi olamayan eğitimciler tarafından verilen birkaç saatlik eğitimden öteye geçmemiştir. Bunun da klinik pratiğe olan katkısı istenenin çok altındadır (Bridgman et al.1999). Yine de Bailey’in bir çalışmasında ifade ettiği gibi, Amerika’da son yıllarda saldırı ve ihlal içerikleri olan aydınlatılmış onam davalarında azalma olduğu belirtilmektedir. Bu da diş hekimliği eğitimindeki etik ve kanunlarla ilgili eş zamanlı iyileştirme çabalarıyla koşutluk göstermektedir (Bailey, 1985). Aydınlatılmış onam etik eğitiminde en çok üzerinde durulan konudur ve günümüz hekim-hasta ilişkisini de belirleyen bir kavramdır (Dubé-Baril, 2004).

Mofidi et al. (2003)’a göre bugünün gelişen sosyal, ekonomik, tıbbi hizmet çerçevesi içinde, öğrencileri kliniklere ve bilimsel toplantı salonlarına hapseden geleneksel eğitim müfredatının, toplumun sağlık hizmeti ihtiyaçlarının karşılamasında yeterli olan mezunlar vermede gittikçe daha yetersiz kaldığı görülmektedir. Yeni gelişen kavramları ifade eden etik eğitimin hayata geçirilmesi üzerine modelleme çalışmaları yapılmaktadır (Bridgman et al.1999; Comer et al. 2001; Bebeau and Thoma, 1994; Berk, 2001; Chambers et al. 2003).

ABD’de diş hekimi öğrencileri arasında etik davranışın başlatılmasının önemi bir çok diş hekimliği fakültesinde resmi etik eğitimin diş hekimliği eğitim müfredatı içine konmasıyla gösterilmiştir. Son 30 yıldan fazla bir süredir diş hekimliği eğitimcileri etik eğitimin gerekliliğini tanımlamışlar ve değişik eğitim modellerini denemişlerdir. Bugün artık etik eğitim, öğrencilerin iç gözlemlerini ve gurup

problem çözüm yeteneklerinin oluşturulması için, saf didaktik eğitimden daha katılımcı eğitim modellerine doğru yönlendirilmiştir (Berk, 2001).

Birçok diş hekimliği öğrencisi mezun olduklarında kendilerini üretici, yönetici, kendi küçük iş yerlerinin personel müdürü görevlerini yerine getirirken bulmaktadır. Diş hekimliği eğitimcilerinin görevleri yalnızca teknik anlamda yeterli diş hekimleri değil aynı zamanda iş olarak diş hekimliğinde başarılı olmanın yollarını da öğrencilere vermektir. Şu anda ABD’deki diş hekimliği eğitimine entegre edilmiş olan doktora öncesi dersler, öğrenciler ve öğretmenler tarafından yetersiz olarak değerlendirilmektedir (Comer, 2001). Amerika, Kanada ve İngiltere’de bu konu rutin eğitim müfredatı içine alınmıştır. ABD’de ortalama bir diş hekimliği fakültesi tüm eğitim boyunca işletmeyle ilgili 57 ders saatini eğitim müfredatı içine koymuştur. Hatta 1998 yılında diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencileriyle yapılan değerlendirmede, öğrencilerin %36’sının aldıkları iş idaresi eğitiminin yetersiz olduğunu düşündüğü tespit edilmiştir (Bridgman et al. 1999; Comer et al. 2001). Becauhamp profesyonelliğin tıp mesleğinin yaşam stiliyle alakalı olduğunu belirtir. Profesyonellik kavramı içinde meslektaşların birbirlerinin hayat stili, güvenlik, finans vs. gibi geçmişte üzerinde çok üstünkörü durulan konularda yardıma hazır olmaları gerekliliği öğretilmelidir görüşündedir (Beauchamp, 2004). Wiebe (2000) profesyonellikle ilgili etik kodların iş etiğini de içerecek şekilde genişletilmesinin diş hekimliği için yararlı olacağı görüşündedir.

Bridgman et al. (1999)’a göre diş hekimliği kendi ahlaki değerleriyle özel bir özdenetime sahip olan bir meslek olmakla birlikte bunun tüm sağlık sistemini yöneten etik ve kanuni içerikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Tıp eğitimi ile diş hekimliği eğitimi benzer sorunlara sahiptir. İngiliz Tıp Fakülteleri tıp öğrencilerinin anlamaları ve kalifiye oldukları süreç içinde uygulamalarına yerleştirmeleri gereken içerik, görüş, beceri ve tutumların çerçevesini belirleyen tıp etiği ve kanunlarla ilgili olarak temel çekirdek müfredatı tespit eden ortak bir anlaşma geliştirmişlerdir. Bu derslerin eğitimini veren öğretmenler Eylül 1996’da ilk toplantılarını yapmışlar ve 1997’de tüm ülkece anlaşma kabul edilmiştir. Bridman (1999) bu anlaşmayı diş hekimliği eğitimine uyarlamıştır ve Ocak 1998’de bu model İngiltere diş hekimliğindeki etik eğitim modeli olarak kabul edilmiştir. İngiltere’deki etik eğitimle

öğrencilere kazandırılmak istenen hedefler günümüzün modern hekim- hasta ilişkisinde olması gereken içeriği hayata geçirecek hedeflerdir. Bunlar;

1. iyi klinik uygulamanın altındaki etik ilkeler ve değerleri öğrencilerin anlamasını sağlamak,

2. Öğrencilere sağlık bakımındaki etik meselelerle ilgili kritik yapabilme, bunları kendi tutum ve değerlerine yansıtabilme, alternatif ve yeterli yaklaşımları anlayabilme ve değerlendirebilme, bilgilendirilmiş tartışma ve çatışmada fikir ve karşı fikirler üretebilme yeteneği kazandırmak,

3. Öğrencilerin İngiltere’deki diş hekimliği pratiğini düzenleyen ve etkileyen kuruluşlar tarafından geliştirilen profesyonel zorunlulukları bilmelerini sağlamak, 4. Öğrencilere minimal riskli ve etkin diş hekimliği uygulamaları yapabilmeleri için uymaları gereken kanuni işlemler ve geniş kanuni zorunluluklar hakkında bilgi sağlamak,

5. Öğrencilerin etik ve yasal sebeplendirme ve kritik etmenin, klinik karar verme işleminin doğal ve integral bir parçası olduğunu değerlendirebilmelerini sağlamak, 6. Öğrencilerin diş hekimliğindeki sıra dışı durumlarda olduğu kadar klinikteki sıradan uygulamalarında aldıkları hemen hemen bütün kararların da etik ve kanuni içerikte olduğunu anlamalarını sağlamaktır.

Tıp hizmetlerindeki profesyonellik kavramı ve bu kavramın ifade ettiklerinin hem meslekteki eskilere hem de yeni öğrencilere verilmesi gerekmektedir (Nash, 1984; Beauchamp, 2004). Bu amaçla sağlık alanında yenilenmeler yaşayan bir çok ülkede fakültelere ve meslek odalarının girişimleriyle yeni etik değerleri yerleştirmek üzere mezuniyet öncesi ve sonrası etik eğitim düzenlemeleri uygulamaya konmuştur. Böylelikle tıp ve diş hekimliği mesleklerinin erozyona uğrayan otonomisini ve sağlık politikalarındaki azalan etkisini yükseltmek, aynı zamanda hekimlerin meslekten olan memnuniyetini artırmak hedeflenmiştir (Bridgman et al. 1999; Comer et al 2001, Rule and Veatch, 1993). Son yıllarda diş hekimliğindeki artan ayrıntı, hastaların beklentilerini yükseltip diş hekimlerinin güvenilirliğinin sorgulanmasını artırırken, diş hekimlerinin de meslekteki problemlerini ve meslek adına yüklerini artırmakta ve dolayısıyla mesleğe karşı memnuniyetsizliği de beraberinde getirmektedir. Chambers (2001)’ın diş hekimlerinin mesleki memnuniyetinin araştırıldığı 1906 yılına dek veri içeren çalışmaların olduğu kapsamlı literatür

taramasında, 1972-1994 yılları arasındaki çalışmalarda diş hekimlerinin tekrar deneme şansınız olsaydı yine diş hekimliğini seçer miydiniz? sorusuna verilen cevap % 20-50 arasında “hayır” olmuştur. Bu araştırmada çalışmaların tarihleri yakınlaştıkça gittikçe azalan seviyede mesleki memnuniyet ifade edilmektedir. Meslekten ayrılmalar şikayetleriyle orantılı olmasa da diş hekimleri içinde hayal kırıklığına uğramış, tatminsizlikle stres içinde olan kendinden beklenenler ve sosyal zorunluluklarla kapana kısılmış hisseden önemli miktardaki bir grup diş hekiminin hata olarak düşündükleri kariyerlerine dayanıyor olmaları muhtemeldir (Chambers, 2001).

Özellikle son yıllardaki bilimsel ve toplumsal hayattaki çok hızlı değişimler ve bunlara bağlı olarak mesleki değerlerdeki ve mesleğin uygulama şekillerindeki değişimlere ayak uydurmak hem tıp hem de diş hekimleri için zorlayıcı olmaktadır. Çok uzun yıllardan beri süre gelen hekimlik felsefesinin profesyonellik kavramıyla yer değiştirmesi diş hekimliğindeki hem temel hem de etik müfredatın yenilenmesi gereğini doğurmuştur. Yapılacak yeni etik düzenlemeler hekimlerdeki bu kafa karışıklığını gidermeye ve yeni düzen içinde eski otonomilerini kazanmalarına yardımcı olacaktır. Beauchamp (2004)’ın belirttiği tıp sanatları eğitimi içindeki yenilenme hareketi tam da bunları ifade etmektedir. Bu hareket tıp eğitiminin yeniden düzenlenmesi, profesyonel çalışma ve şeklinin yeniden formüle edilmesi, ve meslek için ölçülebilir amaçlar ve sonuçlar belirleyerek mesleki ahlak reformunu kapsamaktadır. 1970’lerin davranışçı öğreniminin yerine yeterlilik temelli eğitim geçirilmiştir. Randımanı besleyen yeni ekonomik gerçekler ve bunların çalışma alanındaki sonuçlarıyla başa çıkmak için iş ve yönetim eğitimlerinden alıntılar yapılmıştır. Performans gerçeklerine ve ölçülebilir sonuçlara dayanır. Bunun yanında hekimler arasındaki ilişki ve sosyal yaşamın etik ilişki temelinde düzenlenmesi gerekliliği vardır (Chambers et al. 2003, Atchison et al. 2002a).